Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/332 E. 2021/187 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA

Esas No : 2020/332
Karar No : 2021/187

Hâkim : … …
Kâtip : … …

Davacı : … …
Davalı : … -… …

Dava : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
Dava Tarihi : 31/10/2020
Karar Tarihi : 26/05/2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 09.06.2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan hükümsüzlük istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkilinin davalı tarafın markası için 27/11/2014 tarihinde marka başvurusunda bulunduğunu bu kapsamda, SMK’nın geçici 1. maddesinin gereği olarak, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 s. KHK) ilgili hükümleri doğrultusunda olacağını, müvekkilinin …. tescil numaralı “…” marka ve işaretinin 1996 tarihinden bu yana marka sahibi olduğunu, müvekkilinin “…” markasını, tüzel kişi olarak fiilen 1983 yılından bu yana işletmesinde kullandığını; Şirketin kurucusu…’ın ise 1963 yılından bu yana kullandığını, davalının 2014/96919 tescil numaralı “… … …” markasının sahibi olduğunu, davalının … … …” markasının 09/11/2015 tarihinde tescil ettirdiğini ve 556 s. KHK’nın 42. maddesinde tanınmış markalar için öngörülen 5 yıllık dava açma süresinin, tanınmış olmayan markalar için de uygulanması gerektiğini kabul eden yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alınarak, bu davanın 5 yıl içerisinde müvekkilince açıldığını, müvekkilinin davalı yanın hükümsüzlük talebine konu markasında “…” ibaresine asli (asıl) unsur olarak yer verdiğini, diğer unsurlara ise tali (yardımcı) unsurlar olarak yer verdiğini, müvekkilinin markasının ise yalnızca tek bir “…” asli unsurundan oluştuğu dikkate alındığında, davaya konu markalar arasındaki benzerlik şartının gerçekleştiğini, öte yandan davalının markasının 43. sınıf yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinin kapsamını doğrudan müvekkilinin tescilli markasının kapsamındaki malları oluşturduğunu yani davalı taraf hizmet sunarken, müvekkilinin marka tescili kapsamındaki malları sunduğunu, dolayısıyla mal ve hizmetler arasındaki benzerlik şartının somut uyuşmazlık kapsamında gerçekleştiğini, ayrıca tüketicilerin bahse konu markalarda “…” ibaresinin ortak olduğunu, markaları ve markaların kullanıldığı işletmeleri birbirleriyle ilişkilendirdiklerini, dolayısıyla halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali şartının uyuşmazlık kapsamında gerçekleştiğini, müvekkili mahiyeti itibariyle işbu davayla oldukça benzerlik arz eden marka hükümsüzlüğü ve sicilden terkin davalarını, içeriğinde “…” ibaresini taşıyan tescilli diğer markalara karşı da ikame ettiğini, müvekkilinin hükümsüzlüğe konu markası için, üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla, davalının sahibi olduğu 2014/96919 tescil nolu “… … …” markası için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 556 sayılı KHK’nın 42/1-(b) maddesi ile 8/1-(b) maddesi ve SMK’nın 25/1. maddesi ile 6/1. maddesinde düzenlenen marka hükümsüzlüğünün yasal şartları oluştuğundan, davalının marka sahibi olduğu …. tescil numaralı “… … …” markasının, 43. sınıftaki yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25.05.2021 havale tarihli dilekçesi ve 26.05.2021 tarihli duruşmadaki beyanında davalı ile sulh olduklarını, sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm tesis edilmesini talep etmiştir.
Davalı 26.05.2021 tarihli duruşmadaki beyanıyla, sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm tesis edilmesini istemiştir.
Dosya incelenmiş tarafların sulh olması nedeniyle aşağıdaki şekilde karar verilmesi icap etmiştir.
H Ü K Ü M :
Tarafların 25.05.2021 tarihli sulh sözleşmesi gereği sulh oldukları anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına,
Sulh sözleşmesinin kararın ekinden sayılmasına,
Alınması gereken 59,30.-TL harçtan peşin alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4,90.-TL maktu ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraflar karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında anlaştıklarından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şahsın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.09.06.2021
Kâtip Hâkim… ✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır