Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/78 E. 2021/22 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/78 Esas – 2021/22
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA

Esas No : 2020/78
Karar No : 2021/22

Hakim : ….
Katip :….

Davacı :….
….
Davalılar : …..
Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin
Dava Tarihi : 04/03/2020
Karar Tarihi : 10/02/2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 16/02/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; müvekkili şirketin…. ibaresini ticaret unvanı ve markanın yanı sıra www…..com isimli alan adının sahibi olduğunu, bu siteyi ilk olarak 2700 ilanla 01.09.2000 tarihinde kullanıcıların hizmetine sunduğunu, o tarihten bu yana faaliyet gösteren siteye bugün aylık 33,5 milyon tekil kullanıcısı ve aylık 4 milyardan fazla sayfa görüntülenme sayısıyla, 5 milyon aktif ilanı, günde 80 bin yeni ilanı ve on binlerce ürün çeşidiyle sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da en çeşitli ve en kapsamlı ilan portfoyüne sahip e-ticaret platformu haline geldiğini, … ibaresinin müvekkilinin sunduğu hizmetler ile özdeşleşmiş tanınmış bir marka haline geldiğini, markanın ülkemizde herkesçe bilindiğini, ….com markasının T/02745 kod numarası ile 04.08.2017 T./2017-OE-335456 kod numaralı Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ile tanınmış marka olduğunu, 12.12.2018 tarih ve 314 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde yayınlanan 15.08.2018 tarih ve …. sayılı başvurusu yapılan “…” markasının müvekkilinin tescilli “S”, “…”, “SAHİB” ibareli seri markalarına ve T/02745 sayılı “…” markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, markalar arasında karıştıılma tehlikesi ve seri marka imajı bulunduğunu, davalının “…” ibareli markayı tescil ettirerek mücekkilinin … markası ile iltibas yaratmaya çalıştığını, … markasının kesinleşmiş mahkeme kararları ile tanınmış marka olduğuna hükmedildiğini, müvekkilinin tanımış markası ile iltibas yaratan başvuruya yapılan itirazın YİDK tarafından reddedildiğini, Müvekkilinin … ve SAHİB markaları ile davalının “…. ” markasının aynı kökten türetildiğini, görsel, anlamsal ve fonetik benzerlik bulunduğunu, tüketicilerinin SAHİBİ ibareli herhangi bir markayı gördüklerinde müvekkilinin tanınmış … markası ile ilişkilendireceklerini, aynı hizmetleri kapsayan markalar arasında bu sebeple de bağlantı kurma ve karıştırma ihtimali bulunduğunu, davalının müvekkilinin … markasının tanınmışlığından yararlanma amacıyla dava konusu başvuruda bulunduğunu, başvuru sahibinin kötüniyetli olduğunu ifade ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın 25/12/2019 tarih ve …. sayılı kararının iptaline, …. sayılı ve “s sahibinebak.com” ibareli marka başvurusu tescil edilmişse hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili cevaplarında özetle; başvuru ve itiraz gerekçesi markalar arasında ilişkilendirilme/iltibas oluşturacak düzeyde görsel, işitsel veya kavramsal işaret benzerliği bulunmadığını, sahipten (aracı olmaksızın) satışı-sunumu ifade eden “…” ibaresinin ticaret alanında yaygın kullanımı bulunan, ayırt edici gücü nispeten zayıf bir kelime olduğu gerekçesiyle markalar arasında karıştırılma, ilişkilendirilme veya tanınmışlık nedeniyle ilişkilendirilme ihtimallerinin ortaya çıkmayacağını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şahıs cevaplarında özetle; Sahibinebak.com adı altına tamamen ücretsiz seri ilan sitesi olarak hizmet verdiğini, sahibinebak.com markasının (2015/30987 sayı ile 35. hizmet sınıfında tescil edilmiştir,) müvekkili adına daha önceden TÜRKPATENT nezdinde tescilli olduğunu, davacının bunu bilmesine rağmen kötü niyetle marka başvurularına itirazda bulunduğunu, Sahibinebak.com markası adı altında www.sahibinebak.com alan adı ile 25.01.2015 tarihinden itibaren tamamen ücretsiz seri ilan sitesi olarak hizmet verdiklerini yaklaşık altı yıllık yayın sürelerinde tamamen ücretsiz hizmet vermelerine rağmen ve davacı firmanın sunduğu tüm hizmetleri de sunmalarına rağmen üye sayılarının 17.000 kişi, aylık ziyaretçi sayımız 30.000 kişidir olduğunu 6 yıldır ücretsiz hizmet vermelerine rağmen davacı firmanın binde bir potansiyeline bile ulaşmamış bir ilan site potansiyeline sahip markalarının davacı markaları ile halk tarafından karıştırılmayacağını, taraf markalarının logolarının tamamen farklı olduğunu, davacının tanınmışlığından yararlanmadıklarını, kötü niyetli bir başvuru gerçekleştirmediklerini ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, markaların ve emtiaların benzer olup olmadığı, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı, davaya konu 2018/75794 davalı markasının hükümsüzlük ve terkin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davalının 2018/75794 sayılı “s sahibinebak.com” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Davaya konu 2018/75794 sayılı “s…. ” ibareli marka için davalı tarafından 15/08/2018 tarihinde 35,36,37.Sınıf mal/hizmetleri kapsayacak şekilde marka tescil başvurusunda bulunulduğu, başvurunun yayınına karar verildiği, ilana karşı davacının “………” ibareli bir takım markalarına dayanarak itirazda bulunduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın 25/12/2019 tarih ve 2…. sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan mallar altı koyu renk ile gösterilen 35., 36., ve 37. Sınıfta yer alan malların, davacı yanın tiraz gerekçesi markası kapsamında aynı sınıflarda yer alan mallar ile aynılık benzerlik ilişkisi içinde bulunduğu;
Dava konusu 2018/75794 sayılı marka; kırmızı bir dikdörgen zemin içinde tüm harfleri küçük olacak şekilde düz yazım karakteri ile yazılmış sahibinebak.com ve ibarenin başında kırmızı bir dikdörgen zemin içine büyük harfle yazılmış “S” harfi yer alacak formatında bir sözcük markası olduğu, davaya konu marka başvurusunun esas unsurunun ….. olduğu, davacı markalarının; bir kısmının beyaz, bir kısmı ise dikdörtgen sarı bir sarı zemin üstüne siyah renkte düz yazı karakteri ve küçük harf ile yazılmış … kelimesi ile bu kelimenin başına eklenmiş “www” ibaresinden ve “com” alan adı uzantısından ve bu uzantının sonuna eklenmiş “günün fırsatı, doping, ilan doping, aradığın ….com’ da yoksa muhtemelen yoktur, yardımcı arayanlar, kariyer, hizmetler, iş ilanları, özel ders ilanları, özel ders verenler, geçici numara, acil acil doping, anasayfa vitrini doping, kalın yazı & renkli çerçeve doping, kategori vitrini doping, küçük fotoğraf doping, üst sıradayım doping, detaylı arama vitrini doping, fiyatı düşenler doping, enerji doping, energy doping, güvenlitapu, tapukontrol, güvenilirtapu, ”oluştuğu, sarı zemin üstünde … ibaresini içeren davacı markalarında ayrıca …. sayılı markada ev, araba ve sair mallardan oluşan bir şekil unsuru da mevcut olduğu, bu şekil unsuru, markanın üzerinde kullanılacağı mağazacılık/perakende satış hizmetleri bakımınan çağrışın yaratan bir formda olduğu, davacı markalarının ayırt edici esaslı unsuru …, davalı markasının ise …. ibaresi olduğu, her iki marka da “sahip” kelimesinden türetildiği, TDK Büyük Türkçe sözlük uyarınca “sahip”; “1. Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik. 2. Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil: Bilgi sahibi. Zevk sahibi. 3. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse. 4. mec.Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse.” anlamına geldiği, sahip kelimesinin; malik, mülkiyeti olan gibi anlamları haiz olması nedeniyle, özellikle satış hizmetleri bakımından zayıf bir marka işareti olduğu, bu sebeple de benzerlik ve iltibas değerlendirmesi yapılırken bu durumun göz önünde bulundurulması gerektiği;
Bu bağlamda; Kavramsal (Anlamsal) Yönden: … ve SAHİBİNEBAK ibarelerinin “sahip” kelimesinden türetilen ve malikliği işaret eden anlamları yahut kavramsal kurgulanışları itibariyle çok benzer oldukları;
İşitsel Yönden: Davalı markası “SA-Hİ-Bİ-NE-BAK”, davacı markası ise “SA-HİBİN-DEN” şeklinde telaffuz edildiğinden, ilk iki hecesi aynı, üçüncü hecesi ise Bİ ve BİNE şeklinde çok yakın olan markalar arasında tartışmasız işitsel benzerlik bulunduğu;
Görsel Yönden: Düz yazı karakteri, küçük harf ile benzer şekilde yazılmış ve kullanılan dikdörgen zemin şekil markalarda genel görünüm bakımından birbirlerinden uzaklaşmayan markalar arasında görsel benzerlik bulunduğu, SAHİBİ ibaresinin aynen (bütün halinde) iki marka sözcüğünün başında yer almasının benzerliği arttırdığı;
“sahip” kelimesi, çekişme konusu olan “satış hizmetleri” bakımından çağrışımsal etkisi yüksek, zayıf bir marka işareti olduğu, ancak, “…” esas unsurlu davacı markalarının tescilli olduğu, bu bağlamda … kelimesinin kökü olan SAHİP kelimesi zayıf marka olmakla birlikte, asgari bir korumayı da haiz olduğu, kaldı ki davacının münhasıran SAHİB ibaresinden oluşan tescilli bir markası da bulunduğu, bu bağlamda, tescilli markanın hepten korumasız bırakılması ve serbest bir işaret gibi değerlendirilmesinın mümkün olmadığı, dosya kapsamında yer alan yargı karalarından, … kelimesinin “satış hizmetleri” bakımından kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmış ve maruf hale gelmiş bir marka işareti olduğunun da anlaşıldığı, bu bakımından da … markasının içinden yer alan SAHİBİ kelimesini içeren …. markasının tüketiciler tarafından müstakil ve ayırt edici bir marka olarak algılanmayacağı;
İşbu emsal karar uyarınca; SAHİBİ/… kelimesinin herkesin kullanımına açık bir ibare olduğu yönündeki TÜRKPATENT savunmasının dayanaksız kaldığı, davacının 35. Sınıfın tüm alt gruplarında tescili … esas unsurlu/ibareli markaları hükümsüz kılınmadıkça, bu ibarenin aynı hizmetler üzerinde üçüncü kişiler tarafından markasal kullanımı mümkün olmadığı, öte yandan, davalı markasında “SAHİBİ” ibaresini açıklayıcı bir unsur olarak kullanılmamış olup, bu kullanım markasal kullanım niteliğinde olduğu;
Davalı markası SAHİBİ kelimesinin yanı sıra BAK ibaresini de içerdiği, ancak bu ibarenin varlığı, markaların benzerliğini ortadan kaldırmaya elverişli olmadığı, BAK sözcüğü, SAHİBİ kelimesine yönelik vurguyu arttırdığı, bu sebeple de taraf markalarının telaffuzu sırasında seslendirilen SAHİBİ ibaresi markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan dolaylı benzerlik yarattığı, davalı markasını gören bir tüketicinin, davalı hizmetinin, davacıya bağlı olduğu yanılgısına kapılması kuvvetle muhtemel olduğu, “SAHİBİNEBAK” markasını taşıyan hizmetin, davacının … markası ile ilişkili ya da bağlantılı bir hizmet olduğunun düşünülmesi de iltibas kapsamında olduğu;
Zira SAHİBİNEBAK ibareli davalı markası, davacının … ibareli markalarının türevi gibi olduğu, bu sebeple de tüketicilerin, önceden bildikleri … markasının zihinde bıraktığı imajdan hareketle, “seçici tutma” yoluyla yeni karşılaştıkları SAHİBİNEBAK markasını aynı/aynı tür hizmetler üzerinde gördükleri takdirde tercih etme olasılıkları oldukça yüksek olacağı;
Piyasa koşullarında firmaların, bilinen markalarının sonuna yeni ekler getirerek markalarını güncelledikleri ve farklı ürün ve hizmet seçenekleri için bu şekilde seri marka yaratma yoluna gittikleri, bu açıdan bakıldığında, davacının … ibareli markasının yeni versiyonu izlenimi yaratan davalı markasının, davacı markaları ile seri marka imajı taşıdığı, bu bakımdan davalı markasının, davacı markalarının serisi, devamı olarak algılanması ve aynı/aynı tür ve benzer hizmetler üzerinde kullanılması halinde iltibasa yol açabileceği;
Öte yandan, çekişme konusu olan 35. Sınıftaki hizmetlerin tüketicileri sadece profesyoneller değil, toplumun pek çok kesim ve katmanından kişiler olduğu, dolayısıyla, eğitim, bilgi, kültür farkına karşın pek çok kişi, dava konusu markaların tüketicileri konumunda olduğu, bu sebeple bu markaları taşıyan hizmetin ortalama tüketicisinin markayı detaylı şekilde incelemeden hareket edebileceği ve davalının hizmetini tercih ederken davacı markalarından edindiği olumlu imajı davalı markasına kolaylıkla aktarabileceği ihtimali göz önünde bulundurulması gerektiği;
Ayrıca davacının “…” markasının tanınmış marka olması da benzerlik ve iltibası arttıran bir unsur olarak kabul edilmesi gerektiği;
Somut olayda taraf markalarını aynı anda ya da ayrı ayrı gören ortalama bir tüketicinin bu markaların ilişkili markalar olduğunu sanmasının mümkün olduğu, markanın hitap ettiği tüketici kesimi bu iki markanın farklı markalar olduğunu anlasa bile seri markalar olduğunu düşünebilecek yahut marka sahibi işletmeler arasında idari ve/veya ekonomik bir bağ olduğu yanılgısına kapılabileceği, açıklanan nedenlerle; davalı markası ile (aynı/aynı tür mal ve hizmetler üzerinde) karşılaşan bir tüketici, muhtemeldir ki; bu markayı, davacının … veya SAHİB ibareli markalarının türevi yahut yan markası sanacağı;
Davalı markasının davacı markalarına görsel stilizasyon ve sözcük unsuru olarak yanaşma hali olduğu, başka bir ifadeyle işaretler arasında önceki markadan sonraki markaya imaj devrine neden olarak algılanabilecek bir ilişkinin mevcut olduğu, hal böyleyken benzer kelime unsuru ile bir araya getirilmiş, ortak unsur taşıyan taraf markalarının, tüketiciler nezdinde yanılgı doğurabilecekleri anlaşılmıştır.
Davacı, dava konusu başvurunun, müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını iddia etmektedir. Bir markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlanabilmesi için, tanınmış markanın sahip olduğu imajın, sonraki tarihli markaya transfer olması gerekmektedir.
