Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/365
KARAR NO : 2021/300
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
….
….
….
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : 1….
VEKİLİ : Av. …….
DAVALI : 2- … –
….
….
VEKİLLERİ : Av. …….
DAVA : Tasarım … İptali ile Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Tasarım … İptali ile Hükümsüzlük istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle; müvekkili …’nun, 2016 yılından bu yana “…” markası altında ayakkabı üretmekte ve satışını yapmakta olduğunu, davalı şahsın da, müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren bir ayakkabı üreticisi olduğunu, huzurdaki davanın konusunu oluşturan ve hükümsüzlüğü talep edilen tasarımın … nezdinde 2019 07354 başvuru numarası ile kayıtlı olduğunu,
… Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının gerekçesinde herhangi bir ayrıntıya girilmeksizin, “…… numaralı tasarımlara yapılan itiraz ekinde sunulan belgeler itiraz konusu tasarımların başvuru tarihinden önce üçüncü kişilerce kamuya sunulduğunu ispatlayıcı nitelikte bulunmadığı için tasarımların yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip bulunmadığı yönündeki kararını, … … kararının gerekçesinde, müvekkilce sunulan deliller, davalı şahsa ait tasarımı ilk olarak kamuya sunan tarafın müvekkili olduğunu ispat açısından yeterli görülmemiş olsa da, sunulmakta olan … konuşma kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere; müvekkilinin davaya konu tasarımları Temmuz 2019’dan bu yana üretmekte ve satışa sunmakta olduğunu, ürün görsellerindeki benzerlik açıkça ortada iken özellikle dava konusu tasarımın ayakkabı tasarımı olduğu, ürün ve tasarımların üzerindeki taban tasarımlarının ve desenlerin aynı olduğu ve aynı ürün grubunda kullanıldığı ve dolayısıyla davalı şahsa ait 1 ve 2 no.lu ürün tasarımlarının her ikisinin de yeni ve ayırt edici olmadığı izahtan vareste olduğunu, müvekkili tarafın söz konusu ayakkabı tasarımı üzerinde yer alan desen çalışmalarını, ilk olarak Aralık 2018’de yapmış ve bilgisayarına kaydetmiş olduğunu, … Kurumunca müvekkilince sunulan … konuşma kayıtlarının her ne kadar davaya konu tasarımı davalı şahıstan önce kamuya sunan tarafın müvekkili olduğunu ispatlamadığına kanaat getirilmiş olsa da, … …’nin…sayılı kararında taraflarınca benzer gerekçelerle itiraz edilen bir tasarım bakımından sosyal medya hesaplarında yer alan görsellerin delil olarak değerlendirildiğini, … Kurumunca, daha önce müvekkili ile benzer gerekçelerle itiraz edilen bir tasarım dosyasında, itiraz sahibince sunulan … konuşma kayıtları, tasarımların başvuru sahibinden önce itiraz sahibince kamuya sunulduğunu ispatlar nitelikte bulunduğunu dolayısıyla taraflarınca yapılan itirazın reddedilmesine anlam vermenin mümkün olmadığını, … konuşma kayıtlarının, gerek özel hukuk gerekse ceza hukuku kapsamında delil sayılacağına ilişkin birçok yargı kararı da mevcut olduğunu beyan ederek …’nin huzurdaki dava konusu itirazı reddetmesi ve davalı şahsa ait tasarımın tesciline karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu ve bu nedenle kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesi ile özetle; her ne kadar davacı taraf davaya konu tasarımları 2019 temmuz ayından beri ürettiklerini ve satışa sunduklarını … konuşma kayıtlarının bu durumu ispat ettiğini iddia etmiş olsa da bu kayıtların … tarafından söz konusu tasarımın kamuya sunulmasında ispatlayıcı nitelikte bulunmadığını, zira yukarıda belirtildiği üzere kamuya sunma sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsadığını, … konuşmalarının bu kapsama girmediğini, kaldı ki; teknolojik ve dijital kayıt ve deliller gibi, üzerinde oynama yapılabilme imkanı olan … yazışmaları da mutlak ve kesin delil olarak değerlendirilmediğini, ancak, bu tarz deliller, diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davada ispata yardımcı olabildiğini, bunların yanısıra davaya konu tasarımın da yeni ve ayırt edici olduğunu, kurum kararının hukuka uygun olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şahıs vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının iddialarına dayanak gösterdiği delillerin geçerli deliller olmadığını ve delil kapsamında dikkate alınması bundan sonra görülecek tüm davaların akıbetini de tehlikeye atacağını, sunulan … yazışmalarının tarihi üzerinde oynama yapılabilmesinin gayet kolay bir işlem olduğunu, tasarımın tescilinde önemli olan hususlardan birinin de kamuya sunma eylemi olduğunu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununa göre, ” Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar…” denilmektedir. Aynı kanunun 56. maddesinin 4. fıkrasında” Bir tasarımın aynısı; tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.” denilmektedir. Müvekkilinin kanunda tanımlı olan kamuya sunma işlemini tescilsiz bir şekilde 2019 yılından önce yaparken tescil işlemini yaptıktan sonra da daha sistematik bir şekilde kamuya sunma işlemini gerçekleştirdiğini, AB hukukunda olduğu gibi Sınai Mülkiyet Kanunu’na göre tescilsiz tasarım koruması, tescilliye oranla daha zayıf olduğunu bilen müvekkil tasarımını tescilsiz olarak korumanın zor olduğu bilinciyle tescilini sağlamış ve bu şekilde daha etkin bir koruma elde etmiş olduğunu, davacının ise kendisine ait olduğunu iddia ettiği tasarım için elle tutulur bir kamuya sunma işleminin olmadığını, davacının kamuya sunma eylemini gerçekleştirdiğine yönelik bir delili olsaydı dahi tasarım sahibinin, korunan tasarımın daha önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün değilse, tasarımının öncekinden kopyalandığı kabul edilemeyeceğini,
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu nun ilgili maddelerin açık olduğunu, tasarımın önceki tasarımlarla aynı olmaması hususuna ve aynı şekilde ayırt edicilik niteliğine ilişkin tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile daha önce kamuya sunulan başka bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcıda bıraktığı genel izlenim arasından bir farklılığın bulunması hususunun ölçüt alınacağını, doktrinde de belirtildiği gibi bilgilenmiş kullanıcı ne dikkatsiz bir kullanıcı ne de tasarım uzmanı düzeyinde bir bilgiye sahip olduğunu, tasarımın daha önceki tasarımlarla aynı olmaması ölçütüne bakarken o tasarımı meydana getiren bileşenlerin tek tek değerlendirilmesinin yeterli olmadığını, bir bütün olarak ilgili tüketici kesimi üzerinde bıraktığı izlenimin dikkate alınması gerektiğini, müvekkile ait tasarıma bakıldığında kanundaki geçerlilik şartlarını sağladığını, bir bütün halinde bakıldığında tasarımın tescilinin hükümsüzlüğünü gerektirecek düzeyde bir benzerlik bulunmadığını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip davaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık konusu, davacı iddiaları karşısında … kararının yerinde olup olmadığı ile davalı tasarımının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
DEĞERLENDİRMELER
A. Seçenek Özgürlüğü ve Teknik Zorunluluk ve Bilgilenmiş Kullanıcı hk.
Değerlendirmelere yargılama konusu ayakkabı ürünü açısından tasarımcının seçenek özgürlüğünün incelenmesi ile başlanmış, bu amaçla piyasada yer alan ürün tasarımları teknik bilirkilerce incelenerek aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Söz konusu ürün spor ayakkabı olunca ürünün tüm yüzeyleri üzerindeki tasarım ögeleri tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiştir. Teknik zorunluluk kapsamında ele alındığında ise dava konusu ürün olan spor ayakkabı için bir ayakkabının temel fonksiyonu ile taban ve ayağı içerisine alan üst kısmın olması gerektiği ve antropometrik ölçüleri temel alan ölçülendirme sınırları dışında teknik bir zorunluluk değerlendirmesi yapılmamıştır.
Somut olaya konu olan tasarımlar spor ayakkabılarıdır. Futbol, basketbol, boks, atletizm, buz pateni, hentbol, kayak, tenis, voleybol vb. çeşitli sporlar yapılırken giyilen ayakkabılara spor ayakkabı denir. Yapılan sporla bağlantılı olarak ayakkabıların saya ve tabanları da model, malzeme ve üretim yöntemi açısından farklılıklar gösterir. Spor ayakkabılar son yıllarda, özellikle gençler tarafından spor yapma dışında günlük yaşamda kullanılmaya başlanmıştır. İlk önceleri toplum tarafından biraz yadırganan bu durum artık değişmiş, orta yaş grubu insanlar da günlük giysileri ile spor ayakkabıyı kullanmaya başlamışlardır. Günlük hayatta rahat bir giyim sağlayan spor ayakkabılarının alım kararında her emtiada olduğu gibi estetik unsurlar kadar, amaca uygunluk ve rahatlık ve bu rahatlığı öncelikli şekilde tesis eden taban yapısı önem kazanmaktadır. Gelişen malzeme teknoloji ile beraber antropemetrik gereklilikler ve yeni teknolojiler patente dahi konu olacak farklı tabanların üretilmesini ve hatta birçok ürün serisinin pazarlanmasında ayakkabı tabanının sahip olduğu yenilik ifadesinin (… gibi) ön plana çıkarıldığı görülmektedir. Birçok üretici açısından bakıldığında geliştirilmiş yeni taban yaklaşımı üzerinden kadın erkek ve çocuk modellerinin oluşturulduğu, aynı taban kullanılarak farklı ayakkabı tasarılarının yaratıldığı görülmektedir. Nihayetinde bir spor ayakkabı tercihinde estettik unsurlar kadar, taban ve taban teknolojisi (malzeme, antorpometrik yaklaşım, amaca uygun teknik iyileştirmeler) belirleyicidir. Bu meyanda somut olayda bilgilenmiş kullanıcı olarak nihai spor ayakkabı tüketicisi belirlenmiş bu tüketicinin ürün tercihinde ürünün estetiğine ve ürünün sahip olduğu konfor, amaca uygunluk ve malzeme, antorpometrik yaklaşıma dikkat edeceği,
B. Davacının … görüşmeleri delil olarak kabul edilirse Tasarımların Karşılaştırılması
Farklılıklar:
• Ürünlerin taban kısımlarının karıştırılma ihtimali olmayacak seviyede farklı olduğu,
• Her iki ürün topuk tarafında yer verilen parçanın üzerinde boya ile elde edilmiş desenin alev formlu oluşuna karşın farklı sayı ve yönde yer aldığı,
• Ayakkabıların dışa bakan yan yüzeylerinde ayakkabı bağcıklarının altından tabana doğru uzanan yüzeyde tescilli üründe bir marka yokken mesnet üründe … ibaresinin yer aldığı,
Benzerlikler:
• Her iki ürün topuk ve burun kısmının benzer şekilde dikişli bir parça ile desteklendiği,
• Topuk kısmında kullanılan parçanın bilek kısmından yanlara doğru S şeklinde benzer bir eğimle uzandığı ve arka üst tarafında ayakkabıyı giymeye yardımcı bir atkıya yer verildiği,
• Her iki ürün topuk tarafında yer verilen parçanın üzerinde boya ile elde edilmiş bir desen oluşturulduğu,
• Ayakkabıların dışa bakan yan yüzeylerinde ayakkabı bağcıklarının altından tabana doğru uzanan ve alta doğru genişleyen bir yüzey oluşturulduğu,
• Ayakkabıların dışa bakan yan yüzeylerinde oluşturulan yüzeyin dışına yakın şekilde benzer form ve kalınlıkta bir kontür çizgisi oluşturulduğu,
Tescilli dava konusu 2 numaralı tasarım açısından;
Farklılıklar:
• Her iki ürün topuk tarafında yer verilen parçanın üzerinde boya ile elde edilmiş desenin alev formlu oluşuna karşın farklı sayı ve yönde yer aldığı,
• Ayakkabıların dışa bakan yan yüzeylerinde ayakkabı bağcıklarının altından tabana doğru uzanan yüzeyde tescilli üründe bir marka yokken mesnet üründe … ibaresinin yer aldığı,
Benzerlikler:
• Her iki ürün tabanında da tabanın yan yüzeylerinde 2 adet oluk çizgisinin arkadan öne daralarak uzandığı,
• Her iki ürün tabanında da yan yüzey alt kısımlarından tabana doğru benzer aralıklı kesikler oluşturulduğu,
• Her iki ürün topuk ve burun kısmının benzer şekilde dikişli bir parça ile desteklendiği,
• Topuk kısmında kullanılan parçanın bilek kısmından yanlara doğru S şeklinde benzer bir eğimle uzandığı ve arka üst tarafında ayakkabıyı giymeye yardımcı bir atkıya yer verildiği,
• Her iki ürün topuk tarafında yer verilen parçanın üzerinde boya ile elde edilmiş bir desen oluşturulduğu,
• Ayakkabıların dışa bakan yan yüzeylerinde ayakkabı bağcıklarının altından tabana doğru uzanan ve alta doğru genişleyen bir yüzey oluşturulduğu,
• Ayakkabıların dışa bakan yan yüzeylerinde oluşturulan yüzeyin dışına yakın şekilde benzer form ve kalınlıkta bir kontür çizgisi oluşturulduğu,
üründe 2 numaralı tescil açısından taban yapısının benzer nitelikte olduğu, bütün üzerinde yapılan karşılaştırma ile üst bölümlerde yoğunlaşan farklılıklara karşın dava konusu emtianın niteliği ve bu tür bir emtianın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde oluşturacağı izlenim üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Söz konusu emtia piyasada çok yaygın örnekleri olan spor ayakkabıdır. Bu tür ayakkabılar için taban yapısı ve yüzeyde yer alan grafik ögeler ayakkabı için ayrılmaz unsurlardır ve en önemli tanımlayıcılardandır. Tüm bu değerlendirmeler çerçevesinde ele alındığında dava konusu tescilli tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünde genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek düzeyde benzer oldukları ,
Ancak davacı vekilinin sunmuş olduğu kendi aralarındaki Whatsap görüşme kayıtlarının kamuya sunma olarak değerlendirilemeyeceği , kamuya sunmanın sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsadığı, … konuşmalarının bu kapsama girmediği, kaldı ki; teknolojik ve dijital kayıt ve deliller gibi, üzerinde oynama yapılabilme imkanı olan … yazışmaları da mutlak ve kesin delil olarak değerlendirilmediği, ancak, bu tarz deliller, diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davada ispata yardımcı olabileceği, … kayıtlarının kamuya sunma gibi değerlendirilemeyeceği, delil olarak da değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Netice itibariyle,
Yukarıdaki değerlendirmeler neticesinde … … kararının hukuka uygun olduğu ve hükümsüzlük koşulunun oluşmayacağı, anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Davanın Reddine,
Alınması gereken 59,30.-TL harçtan peşin alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4,90.-TL maktu ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacının yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı kurumun yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı şahsın yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin yüzlerine karşı davalı şahıs vekilinin yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15.09.2021
Katip …
✍e-imzalıdır
Hakim …
✍e-imzalıdır