Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/394 E. 2021/91 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/394 Esas – 2021/91
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİKARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2020/394
Karar No : 2021/91

Hâkim :….
Kâtip :….

Davacı : …….
Davalı :….
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 11/03/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Tespit (Fikir Ve Sanat Eseri Sahipliğinin Tespiti) istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle; … adının müvekkili tarafından satın alındığını, ancak davalı … (“tr.” Alan Adları) Yönetimi ( … ”) tarafından haksız ve hukuki olarak iptal edilmesi nedeniyle müvekkilinin kişilik ve mülkiyet hakları ihlal edildiğini ifade ederek, bunun daha fazla uzamaması ve bu ihlalin derhal giderilmesi amacıyla söz konusu alan adının müvekkili …’a ait olduğunun tespiti ve geri verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili savunmasında özetle; … demir Çelik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne (“… AŞ”) tahsisli olan “….com.tr” alan adının teknik sorumlusu cht16-metu kodlu Kayıt Operatörünün 05.03.2019 tarihinde teknik sorumluluktan çekildiğini, bu tarihte mezkur alan adının silindiğini ve … tarafından satın alındığını, Kayıt Operatörünün sorumluluktan çekilmesi neticesinde aynı gün içerisinde bir kaç saat süreyle işlevsiz hale gediği ve bu doğrultuda alan adının silinmesinin teknik bir açıklık olduğunu ve bu süre içerisinde gerçekleştirilen işlemlerin hükümsüz olduğunu, bu nedenle … A.Ş. adına kayıtlı alan adının kayıt Operatörünün sorumluluktan çekilmesi üzerine … adına tahsis talebi neticesinde yapılan işlemin sehven yapıldığını, “.tr” ülke kodu alanlarının satışının ve devrinin söz konusu olmayacağını bu nedenle söz konusu alan adı üzerinde mülkiyet iddiasında bulunulamayacağını ifade ederek, öncelikle görev ve husumete dair itirazlarının kabulü ile davanın bu yönden reddine karar verilmesini, aksi takdirde davacı tarafın “nihatuyar.com.tr” alan adının … Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına tahsisinde esas alınan marka üzerinde herhangi bir hakkı bulunmadığının tespitini müteakip davanın reddine, bu doğrultuda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine tahmiline, davanın … Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Temsil Kayyımı …’e ihbarına karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı tarafça …Asliye Hukuk Mahkemesi’ne alan adının tescili için …’ye karşı dava açılmış ve Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davada Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de;
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin görevinin Sınai mülkiyet Kanunundan ve FSEK mevzuatından kaynaklanan davalar ile sınırlı olduğu, davacının marka tecavüzü, markaya dayalı haksız rekabet iddiası veya FSEK mevzuatından kaynaklanan bir talebinin olmadığı, davalı tarafından alan adının tescilinin yapılmadığı iddiası nedeniyle iş bu davanın açıldığı, davacının alan adı kimin adına tescil edildi ise veya kim tarafından kullanılıyorsa onu davalı olarak gösterip alan adının kendisine ait olduğunun tespitini istemesi gerekirken, davalı …’ye karşı dava açtığı, …’ye karşı husumet düşmediği ancak görevli mahkemenin de kanunda özel bir düzenleme olmaması nedeni ile Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, dolayısıyla görev konusunda öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, davanın görevsizlikle reddine ve her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı doğduğundan dosyanın uyuşmazlığın çözümü için …Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuşktur.
H ÜK Ü M :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın görevli ve yetkili …Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı doğduğundan uyuşmazlığın çözümü için dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Yapılan harç ve yargılama giderleri konusunda yetkili ve görevli mahkeme tarafından karar verilmesine,
5-HMK’nun 323/1-ğ maddesine göre vekâlet ücreti yargılama giderlerinden sayıldığından; aynı Kanunun 331/2 maddesine göre görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği anlaşılmakla, davalı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.10.03.2021

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır
✍e-imzalıdır