Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/93 E. 2021/77 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/93
KARAR NO : 2021/77

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. … -…
Dava : İtirazın İptali
Dava Tarihi : 14/03/2020
Karar Tarihi : 25.02.2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 02.03.2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili ile davalı … Teknolojileri Tic. A.Ş. arasındaki ticari iş gereği, 07.08.2017 tarihinde telif devir sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine, müvekkil tarafından borçlu şirket aleyhine, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatılmış ve davalının Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen adresine TK. m. 35’e göre yapılan tebligat neticesinde takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesi üzerine davalı-borçlu şirkete hacze gidildiğini ve haciz esnasında borçlu şirket yetkilisinin “…borcu kabul ediyorum…” şeklinde haciz tutanağına geçen ikrarı ile takip konusu borç taraflar arasında ihtilaf olmaktan çıktığını, Nitekim, davalı-borçlu şirket tarafından hacizden 1 (bir) hata sonra takip konusu borcun tamamı icra müdürlüğü hesabına yatırılmak suretiyle, dosyanın infaz edildiğini, ancak, davalı-borçlu şirket tarafından Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilen adreslerine yapılan tebligatın usulsüz olduğundan bahisle şikayet yoluna gidildiğini ve şikayetin kabulü neticesinde, davalının borcun kabulü ve ödemenin yapılmasından sonra ortaya atılan haksız ve kötüniyetli itirazının geçerli olduğuna hükmedildiğini, davalının itirazına konu iddiaları hukuka aykırı olup itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, şöyle ki; müvekkili ile davalı-borçlu şirket arasında, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2019/732 sayılı takip dosyasına dayanak teşkil eden telif devir sözleşmesi 07.08.2017 tarihinde imzalandığını, söz konusu sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine, müvekkili tarafından karşı taraf aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2019/732 takip dosyası ile 11.122,75.-TL’lik icra takibi başlatılmış ve davalı şirketin (borcu kabul etmesine rağmen) hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli itirazı üzerine, takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı-borçlu şirketin itirazı üzerine taraflarınca itirazın iptali davası açmadan önce 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi gereği dava şartı zorunlu arabuluculuk sürecinin başlatılması için başvuru yapıldığını, … numaralı arabuluculuk dosyasında tarafların anlaşamadığını ve işbu davayı açtıklarını netice itibariyle davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, itirazında haksız ve kötüniyetli olan davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevabında özetle; itirazın iptaline ilişkin açılan bu davada vekil kaydımız yapıldığı halde ve arabuluculuk müzakerelerine de taraflarınca iştirak edildiği halde dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edildiğini, vekil varken asile tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, Yargıtay … Hukuk Dairesi E. 2016/617 K. 2019/9986 T. 6.5.2019 tarihli kararında “…itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi…”, “Davalı Şirketin Vekili Yerine Davalı Şirkete Yani Asile Yapılan Tebligatın Usulsüz Olduğu – Söz Konusu Tebligata Dayanılarak Taraf Teşkili Sağlandığından Söz Edilemeyeceği/Mahkemece Dava Dilekçesi ve Duruşma Gününün Davalı Vekiline Usulüne Uygun Şekilde Tebliğ Edilerek Taraf Teşkili Sağlandıktan Sonra İşin Esası Hakkında Karar Verilmesi Gerektiği ” şeklinde hüküm kurulduğunu, bu nedenle davadan yeni haberdar olduklarını, müvekkile karşı açılan huzurdaki davaya ilişkin olarak görev, husumet, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu uyuşmazlığın ticari iş niteliğinde olduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın esasına girilmeksizin davanın ilk itirazları doğrultusunda usulden reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :

Her ne kadar davacı tarafından mahkememizde sözleşmeden kaynaklı alacak davası nedeniyle itirazın iptali davası açılmış ise de Fikri sınai Hukuk Mahkemelerinin görevinin kanunda açık olarak belirtildiği,
Sınai Mülkiyet Kanunundan , Fsek mevzuatından kaynaklanan ve diğer kanunlarda açıkça belirtilen hallerde mahkememizin görevli olduğu,
Söz konusu davanın sözleşmeden kaynaklı alacak davası olup bir tarafının tacir olduğu ve ticari bir uyuşmazlığın söz konusu olduğu,
Davacının davaya konu alacak nedeniyle icra takibinde bulunduğu, takibe itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği, daha sonra davalının tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayeti üzerine takibin durduğu, davacının iş bu itirazın iptali davasını açtığı ,davalının cevap dilekçesinde icra takibine konu borcu ödediklerini ve alacağın söz konusu olmadığını beyan ettiği,
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusunun tarafların aralarında mutabık kaldıkları alacak miktarı olduğu, davada FSEK mevzuatından veya Sınai mülkiyet Kanunundan kaynaklı tartışılması gereken herhangi bir husus olmadığı , görevli mahkemenin işin ticari bir iş olması nedeni ile Ticaret mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
M a h k e m e m i z i n G ö r e v s i z l i ğ i n e,
Kararın kesinleşmesini müteakip yasal süre içerisinde (HMK m.20) talep edilmesi hâlinde dosyanın görevli Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesine,
Peşin yatırılan 134,34.-TL’den, şuan için alınması gereken 59,30.-TL görevsizlik ilâm harcının mahsubu ile yargılamanın kalan harç üzerinden yürütülmesine,
Görevsizlik kararı üzerine davaya görevli mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin anılan mahkeme tarafından hükme bağlanmasına; davaya başka bir mahkemede devam edilmezse, talep edilmesi hâlinde mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri hususunda karar verilmesine, bu sebeple 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi uyarınca şu an için vekalet ücreti dahil herhangi bir yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına,
Kararın mahiyeti itibariyle şuan için gider avansının iadesi ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, ekli karar taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.25.02.2021

Kâtip Hâkim … ✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır