Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/94 E. 2021/51 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/94 Esas – 2021/51
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2020/94
Karar No : 2021/51

Hakim :…..
Katip : ….

Davacı : …..
Davalılar : ……
Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Tescilinin Reddi
Dava Tarihi : 16/03/2020
Karar Tarihi : 18/02/2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 23/02/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Tescilinin Reddi istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; müvekkili şirketin tüketim ürünleri alanında 70 yılı aşkın süredir öncü ürün ve kategorilerde tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamakta ve özellikle de Türkiye pazarındaki “temizlik amaçlı maddeler ve parfümeri ürünleri” kategorisinde Türkiye pazarındaki öncülerden olduğunu, müvekkili şirkete ait “…”, “…”, “unigold”, “… wipes” ve “…” ibaresini içeren pek çok markasının bulunduğunu, davacıya ait “…” markasının tanınırlık seviyesinin oldukça yüksek olduğunu, “…” markasının … numarası (dava dilekçesinde sehven …. yazılmış olduğu anlaşılmaktadır) ile 3, 10, 16. ve 35. Sınıflarda, “…” markasının … numarası ile 3, 5 ve 16. Sınıflarda, “unigold” markasının 2001/02190 numarası ile 3, 5 ve 16. Sınıflarda, “… wipes” markasının 2013/59527 numarası ile 3, 5, 10, 16, 21 ve 35. Sınıflarda tescilli olduğunu, davalının 09.08.2018 tarihinde “…” markası için marka başvurusu yapmış olduğunu, marka başvurusunun 27.08.2018 tarih ve 307 numaralı Marka Bülteni’nde yayımlandığını, kendisinin söz konusu başvuruya SMK m. 6.1 hükmü uyarınca itiraz ettiğini, itirazının Markalar Dairesi tarafından reddedildiğini, söz konusu ret kararına yaptığı itirazın da YİDK tarafından incelendiğini ve itirazının YİDK’nın 09/01/2020 tarih ve … sayılı kararı ile reddedildiğini, dava konusu markanın davacının markalarındaki “…” ibaresini içerdiğini, dava konusu marka ile müvekkili şirket markaları arasında 3. sınıfa ilişkin olarak çakışma söz konusu olduğunu, söz konusu durumun SMK m. 6.1 anlamında karıştırılma ihtimaline yol açacağını, davalının tescil başvurusunun kötüniyetli olduğunu, başvurunun SMK m. 6.9 kapsamında da değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın 09/01/2020 tarih ve … sayılı kararının iptaline, davalı markasının tescilinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili cevaplarında özetle; SMK m. 6.1 hükmü anlamında karıştırılma ihtimali belirlenirken markanın bütünü itibariyle dikkate alınması gerektiğini, önceki tarihli markanın ayırt ediciliği düşük olduğu oranda koruma oranının da düşük olacağını, olayda SMK m. 6.5 hükmündeki markanın sulandırılması şartlarının oluşmadığını, mahkemenin sicilden terkin yetkisi bulunmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevaplarında özetle; davacının markasında “…” ibaresinin tek başına marka olarak yer almadığını, dava konusu markanın Fransızcada “mutsuz” anlamına geldiğini, davacının markaları ile anlamsal bakımdan bir benzerliğinin bulunmadığını, arama motorlarında unisope yazıldığında davacının markalarına ilişkin sitelerin çıkmadığını, davacının kullanımının sadece ıslak mendillere ilişkin olarak ispatlanmış olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, markaların ve emtiaların benzer olup olmadığı, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı, davacının kötü niyet itirazlarının yerinde olup olmadığı, davalı markasının tescilinin reddi isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davalının …sayılı “unisope” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Dava konusu, davalı 09.08.2018 tarihinde …sayı ve “unisope” ibareli markasının 03.Sınıf mal/hizmetleri kapsayacak şekilde başvuruda bulunduğu, başvurunun yayımlanmasına karar verildiği, ilana karşı davacı tarafından “……” ibareli bir takım markalarına dayanarak itirazda bulunduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın 09/01/2020 tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Davalı cevap dilekçesinde, davacının kullanımının sadece ıslak mendillere ilişkin olarak ispatlanmış olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği, ancak dava dilekçesinde sadece YİDK kararının iptali talep edilmiş olduğundan, işbu davanın hükümsüzlük talebi içermediği, bu itibarla anılan hüküm uyarınca kullanım ispatının gerekmediği;
Davalının markasının kelime markası niteliği taşıdığı, beyaz zemin üzerine siyah punto ve büyük harflerle yazılan ve tek kelimeden oluşan, büyük harflerle yazılmış “…” kelimesinden ibaret olduğu, kelimenin İngilizcede bir karşılığı bulunmadığı, davalının, cevap dilekçesinde kelimenin Fransızca’da “mutsuz” anlamına geldiğini ileri sürmüşse de, Fransızca sözlükte bu kelimenin karşılığının ispatlanamadığı, bu itibarla söz konusu kelimenin dilimizde ya da ülkemizdeki kullanıcılar tarafından yaygın olarak bilinen dillerde karşılığı olmayan, “fantezi” bir sözcük olduğu;
Davacının 2016/02527 numaralı markası da kelime markası niteliğinde olduğu, beyaz zemin üzerine siyah punto ile iki kelime şeklinde ve küçük harferle: “…” kelimelerinin yazılmasından oluştuğu, markada yer alan her iki kelimenin de ayırt ediciliği düşük kelimeler olduğu, “…” kelimesinin İngilizcede “bir, tek” anlamına geldiği, “soft” kelimesinin de “yumuşak” anlamına geldiği;
Davacının … numaralı markası kelime + şekil markası niteliğinde olduğu, “…” kelimesinin yanında bir de şekil unsuru bulunduğu;
Davacının 2001/02190 numaralı markası da kelime markası niteliğinde olduğu, beyaz zemin üzerine siyah punto ile tek kelimeden oluştuğu, büyük harfle “UNIGOLD” kelimesinin yazılmasından oluştuğu, markanın iki kelimenin birleşiminden oluştuğu, her iki kelimenin de ayırt ediciliği düşük kelimeler olduğu, “…” kelimesinin İngilizcede “bir, tek” anlamına geldiği, “gold” kelimesinin de “altın” anlamına geldiği;
Davacının 2013/59527 numaralı markası kelime + şekil markası niteliğinde olduğu, “…” kelimesi esaslı unsur olup, daha küçük puntolarla “wipes” kelimesi de yer aldığı, kelimelerin renkli puntolarla yazıldığı ve ayrıca i harfinin noktasının yeşil yaprak şekliyle eklendiği, markada yer alan her iki kelimenin de ayırt ediciliği düşük kelimeler olduğu, “…” kelimesinin İngilizcede “bir, tek” anlamına geldiği, “wipes” kelimesinin de “ıslak mendil” anlamına geldiği;
Davacının dayanak olarak gösterdiği markaların da esaslı unsurun “…” kelimesi olduğu, davacı markalarında yer alan “soft”, “gold” ya da “wipes” kelimelerinin tali unsur niteliği taşıdığı;
Davalının markası ile davacının markaları arasındaki ortak kesişim de, söz konusu “…” kelimesi ya da hecelerine ilişkin olduğu, ancak davacının markalarının esaslı kısmını oluşturan ve “tek, bir” anlamına gelen “…” ibaresi, anılan markaların zayıf marka niteliğinde sayılmasına yol açtığı;
Her ne kadar taraf markaları arasında “…” heceleri ortaksa da, bu ifade, zayıf ayırt edicilik niteliği taşıdığı;
Bu itibarla “…” kelimesi ya da hecelerinin davalının tekelinde olduğunun, başkaları tarafından markalarının esaslı ya da tali unsuru olarak kullanılamayacağının kabul edilemeyeceği, benzer şekilde davacının markalarında kullanılmış bu unsura yapılacak küçük değişiklikler dahi, markanın zayıf karakteri gereğince, karıştırılma tehlikesini ortadan kaldırmak için yeterli olacağı;
Üstelik Yargıtay’ın yaklaşımı karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirirken markaları unsurlarına, hecelerine ayırarak incelemek değil, bir bütün olarak bıraktığı izlenimlerin karşılaştırılması şeklinde olduğu;
Davalı markalarından … nolu “…”, …. nolu “unigold” ve …. nolu “… wipes” markaları, davacı markası ile görsel, işitsel ve kavramsal açılardan karşılaştırıldıklarında: söz konusu hecenin ortak kullanımına rağmen, “…” kavramının zayıf marka niteliği göz önünde bulundurulduğunda, davacının markasında, davalı markaları ile karıştırılma tehlikesini ortadan kaldırmaya yetecek derecede değişiklik bulunduğu;
Davacı markalarından ….. numaralı “…” markası ile davalı markası “…” karşılaştırıldığında: davacının her ikisinin de ayırt ediciliği çok düşük olan markasının iki ayrı zayıf kelimeden oluştuğu, buna karşın davalının markasında tek bir kelime tercih edildiği, davalı, cevap dilekçesinde kelimenin Fransızcada “mutsuz” anlamına geldiğini ileri sürmüşse de, Fransızca sözlükte bu kelimenin karşılığının saptanamadığı, bu itibarla söz konusu kelimenin dilimizde ya da ülkemizdeki kullanıcılar tarafından yaygın olarak bilinen dillerde karşılığı olmayan, “fantezi” bir sözcük olduğu, davalının markasında “…” kelimesi, davacının markasından farklı olarak öne çıkarılmadığı, daha da önemlisi davalının kelimesinin ilgili çevre tarafından bilinen herhangi bir anlam içermiyor olması, örneğin kelimenin “…” dışında kalan kısmının (“sope” harflerinin) ayırt ediciliği düşük bir terim olmaması göz önünde bulundurulması gerektiği;
Nispi Ret Nedenlerine İlişkin Ortak Uygulama Hakkında Ortak İletişim Metnindeki kıstas olan “markaların genel izlenimi” incelendiğinde de, bunlar arasında karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığı;
Davalı markası sadece 3. Sınıfa tescilli olduğu, davacı markalarının hepsinin 3. Sınıfa tescilli oldukları, bu itibarla olayda “aynı sınıf” şartının sağlandığı, davacı markaları diğer bazı sınıflar için de tescilli olduğu; bununla birlikte taraf markaları arasında SMK m. 6.1’de sözü edilen “benzerlik” şartı sağlanamamış olduğundan, ortak olmayan bu sınıfların, davalı markasının tescilli olduğu 3. Sınıf ile benzer olup olmadıklarını inceleme gereği de söz konusu olmadığı;
Taraf markalarının kesişmesi temel olarak 3. sınıfa ilişkin olduğu, anılan sınıf kapsamına deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri, parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç), sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç), diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları., aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar, deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks ürünlerinin girdiği;
Söz konusu ürünlerin hitap ettiği kullanıcı çevresinin özel uzmanlığa sahip ve yüksek özen göstermesi gereken kişilerden olması zorunluluğu bulunmadığı, diğer bir deyişle, dikkat seviyesi orta düzeyde olan, özel uzmanlığa sahip olması gerekmeyen kişilere de hitap ettiği; bununla birlikte söz konusu ilgili çevrenin dikkat seviyesinin, markanın zayıf karakteri ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği; olayda zayıf marka söz konusu olduğundan, söz konusu vasat dikkat seviyesine rağmen, küçük bazı farklılıklar dahi karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırabileceği; dava konusu olayda da markaların karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzer olarak nitelenemeyecekleri ve karıştırma tehlikesinin söz konusu olamayacağı;
Dava dosyasında SMK m. 6.5’de varlığı aranan markayı sulandırma şartlarını ispata ilişkin yeterli bilgi ve belgeye rastlanmadığından, davacının kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Davacı markalarının “…” unsurunu içerdikleri için zayıf marka niteliği taşıdıkları, zayıf markalarda küçük bazı farklılıkların dahi karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırabileceği, davacı ve davalı markaları arasında TTK m. 6.1 hükmü anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, YİDK kararının mevzuat ve Yargıtay kararlarında aranan unsurlar ile uyumlu olduğu, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, YİDK kararının yerinde olduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın 09/01/2020 tarih ve … sayılı kararının iptali şartlarının oluşmadığı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
1-Alınması gereken 59,30.-TL maktu harçtan peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4,90.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kurum ve davalı şirket kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine (HMK m.333),
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.18/02/2021

Kâtip … Hâkim
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır