Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/126 E. 2022/40 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/126
KARAR NO : 2022/40

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …..
DAVALI : 1-…
T.C Kimlik No:…
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali
DAVA TARİHİ : 24/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkili marka başvurusuna davalı … tarafından … numaralı markalar gerekçe gösterilerek yayıma itiraz edildiğini, itirazın kısmen kabul edilerek 41. sınıf çıkarılarak sadece 45. sınıfta markamızın tescil edilebileceğine karar verildiğini, karara itiraz edildiğini ancak itirazın reddedildiğini, müvekkile ait “… arabuluculuk” ibareli marka ile itiraz edene ait “… çocuk üniversitesi” ve “m … koleji eğitim kurumları en iyisi” ibarelerinin tamamen farklı şeyleri ifade ettiğini, “arabuluculuk” ibaresinin, müvekkilinin alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk ile iştigal ettiğini, markalar arasında işitsel benzerlik olmadığını, yazı karekterleri ve renklerinin tamamen farklı olduğunu, müvekkiline ait logoda üstte … bitkisinin çizimi, altta … kelimesi ve bir altta arabuluculuk kelimesinin bulunduğunu, itiraz edenin markalarında ise m harfi ön plandadır. “… çocuk üniversitesi” markasında ise ev ve güneş çizimi olduğunu, … kelimesini tek başına ayırt edici unsur olmadığını, birçok markanın … kelimesini içerecek şekilde başka ayırt edici kelimelerle tescil edildiğini, “arabuluculuk” kelimesinin ayırt ediciliği sağladığını, birçok velinin çocuklarını kaydettirecekleri okulların tüm detaylarına ulaştığını, araştırma yaptığını, hiçbir tüketicinin münhasıran arabuluculuk hizmeti sunan müvekkili şirket ile karıştırmasının mümkün olmadığını, davalının markaya itiraz formunda itirazın tarafı olmayan … Eğitim İnşaat Enerji Gıda Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş., … Eğitim İnşaat A.Ş. gibi şirketlerle ilgili ilgili mali konularda birçok bilgiyi paylaştığını, şirketlerde hak sahipliğini gösteren belgenin olmadığını, müvekkilinin iştigal konusunun hukuk/arabuluculuk hizmetleri olması sebebiyle arabuluculuk merkezleri meslek içi eğitim de verebildiğini, sempozyumlar, konferanslar düzenleyebildiğini, Bu nedenle 41. sınıf ile ilgili de başvuru yapıldığını, bu eğitimlerin hukuk ve arabuluculukla ilgili kısa süreli sempozyum, panel ya da sertifika eğitimleri şeklinde olabildiğini, bu eğitimlerin anaokulu, ilköğretim, lise eğitimi düzeyinde eğitimler olmadığını iddia ederek Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 2021-M-1479 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru markasında yer alan şekil unsuru … kelime unsunun görseli konumunda olduğunu, anlam ve algıyı değiştirmediğini, aksine … ibaresi üzerindeki vurgu … görseliyle daha da artırıldığını, … ibaresi kalın ve büyük puntolarla ön plana çıkarıldığını, markanın hakim unsuru olduğunu, baskın ve ayırt edici esas unsuru konumunda yer aldığını, “arabuluculuk” ibaresinin ise başvuruda tali unsuru konumunda olduğunu, bir meslek dalının adı olduğunu, Ticaret hayatında herkesin kullanımına açık bu ibarenin markaya bir ayırt edicilik katmayacağını, kimsenin tekeline bırakılamayacağını, ibarenin markasal bir algı ve anlam yaratmadığını, redde mesnet markalar incelendiğinde ise … ibaresinin altında olacak şekilde “çocuk” “üniversitesi”, “koleji” “eğitim kurumları” “en iyisi” gibi ticaret alanında herkes tarafından kullanılan tasviri ibarelere yer verildiğini, özellikle reddedilen 41. sınıftaki hizmetler yönünde söz konusu ibareler tasviri anlama sahip olup, markaya ayırt edicilik katmadığını, davacı markasının, redde mesnet markanın serisi ve devamı olarak algılanacağını, her zaman yan yana karşılaştırma imkânı olmayan ortalama tüketici kitlesinin, davalı markasının etkisi ve akılda bıraktığı imajı nedeniyle davacı markasına yöneleceği ve davacı markasının bu durumdan haksız yarar sağlayacağını, tarafın, kendisinin fiilen farklı bir alanda markasını kullanacağı iddiasının isabetli olmadığını, kurumun kararını tescil edilmek istenen mal ve hizmet sınıflarına ilişkin olarak verdiğini, başvuru kapsamında yer alan hizmetler ile aynı/aynı türden olan ve ilişkili hizmetlerin redde mesnet markaların kapsamında da tescilli ve koruma altında olduğunu, davacının, redde mesnet markaların farklı alanlarda kullanıldığı ya da kullanılmadığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, redde mesnet markaların tescil tarihinden başvurunun yapıldığı tarihe kadar 5 yıllık sürenin geçmediğini, kullanım ispatına tabi olmayacağını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalının yargılamaya katılımı olmamıştır.
Davanın açılmasını müteakip davaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını ve bilirkişi raporları alınmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iddiaları karşısında, YİDK Kararının iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
DEĞERLENDİRMELER
Karıştırılma ihtimali yönünden nispi ret nedenine ilişkin düzenleme, kısaca bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin aynı ya da benzer ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı ya da benzer olması gerekir.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E. sayılı kararında özetle; “… Davalı işaretini gören ve duyan tüketiciler daha önce tanıdığı davacı markalarının bıraktığı intibayı hatırlayacak ve en önemlisi, bu hatırlama davalı adına tescil olunan itiraza konu markanın daha önce tescil edilip kullanmakta olan davacı markalarının bir başka versiyonu, serisi veya uzantısı olduğunun ya da davacının vermiş olduğu bir lisans gereği ürünler üzerinde kullanıldığının algılanmasına yol açabilecektir.” denilmiştir.
İki marka arasında iltibas oluşup oluşmadığının tespiti yapılırken bu markanın hitap ettiği kesimi ve bu kesimin özelliklerini ve formasyonunu dikkate almak gerekir. …. H.D.’nin 13.11.2003 tarih ve 2003/4003 E., 2003/10839 K. Sayılı kararında “… Halk tarafından karıştırılma ihtimalinde ise ölçü bu işin ilgilisi veya uzmanı değil tüketici olan halkın olduğu göz önünde tutulacaktır. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurmasıdır. Burada işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından umumi intiba olmasa bile halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir.” diyerek halk nezdinde karıştırılma durumuna açıklık getirmiştir.
Karıştırılma ihtimali kavramına çağrıştırma (bağlantı kurma) suretiyle karıştırma da dâhildir. Yani tüketicinin, marka malların benzerliği nedeniyle her iki malın kaynağının aynı firma olduğu düşüncesi ile bir yerine diğerini tercih etme riski mevcut ise karıştırma ihtimali vardır. ATAD kararlarında belirtildiği üzere; “mal veya hizmetler arasındaki benzerlik değerlendirilirken, aralarında mevcut olabilecek ilişkinin mahiyetinin belirlenmesinde tüm ilgili faktörler dikkate alınmalıdır. Bu faktörler; onların doğası, kullanım amaçları, kullanım yöntemleri ve birbirleriyle rekabet içinde mi yoksa tamamlayıcı nitelikte olup olmadıklarıdır.” Karşılaştırma konusu mal veya hizmetlerin aynı veya aynı türden olması, markalar arasındaki küçük bir benzerliğe rağmen markalar arasında iltibasa yol açabilmektedir.
Doktrinde de kabul gördüğü üzere, markalara ait mal veya hizmet listelerinde yer alan emtiaların “benzer” olup olmadığının değerlendirilmesinde, sınıflandırmaya ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemeler bağlayıcı kesin kurallar içermemektedirler. Bu nedenle, inceleme konusu markaların emtia listelerindeki sınıf numaralandırması ile bağlı kalınmaksızın, karşılaştırılan emtia listelerinin “aynı veya benzer” mal veya hizmetlerden oluşup oluşmadığı incelenmelidir.
Davacı marka tescil başvurusu ile davalının markasının 41. Sınıftaki eğitim ve öğretim hizmetlerinini kapsamış olsa da, hitap edilen tüketici kitlesi birbirinden tamamen farklı olduğu, zira davacı markasındaki “arabuluculuk” ibaresinin, hukuk sisteminde düzenlenmiş alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk ile iştigal ettiğini ifade ettiği, ayrıca davacı şirketin arabuluculuk faaliyetlerinin yanı sıra hukuk fakültesi mezunu ve arabuluculuk sınavlarına katılmak isteyen arabulucu adaylarına eğitim hizmeti sunmayı vadettiği, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı’na bağlı olarak arabuluculuk faaliyeti yürütebilmek için Hukuk Fakültesinden mezun olmak şartı aranmakla birlikte arabuluculuk eğitimini tamamlamak ve Adalet Bakanlığınca yapılan yazılı sınavda başarılı olmayı gerektirdiği, dolayısıyla davacı şirketin hizmetleri arasında bahsedilen eğitim ve öğretim faaliyetinin yalnızca hukuk fakültesi mezunlarına hitap ettiği, davalının sahibi olduğu … Çocuk Üniversitesi ve … Eğitim Kurumları’nın tüketici kitlesi ile karıştırılma ihtimali bulunmadığı,
Eğitim hizmeti açısından yapılacak özel okul kayıtlarında; tüketiciler kararlarını yapacakları uzun ve detaylı incelemeler sonunda alabildiği, hizmet alımının türü bakımından tüketicilerin, marka tercihi bakımından yanılgıya düşmeyeceği, davalı eğitim kurumlarından hizmet almak isterken davacı … tercih etmeyeceği, zira velilerin çocuklarını kaydettireceği okulun tüm detaylarına ulaşmak istediği, buna göre okulun geçmişini incelediği, esasen detaylı bir araştırmaya girdiklerinin kabulünün gerektiği, böyle bir durumda hiçbir tüketicinin yanılarak; münhasıran arabuluculuk hizmeti sunan ve markasında dahi arabuluculuk ibaresi bulunan davacı … tercih etme yoluna gitmeyeceği, biran için karıştırarak davacı şirkete gitmiş olduğu varsayılsa bile davacı şirketten istediği hizmeti almasının mümkün olmadığı, zaten davacının sunduğu hizmeti marka başvurusuna itiraz eden davalının da sunmasının mümkün bulunmadığı,
Taraf markalarında tescilli bulunan ve aralarında ilişki tespit edilen 41. Sınıf hizmetler bakımından tüketicinin herhangi ucuz ve hızlı tüketim malını alan tüketici kitlesine nazaran daha bilinçli tüketicilerden oluştuğu,
Bu nedenle tüketici kitlesinin farklı olmasının yanında, aynı zamanda ortalama tüketiciye göre daha bilinçli olduğu açıktır. İlgili tüketici kitlesinin uygun fiyatlı, hızlı tüketime konu malı alan tüketiciye nazaran daha bilinçli tüketicilerden oluştuğu, dolayısıyla markaların iltibas tehlikesinin bulunmadığı,
Davacının marka başvurusuna konu “…” ibaresi daha büyük ve üstte yer alacak şekilde yazıldığı, ibarenin üstünde … canlısının görselinin yer aldığı, davalının markalarından … Koleji ibareli markasının baş harfinde karakteristik M harfinin bulunduğu, kırmızı renkle yazılı … ibaresi, hemen altında mavi renkle yazılı “koleji” ibaresi ve daha aşağıda küçük olacak şekilde yer alan “eğitim kurumları en iyisi” ibarelerinin yer aldığı, … Çocuk Üniversitesi markası ise; sol tarafından ev ve güneş figürü bulunan hemen sağ tarafına … Çocuk Üniversitesi” ibaresinin konumlandırıldığı, davacı şirketin marka görselinin … rengi ağırlığında, davalı firmanın … Koleji koyu kırmızı ve mavi, … Çocuk Üniversitesi ise sarı, kırmızı ve mavi tonlarında olduğu, markalar arasında şekilsel olarak da benzerlik bulunmadığı, davacı şirket markasında “…” ibaresinin yanında nitelik kazandıran ve tüketici kitlesini daraltan arabuluculuk mesleğini ifade eden “arabuluculuk” ibaresinin de yer aldığı, davalının markalarında da yine kendi hizmet verdiği tüketici kitlesini daraltan “Koleji” ve “Çocuk Üniversitesi” ibarelerinin bulunduğu, bu haliyle de markalar tam olarak okunduğunda fonetik olarak yanılgıya mahal verecek benzerliğin de bulunmadığı,
Netice itibariyle,
Taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, kurum kararının iptali koşullarının oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın kabulüne,
TÜRKPATENT YİDK’nın 2021-M-1479 sayılı kararının 41. Sınıf hizmetler yönünden iptaline,
Alınması gereken 80,70.-TL harçtan, peşin alınan 59,30.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 21,40.-TL maktu ilâm harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yazılı 2.558,60.-TL
yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16.02.2022

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır

MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 127,10.-TL
Bilirkişi Ücreti : 2.250,00.-TL
P.P : 181,50.-TL
TOPLAM : 2.558,60.-TL