Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/170 E. 2022/202 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2021/198
Karar No : 2022/131

Hakim : … …
Katip : … …

Dava : Marka Hakkına Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti
Dava Tarihi : 06/09/2019
Karar Tarihi : 14/04/2022
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 14/04/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Marka Hakkına Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; müvekkili şirketinin 2012 yılından bu yana… markası altında faaliyette bulunduğunu, https://….com/ alan adlı web sitesinin 2012 yılının Ocak ayında oluşturulduğunu, archive.org kayıtlarından anlaşılacağı üzere 2013 ve sonraki yıllara ait web sitesi arşiv görüntüsünün davacının kullanımını doğruladığını, müvekkili şirketin aynı zamanda 2013/91597 kod no.su ile … markasının tescili için başvuruda bulunduğunu, markaya yapılan itirazların reddedildiğini, ancak müvekkili şirketin maddi hata neticesinde tescil ücretini süresinde yatırmaması nedeniyle tescil belgesi düzenlenmediğini, müvekkilinin daha sonra… kod no.su ile … ibaresinin yeniden tescili için başvuruda bulunmuşsa da, müvekkili başvurusunun bu defa davalıya ait 2017/54324 kod no.lu marka …ibareli markaya istinaden reddedildiğini, 6769 sayılı Kanunun 154. maddesinin menfaati olan herkese hak sahibine karşı fiillerinin tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesi talebiyle dava açma hakkı tanıdığını, müvekkili tarafın 2012 yılından bu yana… markası ile faaliyette bulunmakta olmakla, geçmişte 2013/91597 kod no.su ile… markasının müvekkili adına tesciline karar verildiğini, ancak tescil harcı yatırılmadığından tescil belgesi düzenlenemediğini, müvekkilinin zaten kullanımında olan… markasının tescili için… kod no.su ile yaptığı başvurunun da sonraki tarihli marka sahibi olan davalının itirazı üzerine reddedildiğini, 6769 sayılı Kanunun 25/6 maddesinin “Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez.” şeklinde olduğunu, müvekkilinin markayı 5 yıldan uzun bir zamandan bu yana kullanmakta olduğundan bu kullanım karşısında sessiz kalan davalının 2017/54324 kod no.lu markaya dayanarak müvekkilinin karşı hak iddia etmesine imkan bulunmadığını, müvekkilinin… Markasının Gerçek Hak Sahibi olduğunu, müvekkilinin kullanımının daha eski olduğundan 2017/54324 kod no.lu markaya dayalı olarak müvekkiline karşı hak iddiasında bulunulmasına imkan bulunmadığını, Axaligt ve …İbareleri Arasında Karıştırılma İhtimali bulunmadığını, aydınlatma cihazları açısından müvekkiline ait ibarenin asli unsurunun…, davalıya ait markanın asli unsuru … ibaresi olduğunu, her iki ibarenin de 3 harften oluştuğunu, kelimedeki harf sayısı azaldıkça, kelimenin ortalama tüketici tarafından bütüncül olarak algılanması ihtimalinin arttığı Aydınlatma Cihazları açısından … ile… markasının benzer olduğunu kabul etmeye imkan bulunmadığını ifade ederek, müvekkilinin … markasını 11. sınıfta sayılan aydınlatma cihazları açısından kullanmasının davalıya ait … kod no.lu markaya tecavüz teşkil etmeyeceğinin tespitine, üçüncü kişilerin hak kaybına uğramasının engellenmesi açısından … ibaresinin müvekkili tarafça kullanımının… kod no.lu markaya tecavüz teşkil etmediği iddiasıyla dava açıldığına dair şerhin kayıtlara işlenmesi için TÜRKPATENT’e yazı yazılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket vekili cevaplarında özetle; davanın HMK 117. ve 6769 sayılı SMK 156. maddesine göre görevli ve yetkili mahkemenin …Nöbetçi Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkili … S.R.L.’nin aydınlatma sektöründe, 1996 yılında kurulmuş bir İtalyan şirketi olup; Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 90’ı aşkın ülkede … markası altında tasarım lamba ve aydınlatma sistemlerinin üretim, satış ve pazarlamasını yaptığını, müvekkili hakkında daha fazla bilgiye http://www.axoliaiit.it/europe/en GB sitesinden de ulaşılabileceğini, davalı tarafın iddia ettiği kullanım ve tescil girişiminden çok daha uzun yıllar öncesine dayanan hak sahipliklerine ait yurtdışı tescil belgelerini dilekçelerinin içeriğinde delil olarak yer aldığını, dilekçelerinde bahsi geçen bilgi ve belgeler, … markasının Türkiye’de AYDINLATMA sektöründe uzun yıllardan beri kullanıldığını ve bilindiğini göstermekte olduğunu, davacının ilk olarak iddialarını SMK 25/6. maddesine dayandırdığını ancak bu maddenin tescil edilmiş markalara ilişkin olduğunu, sessiz kalma yoluyla hak kaybına ilişkin hüküm olan SMK 25/6 maddesini ilk olarak kanun sistematiği bakımından değerlendirmek gerektiğini, 25.maddenin başlığının “Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi” olduğunu dolayısıyla sessiz kalma yoluyla hak kaybına ilişkin kuralın markanın hükümsüzlüğüne ilişkin maddenin bir fıkrası olarak varlık gösterdiğini yani sessiz kalma yoluyla hak kaybının uygulama alanı, davacının dilekçesinde yaptığı atıftan hareketle, bir markanın hükümsüzlüğü talebi içerir davalara ilişkin olduğunu, huzurdaki talep yönünden bu hükmün uygulanma kabiliyeti bulunmadığını davacı tarafın 2013/91597 sayı ile … marka başvurusunda bulunduklarını bu markanın tesciline karar verildiğini ve fakat tescil harcı yatırılmadığından dolayı tescil belgesinin düzenlenmediğini iddia etmiş ve yine sonradan tescil için başvurusu yapılan… sayılı markalarının ise müvekkilinin itirazı üzerine reddedildiğini belirttiğini ancak tescil edilmeyen bir markanın başvuru sahibine bir öncelik hakkı tanıması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını fakat davacı tarafın 2013 yılında başvurusu yapılan ve kullanıldığı iddia edilen marka sebebi ile müvekkilinin sessiz kalma yolu ile hak kaybettiğini iddia ettiğini bu iddianın birçok yönden hatalı olduğunu; davacının bahsini ettiği 2013/91597 sayı ile … markasının başvuru tarihinin 11.11.2013 tarihi olup, İtalya’ da mukim davalının böylesi bir markadan taraflar arasında TÜRKPATENT nezdindeki uyuşmazlık başlamadan önce haberi olmadığını, müvekkilinin ilk olarak davacı tarafından başvurusu yapılan… sayılı … markasından haberdar olduğunu ve bu markaya 26.8.2018 tarihinde itiraz ettiğini ve itirazı kısmi olarak 11. Sınıftaki “Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri).” malları için kabul edilip bu kararın kesinleştiğini dolayısıyla davacı tarafın iddia ettiği SMK 25/6 maddesindeki beş yıllık sürenin geçmediğini, bunların da ötesinde davalı müvekkili … markasını ülkemizde tescil ve başvuru tarihinden çok daha uzun sürelerden beri kullandığını davalı müvekkilinin marka kullanımının davacının iddia ettiği öncelikli kullanım tarihlerinden çok daha öncesine yani 2008 yıllarına kadar dayandığını, hal böyle olunca müvekkilinin markasına ayırt edilemeyecek derecede benzer davacı markasının, davacı yanca çok daha sonraki yıllarda kullanımı, müvekkilinin marka hakkına tecavüz yarattığını müvekkilinin öncelikli kullanımı açısından da haksız rekabet teşkil etmekte olduğunu, davacının açık beyanı ile tescilsiz kullanılan … markasına müvekkilin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet davası açma haklarının da saklı olduğunu, davacı tarafın kendilerinin sessiz kaldığını iddia ederken aynı zamanda 12 yılı aşkın süredir ülkemizde kullanılan 1996 yılında kurulmuş ve 2004 yılından bu yana dünyanın birçok ülkesinde tescil ettirilen kendilerine ait … markasından haberdar olmadığını da iddia ettiğini, ancak bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu anlamda esas davacının müvekkilinin markasından haberdar olması ve basiretli bir tacir gibi davranarak sonrasında müvekkili markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer … markası için iddia edilen kullanıma girişmemesi gerektiğini, bu anlamda davacının bir marka yaratırken ve bunu kullanırken, marka hakkına tecavüzü ve haksız rekabeti önlemek için yeterli özen ve çabayı gösterip göstermediğinin araştırılması da gerektiğini ve başkasının hakkını ihlal eden kişinin, iyiniyetli olması gerektiğini kanun hiçbir zaman kötüniyeti himaye etmediğini, davacı tarafın … markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğu iddiasında bulunduğunu ancak 6769 sayılı SMK’ nın 7/1. maddesi hükmü marka korumasının tescil yoluyla elde edileceğini ifade ettiğini buna göre marka hakkının kazanılmasındaki kuralın tescile dayalı korumanın elde edilmesi olduğunu, müvekkilinin hem tescil hem de kullanım anlamında öncelikli ve üstün hakka sahip olup, müvekkiline ait kullanımın davacının kullanımından daha öncesine ait olduğunu, yani müvekkilinin markasını birçok ülkede ve sonrasında ülkemizde de tescil ettirdiğini yani bu marka tescilinin açıklayıcı etkiye sahip olduğunu, davacı tarafın markasını müvekkilinin kullanımından önce kullanmaya başladığını ispatla yükümlü olduğunu, sonuç olarak tescilin kurucu ve açıklayıcı etkisi nazara alındığında her durumda müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu, çünkü bu markayı kullanımının 2003 yılından daha öncesine dayandığını ülkemizde 2008 yılında faal olarak görünmekte olduğunu ve bu tarihten sonra yine ülkemizde markasını tescil ettirdiğini, bu isim üzerinde ticaret unvanı anlamında da oldukça eskiye dayanan bir hak sahipliğinin mevcut olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı ve davalı arasındaki uyuşmazlık, davacının … markasının 11. Sınıfta sayılan aydınlatma cihazları açısından kullanılmasının davalıya ait 2017/54324 nolu markaya tecavüz teşkil edip etmediği, davacının gerçek hak sahipliği iddiasının ve sessiz kalma nedeniyle hak kaybı iddiasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
TPMK tarafından 556 sayılı KHK döneminde hazırlanan marka inceleme kılavuzunda 2 veya 3 harften oluşan markalar bakımından özel başlık açılmıştır.
Buna göre; Birbirinin aynısı iki ya da üç harften oluşan kelimeler aynı sıralama içerisinde yazılmışsa ya da kolaylıkla aynı sıra içerisinde algılanıyorsa bu tür başvurular markalar 7/1(b) maddesi kapsamında değerlendirilir. Harfler arasında kullanılan “.”, “-”, “,” gibi standart noktalama işaretleri benzerliği ortadan kaldırmaz. Örnek: S.E. S-E (Ayırt edilemeyecek derecede benzer)
Bununla birlikte, iki harften oluşan harflerin arasında “&” işaretinin kullanılması durumunda, tanınmışlık ya da çok iyi bilinme gibi istisnai haller saklı kalmak kaydıyla, markalar 7/1(b) maddesi kapsamında değerlendirilmez. Örnek: … (Ayırt edilemeyecek derecede benzer değil)
İki ya da üç harften oluşan markalarda, harflerin marka üzerindeki konumlandırılış şekilleri, kullanılan stil ve tasarımlar, harflerin başka açık ve net olarak tanımlanıp tanımlanmadığı, harflerin sıralaması gibi unsurlar değerlendirmede belirleyici faktörlerdir. Bu açılardan yapılan değerlendirme sonucunda markaların ortalama tüketiciler tarafından farklı markalar olarak algılanması ihtimali güçlü ise markalar 7/1(b) maddesi kapsamında değerlendirilmez.
TÜRKPATEN tarafından ortaya konulan kriterler somut olaya tatbike yeterli veri sunmamaktadır. Öncelikle her iki markada yer alan LIGHT ibaresinin markaya kattığı ayırt ediciliği bakılmalıdır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca bir işaretin marka korumasından yararlanabilmesi için ayırt edici nitelikte olması gerekmektedir. Ayırt edicilik unsuru, markanın koruma kapsamının tespiti yönünden önem taşımaktadır ve bir markanın koruma kapsamı da markayı oluşturan unsur(lar)ın ayırt edicilik seviyesine paralel olarak birbirinden farklılaşmaktadır.
Ayırt edici olmayan ve ayırt ediciliği zayıf unsurlardan oluşan markalar “zayıf marka” olarak adlandırılmaktadır. Esasen “güçlü” ya da “zayıf” marka ayrımının kanunî bir dayanağı bulunmasa da, bu durum hem öğretide hem de yargı kararlarında markaya tanınacak korumanın kapsamının belirlenmesinde önemli bir ayırım olarak kabul edilmektedir.
Öğretide, A… kararlarında genel kabul, zayıf markalara, ayırt ediciliği yüksek markaların aksine geniş bir koruma sağlanamayacağı yönündedir. Zayıf bir marka tescil ettiren kişi, o marka ile normal koşullarda karıştırılma ihtimali oluşturabilecek benzer işaretlerin üçüncü kişiler tarafından kullanılmasına katlanmak durumundadır. Nitekim ayırt ediciliği düşük ibarelere yapılan bazı küçük eklemeler dahi bu ibareleri birbirlerinden farklılaştırabilmektedir ve marka olarak tescil edilmiş olsa bile ayırt ediciliği düşük bir işaret üzerinde bir kişiye geniş, mutlak bir hak tanınması mümkün değildir. Somut olayda TPMK tarafından verilen kararlar da bu görüşü destekler niteliktedir.
Yargıtay 2015 tarihli bir kararında, “zayıf markaların koruma kapsamı daha dar olmalıdır. …Özetle; tekel altına alınmasına izin verilmeyen tasviri ve vasıf bildirici sözcüklerden esinlenilerek oluşturulan markalar baştan itibaren zayıf marka konumundadırlar. Bu tür markalar arasındaki iltibas tehlikesi, yapılacak küçük bir değişiklik ile bertaraf edilebilir.” ifadelerine yer vermiştir. Yargıtay 2017 tarihli bir kararında “tekel altına alınmasına izin verilmeyen tasviri ve vasıf bildirici sözcüklerden esinlenerek oluşturulan markaların baştan itibaren zayıf marka konumunda olduğu” ifadelerine yer vererek bu konudaki görüşünü bir kez daha ifade etmiştir.
Zayıf markalara, özgün markaların aksine benzer mal veya hizmetleri ya da tanınmış markanın aksine farklı mal veya hizmetleri kapsayacak biçimde koruma sağlamak olanaklı değildir. Genel olarak ticaret alanında herkes tarafından kullanılan ibarelerin tescil edilemeyeceği de zaten SMK 5/c,d hükümleri ile benimsenmiştir.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı şirkete ait 2013/91597 Başvuru numaralı … Markası 11. Sınıfta “Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri). Isıtma ve buhar üretme tesisatı için cihazlar (katı, sıvı, gaz yakıtlı ve elektrikli sobalar, kuzineler dahil). İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar (elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları dahil). Sıhhi tesisat, vitrifiye ürünleri; musluklar, duş takımları, klozet iç takımları, banyo-duş kabinleri, küvetler, evyeler, lavabolar. Su yumuşatma cihazları, su arıtma cihazları, su arıtma tesisatı, atık arıtma tesisatı. Tıbbi amaçlı olmayan elektrikli alt yaygıları ve elektrikli battaniyeler, ısıtıcı yastıklar, elektrikli veya elektriksiz ayak ısıtıcıları, sıcak su torbaları (termoforlar). Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor kombinasyonları. Sanayi tipi pişirme, kurutma ve soğutma tesisatı. Pastörize ve sterilize edici makineler.” için başvurusunun yapıldığı, markanın 12.02.2014 tarihinde ilana açıldığı, ilan aşamasında … tescil numaralı markaya dayanarak yapılan itirazların reddedildiği, Markanın tescil ücretinin yatırılması için 18.09.2015 tarihinde bildirim yapıldığı ancak tescil ücretinin yatırılmadığı ve markanın müddet olduğu;
Davacı şirkete ait… Başvuru numaralı … Markası 11. Sınıfta “Katı, sıvı, gaz yakıtlı ve elektrikli ısıtma amaçlı cihazlar: kombiler, boylerler, kaloriferler petekleri, eşanjörler, sobalar, kuzineler; güneş enerjisi kollektörleri. Buhar, gaz ve sis (duman) üreteçleri (jeneratörleri): buhar jeneratörleri (kazanları), asetilen jeneratörleri, oksijen jeneratörleri, nitrojen jeneratörleri. İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları. Sıhhi tesisat ürünleri: musluklar, duş takımları, klozet iç takımları, banyo-duş kabinleri, küvetler, klozetler, evyeler, lavabolar, musluklar için contalar, salmastralar (musluk iç takımı). Su yumuşatma cihazları, su arıtma cihazları, su arıtma tesisatı, atık arıtma tesisatı. Tıbbi amaçlı olmayan elektrikli alt yaygıları ve elektrikli battaniyeler, ısıtıcı yastıklar, elektrikli veya elektriksiz ayak ısıtıcıları, sıcak su torbaları (termoforlar), elektrik ısıtmalı çoraplar. Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor kombinasyonları. Sanayi tipi pişirme, kurutma ve soğutma tesisatı. Pastörize ve sterilize edici makineler..” İçin başvurusunun yapıldığı, Markanın SMK 5 anlamında tescilinde bir engel görülmediği, markanın itiraz üzerine kısmen “Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri)” bakımından reddedildiği, geri kalan mallar için tescil ücretinin ödenmemesi nedeniyle markanın müddet olduğu;
Davalı şirkete ait …Markası Uluslararası Başvuru yoluyla başvurusunun yapıldığı, 11. Sınıfta “Aydınlatma aparatları ve tesisatları; lambalar; avizeler; gaz lambaları; duvar lambaları; dış mekan kullanımı için lambalar; asılı lambalar; halojen lambalar; masa lambaları; zemin lambaları; güvenlik lambaları; elektrik lambaları; floresan lambalar; ışık yayan diyot [LED] armatürler; vitrinler için aydınlatma aparatları; elektrikli aydınlatma armatürleri; ışık yayan diyot [LED] aydınlatma tesisatları; spot ışıkları; bu sınıfa dahil olan lamba ve avizelerin parça ve aksesuarları; tavan ışıkları; abajurlar.” için tescil edildiği;
Davalı şirketin uluslararası tescillerin; Başvuru numarası: 146440000 Marka ofisi: K… Marka durumu: Tescilli, … Başvuru numarası: … Marka durumu: Tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın marka başvurularında ve fiili kullanımında … ibaresinin kullanıldığı, davalı taraf adına tescilli marka ise … ibaresinden oluştuğu, bu prensipler ışığında her iki markada yer alan LIGHT ibaresinin “ışık” anlamına gelmesi nedeniyle tek başına tescil edilemeyeceği, markaya ayırt edicilik katmadığı, ancak markaların bir bütün olarak değerlendirilmesinde markasal olarak nazara alındığı;
Davacı tarafça markanın faturalarda, LED sistem … A LEDsistem Brand şeklinde kullanıldığı, … ibaresinin düz yazı olarak kullanıldığı;
www…com adresinde de … ibaresinin logoyla kullanıldığı;
Broşürlerdeki kullanım da … şeklinde olduğu, fiili kullanımın tescil başvurusundaki terkip tarzından farklı olmadığı anlaşılmıştır.
5. maddede anlamını bulan “Aynı veya aynı türdeki mal ve hizmetler için tescil edilmiş veya daha önce başvurusu yapılmış aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markaların tescil edilmiş olması.” ve 6. Maddede yer alan “Tescil başvurusu yapılan markanın daha önce tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış marka ile aynı veya benzer mal ve hizmetleri kapsaması ile birlikte aynı ya da benzer olması, bu durumunda halk tarafından karıştırılma ihtimali bulunması” mutlak ve nisbi red nedenlerini ve hükümsüzlük nedenlerini belirlemektedir.
Marka ve işaret arasındaki benzerlik markaların yazılma şekillerinden dolayı olabileceği gibi, markaların ambalajlarının benzerliğinden veya malların dış görünümünden kaynaklı da olabilmektedir. Malın teknik fonksiyonunun getirdiği zorunluluk hali dışında şekil benzerliği iltibasa yol açabilir.
Davacı ve davalı markaları bakımından sadece renk ve tertip tarzında farklılık bulunduğu, ancak görsel olarak markaları birbirinden tamamen farklı kılacak bir logo, çizim veya resim bulunmadığı, görsel unsurlardan kastedilenin markalarda yer alan logo, çizim işaret gibi görsel olarak markayı farklı kılan unsurlar olduğu, davacı markasında esaslı unsurun…, davalı markasında ise esaslı unsurun … olduğu;
Ses benzerliği durumunda markalar arası telaffuz benzerlikleri olduğu, kelime markalarında, okunuşu farklı olan yabancı dillerde bu türlü bir benzerlik bulunabildiği, yerel dilde yazılmış bir kelimenin okunuşu ile yazılışı aynı olacağından, ses benzerliği aramaksızın marka ile işaretin aynı olduğunun görüleceği, bu durumda zaten benzerlik aramaya gerek olmayacağı, yabancı dillerde ise ses benzerliği marka ile işaretin benzer olmasına yol açabildiği;
Davacı markası YAYGIN Batı dilleri fonetik kurallarına göre… , davalı markası ise… telaffuzunda aynı unsurların daha fazla olması nedeniyle benzerlik arttığı anlaşılmıştır.
Marka ile işaret arasında anlamsal bakımdan benzerlik varsa, diğer benzerlik türlerinde de bahsedildiği üzere, karıştırılma ihtimali olasılığı mevcuttur. Uygulama da kavramsal benzerlik olarak da bilinen bu benzerlik türü, kelime veya şekil markalarının tekabül ettikleri anlam veya kavramlar bakımından ayniyet veya benzerlik içermeleri durumunda ortaya çıkar. Kelime markalarının kavramsal (anlamsal) benzerliği, temel olarak, farklı şekilde yazılı kelimelerin aynı veya farklı dilde aynı/benzer kavramlara (anlamlara) karşılık gelmeleri durumunda ortaya çıkabilir. … … kelimelerinin Türkçede herhangi bir anlamı bulunmadığı, yaygın bilinen dillerde de belirtilen bir anlamı bulunmadığından anlamsal olarak herhangi bir ibarenin öne çıkması söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay … sayılı kararında “Markaların kapsadığı ürünlerin hitap ettiği ortalama tüketici nezdinde iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve bir markanın diğerini çağrıştırması, markaların aynı sınıf ve hizmetlerde yer aldığı da dikkate alındığında, markalar arasında karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilebilir, Önemli olan husus, iki işaret arasında bağlantı veyahut ilişki olduğu konusunda halkın yanılıyor olabilmesi ihtimali hususudur” demek suretiyle halkın yanılıp yanılmayacağının belirlenmesini istemektedir.
Karıştırılma ihtimali taşıyan benzer ürünler, özel bir alıcı grubunu ilgilendiriyorsa, tüketicilerin benzer işaretleri karıştırıp karıştırmadıklarının belirlenmesinde, bu özel alıcı grubunun tercihlerini göz önünde bulundurmak gereklidir.
Yargıtay’da yerleşmiş görüşlerinde buna değinmiş, karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde işin uzmanı olan kişilerin değil halkın görüşünün önemli olduğunu söylemiştir.
Somut olayda, görsel ve işitsel farklılıklar dikkate alınsa bile, her iki markanın da aynı nitelikteki mallar üzerinde kullanımı söz konusu olduğundan ‘çağrıştırma’ bağlantı kurma’ ihtimali suretiyle karıştırılma ihtimali evleviyetle söylenebilecek bir durum olduğu;
Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre; “Marka birden çok unsur ihtiva ediyorsa, asıl unsuru, markanın bütünü ile bıraktığı izlenim, tümüne hakim olan görünüş ve ayrıcalığını vurgulayan imaj” da aramak gerektiği;
Markaların tüketici kitlesi, kullanılacağı ürünler bakımından davacı tarafa ait … markası ile davalı tarafa ait … markalarının birbirleri ile benzer olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 222/2 Maddesinde “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” 222/4 maddesinde “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.” 13.01.2011 tarih ve 6102 sayılı TTK’nun 64 maddesinin üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesinde ise “Yevmiye defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar, yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı ise izleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna kadar yaptırılır” denmektedir.
Defterlerden davacı şirketin sadece 2019-2020 yıllarını sunmuş olduğu ve bu yılların da kapanış tasdiklerini beyan etmediği anlaşılmıştır.
Davacı Led Sistem Teknolojileri Ticaret Limite Şirketinin 2020-2019-2018-2017-2016 yılına ilişkin ‘’…’’ Markasının kullanımıma ilişkin tespit amacı ile davacı yetkilisi tarafından gönderilen faturalar üzerinde bilirkişilerce yapılan incelmede bazı faturalarda markanın 2012 yılın da 1 (Bir) Faturada 2020 yılında ise 4 (Dört) faturada kulandığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Davacı şirkete ait 2013/91597 Başvuru numaralı … markasının 12.02.2014 tarihinde ilana açıldığı, ilan aşamasında 2001/01732 tescil numaralı markaya dayanarak yapılan itirazların reddedildiği, markanın tescil ücretinin yatırılması için 18.09.2015 tarihinde bildirim yapıldığı, ancak tescil ücretinin yatırılmadığı ve markanın müddet olduğu, 2018/54036 başvuru numaralı … markasının itiraz üzerine “Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri)” bakımından reddedildiği, geri kalan mallar için tesciline karar verilen markanın tescil ücretinin ödenmemesi nedeniyle markanın MÜDDET olduğu, davalı şirkete ait 2017/54324 tescil numaralı …markasının 11. Sınıfta tescilli olduğu, davalı adına muhtelif yurtdışı tescillerin bulunduğu, davacı tarafın marka başvurularında ve fiili kullanımında … ibaresinin kullanıldığı, davalı markasının ise … olduğu her iki markada yer alan LIGHT ibaresinin “ışık” anlamına gelmesi nedeniyle tek başına tescil edilemeyeceği, davacı tarafça markanın faturalarda, Internet sitesi ve broşürlerdekli kullanımının tescil başvurusundaki terkip ve tertip tarzıyla uyumlu olduğu, davacı ve davalı markaları bakımından sadece renk ve tertip tarzında küçük farklılıklar bulunduğu, ancak görsel olarak markaları birbirinden tamamen farklı kılacak bir logo, çizim veya resim bulunmadığı, davacı markasının … , davalı markasının ise … olarak okunduğu, markaların … telaffuzunda aynı unsurların daha fazla olması nedeniyle benzerliğin arttığı, … kelimelerinin Türkçede ve yaygın batı dillerinde bilinen bir anlamı bulunmaması nedeniyle anlamsal olarak herhangi bir ibarenin öne çıkmasının söz konusu olamayacağı, somut olayda, her iki markanın da aynı nitelikteki mallar üzerinde kullanımı söz konusu olduğu ve markaların genel izlenim bakımından benzer olduğu dikkate alındığında iki marka arasında ‘çağrıştırma’ bağlantı kurma’ ihtimalinin mevcut olduğu, davacı tarafa ait… markası ile davalı tarafa ait … markalarının birbirleri ile benzer olarak algılanacağı;
Davacı şirketin 2020-2019-2018-2017-2016 yılına ilişkin ‘’…’’ markasının kullanımıma ilişkin, 2012 yılın da 1 (Bir) Faturada, 2020 yılında ise 4 (Dört) faturada ‘’…’’ markasının kullandığı bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
1-Alınması gereken 80,70.-TL maktu harçtan peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,

2-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalının yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine (HMK m.333),
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır