Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/184 E. 2021/36 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/184 Esas – 2021/36
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2020/184
Karar No : 2021/36

Hakim : …
Katip : ..

Davacı : …
Davalılar :…
Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin
Dava Tarihi : 29/06/2020
Karar Tarihi : 17/02/2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 18/02/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; müvekkili şirketin 1929 yılında kurulmuş ve İstanbul Ticaret Odası’na 04.09.1998 yılında kayıt olmuş bir firma olduğunu, 01.06.2009 tarihinde şirket merkezini Çayırova/Kocaeli adresine taşımış olduğundan Gebze Ticaret Odası’na kayıtlı olduğunu, müvekkilinin 2011 yılında “…” ünvanını marka olarak tescil ettirdiğini, markanın şirket tarafından üretilen ürünlerin üstünde, reklam panolarında, tabela ve reklam vasıtaları ile kendi internet sitesinde aktif olarak kullanıldığını, müvekkili şirketin bilinirliğinin tartışmasız olduğunu, … markasının tanınmış marka koruması kapsamında değerlendirildiğini, … … Hafriyat markasının açıkça müvekkilinin marka hakkını zedelediğini, hukuka ve kanuna aykırı nitelikte olduğunu, “…” markasına ilişkin dilekçe ekinde sunulan tescil bilgisinde de açıkça görüleceği üzere “…” markasının tüm mal ve hizmet sınıflarında tescilli olduğunu, marka müracaatında bulunanın … adında bir şahıs olduğunu, taraflarınca yapılan araştırmalar neticesinde sadece Facebook ve İnstagram gibi sosyal mecralarda sayfası olduğunu, markayı … HAFRİYAT olarak kullandığını, marka müracaatındaki … ibaresinin … HAFRİYAT KUYUMCULUK kelimelerinin baş harfleri olduğunu ve ticari faaliyetlerinde hiçbir şekilde kullanılmadığını, bu durumun açıkça başvurucunun kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, … … HAFRİYAT üzerinde yapılan görsel tertibatın, tescile konu olması için olduğunu, açıkça görüleceği üzere işbu müracaatın müvekkilinin tanınmış markasının ününden yararlanmak amacıyla kötü niyetle yapılmış bir müracaat olduğunu, bu markadaki ayırt edici unsurun … ibaresi olduğunu, HAFRİYAT ve KUYUMCULUK ibarelerinin genel anlam taşıdığını ve cins vasıf içeren kelimeler olduğunu, … ibaresiyle farklı marka algısı yaratılmaya çalışıldığını ve hukuka aykırı bir şekilde TÜRKPATENT Üst Kurulunca “markaların benzer olduğu” tespit edilmesine rağmen müvekkilinin itirazının reddedildiğini, muhatabın marka kullanım görsellerini dilekçeye ekleyerek başvurucunun … … HAFRİYAT markasını yalnızca tescil amacıyla kullandığını, sosyal medya platformlarında ise yalnızca … HAFRİYAT olarak kullandığının görüldüğünü, bu nedenle tescil talebinin kabulünün açıkça izahtan uzak olduğunu ifade ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın 01/04/2020 tarih ve … sayılı kararının iptaline, 2018/65193 sayılı “… … hafriyat kuyumculuk” ibareli marka tescil edilmişse hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili cevaplarında özetle; davada husumet yönünden aksaklık olduğunu, YİDK kararlarının iptali istemli açılan davalarda husumet, TÜRKPATENT ile birlikte karar sonucunda hakları etkilenecek kişi veya kişilere de yöneltilmesi gerektiğini, davalı olarak gösterilen diğer firmanın işbu davada taraf sıfatı bulunmadığını, davaya konu marka sahibi … olup işbu davada verilecek karar sonucu hakları etkilenecek kişi konumunda olması nedeniyle davanın marka sahibi …’e yöneltilmesi için davacı tarafa süre verilmesi; verilen süre içerisinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu marka ile itiraza mesnet markalarda ortak unsurun salt “…” ibaresi olduğunu, markaların ortak ibare dışında kalan diğer unsurların birbirinden tamamen farklı olup tescil talep edilen mal ve hizmetler bakımından SMK m. 6/1 kapsamında iltibas ihtimali bulunmadığını, 6769 s. Kanunun 19/2 kapsamında kullanımın ispat edilemediğini, başvurunun yayınına itiraz edilmesi üzerine başvuru kapsamındaki 14. ve 37. sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından kullanım ispatı talep edildiğini, şartları oluşmasına rağmen davacı tarafça tanınmışlık iddiası ileri sürülerek kullanımı ispatlamaya elverişli delil sunulamadığını, tanınmışlık iddiasına dayalı itirazların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının “…” markasına ilişkin tanınmışlık iddiası peşinen başvurunun reddi sonucunu doğurmayacağını, bir markanın tanınmış marka gerekçe gösterilerek yapılan itiraz üzerine reddedilebilmesinin ön koşulu, başvurusu yapılan marka ile tanınmışlığı iddia edilen itiraz gerekçesi markanın aynı/benzer olması olduğunu, başvuru konusu marka davacı markalarına benzer olmadığından tanınmışlığın huzurdaki davaya etkili olmadığını, bu bakımdan, itiraz gerekçesi markasının tanınmışlığı iddiasının, markaların benzer olmaması nedeniyle yerinde olmadığını, davacı tarafın tanınmışlık düzeyinin davaya konu marka açısından engel teşkil etmediğinden tanınmışlık itirazlarının reddedilmesi gerektiğini, kötüniyet iddiasını tevsik edici delil sunulamadığını, davacının, kötüniyete ilişkin iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şahıs vekili cevaplarında özetle; davacının müvekkili markasında geçen … ibaresinin ayırt edici unsur olduğunu iddia ettiğini, halbuki … isminin müvekkilinin büyük dedesinin ismi olduğunu, bu ismin nüfus kaydında Nimet olarak geçmekle birlikte müvekkilin ailesinin Batman Geçit nüfusuna kayıtlı olarak soylarının …’ten geldiğini tüm aile ve yöredeki halk tarafından bilindiğini, müvekkili …, Nimet oğlu Süleyman oğlu, Halil oğlu, Süleyman oğlu … olarak … soyundan geldiğini, müvekkilinin kardeşinin isminin … Gün olduğunu … isminin sülalede yaşatıldığını, ek 1’de müvekkiline ait nüfus kayıt örneğinin sunulduğunu, müvekkilinin ata yadigarı ismi yaşatmak ve yad etmek için markasında kullandığını davacı ile herhangi bir benzerlik veya iltibasın olmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin dedesinin isminin Nimet yani yörede değişik ifade şekliyle … olduğunu, davacı markasında yer aldığı gibi Nam ve Et isimlerinden terekküp etmediğini, davacının ülkede meşhur bir Et üreticisi olduğunu markasının ayırt ediciliğini güçlendirmek için bu cins isme Nam sıfatı eklendiğini, davacının halihazırda kendilerine ait Namlı pastırmacı, Namlı Gurme markalarını kullanmaya devam ettiğini, davacı markasıyla alakalı tüketici nezdinde karıştırmaya maruz kaldığı asıl sektörün et ve şarküteri alanında olduğunu, müvekkilin içinde bulunduğu faaliyet ve ticaretler ile alakası olmadığını, davacı markasındaki ilk harf “N” olup harf altında “1929” bulunduğunu, logonun ortasında “…” ibaresi altında “Doyulmaz Lezzet” ibaresinin yer aldığını, müvekkili markasında ise … harfleri üstte, altta bambaşka bir şekil altında da “… Hafriyat Kuyumculuk” ibaresinin bulunduğunu, markaların logo şekillerinin alakasız olduğu gibi renklerinin de tamamen farklı olduğunu, yanyana iki markayı gören ortalama bir tüketicinin davacıya ait et-sucuk ürünleri ile müvekkilin vermiş olduğu iş makinesi ile hafriyat işini ilişkilendirmesinin akla gelmeyeceğini, davacı tanınmışlığa ilişkin vurgulamış olduğu ihtimallere ilişkin ise herhangi bir somut delil sunmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, markaların ve emtiaların benzer olup olmadığı, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı, davalı markasının hükümsüzlük ve terkin şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının tanınmışlık ve kötü niyet itirazlarının yerinde olup olmadığı, davalının davacı markasının 14. ve 37. sınıflarda kullanılmadığına ilişkin itirazının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davalının 2018/65193 sayılı “… … hafriyat kuyumculuk” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Davaya konu 2018/65193 sayılı “… … hafriyat kuyumculuk” ibareli marka için davalı tarafından 11/07/2018 tarihinde 14,37.sınıf mal/hizmetleri kapsayacak şekilde marka tescil başvurusunda bulunulduğu, başvurunun yayınına karar verildiği, ilana karşı davacının 2010/76017 sayılı “n 1929 … doyulmaz lezzet şekil” ibareli markalarına dayanarak itirazda bulunduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın 01/04/2020 tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı tarafça Kullanım İspati Delil Sunma Formunda, diğer davalı Kurum tarafından yayımlanan Kullanım İspati Kılavuzu 2017 tarihli kılavuzdan “Kullanım ispatı düzenlemesi sadece 6. maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlar ile sınırlı şekilde uygulanır. 6. maddenin diğer fıkralarında sayılan itiraz gerekçeleri ile 5. maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen mutlak ret nedeni bakımından kullanım ispati hükümleri uygulanmaz. Özellikle tanınmış bir marka ile aynı veya benzer olduğu iddiası ile 6. maddenin dördüncü veya beşinci fıkraları kapsamında yapılan itirazda, başvuru sahipleri, itiraz gerekçesi tanınmış markaların kullanılmadığını ileri süremez” şeklinde beyanda bulunarak ve markanın kullanıldığına dair herhangi bir belge ibraz etmediği, davacı taraf dava aşamasında da markanın kullanımına ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediği, dolayısıyla, davacı taraf dava konusu markanın eşya listesinde bulunan sınıf 14 ve 37. sınıfa ait mal ve hizmetler bakımından markasının ciddi kullanımının ispatlanamadığı, bu sebeple ilgili kanun maddesine göre davacı markasının dava konusu emtia bakımından esas alınarak karıştırılma ve ilişkilendirme ihtimali incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı, netice itibariyle, işbu dava konusu marka kapsamında bulunan 14 ve 37. sınıflar haricinde bulunan mal ve hizmetler bakımından iltibas değerlendirmesi esasa alındığı;
Dava konusu 2018/65193 sayılı başvuru ile itiraza mesnet gösterilen marka emtia listesi kullanım ispatı kapsamına girmeyen diğer sınıflar bakımından, davacı tarafa ait markanın 14 ve 37. sınıflara ait mal ve hizmetlerin kullanımı ispat edilemediğinden bu sınıflar değerlendirme dışı bırakıldığı, taraf markaları aynı/benzer sınıflarda bulunan mal ve hizmetleri kapsamadığı;
Davalı tarafa ait marka başvurusu 14. ve 37. sınıfta bulunan mal ve hizmetler için tescil edilmek istenildiği, davacı markasının değerlendirmeye alınan mal ve hizmetleri kapsamında 14 ve 37. sınıfa ait mal ve hizmetler bulunmadığı, taraf markaları hem farklı mal ve hizmet sınıflarını içerdikleri hem de kapsadıkları mal ve hizmetler bakımından aynı ve/veya benzer alıcı kitlelerine hitap etmediği, malların birbirini ikame eder özellikte olmadığı için taraf markalarına ait malların benzer olmadığı, netice itibariyle, taraf markaları arasında emtia benzerliği oluşmadığı;
Davalının davaya konu olan markası, beyaz zemin üzerine stilize büyük harf karakteri ile oluşturulan … Hafriyat Kuyumculuk ibarelerinden oluştuğu, kelime unsurunun üst kısmına aynı stilde büyük bir desen yerleştirildiği, desenin üst kısmına daire içerisinde kelime unsurundan daha büyük punto ile stilize oluşturulmuş … harflerinin yerleştirildiği, markanın tüm unsurlarının toprak renginde oluşturulduğu, daire içerisinde bulunan … ibaresi görsel olarak dikkati ilk çeken unsur olduğu, davalı markası kelime, şekil ve renk unsurlarından oluşan kompozisyon markası olduğu ve marka bir bütün olarak algılandığı, markanın esaslı unsurunu … … ibareleri oluşturduğu, zira Hafriyat ve Kuyumculuk ibareleri dava konusu emtialar ile ilgili faaliyet alanına işaret ettiği için ayırt ediciliği olmayan tanımlayıcı ibareler olduğu;
Davacı tarafa ait markanın, zemini bordo yatay silindir üzerine büyük harf karakteri ile beyaz renkte … ibaresinin yazıldığı, silindirin ortası bordo kenarları sarı iç içe girmiş iki daire şeklinin üzerine yerleştirildiği, daire şeklinin üst kısmına zemini sarı yarım silindir içerisine bordo büyük harf ile N harfinin, harfin altına oldukça küçük punto ile 1929 yılının yazıldığı, yarım silindirin sağ ve soluna yeşil dalgalı şerit yerleştirildiği, dairenin alt kısmına oldukça küçük punto ile yeşil renkte büyük harf karakteri ile “Doyulmaz Lezzet” ibaresinin yerleştirilmesiyle oluştuğu, davacı markası kelime, şekil ve renk unsurlarından oluşan kompozisyon markası olup N … ve şekil unsuru ile bütün olarak algılandığı, davacı markasının esaslı unsurunu N … ibareleri oluşturduğu;
Taraf markalarında … ibaresinin birebir yer aldığı, ancak davacı markasında … ibaresinin görsel olarak öne çıkarıldığı ve esaslı unsur olmasına rağmen, davalı markasında … Hafriyat Kuyumculuk şeklinde bileşik kelime sırası içerisinde aynı yazı puntosu ile vurgulanmadan oluşturulduğu ve markada … harflerinin öne çıkarıldığı, taraf markalarında kullanılan şekil ve renk unsurlarının birbirinden farklı olduğu, davalı markasına eklenen kelime, şekil, yazı stili ve renk unsurunun davalı markasını davacı markasından görsel olarak farklılaştırdığı, netice itibariyle, taraf markaların kompozisyonlarının farklı olduğu, kelimelerin yazım biçimi, kullanılan renk ve şekil unsuru bakımından da taraf markaların görsel hafızada bıraktığı izin farklı olduğu ve taraf markaların görsel olarak benzer olmadığı;
Taraf markalarında ortak olan … ibaresinin halk ağzında “ Ekmek, buğday tuz vb. kutsal sayılan nesneler, nimet. ” manasına geldiği, ancak davacı tarafa ait markanın davacının faaliyet alanı ile ilgili olarak “namlı, yani ünlü et” şeklinde algılanacağı, buna göre taraf markalarının da /na-met/ ya da /nam-et/ şeklinde farklı telaffuz edilecekleri, davalı marka başvurusunda bulunan kuyumculuk ve hafriyat ibarelerinin taraf markalarının telaffuzundan kaynaklanan işitsel benzerliği azaltacağı ve kavramsal olarak farklılaştıracağı, taraf markalarının aynı şekilde okunması durumunda baskın olmayan işitsel bir benzerlik olduğu;
Neticede; davacı markası ile davalı markasının bütünsel anlamda yapılan karşılaştırma sonucunda, taraf markaları arasında belirli bir düzeyde işitsel benzerlik oluştuğu ancak markaların görsel ve kavramsal olarak benzemediği; davalı tarafa ait marka ile davacı markasının bütünsel anlamda yapılan karşılaştırma sonucunda, taraf markalarının işitsel olarak baskın olmasa da benzer olduğu ancak taraf markalarının emtia listelerinin örtüşmediği dolayısıyla taraf markalarının birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan işaretler oldukları, davalı markası ile karşı karşıya kalan tüketicinin bu ibareyi davacının markası olarak yorumlama yoluna gitmeyeceği ve aralarında benzerlik ve karıştırılma olasılığının olmayacağı anlaşılmıştır.
Davacının işlem dosyası ve dava dosyasındaki dayanaklarından birisi TÜRKPATENT nezdinde tescilli tanınmış markası olduğu, davacının dayanak olarak ileri sürdüğü “…” markasının TÜRKPATENT kayıtlarında T/02306 sayı ile özel korunan markalar arasında olduğu, ancak, davacı markasının tanınmışlığına ilişkin başkaca delil sunmadığı, … ibaresinin ulusal televizyon ve gazetelerde yapılan reklamlar sayesinde “pastırma, sucuk, kavurma, salam, jambon gibi” et ürünlerinde tüketicilerin büyük bir kesimince bilinen bir marka olması ve bu markaları taşıyan ürünlerin Türkiye genelinde satıldığının bilinmesi birlikte değerlendirilerek davacı markasının “pastırma, sucuk, kavurma, salam, jambon gibi” et ürünlerinde tanınmış olduğu anlaşılmıştır.
Ancak, dava konusu markanın tescili ve kullanımı halinde alıcı kitlesinin ekonomik davranışlarında ve satın alma tercihlerinde değişiklik olacağının, davacının markasını etkileyeceğinin ve bu surette davalının haksız menfaat temin edeceğinin veya davacının tanınmış markasının itibarına veya ayırt edici karakterine zarar verileceğinin” somut ve mantıklı çıkarımlar ve somut delillerle ortaya konulamadığı için SMK m.6/5 koşullarının somut olayda gerçekleşmediği ve davacının tanınmışlık iddiasının davaya konu marka açısından tescil engeli oluşturmadığı anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf marka müracaatındaki … ibaresinin … Hafriyat Kuyumculuk kelimelerinin baş harfleri olduğunu ve ticari faaliyetlerinde hiçbir şekilde kullanılmadığını, bu durumun açıkça başvurucunun kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, … … HAFRİYAT üzerinde yapılan görsel tertibatın, tescile konu olması için olduğunu, müracaatın müvekkilinin tanınmış markasının ününden yararlanmak amacıyla kötü niyetle yapılmış bir müracaat olduğunu ileri sürdüğü; kötü niyet iddiasını kanaat oluşturmaya yeterli olacak bilgi ve belgelerin gerek marka işlem dosyasında gerek dava dosyasında mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Davacının gerekçe gösterdiği 2010/76017 sayılı markasının dava konusu 14 ve 37. sınıflara ait mal ve hizmetler bakımından kullanımın ispatlanamadığı, dava konusu marka işaretleri arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, somut uyuşmazlık açısından SMK m. 6/5’in uygulanma imkânı bulunmadığı, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, YİDK kararının yerinde olduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın 01/04/2020 tarih ve … sayılı kararının iptali şartlarının oluşmadığı, hükümsüzlük ve terkin koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
1-Alınması gereken 59,30.-TL maktu harçtan peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4,90.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kurum ve davalı şahıs kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı kurum taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı şahıs vekilinin yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2021

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır