Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/363 E. 2022/50 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/363 Esas – 2022/50

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/363
KARAR NO : 2022/50

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
DAVALI : …
DAVA : Marka YİDK Kararının İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali, Hükümsüzlük istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, davalı şahıs tarafından “…” ibareli markanın tescili için Türk Patent ve Marka Kurumu, Markalar Dairesi Başkanlığı’na başvurulduğunu, müvekkili şirkete ait “…” markaları ile benzer olması nedeni ile 6769 sayılı SMK’nın 5. ve 6. maddesi ve Türk Ticaret Kanununun haksız rekabete ilişkin hükümleri uyarınca itiraz edildiğini, söz konusu itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, “…” ibareli marka başvurusunun, müvekkili adına tescilli “…” ibareli markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve tescili halinde müvekkili şirket adına tescilli “…” ibareli markalar ile görsel ve fonetik açıdan ayırt edilmeyecek kadar benzer olduğu için halk nezdinde iltibas yaratacağını, müvekkili şirkete ait tescilli markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer nitelikte olan bir markanın, müvekkili şirketin markalarının tescilli olduğu ürünler ve ilintili ürünlerde tescil edilmek istenilmesinin 6769 sayılı SMK’nın 5. ve 6. maddelerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 06.10.2020 tarih ve … sayılı red kararının 6769 sayılı SMK’nın ilgili hükümleri ile marka hukukunun genel mantık ve ilkelerine uygun olmamakla iptali gerektiğini, davalı yanın “…” markası da, müvekkili adına tescilli bulunan “…” ibareli seri markalarının esas unsuru olan “…” ibaresini içerdiğini, müvekkiline ait “…” markalarının serisi olduğu izlenimi uyandıracak nitelikte olduğunu, dava konusu “…” markasının ortalama tüketici nezdinde “… A.Ş.” olarak da algılanabilecek nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin ve içinde bulunduğu “… Holding A.Ş.”nin ticaret unvanlarının çekirdek ve ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğunu, “…” markasının “… A.Ş.” olarak algılanmasının tüketicinin anılan markayı müvekkili ile bağlantılandırmasının kaçınılmaz olduğunu, müvekkiline ait “…” ibareli markaların 6769 sayılı SMK’nın 6/5’nci maddesi anlamında tanınmış marka olduğunu, davalı yana ait “…” ibareli marka başvurusunun Türk Ticaret Kanunu anlamında haksız rekabet oluşturduğunu beyanla, TÜRKPATENT, YİDK 06.10.2020 tarih ve … sayılı kararının iptali ile …sayılı “…” ibareli marka başvurusunun müvekkilinin markalarının tescili talep edilen tüm ürün ve hizmetleri bakımından tescile uygun olmadığının tespiti ve işlemden kaldırılması veya tescil işlemleri tamamlanmış ise hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesi ile özetle; Somut olayda, “…” ibareli başvuru konusu marka ile itiraza gerekçe olarak gösterilen “…… ” ibareli markaların, bütün olarak bıraktıkları izlenim itibariyle, ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadığını, başvuru ile itiraza mesnet marka/markalar arasında ilişkilendirme/karıştırılma ihtimali bulunmadığının ortada olduğunu, markaların “…” hecesi ile başlamasının salt markaların karıştırılabileceği anlamını taşımadığını, karıştırılma ihtimalinde kanunun aradığı koşulların bu anlamda somut olayda gerçekleşmediğini, davacının SMK md 6/5 e dayalı tanınmışlık gerekçesine dayalı itirazının da söz konusu markalar arasında karıştırılma ihtimali söz konusu olmadığından yerinde olmadığını, davacının SMK md 6/6 uyarınca ticaret unvanına dayalı itirazının da söz konusu unvanın işbu başvurunun tescilini engeller nitelikte olmadığından yerinde olmadığını, YİDK’nın işbu kararının usule ve yasaya uygun olup, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesi davalı şahısa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı şahıs yasal süresi içerisinde davanın esasına cevap vermediği gibi dava dosyasına bilahare herhangi bir savunma da sunmamıştır.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, davacı iddiaları karşısında YİDK kararının yerinde olup olmadığı, Hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DEĞERLENDİRMELER;
Dava Konusu Markaların Mal/Hizmet Listelerinin Karşılaştırılması;
Mal ve hizmetlerin benzerliğinde ortalama alıcı kitlesi, son kullanıcıları, malın satın alınmasına ayrılan zaman, satışa sunulma kanalları ve biçimi, birinin diğerini ikame etmesi gibi faktörlerin etkili olacağı, mal ve hizmetlerin aynılığı, ilke olarak mal ve hizmetlerin aynı şekilde yazılmış, ifade edilmiş olmalarından kaynaklandığı, bununla birlikte, aynı mal ve hizmetin birden fazla isme sahip olması veya piyasada anıldığı isimle teknik, bilimsel, literatüre geçmiş isminin farklı olması veya yabancı dildeki isminin Türkçeye de geçmiş olması durumlarında da mal ve hizmetler farklı şekilde ifade edilmiş olsalar da aynı olarak kabul edileceği, benzer mal ve hizmetler ifadesi, ortalama tüketicilerce aynı (veya ilişkili) kaynaktan geldikleri varsayımıyla karıştırılma ihtimali konusu olabilecek mal ve hizmetleri içermektedir. Bu çerçevede, aynı (veya ilişkili) kaynaktan geldikleri varsayılabilecek ilişkili mal ve hizmetler de benzer mal ve hizmet tanımlamasının içeriğine girmektedir.
Mal / hizmetlerin benzerliği veya ilişkilendirilebilir niteliği aşağıdaki durumlarda ortaya çıkabilir:
− Mal ve hizmetlerin kullanım amacı ve alanlarının benzerliği,
− Mal ve hizmetlerin kullanıcılarının benzerliği,
− Malların fiziksel görünümünün benzerliği,
− Mal ve hizmetlerin ticari pazara ulaşmasında kullanılan satış yollarının benzerliği,
− Mal ve hizmetlerin birbirleriyle rekabet eder nitelikte bulunmasından kaynaklanan benzerlik,
− Mal ve hizmetlerin birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olmasından kaynaklanan benzerlik,
− Malların mağazalarda aynı reyonda veya rafta bulunmasından kaynaklanan benzerlik.
Dava konusu marka ile davacı markalarının kapsadığı mallar ve hizmetler karşılaştırıldığında, dava konusu marka kapsamında aynı/aynı tür ve benzer mallar ile birlikte, kullanım amaçları, işlevleri ve birbirleri ile olan ilişkileri (alternatif veya tamamlayıcı olması) bakımından yapılan değerlendirmede, davaya konu markanın dava konusu edilen 29. ve 30. sınıfta yer alan bütün malların, yukarıda işaretlenen davacı yanın markaları ile aynı / aynı tür veya benzer nitelikte olduğu, davalı şahsın marka başvurusunda yer alan 29. ve 30. sınıfta yer alan genel olarak gıda ürünlerine ait mal listesi ile davacı yanın 29. ve 30. sınıfta yer alan malları haricinde, 32. sınıfta yer alan mallar ile yakın ilişkili olması, benzer ihtiyaçları giderdiği, bu anlamda işlev yakınlığı bulunduğu, birbiri yerine ikame edilebilme veya birinin diğerini tamamlama imkânı içinde kaldığı, dağıtım kanallarının ortak, hedeflenen müşteri kesiminin de aynı olduğu, 35. sınıfta yer alan hizmetlerin perakendecilik ile ilgili bölümünde davalı şirkete ait malların listelenmiş olması karşısında söz konusu sınıflarının da benzer olduğu, perakendecilik hizmeti açısından benzerlik değerlendirmesinin dayanağı ise ürünü üreten üreticinin söz konusu ürünü satmasının ticari hayatın içinde olağan olduğu, bu açıdan aynı veya benzer değerlendirilen mal listesi ile bu mallara ait perakendecilik hizmetleri açısından da benzerlik bulunduğu, çekişmeli olan sınıfların birbirleri ile aynı/aynı tür ve benzer malları ve hizmetleri içerdiği, söz konusu mal ve hizmetlerin genel olarak gıda sektörü (üretim ve pazarlama) içinde kaldığı, her ne kadar gıda sektörü et ve et ürünlerinden, süt ve süt ürünlerine, un ve unlu ürünlerden, meyve ve sebze ürünlerine, katı ve sıvı yağlardan, şeker ve şekerli ürünlere, alkolsüz – alkollü içeceklerden, fermente ürünlere kadar geniş bir yelpazede, hazır tüketilen gıdalar, yarı mamuller, son kullanıcıya sunulan ürünler veya bebek mamaları gibi farklı tüketici / alıcı gruplarına hitap ediyor olsa da, genel olarak bu mal ve mallara ait satış hizmetinin, her yaş ve eğitim seviyesindeki çok çeşitli kesimden alıcıya hitap ettiği, bilindiği gibi ortalama tüketicinin seviyesinin tespit edilmesi markaların karıştırılması ihtimalinin değerlendirilmesinde de önem arz ettiği, ortalama tüketicinin dikkat düzeyi, mal ve/veya hizmetlerin türüne göre değişebileceği, dolayısıyla bu noktadan hareketle, “ortalama tüketicinin” seviyesi, ilgili mal ve/veya hizmetlerin hangi tüketici kitlesine hitap ettiğinin tespit edilmesiyle bulunacağı, davalının markasının kapsamına alınmak istenilen 29. ve 30. sınıftaki emtiaların ortalama tüketici/alıcı kitlesinin bilinç / dikkat / özen seviyesi incelendiğinde; ilgili emtiaların günlük hayatta herkesin kullanımına konu olabilecek türden emtialar olması nedeniyle hitap ettiği ortalama tüketici / alıcı kitlesinin bilinç / dikkat / özen / bilgi seviyesinin düşük, makul derecede olduğu, yukarıdaki tespit ile birlikte dikkat edilmesi gereken husus ise; marka hukukunda karıştırılma ihtimalinin varlığı, 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca, “halk” nezdinde olmalısı gerektiği, bir markanın diğer marka ile karıştırılma ya da iki marka arasında ilişki bulunduğu ihtimali, malın hitap ettiği uzman ya da satıcı nezdinde değil, halk nezdinde araştırılması gerektiği,
markaların hitap ettiği tüketici ya da kullanıcı dikkate alınmak suretiyle, markaların bu kişiler nezdinde karıştırılıp karıştırılmayacağının değerlendirilmesi gerektiği, yasada geçen “halk” tabiri amaca uygun şekilde “markayı taşıyan ürünlerin nihai tüketici kitlesi” olarak anlaşılmalıdır”. Benzerlikte görüşüne başvurulacak kişi markalı ürünün yöneldiği hedef kitleye mensup/makul derecede bilgilendirilmiş, makul derecede dikkatli ve makul derecede ihtiyatla değerlendirme yeteneğine sahip kişinin değerlendirmesi gerektiği, ilgili tüketici belirlenirken “ortalama tüketicinin dikkat düzeyinin mal veya hizmetlerin kategorisine göre çeşitlilik gösterdiği de akılda tutulmalıdır” (C -251/95 Sabel / Puma [1997]). Çekişmeli malın ortalama tüketicisinin zihnindeki marka algısı da bu nedenle değerlendirmede dikkate alınmıştır.
Bütün bu hususlar uyarınca, iltibas ihtimali varlığının ilk şartı olan malların / hizmetlerin aynılığı/benzerliği kriterinin, somut uyuşmazlık açısından, dava konusu markanın, dava konusu edilen mallar açısından sağlanmış olduğu,
İkinci şart ise markaların karşılaştırılması ile tespit edileceği,
İnceleme Konusu Markaların Karşılaştırılması;
Davaya konu markanın kelime markası olduğu, “…” ibaresini içerdiği, davaya mesnet davacı şirket markalarının ise genel olarak kelime ve kelime markalarında da figüratif özellikler içermek sureti ile bileşke marka olduğu, davacı markalarında ortak unsurun “…” ve “…” ibaresi olduğu, söz konusu ibareler ile birlikte, bazı markalarda “şefkrema”, “ana”, “hanım”, “avantaj”, “chef”, “chef home” ve “gıda üretim ve pazarlama a.ş.” ibarelerinin de yer aldığı, davaya konu markada “ş” harfi kullanımı nedeni ile Türkçe olabileceği fakat “…” ibaresi itibari ile belli bir anlamının bulunmadığı, “…” ibaresin ise Türkçe olduğu ve temiz anlamına geldiği (TDK, Güncel Türkçe Sözlük), “…” ibaresinin de “…” ve “maya” ibarelerinin birleşiminden oluştuğu, “maya” ibaresinin farklı anlamları olduğu, tescil edildiği sınıflar da dikkate alınmak sureti ile bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment anlamına geldiği (TDK, Güncel Türkçe Sözlük), diğer davacı markalarında yer alan “şefkrema”, “ana”, “hanım”, “avantaj”, “chef”, “chef home” ve “gıda üretim ve pazarlama a.ş.” ibareleri karşısından “…” ve “…” ibarelerinin markaların esas unsuru olduğu, fonetik açıdan yapılan karşılaştırmada, davaya konu markanın ve davacı yanın markalarında yer alan ibarelerin yazıldığı gibi okunacağı, bu hali ile “…” ve “…”/”…” ibarelerinin okunuşlarında belli bir benzerlik ortaya çıktığı, Türkçe kelimelerde genel olarak vurgunun orta veya son hecede toplandığı, fakat tek heceli “…” ibaresinde vurgudan bahsedilemeyeceği, bu nedenle “…”/”…” ibaresindeki benzerlik derecesinin arttığı, sözcük öbeği halindeki “…” ibaresi açısından ise de “…” ibaresinin ön plana çıktığı, görsel anlamda yapılan karşılaştırmada, davaya konu markanın kelime markası olduğu beyaz zemin üzerine tek satıra gelecek şekilde siyah ve büyük harflerle “…” ibaresini içerdiği, davacı yan markalarında kelime ve kelime + şekil unsurlarının yer aldığı, … sayılı markaya da konu olan, şekil ve kelime unsurun yer aldığı, ortak olan “…+ŞEKİL” işaretinin markalarda farklı yan unsurlar ile kompozisyon edildiği, markaların karşılaştırılmasında bütünsel karşılaştırmanın esas olması hususu dikkate alındığında; taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal açıdan yapılan inceleme kapsamında, her ne kadar davaya konu markanın “…” şeklinde olduğu görülmüşse de, Türkiye’de yaygın kullanım içerisinde, “AŞ” ibaresinin şirketin türünü belirtmek için kullanıldığı, bu hali ile davaya konu markanın “… A.Ş.” / “… ANONİM ŞİRKETİ” olarak düşünülmesinin / anılmasının muhtemel olduğu, davacı yanın markalarında yer alan “…” ve “…” esas unsurlu markalar ile okunuş ve görsel anlamda benzerlik yarattığı, seçenek özgürlüğü yanında bu hali ile ortak ibarelerdeki benzerliğin dikkat çektiği, davaya konu markanın davacı yanın “…” unsurlu markasını da kapsadığı, tek heceli “…” markasının okunuşu ile “…” ibareli markanın okunuşlarının yakın olduğu, davacı yanın figüratif özellikli markalarında yer alan şekillerin ise bu benzerliği düşürmeye yetmediği, taraf markaları arasında benzerlik bulunduğu,
İşaretler arasındaki benzerlik değerlendirmesi, markanın türüne, yani şekil markası, sözcük markası, ses markası veya bunların karması olup olmamasına göre birçok farklı faktör açısından yapılacak değerlendirmeye bağlı olarak tespit edilebileceği, benzerliğin tespiti, markanın türüne göre farklı unsurları esas almayı da gerektirebileceği, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden, tüketici işlemi ya da tüketiciye yönelik uygulamaların her aşamasında taraf markaları arasındaki görsel, işitsel ve kavramsal benzerlikler ile bütünsel algıda oluşan benzerlik nedeniyle ortalama tüketici/alıcı kitlesinde taraf markalarını aynı anda ya da ayrı ayrı görmesi halinde bile bu markaların ilişkili markalar olduğunu sanma ve yanılgı yaşama tehlikesinin mümkün olabileceği ifade edilebilir. Diğer bir deyiş ile; Taraf markalarının görsel, işitsel ve/veya anlamsal açıdan benzer olması, markaların bütünsel algısı bakımından ilgili tüketici nezdinde ilişkilendirilme tehlikesini gündeme getirdiği, bu bağlamda markaların aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılmaları halinde halkın bu markalar arasında bağlantı kurabileceği,
Davalının, dava konusu markasını gören bir tüketici, bu markayı, davacının “…” veya “…+ŞEKİL” esas unsurlu/ibareli markasının serisi, alt markası yahut yeni bir versiyonu sanabileceği, alıcıların/tüketicilerin iki farklı marka ile karşı karşıya olduklarını anlamaları halinde bile, her iki markanın sahibi arasında idari/işletmesel bir bağlantı bulunduğunu, ortak bir çalışma kapsamında iş yapıldığını düşünebilecekleri ve davalı markasının, davacı markaları ile bağlantılı bir marka olarak algılanması dolayısıyla tüketici/müşteri kitlesi nezdinde karışıklık yaratabileceği ve bunun da iltibas ihtimalinin kabulü için yeterli görüleceği,
Ayrıca; Karşılaştırma konusu markaların kapsamındaki malların aynı/aynı tür olmasının, iltibası artıran bir husus olduğu, marka işaretlerinin kapsamındaki mal ve hizmetler arasındaki ayniyet veya benzerlik arttıkça, marka işaretleri arasındaki düşük derecedeki benzerliğe rağmen, markalar arasındaki benzerlikler ön plana çıkarak markalar arasında iltibas tehlikesinin arttığı, ortalama tüketici karşısında ortaya çıkacak karıştırılma olasılığı açısından hitap edilen/hedeflenen tüketici kesimi için yapılacak değerlendirmede, potansiyel alıcı veya kullanıcı kitlesi, bu kimselerin eğitim ve mesleki bilgi düzeyi, malı satın alırken gösterecekleri dikkat ve özenin derecesi ve satın alma kararı verirken harcayacakları sürenin de dikkate alınması gerektiği,
Tanınmış Marka Değerlendirmesi;
Davacının dosyaya sunmuş olduğu deliller içerisinde, markasının tanınmışlık düzeyine ulaştığını gösterir nitelikte, piyasa araştırması, satış rakamları, yurt içi ve yurtdışı satış ağı vb. delillere rastlanmadığı, sunmuş olduğu delillerin ise markanın kullanımına ait deliller kapsamında olduğu, diğer taraftan, TÜRKPATENT çevrimiçi marka sorgu ekranı üzerinden yapılan sorgulama sonucunda; TÜRKPATENT tarafından, davacı markasının… sayı ile tanınmış marka siciline kaydetmiş olduğu, davacı markasının gıda sektörü içerisinde özellikle “mayalar” ürünleri açısından belli bir tanınmışlık düzeyine ulaştığının kabul edilmesi gerektiği, davaya konu markanın tescili talep edilen mallarının yer aldığı sektör ile tanınmış markanın bulunduğu sektörün aynı olması, tescili talep edilen sınıflar ile davacı markasının tanınmış kabul edildiği sektör açısından, davacı marka sahibinin davaya konu markanın tescilinden zarar görme veya itibarında zarar meydana gelme ihtimalini ortaya çıkarmakta olup davalı tescil talebi ile davacı şirket markalarına yanaşacağı, bu kapsamda 6769 sayılı SMK m.6/1 kapsamındaki değerlendirme ile paralel davacının 6769 sayılı SMK’nun m. 6/5 kapsamındaki korumadan da yararlanacağı,
Ticaret Unvanı Açısında Değerlendirme;
Dosya kapsamında davacı yana ait ticaret sicil kaydı yer almamışsa da, davacı yan ticaret unvanının “… GIDA ÜRETİM VE PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ” şeklinde olduğu, “…” ibaresinin unvanın ayırt edici unsuru, “gıda üretim ve pazarlama” ibaresinin yan unsur olduğu, “anonim şirket” ibaresinin ise şirket türünü ifade ettiği, dosya kapsamında davacı şirketin faaliyet konularının yer almadığı, fakat yan unsurlardan, dava konusu sınıfları kapsayan “gıda üretimi” faaliyetinin bulunduğu, davaya konu marka “…” ibaresinden oluştuğu, yukarıdaki bentlerde davaya konu markanın “… a.ş.” olarak algılanması ihtimalinin yüksek olduğu belirtilmişse de kompozisyon ediliş hali ile davacı yanın “… GIDA ÜRETİM VE PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ” şeklindeki unvanından ayrıldığı, tek başına tescile konu edildiği şekilde “…” ibaresinin benzer olarak kabul edilemeyeceği, davaya konu markanın davacının ticaret unvanını içermediği, davacı lehine 6769 s. SMK m. 6/6. koşullarının somut olayda oluşmadığı,
Netice itibariyle,
– Davaya konu …sayılı davalı şahıs markasının dava konusu edilen 29. ve 30. sınıflarda yer alan malların tamamının, davacı şirketin itirazlarına dayanak yukarıda listelenen markalarında yer alan mal ve hizmetler ile aynı / aynı tür veya benzer olduğu,
– Davaya konu …sayılı davalı şahıs markası ile davacı şirket markaları arasında benzerlik ve bu benzerlik neticesinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu,
– Davacı yanın… sayılı markasının, SMK’nun 6/5. madde kapsamındaki tanınmış marka korumasından yararlanacağı,
-Davaya konu …sayılı davalı şahıs markası açısından, 6769 s. SMK’nun 6/6. maddesi şartlarının oluşmadığı,
-Davaya konu …sayılı davalı şahıs markasının tescil edildiği, daha sonra iptal talebinde bulunulduğu, TÜRKPATENT tarafından da iptal talebinin kabul edildiği, dava konusu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 06.10.2020 tarih ve … sayılı kararının yerinde olmadığı sonuçlarına ulaşılmış davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın kabulüne,
TÜRKPATENT YİDK’nın 06.10.2020 tarih 2020/M-8261 sayılı kararının tescile konu tüm emtialar yönünden iptaline,
Davaya konu markanın tüm emtialar yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine,
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 51/4.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip resen Türk Patent’e gönderilmesine,
Alınması gereken 80,70.-TL harçtan, peşin alınan 54,40.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 26,30.-TL maktu ilâm harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yazılı 2.517,10.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı kurum vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.10.02.2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 116,60.-TL
Bilirkişi Ücreti :2.250,00.-TL
G.A : 150,50.-TL-
TOPLAM :2.517,10.-TL