Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/71 E. 2021/78 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/71 Esas – 2021/78

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/71
KARAR NO : 2021/78

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACILAR :…..
….
DAVALI : …..
DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i ve Tecavüzün Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/02/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i ve Tecavüzün Önlenmesi istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle, müvekkili şirket … A.Ş.’nin, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” ibaresi geçen onlarca tescilli markasının bulunduğunu, logolu tanınmış “…” markası …. sayı ile adı geçen müvekkili Şirket adına tescilli olup … Grup Şirketleri entegrasyonu sonrası oluşturulan yeni logo da …. sayı ile bahsi geçen şirket adına tescil edildiğini, aynı kapsamda …. sayılı ve şekil markalarının da müvekkili şirket adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli olduğunu, müvekkili Şirket … A.Ş.’nin, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” ibaresi geçen onlarca tescilli markası bulunduğunu, logolu tanınmış … markası, ….. sayı ile adı geçen müvekkili şirket adına tescilli olup ayrıca, “…” markası da düz yazı ile…. sayı ile müvekkili şirket adına tescilli olduğunu, aynı şekilde 2010 00510 kod nolu “…” markasınında müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkillerinin “www.turktelekom.com.tr” adlı resmi internet sitesi kanalıyla ürün ve hizmetlerini tanıttığını, müvekkillerinin bayilerinin, fiziki ortamda müvekkili şirket adına internet abonelik işlemlerini yaptığını, bunun dışında, hiçbir gerçek veya tüzel kişinin, ilgili markaları kullanma ve abonelik işlemi yapma hak ve yetkisi bulunmadığını, ancak davalı tarafından …. Merkez adresinde müvekkili şirketlere ait “…” ve “…” markaları hukuki dayanaktan yoksun olarak, tabelalarda, afişlerde ve her türlü görsellerde kullandığını, davalının sadece müvekkili şirketlere ait tescilli markaları kullanmakla yetinmeyip müvekkil şirketlerin ürünlerinin tanıtımı için hazırladığı görsel, afiş vb. dokümanları da kullanarak müvekkil şirketlerle hiçbir ilgisi olmamasına rağmen tüketici nezdinde yetkili bir … bayisi imajı oluşturduğunu, müvekkillerinin bu durumdan zarar gördüklerini beyan ederek müvekkili şirket adına tescilli “…”, “…” ve “…” markalarını başta dış cephedeki tabelasında ve bayi içerisinde çeşitli materyaller üzerinde hukuki dayanaktan yoksun olarak kullanmak suretiyle marka hakkına tecavüzde bulunan ve yine müvekkillerinin ürün ve hizmetlerini tanıttığı broşür, afiş vs. görselleri yetkisiz şekilde kullanarak abonelik toplamak suretiyle müvekkilleri aleyhine haksız kazanç elde eden, davalı eylemlerinin tespitinin yapılması, haksız rekabetin ve marka tecavüzünün men’i ile önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi ile özetle; kendilerinin daha önce Türk Telekomun bayiliğini yaptığını, dava süresinden önce … A.Ş./T…. A.Ş. İle aralarındaki hukuki bağa istinaden noter aracılığı ile firma tabela ve görsellerin kaldırılması hususunda ihtar edildiğini ve yargılama konusu tüm tabela ve görselleri kaldırdıklarını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip davaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı ve davalı arasındaki uyuşmazlık; davalı eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı noktasında toplanmaktadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesi “Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiilleri” düzenlemektedir.
Madde 29-  (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.……
Kanunun 29/1-a bendinde 7. maddeye atıf yapılmaktadır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 7. maddesi “Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları” düzenlemektedir.
Madde 7- (1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. …..
7. maddenin ikinci fıkrası (b) bendi hükmüne göre “Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.” hali tescilli markanın sahibince önlenebilecek haller arasındadır ve 29. maddenin birinci fıkrası (a) bendine göre, 7. maddede sayılan kullanım biçimleri marka hakkına tecavüz sayılan fiillerdendir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/11-338 esas sayılı kararında karıştırılma ihtimali incelemesinin ne şekilde yapılması gerektiği hakkında değerlendirmelerde bulunmuştur. Buna göre: “Tüketicinin, her iki markayı her zaman aynı anda görüp detaylarını karşılaştırabildiğini düşünmek hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi markada yer alan yardımcı unsurlar ile ve ayırım gücü az olan ifadeleri her zaman hatırında tutabileceği de düşünülemez. Daha önce gördüğü, yararlandığı, satın aldığı ve denediği bir malın yahut hizmetin markasının, göz ve kulağında kalan izine, hatırlayabildiği kadarıyla hafızasında kalan özelliklerine dayanarak, sonraki aynı veya benzer mal ve hizmetlere ilişkin alışverişlerinde de aynı veya benzer markayı taşıyan ürünü satın almak yahut hizmetten yararlanmak istemek tüketicinin en genel yaklaşımıdır… Davalı işaretini gören ve duyan tüketiciler daha önce tanıdığı davacı markalarının bıraktığı intibaı hatırlayacak ve en önemlisi, bu hatırlama davalı adına tescil olunan itiraza konu markanın daha önce tescil edilip kullanılmakta olan davacı markalarının bir başka versiyonu, serisi veya uzantısı olduğunun ya da davacının vermiş olduğu bir lisans gereği ürünler üzerinde kullanıldığının algılanmasına yol açabilecektir”.
Buna ilaveten, 2003/4003 esas sayılı “…” kararında Yargıtay, karıştırılma ihtimali kavramını “karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus halkın iki işaret arasında herhangi bir sebeple bağlantı kurmasıdır. Burada işitsel ve görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından “umumi intiba” olmasa bile, halk tarafından iki marka arasında bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir.” şeklinde tanımlamıştır.
Markalar arasında karıştırılma ihtimalinin varlığı incelenirken öncelikle aşağıda belirtilen faktörler dikkate alınır:
• İnceleme konusu markaların benzerlik derecesi.
• İnceleme konusu markalar kapsamında bulunan mal ve hizmetlerin benzerlik derecesi.
• Önceki markanın ayırt edici gücünün, tanınmışlığının derecesi.
• İnceleme konusu mal ve hizmetlerin tüketicilerinden oluşan ortalama tüketici kitlesinin bilinç ve dikkat düzeyi.
Yukarıda sayılan genel prensipler ve mevzuat hükümleri incelendiğinde, marka hakkına tecavüzün gerçekleşmesi bakımından, öncelikle davacı adına tescilli markaların davalı tarafından kullanımı aranmaktadır. Yukarıdaki mevzuat hükümleri incelendiğinde (6769 sayılı smk, m.7-2, (a), (b), (c) bentleri), ilgili hükümlerde tekrarla markanın kullanımı hususu vurgulanmaktadır.
Öte yandan yine SMK’nun 9 ncu maddesi ile markanın kullanımının ne şekilde gerçekleşeceği açıkça tanımlanmıştır. Buna göre, “(2) Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir:
a) Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması.
b) Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması.
(3) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.”
Bu bakımdan, dava konusu kullanımlara ilişkin olarak, dava dosyası ve ekinde fotoğraflar dışında başkaca bir bilgi ya da delil bulunmamaktadır.
Anılan fotoğraflar incelendiğinde ise, dava konusu işyerinin tabelasının açık mavi renkte olduğu, bu tabelada Işık Hızında Fibernet Burada ibarelerinin bulunduğu, FİBERNET ibaresinin ise esas unsur konumunda bulunduğu, tabelanın alt kısmında ise ortada yer alacak şekilde AKIN ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür.
Öte yandan diğer fotoğraflar incelendiğinde de işyerinin içerisinde kasa arkasında yine mavi bir tabelada Burada herşey var ibarelerinin yazılı olduğu görülmüştür. Bunun dışında, farklı pano-tabelalarda “30 gün bedava ev interneti, Burada herşey var, İnternet, Mobil, telefon, fatura ödeme, fatura, 74 TL. 3 ay bedava, powerbank hediye” ibareleri göze çarpmaktadır. Bununla birlikte, söz konusu fotoğrafların incelenmesinde, davacının davasına mesnet ettiği ve detayları yukarıda verilen …. ya da logo(şekil) unsuru içeren markaların kullanımının tespit edilemediği, bu itibarla, dosya kapsamında yer alan davacı delillerinin incelenmesi sonucunda, davalının işyerinde marka hakkına tecavüze yönelik bir kullanımın bulunmadığı,
Netice itibariyle davacının, dava konusu kullanımları ispat amacıyla, dava dilekçesinde 3 adet fotoğraf sunduğu,
Çözünürlükleri ve baskı kalitesi düşük olan bu fotoğrafların incelenmesi neticesinde, işyerinin pano ve tabelalarında “Işık Hızında Fibernet Burada, 30 gün bedava ev interneti, Burada herşey var, İnternet, Mobil, Telefon, Fatura ödeme, Fatura, 74 TL. 3 ay bedava, powerbank hediye” ibarelerinin kullanıldığı açıkça tespit edilmekle birlikte, davacının davasına mesnet ettiği ve detayları raporun ilgili kısmında yer alan …, …, … ya da unsuru içeren markaların kullanımının tespit edilemediği,
Öte yandan yine dava dosyasındaki bilgi ve delillerden, davalının, yetkili bir …. Bayisi imajı oluşturduğuna dair bir kanaate varılmasının da mümkün olmadığı,
Açıklanan nedenlerle, dava dosyasında fotoğraflara konu kullanımların marka mevzuatı bakımından tecavüz olarak değerlendirilemeyeceği kanaatlerine varılmış davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
Alınması gereken 59,30.-TL harçtan peşin alınan 54,40.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4,90.-TL maktu ilâm harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacının yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalının yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili ile davalı …. ‘ın yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.25.02.2021

Kâtip Hâkim 41072 ✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır