Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/378 E. 2021/72 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/378 Esas – 2021/72
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2020/378
Karar No : 2021/72

Hakim : ….
Katip : ….

Davacı : ….
…..
Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin
Dava Tarihi : 29/11/2016
Karar Tarihi : 25/02/2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 08/03/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; müvekkilinin 1982 yılında tescil edilen ticaret unvanının ayırıcı unsuru …ibaresinden oluştuğunu, bunun yanında …MENSUCAT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.+ŞEKİL ibareli 24. Sınıf ürünleri içeren 85509, …MENSUCAT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.+ŞEKİL ibareli 24. Sınıf ürünleri içeren 122519, …+ŞEKİL ibareli 23, 24. Sınıf ürünleri içeren 122856, …+ŞEKİL ibareli 35, 40. Sınıf ürünleri içeren 2001/13790, …+ŞEKİL ibareli 23, 24, 25, 26, 35, 40. Sınıf ürünleri içeren 2002/13018, …ibareli 22, 23, 24, 25, 26, 35, 40. Sınıf ürünleri içeren 2012/50635 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 02.11.2015 tarihinde “…+ŞEKİL” ibareli, 35.sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2015/85760 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni’nde ilân olunduğunu, bunun üzerine ticaret unvanı tescili, iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazların önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından 2016/M-9166 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, “…+şekil” ibareli başvurunun tescilinin müvekkilinin tanınmış olan “…” esas ve ayırt edici unsurlu ticaret unvanı ve markası ile iltibasa sebebiyet vereceğini ifade ederek, YİDK kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT ve şirket vekilleri cevaplarında özetle; tescilli markalarla başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının tespitinde işaret ve markanın görsel, sescil ve anlamsal unsurları itibariyle bütünsel olarak analiz edilmeleri gerektiğini, “…+ŞEKİL” ibareli başvuru ile redde mesnet alınmaya çalışılan “…” ibare ve biçimli markaların kapsamlarında bulunan ürün ve hizmetler için, ortalama düzeydeki tüketicilerin davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını, zira markaların farklı olduğunu, davalı ticaret unvanının 1983 yılında tescil olunduğunu, bunun yanında davalının …+ŞEKİL ibareli 24 ve 25.sınıf ürünleri içeren 1998/193420 sayılı markasının da bulunduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Mahkememizce davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Kararı davalı Kurum vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 1…. sayılı kararıyla mahkememiz kararını;
“Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir. Mahkemece, markalar arasındaki karıştırılma ihtimali nedeniyle YİDK kararının kısmen iptaline karar verilmişse de, davacı markaları “…”, davalı başvurusuna konu marka ise “…+şekil” unsurundan oluşmaktadır. “…” ibaresinin Türkçe’deki anlamı “beyinde bir yer alan bir tabaka/katman anlamına geldiği, buna karşılık “Konteks” ibaresinin bilinen bir anlamının bulunmadığı, ancak markanın tescil kapsamı itibariyle son kısmında yer alan “-TEKS” ibaresinin “tekstil” ibaresinin kısaltması olduğu, karıştırılma ihtimalinin tespitinde karşılaştırılan markaların, görsel, işitsel ve kavramsal unsurlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu anlamda ortalama tüketici kitlesinin bütününün bakış açısısı itibariyle, başvuru markası ile davacının itiraza mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında görsel, işitsel ve kavramsal özellikler itibariyle karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığı gözetilerek, davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde YİDK kararının iptaline karar verilmesi ve bu karara ilişkin istinaf isteminin esastan reddi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı TPMK yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar vermiştir.
Mahkememizce bozma kararına uyulmuştur.
Neticede dosya incelendiğinde, usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamından; davacı markaları “…”, davalı başvurusuna konu marka ise “…+şekil” unsurundan oluşmaktadır. “…” ibaresinin Türkçe’deki anlamı “beyinde bir yer alan bir tabaka/katman anlamına geldiği, buna karşılık “Konteks” ibaresinin bilinen bir anlamının bulunmadığı, ancak markanın tescil kapsamı itibariyle son kısmında yer alan “-TEKS” ibaresinin “tekstil” ibaresinin kısaltması olduğu, karıştırılma ihtimalinin tespitinde karşılaştırılan markaların, görsel, işitsel ve kavramsal unsurlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu anlamda ortalama tüketici kitlesinin bütününün bakış açısısı itibariyle, başvuru markası ile davacının itiraza mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında görsel, işitsel ve kavramsal özellikler itibariyle karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
1-Alınması gereken 59,30-TL maktu harçtan peşin alınan 29,20-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 30,10-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kurum ve davalı şirket kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı kurumun yapmış olduğu temyiz harç ve posta giderlerinden ibaret 191,60.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,
5-Davalı şirketin yapmış olduğu istinaf harç ve posta giderlerinden ibaret 98,10.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine (HMK m.333),
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2021

Kâtip Hâkim ….
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır