Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/278 E. 2021/19 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/317 Esas – 2021/16
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR

TÜRK MİLLETİ ADINA

Esas No : 2020/317
Karar No : 2021/16

Hâkim :…
Kâtip …

Davacılar : …
Davalı : …
Dava : Ticaret Unvanı ve Marka Hakkına Yönelik Tecavüzün
Tespiti, Men’i, Ticaret Unvanının Terkini,
Kullanıma Son Verilmesi.
Dava Tarihi :16.10.2020
Karar Tarihi :10.02.2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 11.02.2021
Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan Ticaret Unvanı ve Marka Hakkına Yönelik Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ticaret Unvanının Terkini, Kullanıma Son Verilmesi istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacılar vekili dilekçeleriyle özetle; “…”’nın, 1969 yılından bu yana faaliyette bulunan müvekkili … Sanayii A.Ş. ile daha sonra kurulmuş diğer müvekkili şirketler (… Holding A.Ş. , … İmalat San. Ve Tic. A.Ş.) ve şirketler topluluğuna dahil diğer şirketlerin ticaret unvanında ve müvekkillerinin markası olarak tescil edilmiş olup şirketler topluluğu bünyesindeki diğer şirketlere (… Proje Taahhüt İnşaat San. Ve Tic. A.Ş., … Uluslararası Yatırım Proje Emlak İnşaat A.Ş., … Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş., … Emlak Pazarlama Tic. A.Ş.) dahi marka lisans sözleşmeleri ile kullandırıldığını, yurt içinde ve yurt dışında faaliyette bulunan topluluğa dahil tüm şirketlerinin “…” markası ile tanınmış, itibar ve güven kazanmış olduğunu, dolayısıyla “…” adının geçtiği her yerde doğrudan şirketler topluluğunun anlaşılmakta olduğunu, üçüncü kişilerce bu isme güvenilerek ve şirketler topluluğuyla bağlantılı bulunduğu kanaati öne çıkarak ticari ilişkiler kurulduğunu, zira, müvekkilinin 50 yılı aşkın süredir oluşturduğu standart ve kalite ile haklı bir üne kavuşmuş olup, bilinen ve tercih edilen bu markanın ve unvanın sahibi olduğunu, dolayısıyla davalının, müvekkillerinin ticaret unvanında ve markası olarak da tescilli “…” ibaresini kullanarak, müvekkillerinin marka haklarına tecavüz ettiğini, davalıya ait www.mesavinc.com alan adlı bir internet sitesinin bulunduğunun da tespit edilmiş olduğunu, bu sebeple keşide edilen Ank. 18. Noterliği 06.10.2020 tarih, 25244 Y. numaralı ihtarnamlerinin sonuçsuz kaldığını, netice itibariyle, müvekkili şirketlerin yıllardır ticaret unvanı ve markası olarak tescilli bulunan “…” ibaresini kullanarak, açıkça iltibas oluşturan davalıya karşı bu davanın açılması zorunluluğunun doğmuş olduğunu, TTK m.52, SMK m.7/2, m.7/3 hükümleri başta olmak üzere, davalının ticaret unvanından … ibaresinin terkin edilmesi ve internet sitesindeki kullanımı dahil her türlü kullanımına son verilmesi gerektiğinin de tartışmasız olduğunu beyan ederek yargılama sonuçlanana kadar tedbiren, davanın kabulü ile tamamen www.mesavinc.com alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, müvekkillerin marka haklarına tecavüzün tespiti ile men’ine, “…” ibaresinin davalının ticaret unvanından terkinine, her türlü kullanımına son verilmesine, masrafı davalıdan alınarak hükmün tirajı en yüksek 5 gazeteden biri ile ilanına, maddi, manevi tazminat ve sair talep ve dava haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevabında özetle; müvekkili şirketin 2020 yılında İstanbul’da kurulduğunu, iştigal sahasının; …kiralama, alımı satışı ve konteyner kiralama işleri olduğunu, davacı şirketlerin hiçbiri ile aynı sektörde ortak faaliyet göstermediğini, müvekkilinin “…” ibaresini seçmesinin nedeninin; aile bireylerinin adlarının ilk harflerini kullanmak olduğunu, davacı şirketler ile müvekkili arasında iltibas kurma amacı bulunmadığını, davacıların faaliyet alanı ile müvekkilinin faaliyet alanının tamamen farklı olduğunu, davacılar markasının tanınmış marka olmadığından tüm sınırflarda korunmasının mümkün olmadığını, marka hakkına dayalı olarak unvanın terkininin istenmesinin mümkün olmadığını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip davaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacılar ve davalı arasındaki uyuşmazlık; davalının kullanımları karşısında, davacının Ticaret Unvanı ve Marka Hakkına Yönelik Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ticaret Unvanının Terkini, Kullanıma Son Verilmesi taleplerinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Marka Hakkına Tecavüz, Haksız Rekabet ve Ticaret Unvanına İlişkin Hükümler Bakımından Değerlendirme;
Dava Konusu www.mesavinc.com Alan Adı Bakımından Değerlendirme;
Alan adında ayırt edici esas unsurun, zorunlu olarak alınan “www, tr, biz, com” kısımları dışındaki kısım olan, ikincil düzey alan adı olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla, tescilli bir markanın ikincil düzey alan adı olarak alınması halinde marka ile alan adı arasında ayniyet; çok küçük bir farklılık olması halinde ayırt edilemeyecek derecede benzerlik; önüne, arkasına ayırt etmeyi tesis edecek önemde olmayan ekler, kelimeler getirmesi halinde ise benzerlik olduğu kabul edilmekte ve bu bir marka ihlali oluşturmaktadır.
Benzerlik değerlendirmesi aynen markalarda olduğu gibi mukayese edilen işaretlerin tüm unsurları dikkate alınarak ortalama tüketicilerin bakış açısından yapılmaktadır. Marka ile aynı işaret rakip firma tarafından aynı veya benzer mal ve hizmetler için alan adı olarak tescil edilmiş ve alan adını alan taraf kendisinin sahip olduğu marka, unvan, tescilsiz marka gibi bir hakka dayanmıyorsa ortada bir marka ihlalinin bulunduğu kabul edilmektedir. Eğer bir hakka isnat ediyorsa bu durum ancak kimin öncelik hakkı bulunduğunun tespitiyle çözümlenebilmektedir. Sonuç olarak, tescilli bir markanın aynı veya benzerinin alan adı olarak kullanılması halinde iltibas tehlikesinin varlığını tespitte, alan adını kullanıldığı mal veya hizmetler konusunda da marka hukukunda geçerli kurallardan sapılması gerekmemektedir. Yani, iltibasın belirlenmesinde, işaretlerin aynı veya benzer olması yanında mal ve hizmetlerin de aynı veya benzer olması şartından, marka-alan adı uyuşmazlığında da vazgeçilemez. Dolayısyla, tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan bir işaretin, aynı veya benzer marka sınıflar için geçerli olması ve SMK madde 7/3 (d) anlamında geçerli şartları taşıması durumunda bu madde kapsamında marka ihlalinden söz edilebilecektir.
Somut olayda, davacının dava dilekçesinde davalıya ait olduğunu belirttiği www.mesavinc.com alan adlı internet sitesinin ana sayfasının görüntüsü aşağıdaki şekildedir.
Davalıya ait www.mesavinc.com isimli internet sitesinin “İletişim” başlıklı sekmede yer alan iletişm adresi ile davalının ticari sicil gazetesinde belirtilen adresinin de aynı olduğu ayrıca söz konusu internet sitesinde davalının ticaret unvanının yer aldığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla, dava konusu www.mesavinc.com isimli internet sitesinini davalıya ait olduğu,
Davalının www.mesavinc.com isimli internet sitesinde “Hizmetler” Başlıklı sekmede “Harita Hizmeti” başlığı altında “…kiralama firmamız … …sadece kiralama alanında değil alış-satış gibi diğer faktorlerdede hizmet sunduğu gibi uzman kadrosu ile harita hizmetide vermektedir.Projelerinizde kullanmak üzere harita cihazları kiralayabilir ve satın alabilirsiniz.
Uzman personellerimiz ile projelerinizde ki;
Aplikasyon, .. gibi birçok alanda hizmet alabilirsiniz.”
“Kiralık …Hizmeti” başlığı altında ise “…kiralama firmamız … Vinç, her ihtiyaç için en doğru maliyetlerle …kiralama hizmeti sunmaktadır. İstanbul Avrupa Yakası ve Anadolu Yakası vinçlerimiz ile hizmetinizdeyiz.
Birbirinden farklı tonajlara sahip olan vinçlerimiz günlük, haftalık veya ihtiyacınız halinde aylık olarak da kiralanmaktadır. Toplam kalite prensiplerimiz kapsamında, araçlarımızın en ufak sorunu olmaması sağlanmakta, böylelikle işlemleriniz sürerken hiçbir aksama olmaması sağlanmaktadır. Buna mukabil, donanımla ilgili hiçbir sorun çıkmayacağını garanti ediyoruz. Hizmetlerimiz kapsamında ihtiyacınızın boyutu ve vasfı ne olursa olsun uygun bir çözüm üretilebilmektedir. Firmamız makina parkında bulunan araçlarımız en yüksek kalite de Avrupa imalatı gelişmiş teknolojili araçlardır. İstanbul’un Tüm Bölgelerine 7/24 …Kiralama Hizmeti vermekteyiz.”
denilmektedir.
Öte yandan, dava konusu www.mesavinc.com isimli internet sitesinin “Hakkımızda” başlıklı sekmede, “… …2020 yılında İSTANBUL’da kurulmuştur. …kiralama – alış – satış, konteyner kiralama – alış – satış, turizm ve inşaat alanlarında hizmet vermektedir. Firmamız ile websitemiz veya telefon numaramız üzerinden iletişime geçebilirsiniz.” denilmektedir.
Yukarıdaki dava konusu www.mesavinc.com isimli internet sitesinde yer alan bilgiler doğrultusunda, davalının hususen …kiralama-alış-satış hizmeti ve inşaat hizmetleri ile iştigal ettiği,
Dava konusu internet sitesinde davacılara ait “…” esas unsurlu markasının, davalının ticaret unvanının diğer unsurlarına göre daha büyük puntolarla ve daha kalın karakterlerle davacının markalarında yer alan yukarıdaki tablolarda kırmızı renkte verilen aynı/aynı tür/benzer hizmetlerde, mavi renkte verilen ilişkili mallarda markasal olarak kullandığı,
Dava konusu www.mesavinc.com alan adı “…” ve “vinç” ibarelerinin bitişik yazılmasıyla oluşturulmuştur. Bunlardan “vinç” ibaresi davalının kendisine ait internet sitesinde ilan ettiği hizmetler bakımından ayırt edici niteliği haiz olmayan veya ayırt ediciliği düşük bir ibare olması nedeniyle dava konusu internet sitesinin esas unsurunun “…” ibaresi olduğu değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, dava konusu www.mesavinc.com internet alan adı ve ilgili internet sitesinin içeriğindeki kullanımlarla davacılara ait markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu,
Tanınmış Markalar Bakımından Değerlendirme
Tescilli bir markanın (aynısının ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin), ticaret unvanı olarak tescil edilmesi ve bu suretle markanın ününden, tanınmışlığından yararlanılması durumları sıklıkla karşılaşılaşılan bir durumdur. Özellikle tanınmış markanın asıl unsurunun, ticaret unvanı olarak tescil edilmesi ve bu yolla marka ihlaline hukukî kılıf aranması/bulunması yoluna gidildiği bir gerçektir.
Özellikle başkasına ait tanınmış markanın ticaret unvanı olarak tescil edilmesi; işletmeler arasında iltibasa, haksız bir yararın sağlanmasına yol açabilecek, tüketicileri yanıltıcı olabilecek bir durumdur.
6769 Sayılı SMK m. 7/2-c bendi “Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.” hükmüne göre tanınmış markalar bakımından, sonraki ticaret unvanının ait olduğu işletme farklı mal ya da hizmet alanlarında faaliyette bulunsa dahi haksız yararlanma olgusunun ve/veya iltibas halinin mevcudiyeti ortaya çıkacaktır.
Davacılara ait “…” ibareli markaların tanınmış olup olmadıkları incelenmesi neticesinde, dosya kapsamında davacılara ait markaların tanınmış olduklarına dair yeterli bilgi ve belgeye rastlanmamıştır.
Davalının Ticaret Unvanının Terkini Bakımından Değerlendirme;
Sahibine kullanma ve başkalarının izinsiz kullanımını engelleme hakkı sağlayan ticaret unvanı, çeşitli düzenlemelere göre korunur. Unvanın korunmasında yararlanılan temel düzenleme Türk Ticaret Kanunudur. Burada yer alan özel koruma hükümlerinin yanı sıra genel hüküm niteliğinde olan haksız rekabetten de yararlanılabilir. Ticaret unvanının sahibinden izin alınmadan, aynının veya benzerinin kullanılması halinde unvan tecavüze uğramış olur. Söz konusu durum, unvanın aynının veya benzerinin yine ticaret unvanı veya başka bir şekilde kullanılmasıyla meydana gelir. Bu bağlamda, tescilli ticaret unvanının, yine bir ticaret unvanı olarak veya işletme adı, marka, FSEK anlamında eser veya eserin önemli bir parçası olarak veya internet alan adı olarak kullanılması halinde de tecavüz gerçekleşmiş olur.
Ticaret unvanına bir tecavüzden bahsedebilmek için, esas itibariyle ticari işletmelerin iştigal konularının aynı veya benzer olması gerekir. Zira ticaret unvanlarının bağlı olduğu işletmelerin iştigal konularının birbirinden farklılaştığı oranda, aynı ya da benzer unvanlar arasındaki iltibas tehlikesi de azalmaktadır. Dolayısıyla iştigal konuları değişik olduğu için farklı müşteri çevresine hitap eden işletmelerin aynı ya da benzer unvanlarının karıştırılma ihtimali de az olmakla birlikte tamamen ortadan kalkmaz. Nitekim tanınmış bir unvanın aynının veya benzerinin başka iştigal konusunda kullanılması halinde de iltibasın varlığını kabul etmek gerekir.
Hukukumuzda usulüne uygun şekilde tescil edilmiş olan ticaret unvanları özel olarak korunur. Buna karşılık tescil edilmemiş olan unvanlar ise, sadece haksız rekabet hükümleri dairesinde korunabilir. Bu nedenle uzun süreden beri kullanılmasına rağmen tescil edilmemiş olan ticaret unvanına tecavüz halinde, bundan zarar gören kişi ancak haksız rekabet hükümleri sayesinde himaye edilir.
Tescilli ticaret unvanının korunması, tescilsiz unvana göre daha kolaydır. Zira tescilli unvan hem ticaret sicili memuru hem de unvan sahibi tarafından korunur. Mevcut unvanının aynı veya benzerinin tescil edilmek istenmesi halinde, ticaret sicili memuru başvuruyu reddetmelidir. Böylece aynı veya benzer ticaret unvanının haksız olarak alınması ticaret sicili memuru tarafından en baştan engellenmiş olmakta; ticaret sicili memuru sonradan ortaya çıkabilecek hukukî uyuşmazlıkları da önlemektedir.
Tacir, tescil ettirmiş olduğu unvanına tecavüz edilmesi veya tecavüz tehlikesinin ortaya çıkması halinde, bu özel hükümlerden yararlanarak korumadan yararlanabilir.
Tescilli ticaret unvanı hem TTK 52’ye göre özel olarak hem de TTK m. 55 vd. hükümlerine göre korunurken; usulüne uygun olarak ilgili sicile tescil edilmemiş bulunan unvan, isim, tanıtma vasıtaları sadece haksız rekabet hükümlerine göre korunur. Siciline tescil edilmemiş bulunan ticaret unvanı, işletme adı, marka gibi hakları, özel hükümlere göre koruma imkânı kural olarak bulunmamaktadır. Zira bu düzenlemelerin yer aldığı hükümlerde özel korumanın talep edilebilmesi için hakkın tescil edilmiş olması aranmaktadır.
6102 sayılı TTK ticaret unvanını özel olarak koruma kapsamına almış ve ticaret unvanına yapılan tecavüzleri engellemiştir.
Ticaret unvanı, ticari işletme işleteni yani taciri diğer tacirlerden ayırmaya yarayan addır. Bu bağlamda her tacir ticaret unvanı kullanmak zorundadır. Kanun bunu, “her tacir, ticari işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır.” şeklinde ifade etmiştir. Türk hukukunda ticaret unvanı serbestçe seçilebilmektedir. Ancak ticaret unvanı seçme ve kullanma hakkı kanuni sınırlara tâbidir.
Şirketlerde esas olarak ticaret unvanında çekirdek ve ek bulunur. Çekirdek, unvanda bulunması gerekli ve kanunda belirlenmiş olan asgari unsurları ifade eder. Bunun yanında ticaret unvanına ekler getirilmesi mümkündür. Ek ve çekirdekten oluşan unvanlar kural olarak bir bütün olarak korunur.
6102 sayılı TTK’nin 50. maddesine göre, usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir. 45.maddeye göre, bir ticaret unvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde, ek yapılır. Aynı kanunun 52. maddesine göre, ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir. Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir.
Davacının, davaya mesnet olarak gösterdiği ticaret unvanının tescilli olduğu dolayısıyla TTK’nın ticaret unvanının korunmasına ilişkin özel hükmü olan TTK Madde 52’ye göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda anlatılanlar doğrultusunda ve dosya üzerinde yapılan incelemede aşağıdaki tespit ve değerlendirmeler yapılmıştır.
Ticaret unvanında çekirdek ve ek unsurlar bulunmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde, davalı şirketin ticaret unvanının “… …NAKLİYAT TURİZM SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.” olduğu “…” ibaresinin ek; “…NAKLİYAT TURİZM SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.” ibaresinin ise çekirdek olduğu, davacılardan “… HOLDİNG A.Ş.” ve “… İMALAT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.”nin ek unsurunun “…”, “… SANAYİİ A.Ş.”nin ise “…”, çekirdek kısımlarının ise sırasıyla “HOLDİNG A.Ş.”, “İMALAT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.” ve “SANAYİİ A.Ş.” olduğu,
Dolayısıyla, davacılaın ticaret unvanlarındaki kılavuz unsurların “…”, diğer unsurların ise çekirdek unsur olduğu, diğer taraftan davalının ticaret unvanındaki kılavuz unsurun da “…” olması nedeniyle ticaret unvanlarının ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, söz konusu şirketlerin amaç ve konularının aynı ve/veya benzer olması hususları da dikkate alındığında, davalının ticaret unvanı ile davacılar ticaret unvanları arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu,
Netice itibariyle,
Dava konusu www.mesavinc.com internet alan adı ve ilgili internet sitesinin içeriğindeki kullanımlarla ile davacılara ait markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu,
Davalıya ait “… …NAKLİYAT TURİZM SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.” ticaret unvanı ile davacılar “… HOLDİNG A.Ş.” ve “… İMALAT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.” ve … SANAYİİ AŞ ” unvanları arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, hükmün ilanında davacının menfaatinin bulunduğu sonuçlarına ulaşılmış kısmen iştirak edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..
H Ü K Ü M :
Davanın Kabulüne,
Davacıların marka haklarına davalı tarafından tecavüzün tespiti ile menine,
… ibaresinin davalının ticaret unvanından terkinine, her türlü kullanımına son verilmesine,
Masrafı davalıdan alınmak kaydı ile hükmün trajı en yüksek ulusal bir gazetede ilanına,
Peşin alınan 54,40.-TL’nin mahsubu ile kalan 4,90.-TL eksik ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davacıların yapmış olduğu aşağıda dökümü yazılı 2.212,60.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,   
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacılar vekili ile davalı şirket vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.10.02.2021

Kâtip Hâkim… ✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır
MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 116,60.-TL
Bilirkişi Ücreti : 1.800,00.-TL
P.P : 196,00.-TL
TOPLAM : 2.212,60.-TL