Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/100 E. 2021/413 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/100 Esas – 2021/413
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2021/100
Karar No : 2021/413

Hakim : …..
Katip : ….

Davacı : ….
Davalılar : ….
Vekili : ….

Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali
Dava Tarihi : 31/03/2021
Karar Tarihi : 23/12/2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 27/12/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; müvekkili şirketin “A101” markası ile halk arasında ve sektörde tanındığını, müvekkili şirkete ait “…” ibareli marka ve tasarım başvuru/tescilleri bulunduğunu, müvekkili şirketin “…” ibaresi üzerinde müktesep hakkı bulunduğunu, ibarenin müvekkili şirketin büyük emek ve sermaye harcaması sonucu tüketiciler nezdinde tanınır hale geldiğini, müvekkili şirketin “… …” ibareli 2019/103779 başvuru numaralı marka başvurusunun davalı şirkete ait “…” ibareli marka mesnet alınarak reddedildiğini, müvekkili markası ile davalı şirket markası arasında benzerlik veya iltibas ihtimali bulunmadığını, “…” ibaresinin İngilizce’de “eğlenceli” anlamına geldiğini ve kelimenin ayırt ediciliği olmadığını, markaların yazı stili, renk arka plan görselleri, kompozisyonlarının farklı olduğunu, markaların görsel, işitsel, anlamsal bakımdan benzer olmaması sebebiyle ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya yol açmayacağını, markanın bölünerek incelemeye alınmasının hatalı olduğunu, “…” ibaresinin kullanımı yoğun bir ibare olduğunu, bir kişi lehine tescillenmesinin mümkün olmadığını, böyle bir kelimeyi marka olarak seçen kişinin ibarenin kullanılmasına katlanmak zorunda olduğunu ifade ederek, TÜRKPATENT…. sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili cevaplarında özetle; taraf markalarının her ikisinde de “…” ibaresinin yer aldığını, markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak … olduğunu, markaların …/… tür malları/hizmetleri kapsadıklarını, tüketici tarafından markaların karıştırılması ve markalar arasında idari/ekonomik bağlılığın bulunduğu düşüncesi doğmasını ihtimali bulunduğunu, kısmi redde konu hizmetlerde 6769 sasyılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik olduğunu, … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesi sunmamış olup, 29/11/2021 tarihli beyan dilekçisinde özetle; davaya konu markalar karşılaştırıldığında her iki markada da “…” ibaresinin yer aldığını, markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak ve ayrıca bütün olarak bıraktıkları toplu intibanında … olduğunu, markaların …/… tür malları/hizmetleri kapsadığını, dolayısıyla tüketici tarafından her iki markanın karıştırılması ve markalar arasında idari/ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu düşüncesinin doğması ihtimalinin bulunduğunu, davaya konu markalar incelendiğinde davacının reddedilen markası ile müvekkili şirkete ait markanın bağlantı kurulması ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzer olduğunu, söz konusu markaların …/… tür veya benzer malları kapsadıklarını, bilirkişi raporunun da davacının davasının reddinin gerekli olduğunu ortaya koyduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, başvuru markası ve mal/hizmetler ile itiraza mesnet markalar ve mal/hizmetler arasında benzerlik olup olmadığı, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davacının 2019/103779 sayılı “… …” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Davaya konu 2019/103779 sayılı “… …” ibareli marka için davacı tarafından 24/10/2019 tarihinde 30.sınıf mal/hizmetleri kapsayacak şekilde marka tescil başvurusunda bulunulduğu, başvurunun yayınına karar verildiği, ilana karşı davalı tarafından 2012/103852 sayılı “…” ibareli markalarına dayanarak itirazda bulunduğu, itirazın kabulüne karar verildiği, kabul kararına karşı davacının itirazda bulunduğu, …. sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu marka kapsamında yer alan 30. Sınıf emtialar, redde mesnet kabul edilen davalı şirkete ait marka kapsamında aynen yer aldığı, dolayısıyla bu emtialar bakımından, davacı marka başvurusu ile redde mesnet kabul edilen marka arasında ayniyet oluşmuş olup, somut olay bakımından SMK m. 6/1’de sayılan “emtiaların … ya da benzer olması” şartının sağlandığı;
Davacıya ait dava konusu marka başvurusu, sadece kelime unsuru barındıran, herhangi bir şekil veya renk unsuru barındırmayan bir kelime markası olduğu, ilk harfleri büyük harfle ve … satırda yazılmış “… …” ibarelerinden oluştuğu, “…” ve “…” ibareleri, Türkçe kelimeler olmamakla birlikte, bu ibarelerden “…” ibaresinin herhangi bir anlamı bulunmadığı, bununla birlikte, “…” ibaresi, İngilizce bir kelime olup, anlamı “komik, güldürücü, matrak, paspal, şüpheli, antika, sakat, eğlenceli, saçma” olduğu anlaşılmıştır.
Bileşke markalarda yer alan (münhasıran ayırt edici niteliğe sahip olan) bazı kelime unsurları, markada baskın unsur konumunda olmasalar da karıştırılma ihtimaline yol açabileceği, bu tip durumlarla, uygulamada özellikle ticaret unvanı veya tüketicilerce tanınan çatı markasıyla birlikte kullanılan ikinci markalarda karşılaşıldığı;
Davacının TÜRKPATENT nezdinde yer alan önceki tarihli markalarının toplamda 50 adet “…” ibaresini içeren başvuru halinde/tescilli marka kaydı bulunduğu, bu markalardan 40 adetinin, işbu davaya konu edilen markadan önceki tarihli olduğu, bu markaların dava konusu markada olduğu gibi “…” ibaresine farklı kelimeler eklenerek oluşturulduğu, “…” ibaresini içeren marka serisi yaratıldığı;
Davacının önceki tarihli markaları “…” ibaresinin çatı markası niteliği taşıdığı, dava konusu markada yer alan “…” ibaresinin esas ve baskın unsur olduğu, tüketicilerce marka olarak algılanacak kısmın “…” ibaresi olduğu;
Dava konusu marka başvurusu, davalı şirkete ait 2012/103852 sayılı “…” ibareli markaya benzer bulunarak reddedildiği, redde mesnet kabul edilen marka, kırmızı renk, büyük harf ile yazılmış “…” ibaresi ile bu ibarenin etrafında yer alan iki adet çizgiden oluştuğu, markanın ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğu;
Dava konusu markada yer alan “…” ibaresinin, çatı marka niteliğini haiz olduğu;
Dava konusu marka ile redde mesnet marka arasındaki uyuşmazlık “…” ibaresini ortak olarak içermelerinden kaynaklandığı, markaların “…” ibaresini benzer şekilde esas unsur olarak içerdikleri gerçeği karşısında taraflara ait markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğunun kabulünün gerektiği, başvuruda yer alan “…” ibaresinin çatı marka niteliği taşıdığı, bu nedenle ortalama tüketicinin çatı markaya değil, çatı marka yanında bulunan ikinci markaya daha çok dikkat edecekleri ve bu nedenle dava konusu marka başvurusunda esas unsurun “…” ibaresi olduğu, esas unsurlar bakımından karşılaştırmaya konu markaların ayniyet taşıdıkları gözetildiğinde işitsel, görsel, kavramsal ve ortalama tüketicide bırakılan genel algı itibariyle başvuruyu redde dayanak gösterilen markadan ayırt etmeye yetmediği, zira ortalama tüketicinin genel izleniminde yer edecek olan ibarenin başvuru ve redde dayanak gösterilen markada “…” ibaresi olarak ortaya çıktığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu, bu nedenle somut olayda “markaların benzer olması” şartının sağlandığı anlaşılmıştır.
Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus; ortalama düzeydeki halk nezdinde bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurulmasıdır. Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir. Burada işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından umumi intiba olmasa bile halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir. Tüketicinin iki işaret arasında doğrudan ya da kaynakları bakımından idari – iktisadi bir ilişki kurma yanılgısına düşmesi iltibas ihtimalinin kabulü için yeterli olacaktır.
Karıştırılma olasılığının değerlendirmesi, inceleme konusu markaların görsel, işitsel veya kavramsal benzerliği bakımından, markaların ayırt edici ve baskın unsurları özellikle göz önüne alınarak, markaların bütünsel olarak ortaya çıkardıkları izlenim esasında yapılmalıdır. İnceleme konusu malların veya hizmetlerin ortalama tüketicilerinin markaları algılayış biçimi, karıştırılma olasılığına yönelik genel değerlendirmede belirleyici rol oynar.
Markalar arasındaki görsel, işitsel veya kavramsal benzerlikler bütün olarak karşılaştırılmalıdır. Karşılaştırma, genel izlenim esas alınarak, özellikle markaların ayırt edici ve baskın unsurları ve davanın koşullarıyla ilgili tüm faktörleri dikkate alarak global (bütünsel) olarak yapılmalıdır.
Bunun yanı sıra değinilmesi gereken bir diğer husus da hedef tüketici kitlesidir. Markalar arasındaki karıştırılma ihtimalinin tespitinde kural olarak orta seviyedeki tüketiciler dikkate alınacak olup; doktrinde kabul edilen kritere göre malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkate sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün karışıklık yaşaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının karışıklık yaşama ihtimali bulunması, benzerlik ve iltibas bulunduğunun kabulü için yeterli bulunmaktadır.
Yukarıdaki hususlar dâhilinde somut olayda, “…” olarak işaretlenen ürünler “yiyecek-içecek” grubuna dahil, hemen her yaştan ve kesimden tüketiciye hitap eden ürünler olup, özel bir tüketici kesimine hitap etmeyen, nispeten kısa zaman aralığında tercih yapılarak satın alınan, sık tüketilen gündelik ürünler olup, yüksek fiyatlı olarak nitelendirilemeyecek ürünler olduğu, bu nedenle, 30. sınıf emtialar yönünden ilgili tüketicinin makul düzeyde bilgiye ve düşük seviyede dikkat ve özene sahip olduğu anlaşılmıştır.
Neticede; davacıya ait dava konusu “… …” ibareli marka başvurusu ile “…” ibareli marka karşılaştırıldığında, dava konusu markada yer alan “…” ibaresinin davacının çok sayıda markasında yer alan çatı marka niteliği arz ettiği, tüketicilerin çatı markaya değil, çatı marka haricinde bulunan ibareye daha çok dikkat edecekleri, bu nedenle davacıya ait dava konusu markanın esas unsurunun “…” ibaresi olduğu, benzer şekilde redde mesnet markanın da esas ve tek unsurunun “…” ibaresinden oluşuyor olması, bu gerekçelerle karşılaştırmaya konu markaların esas unsurları arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu, “…” ibaresinin dava konusu edilen emtialar bakımından marka vasfı taşıdığı ve ayırt edici nitelikte olduğu, herhangi bir tanımlayıcılığının bulunmadığı, tüketicinin bu iki markayı …/… tür ürünler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, önceden bildiği ve tanıdığı redde mesnet marka ile davacının başvuru konusu markasını ilişkilendirme ihtimalinin bulunması, redde mesnet marka sahibinin “…” ibareli markasından ve bu marka adı altında sunmakta olduğu ürünlerden haberdar olan tüketicinin davacı markasının davalının redde mesnet marka sahibine ait olduğunu ve/veya onun izni ile kullandığını düşünme ihtimalinin bulunduğu, karşılaştırmaya konu markaların birbiri ile karıştırılma tehlikesi bulunması nedeniyle, somut olay bakımından markaların karıştırılması/ilişkilendirilmesi ihtimaline dayalı olan nispi tescil engeline ilişkin şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Dava konusu 2019/103779 sayılı “… …” ibareli davacı marka başvurusu kapsamında yer alan tüm emtiaların, davalı şirkete ait redde mesnet marka kapsamında yer alan emtialar ile …/… tür olduğu, davacıya ait dava konusu marka başvurusunun davalı şirkete ait 2012/103852 sayılı “…” ibareli marka ile görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu ve aralarında karıştırılma ihtimali bulunduğu, YİDK kararının yerinde olduğu, YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kurum ve davalı şirket kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine (HMK m.333),
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2021

Kâtip Hâkim ….
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır