Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/233 E. 2021/43 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/233 Esas – 2021/43
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

Esas No : 2020/233
Karar No : 2021/43

Hâkim : …
Kâtip : …

Davacı :…
Davalılar :…
Dava : Marka YİDK Kararının İptali ile Marka Hükümsüzlüğü
Dava Tarihi : 14.08.2020
Karar Tarihi : 17.02.2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 18.02.2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali ile Marka Hükümsüzlüğü istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkili …’nun, … ŞİRKETLER grubunun bir üyesi olduğunu, müvekkili şirketler grubu ilk kez 1954 yılında kurulmuş olmakla, aradan geçen zamanda Türk Sanayiindeki yerini aldığını ve çok geniş bir alanda faaliyetlerini sürdürdüğünü, müvekkilinin Türkiye’ nin önde gelen turizm şirketlerinden biri olarak … markasını ticaret hayatına tanıtmış, turistik faaliyetler, eğlence ve spor hizmetleri sektöründe sunmakta olduğu kaliteli hizmet ile … markasını tanınmış marka haline getirmiş olduğunu, … markasının bugün müvekkili tarafından Türkiye’nin en tanınmış ve kaliteli turistik tesislerinde ve spor salonlarında kullanıldığını, müvekkilinin … markalarının da, özellikle restorant, bistro ve diskotek, eğlence sektöründe bilinen ve tercih edilen mekanlardan olduğunu, davalı tarafın 43. Sınıflarında yer alan hizmetler için 2019/72407 kodlu “…… OTEL RESTORAN” marka başvurusunda bulunmuş olduğunu, anılan başvurunun ilanına müvekkili adına yapılan itirazların nihai olarak reddedildiğini, dava konusu markada dava konusu hizmetlerin “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri.” olduğunu, müvekkilinin müstakil … markalarının (2016 34332 sayılı markası başta olmak üzere 99 014725, 2000 15175 sayılı markalar) 35, 38, 41. Sınıflarda yer alan hizmetler üzerinde tescilli olmakla, markalarda yer alan ve özellikle 41. Sınıftaki ” eğlence ve eğitim amaçlı kulüp hizmetleri, dans yarışmalarının organizasyonu hizmetleri, casino hizmetleri, sempozyum, konferans düzenleme hizmetleri” özellikle bir otel yerleşkesinde verilebilen ve her otel işletmesinin içinde konsept olarak sunulan hizmetlerden olduğunu, dolayısıyla bu sınıftaki anılan hizmetler, dava konusu konaklama, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri ile iltibas içinde olup , doğrudan ilişkili olduğunu, yine bu hizmetlerin, yiyecek içecek sağlanması hizmetleri ile de iç içe olduğunu, neticede eğlence amaçlı gidilen casino ya da kulüpte aynı zamanda yeme içme hizmeti ve bunların sunumunun da verildiğini, müvekkilinin mesnet bir diğer markasının da, … … … ibareli ve 168648 sayılı markası olduğunu, anılan markanın bütününde … ibaresinin ön planda ve marka örneğinin önüne geçmiş, asıl dikkat çeken unsur konumunda olduğunu, bu markada da 39 ve 41. Sınıf hizmetler yer almakla; 39. Sınıfta yer alan seyahat düzenleme, turizm seyahat acentalığı hizmetleri, 41. Sınıfta yer alan “animasyon faaliyetleri düzenleme, diskotek,” hizmetlerinin doğrudan dava konusu edilen hizmetlerden geçici konaklama hizmetleri ile ilişkili olduklarının açık olduğunu, müvekkilinin mesnet bir diğer …’S ON THE … markalarında da ihtilaf konusu markada yer alan 43. Sınıftaki tüm hizmetlerin zaten aynen yer aldığını, dava konusu kararda TÜRKPATENT” in, bu marka bütününü ihtilaf konusu markaya benzetmemiş olsa da, Kurumun bu incelemesinin de yerinde olmadığını, davalıya ait markanın, …… OTEL RESTORANT markası olduğunu, markada yer alan OTEL, RESTORAN ibarelerinin tamamen tanımlayıcı olduğunu, marka bütününde var olmasının, markaya bir hak vermeyeceğini, bütünde markayı ayrıştırmayacağının ortada olduğunu, bu ibareler dışında kalan diğer unsurların, …, GRAND ve … olup, …’nın zaten il adı olduğunu, yerleşik kararlar ile kabul edildiği üzere tek başına marka olamayacağı gibi, işletmenin/marka kullanımlarının …ilinde olduğunu vurgulamakta, markaya mahal belirtme amaçlı eklendiğinin açık olduğunu, markanın …ilindeki … olduğunu, yine bir diğer unsur GRAND ibaresinin, işletmelere/markaya güç vermek, onun tüketici üzerindeki manevi baskısını arttırmak için eklenen, onun ‘büyük, görkemli’ olduğunu vurgulamak için ihtilaf konusu hizmet sektöründe pek çok işletme tarafından kullanılan bir ibare olduğunu, yine özellikle konaklama ve restorant sektörü için GRAND, neredeyse tanımlayıcı olup, bu unsuru bu hizmet sınıfları için markasında barındıran TÜRKPATENT nezdinde kayıtlı 600 ü aşkın markanın var olduğunu, yine tescil ya da başvuru kapsamında olması beklenmeksizin, ihtilaf konusu hizmetlerde faaliyet gösteren pek çok işletmenin, özellikle bir kaç tane aynı markayı içerir işletmelerini derecelendirmek, her birinin hitap ettiği tüketiciyi hedefine almak için, …, gibi ibareleri marka bütünlerinde sıklıkla tercih ettiğini, dolayısıyla bu bütünde markasal ve ön plandaki tek unsurun … markası olup, marka bütününde bu ibare etrafındaki tüm kelimeler, …’yı güçlendiren, onu tanımlayan, tasvir eden unsurlardan sayılması gerektiğini, müvekkilinin … markalarının seri markası, sanki … markası altında sunulan hizmetlerin artık …şubesi ile verilmeye de başlandığı yeni bir mekan izlenimini oluşturduğunu, esas unsurunun … olduğu tartışma götürmez bir markanın müvekkilin asıl faaliyet alanında tesciline izin verilmesinin, müvekkilin yıllardır bu isim ile yatırım yaptığı marka hakkının zarar görmesine, onun sulanmasına, ayırt edici karakterini yitirmesine sebep olacağını, yine 43. Sınıf hizmetleri aynen taşıyan müvekkilinin … markasında yer alan “sahilde” anlamına gelen “on the …” ibaresinin, dava konusu hizmetler için tamamen tamamlayıcı olduğunu, 43. sınıftaki dava konusu hizmetler için tek başına marka olarak tescil edilemeyeceğini, ayırt ediciliğinin olmadığının açık olduğunu, burada markada yer alan … asli markasına vurgu yapılarak, on the … yani sahil işareti çizilmekte ve tüketici algısının bu yönde hedeflendiğini, dava konusu markada yer alan ŞEKİL unsurunun da yine bir ayırt ediciliği, markaya kattığı farklı bir algının bulunmadığını, otelin konseptini ve dış görüntüsünü anımsatan bu unsurun, zaten markanın kullanıldığı yapıya vurgu yaptığı için, tek başına ayırt edici, markasal olmadığını, yine tek başına tüketiciler için işletmesel köken belirtmediğini ifade ederek, TÜRK PATENT YİDK’nın … sayılı kararının “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri.” yönünden kısmen iptaline, davalı NURETTİN MISIRLI adına tescili talep edilen 2019/72407 kodlu “…… OTEL RESTORAN” markasının başvuru kapsamında bulunan 43. Sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri.” yönünden iptali ile tescil edildi ise hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; İtiraza mesnet … sayılı başvurularının hükümden düşmüş olduğu anlaşıldığından Kurum tarafından yapılan değerlendirmede söz konusu başvuruların değerlendirme dışı bırakılmış olduğunu, davalının markası ile davacının itiraza mesnet markalarını karşılaştırdığımızda ortalama tüketici nezdinde markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, davalı markasını okuyan veya gören ortalama dikkate sahip ve işaretleri yan yana karşılaştırma imkanı olmayan kişinin zihnindeki intibaın, davacıya ait markaların bıraktığı intiba ile aynı olmadığını, başvuru ve itiraza konu markalar incelendiğinde, başvuru kapsamındaki hizmetlerle itiraza mesnet … sayılı “…”, “…”, “…”, “…”, “hillside …”, “hillside … …” ibareli markaların kapsamlarındaki malların/hizmetlerin benzer olmadığının anlaşıldığını, ayrıca, başvuru ile itiraza mesnet … sayılı “…”, “…” ibareli markaların, bütün olarak bıraktıkları izlenim itibariyle, ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadığının değerlendirilmiş olduğunu, somut olay incelendiğinde, başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar arasında benzerlik ve iltibas ihtimalinin bulunmadığını, ilgili tüketicilerin başvuruya konu ibareli marka ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaları bütüncül algı çerçevesinde farklı ticari kaynaklardan gelen birbirinden farklı markalar olarak algılayabileceğinin açıkça görüldüğünü ve başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların bütünüyle bıraktıkları izlenim itibarıyla ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadıklarının açıkça görüldüğünü, itiraza mesnet markaların tanınmış markalardan olduklarını ve md. 6/5 sayılan koşulların mevcut olduğunu gösterir nitelikte bilgi ve belge bulunmadığı için itirazın reddedilmiş olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına karşın yargılamaya katılımı olmamıştır.
Davanın açılmasını müteakip davaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını ve bilirkişi raporları alınmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iddiaları karşısında, YİDK Kararının iptali ile davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Emtia ve Marka İşaretleri Bakımından Benzerlik Değerlendirmesi
Benzerlik değerlendirmesinin ilk koşulu markaların tescilli oldukları sınıfların birbirine benzerliğidir. Markaların tescilli oldukları veya tescili talep edilen mal ve hizmetlerin benzerliğine kanaat getirilmesi halinde, ikinci şart olan markaların benzerliğine geçilir. Eğer her iki koşul da gerçekleşmiş ise markalar arasında iltibas olduğuna karar verilecektir.
Markalar arasındaki benzerlik incelenirken,
* Markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları
* Görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlik,
* Çağrıştırma,
* Bir bütün olarak markaların uyandırdığı toplu kanaat,
* Malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu,
* Markayı taşıyan mal veya hizmetin değeri ve alıcının bu mal ve hizmeti almaya ayırdığı zaman kriterleri ele alınmalıdır.
İltibas, kanunlarda tanımlanmamış olmakla birlikte öğretide “bir markanın aynen veya benzerinin kullanılması suretiyle, alıcı zihninde gerek emtiaların (veya hizmetlerin), gerekse müteşebbisin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırılması ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldüklerinin düşündürülmesi, bu yönden çağrışımlar yapması” olarak tanımlanmıştır. Sadece alıcıların belirli bir mal veya hizmet yerine başka mal veya hizmeti almak istemeleri halinde değil; alıcıların mal veya hizmetlerin birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen, bunların kaynağının aynı işletme olduğuna veya malları satan yahut hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanmaları halinde de iltibas ihtimali vardır. Dolayısıyla, iltibas bulunduğunun kabulü için işaretin marka ile bağlantı kurulmasına ve düşünsel olarak markayı çağrıştırmasına elverişli olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Tam bu hususta değinilmesi gereken önemli nokta ise karıştırılma ihtimalinin varlığı “halk” nezdinde olmalıdır. Bir markanın diğer marka ile karıştırılma ya da iki marka arasında ilişki bulunduğu ihtimali, malın hitap ettiği uzman ya da satıcı nezdinde değil, halk nezdinde araştırılmalıdır. Dolayısıyla, markaların hitap ettiği tüketici ya da kullanıcı dikkate alınmak suretiyle, markaların bu kişiler nezdinde karıştırılıp karıştırılmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir. “Halk” tabiri amaca uygun şekilde “markayı taşıyan ürünlerin nihai tüketici kitlesi” olarak anlaşılmalıdır. Benzerlikte görüşüne başvurulacak kişi markalı ürünün yöneldiği hedef kitleye mensup/makul derecede bilgilendirilmiş, makul derecede dikkatli ve makul derecede ihtiyatla değerlendirme yeteneğine sahip kişinin değerlendirmesidir.
İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının tespitinde, mal ve hizmetlerin aynı veya benzer alıcı çevresine hitap edip etmediklerine ve aynı veya benzer ihtiyaçları gidermede kullanılıp kullanılmadıklarına; markaların kullanıldığı mal veya hizmetin ekonomik değerine; bunların hitap ettiği alıcı grubunun sosyal ve ekonomik düzeyine ve orta yetenekteki alıcıların markanın kullanılacağı mal veya hizmetleri aldıkları sırada sarf edecekleri dikkat ve özene de bakılır.
Emtiaların Aynı/Benzer/İlişkili Olup Olmadığı
Dava konusu 2019/72407 sayılı ve “…… Otel Restorant+Şekil” ibareli markanın hizmetleri ile davacıya ait redde mesnet markaların kapsamlarındaki mallar/hizmetler değerlendirildiğinde
Dava konusu markanın kapsamında yer alan dava konusu “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri.” hizmetlerinin davacıya ait 2016/34333 sayılı ve “…” ibareli, 2008/22042 sayılı ve “…” ibareli markaların kapsamında aynı/aynı tür olarak yer aldığı,
Dava konusu markanın kapsamında yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.”nin davacıya ait 2016 34333 sayılı ve “…” ibareli, 2008 22042 sayılı ve “… ON THE …” ibareli, 97 001186 sayılı ve “…” ibareli markanın kapsamındaki 30. Sınıfa ait mallarla ilişkili olduğu, zira söz konusu malların belirtilen hizmetlerde kullanıldığı, ayrıca yine dava konusu markanın kapsamında yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.”nin davacıya ait 99 014725 sayılı ve “…” ibareli markanın kapsamındaki “eğlence ve eğitim amaçlı klüp hizmetleri.” ile 168648 sayılı ve “… … …” ibareli markanın kapsamındaki “diskotek” hizmetleri ile 99 014725 sayılı ve “…” ibareli markanın kapsamındaki “eğlence ve eğitim amaçlı klüp hizmetleri.” ve “casino hizmetleri” ile birbirlerini tamamlayıcı hizmetler olmaları nedeniyle ilişkili oldukları,
Dava konusu markanın kapsamında yer alan “Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri.” ile davacıya ait 99 014725 sayılı ve “…” ibareli markanın kapsamındaki “eğlence ve eğitim amaçlı klüp hizmetleri.”nin tüketicinin hizmetine birlikte sunulmaları nedeniyle ilişkili oldukları,
Sonuç olarak, dava konusu markanın kapsamındaki dava konusu hizmetlerin davacı markalarından 2016 34333 sayılı ve “…” ibareli, 2008 22042 sayılı ve “…” ibareli, 97 001186 sayılı ve “…” ibareli, 99 014725 sayılı ve “…” ibareli, 168648 sayılı ve “HILLSIDA … …” ibareli markaların kapsamında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer aldıkları,
Marka İşaretlerinin Benzer Olup Olmadığı
Markalar arasında benzerlik incelemesinde temel ilke, yukarıda da değinildiği üzere, her iki markanın ortalama tüketici üzerinde bıraktığı genel intibaya göre tüm faktörler bir arada gözetilerek “global değerlendirme” yapılması gerekmektedir. Global değerlendirme gereği, markaların unsurları bölünerek, unsurlarına göre ayrı değerlendirme yapılması hatalı olacaktır. Bununla birlikte, inceleme sırasında markayı oluşturan jenerik, tanımlayıcı unsurların değerlendirme dışı bırakılmasına engel değildir. Dolayısıyla asıl olan markaların bir bütün halinde bıraktıkları genel intibaya göre değerlendirme yapılmasıdır.
Bununla birlikte markalar esas ve yardımcı unsur olmak üzere iki unsurdan meydana geldiği asla göz ardı edilmemelidir. Markayı benzerlerinden ayırt etmeye yarayan markada diğer unsurlara göre daha ön planda olan unsur esas unsur iken; esas unsura göre nispeten arka planda olan, malın ve hizmetin temel özelliklerini veya sair özelliklerini belirten ve esas unsura bağlı ve onunla ilişki içinde bulunanlar yardımcı unsurdur. Markaları benzerlerinden ayıran en önemli unsur esas unsurlardır. Markanın ayırt ediciliği ve iltibasa sebebiyet verip vermediği gibi hususlar esas unsur nazara alınarak tespit edilir.
Dava konusu “…… OTEL RESTORANT+ŞEKİL” ibareli marka, çok pencereli sarı renkte (otel şeklini hatırlatan) bir bina şeklinin üstte yer aldığı, hemen altında siyah renkte “…” ibaresi ve bu ibareye kıyasla daha büyük puntolarla stilize edilmiş şekilde yazılmış siyah renkte “…” ibaresinin yer aldığı ve en altta da düz karakterler ile yazılmış “OTEL RESTORAN” ibarelerinin yer aldığı kelime+şekil markası, davacıya ait emtia benzerliği olan markalar ise ibarelerin mavi veya siyah renkte yazılmış herhangi bir şekil unsuru içermeyen kelime markalarıdır.
Dava konusu “…… OTEL RESTORANT+ŞEKİL” ibareli markada yer alan “…” ibaresinin şehir ismi, “Otel Restorant” ibarelerinin tanımlayıcı ibareler olması nedeniyle dava konusu hizmetler bakımından ayırt edici niteliklerinin ya hiç olmadığı ya da çok zayıf olduğu, ayrıca “Grand” ibaresinin de ticari alanda üstünlük belirten bir ibare olarak sıklıkla kullanılan tanımlayıcı dolayısıyla ayırt edici niteliği zayıf bir ibare olması, markada yer alan şekil unsurunun, kelime unsurlarına kıyasla dikkat çekici özelliği olmayan basit olması nedenleriyle dava konusu markanın esas unsurunun “…” ibare olduğu,
Davacıya ait emtia benzerliği olan “…”, “…”, “… … …” ve “…” ibareli markaların esas unsurlarının “…” ibaresi olduğu aşikardır.
Davacı markaları ile dava konusu markanın esas unsurlarının “…” ibaresi olması, dava konusu markada yer alan tali unsurların, dava konusu markayı ortalama tüketici nezdinde davacı markalarından farklılaştırmayacağı, örneğin dava konusu markada yer alan “…” ibaresinin, dava konusu marka altında sunulan hizmetlerin “…” ilinde olduğunu algılayacağı, “otel restoran” ibarelerinin zaten sunulan hizmetlerin bizzat kendisi olduğu dolayısıyla bu ibarelerin de dava konusu markanın ayırt edici niteliğini güçlendirmeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu marka ile davacı markaları arasında marka işaretleri bakımından karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde işitsel, görsel ve kavramsal olarak belirli düzeyde bir benzerlik bulunduğu,
Karıştırılma İhtimali
Dava konusu markanın kapsamındaki dava konusu hizmetlerin davacı markalarından 2016 34333 sayılı ve “…” ibareli, 2008 22042 sayılı ve “…” ibareli, 97 001186 sayılı ve “…” ibareli, 99 014725 sayılı ve “…” ibareli, 168648 sayılı ve “… … …” ibareli markaların kapsamında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer alması, dava konusu marka ile davacının belirtilen markaları arasında marka işaretleri bakımından karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde işitsel, görsel ve kavramsal benzerlik bulunması nedeniyle dava konusu marka ile davacıya ait belirtilen markalar arasında dava konusu hizmetler bakımından karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğu ,
Tanınmışlık İddiaları
Tanınmış markanın farklı mal ve hizmetlerde korunması için;
 Sonraki başvuru sahibi ile tanınmış marka sahibi arasında bağlantı olma ihtimali,
 Tanınmış marka sahibinin bu markanın tescilinden zarar görme ihtimali,
 Haksız yarar sağlama,
 Tanınmış markanın itibarına zarar verme,
 Tanınmış markanın ayırt edici karakterini zedeleme, gibi unsurlar aranmaktadır.
Dosya kapsamında sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde, davacıya ait “…” esas unsurlu markaların bilinir olduğuna dair bir kanaat oluşmadığı gibi , davacının markasının kullanımı halinde alıcı kitlesinin tanınmışlık nedeniyle ekonomik davranışlarında ve satın alma tercihlerinde değişiklik olacağının davacının markasını etkileyeceğinin ve bu suretle davalının haksız menfaat temin edeceğinin somut delillerle ortaya konmadığı anlaşıldığından davacının tanınmışlık itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır
Kötüniyet İddialarının Değerlendirilmesi
Marka tescil başvurusunun kötü niyetli olup olmadığı hususunun belirlenmesinde genel geçer kriterler bulunmamakta, konunun her somut olay bazında değerlendirilmesi gerekmektedir. Doktrine ve yerleşik içtihatlara göre; kötü niyetli tescilden söz edilebilmesi için başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanmayıp, yedekleme, marka ticareti yapmak amacına yönelik bir davranışta bulunmak kötü niyet göstergesi kabul edilebilir. Buna göre somut olayda kötü niyetin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Netice itibariyle,
Dava konusu “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri.” hizmetlerinin davacının 2016 34333 sayılı ve “…” ibareli, 2008 22042 sayılı ve “…” ibareli, 97 001186 sayılı ve “…” ibareli, 99 014725 sayılı ve “…” ibareli, 168648 sayılı ve “… …” ibareli markalarının kapsamında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer aldığı,
Dava konusu marka ile davacının 2016 34333 sayılı ve “…” ibareli, 2008 22042 sayılı ve “…” ibareli, 97 001186 sayılı ve “…” ibareli, 99 014725 sayılı ve “…” ibareli, 168648 sayılı ve “… …” ibareli markaları arasında marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunduğu,
Dava konusu marka ile davacının 2016 34333sayılı ve “…” ibareli, 2008 22042 sayılı ve “…” ibareli, 97 001186 sayılı ve “…” ibareli, 99 014725 sayılı ve “…” ibareli, 168648 sayılı ve “… …” ibareli markaları arasında dava konusu “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri.” bakımından karıştırılma ihtimali bulunduğu,
Davacının tanınmışlık iddiasının yerinde olmadığı, davalının kötü niyetli olmadığı, dava konusu … sayılı YİDK Kararı’nın yerinde olmadığı, davalı markasının hükümsüzlüğünün gerektiği sonuçlarına ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın kabulüne,
TÜRKPATENT YİDK nın … sayılı kararının tescile konu tüm mal ve hizmetler yönünden iptaline,
Davaya konu markanın tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine,
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 51/4.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip resen Türk Patent’e gönderilmesine,
Alınması gereken 59,30.-TL harçtan, peşin alınan 54,40.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4,90.-TL maktu ilâm harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yazılı 2.098,60.-TL
yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.17.02.2021

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır
MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 116,60.-TL
Bilirkişi Ücreti :1.800,00.-TL
P.P : 182,00.-TL
TOPLAM :2.098,60.-TL