Dava konusu pazarlama iletişimi açısından değerlendirildiğinde ise; bu tür girişimler çoğunlukla cins isimler üstünden olduğu, cins isimlerin kapsayıcı kuşatıcı yönü dava konusunda olduğu gibi birçok türevinin de ortaya çıkmasına neden olduğu, bu noktalardaki temel avantaj ise dijital dünyada arama motorlarının bu tür cins isimleri indexleme yeteneğinin güçlü olmasının olduğu, arama motorlarına mobilya yazdığınızda öncelik içinde mobilya geçen alan adının (domain) gösterildiği, bu indexlemenin karmaşık bir algoritmik yapısı olmasına yanında bu ayrıntınında olduğu, ama genel itibarıyla marka sahiplerine bu tür cins isimleri kullanmaları onlara pazarlama iletişiminde avantaj sağladığı, dava konusu ‘….com’, ‘sahibinebak.com’ çözümlendiğinde ise yukarıda kısaca çerçevelenen duruma denk geldiği, dava konusu markalar görsel iletişim bağlamında farklı (kurumsal kimlik tasarımı) olsa bile sözel iletişimde bu iki kavramın birbirine yaklaşma ve tüketicide karıştırılma ihtimali SAHİB kökünden dolayı çok yüksek olduğu;
Davacı … markasının tanınmış marka olduğunu ileri sürdüğü, davacı delilleri arasında yer alan Ankara …. .FSHHM’nin 07.05.2010 tarihli, … E. ve …. K. sayılı kararında ve yine birçok karar da da açıkça davacının ….COM markasının “sanal mağazacılık ve sanal ortamda açık arttırma ile alış veriş hizmetleri”nde tanınmış marka olduğu belirtilmiş ve bu karar Yargıtay …..Hukuk Dairesi’nin 09.04.2012 tarihli, …. K. sayılı kararı ile onandığı, gerek Yüksek Mehkeme denetiminden geçerek kesinleşen işbu kararı uyarınca; davacının … asıl unsurlu markasının “satış hizmetleri” bakımından tanınmış marka olduğu, davacının “…” ibareli markasının tanınmış marka olması benzerlik ve iltibası artıran bir unsur olarak kabul edilmesi gerektiği, bu bağlamda, davalı markasının tescili halinde markalar arasında imaj transferi oluşabileceği, bu yolla haksız yarar sağlanmasının gündeme gelebileceği, öte yandan davacı markasının üçüncü kişiler tarafından kullanımının, markanın itibarına zarar verebileceği;
Somut uyuşmazlıkta dava konusu marka ile davacı markaları arasındaki benzerlik iddiasının, tek başına kötü niyet göstergesi olarak nitelendirilemeyeceği, başkaca somut veya şüphe uyandırıcı deliller ile kötü niyetin varlığının ortaya konulamadığı anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Davaya konu …. sayılı S sahibinebak.com ibareli davalı marka başvurusu ile itiraza mesnet gösterilen davacı markalarının benzer olduğu; dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan ve rapor içerisinde düzenlenen tabloda koyu renk ile gösterilen hizmetlerin, davacı yana ait önceki tarihli markalar kapsamında yer alan hizmetler ile aynı, aynı tür ya da benzer nitelikte olduğu, davacının … esas unsurlu markasının tanınımış marka olduğu ve somut olayda tanınmışlığın iltibası arttıran bir unsur olduğu; kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, TÜRKPATENT YİDK’nın 25/12/2019 tarih ve 2019/M-10904 sayılı kararının yerinde olmadığı, YİDK kararının iptali, hükümsüzlük ve sicilden terkin şartlarının oluştuğu anlaşıldığından, bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n K a b u l ü n e,
1-TÜRKPATENT YİDK’nın 25/12/2019 tarih ve …. sayılı kararının tüm mal ve hizmetler yönünden iptaline,
2-Davaya konu markanın tüm mal ve hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3-6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 51/4.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip resen Türk Patent’e gönderilmesine,
4-Alınması gereken 59,30.-TL harçtan, peşin alınan 54,40.-TL harcın mahsubuyla, eksik kalan 4,90-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yazılı 2.094,80.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı kurum taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı şahsın yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.10.02.2021

Kâtip Hâkim ….
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır

MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 116,60.-TL
Bilirkişi Ücreti : 1.800,00.-TL
P.P : 178,20.-TL
TOPLAM : 2.094,80.-TL