Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/167 E. 2021/327 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/167 Esas – 2021/327
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2020/167
Karar No : 2021/327

Hakim : …
Katip :…

Davacı :…
Davalılar : …

Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali
Dava Tarihi : 15/06/2020
Karar Tarihi : 07/10/2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 08/10/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; müvekkilinin online ve mobil oyun pazarında dünya çapında bilinen bir firma olduğunu, bu tanınırlığın ülkemizde de mevcut olduğunu, Türkiye’nin en değerli şirketlerinden biri ve değeri 1 milyar doları geçen ilk teknoloji şirketi girişimi olduğunu, ülkemizde de çok sayıda tescilli/kayıtlı markasının bulunduğunu, dava konusu 2019/02667 sayılı markanın 07,09,16, 28, 35,38, 41, 42 ve 45.sınıflarda tescili için başvuruda bulunduklarını, davalı tarafça başvuruya karşı itirazda bulunulduğunu, itiraz neticesinde davalının 2017/01971 ve 2015/43819 sayılı markalar ile müvekkili markasının “SINIF KODU: 07 Üç boyutlu yazıcılar. SINIF KODU: 09 Manyetik ve optik veri taşıyıcıları ve bunlara kayıt edilmiş bilgisayar yazılım ve programları; bilgisayar yazılım, program ve uygulamaları;Kayıt edilmiş ve indirilebilir elektronik yayınlar; kodlanmış manyetik ve optik kartlar; Uygulama yazılımları, akıllı telefonlar ve taşınabilir cihazlar için uygulama yazılımları;İndirilebilir bilgisayar yazılım uygulamaları; bulut bilişim hizmetleri için uygulama yazılımları; taşınabilir cihazlar için indirilerek kullanılan uygulamalar; uygulama ve veritabanı entegrasyonu için bilgisayar yazılımı; blockchain mobil uygulamaları ve elektronik cüzdan için bilgisayar yazılımları; blockchain veri madenciliği için bilgisayar yazılımı; yapay zekalı insanımsı robotlar; veri işlemek için bilgisayar programları; Verinin araştırılmasına imkan veren bilgisayar yazılımları; artırılmış gerçeklik (AR) oyun yazılımı; kayıt edilmiş ve indirilebilir bilgisayar oyun programları ve yazılımı; sanal gerçeklik oyunları için başlıklar; interaktif bilgisayar oyun programları; kayıt edilmiş bilgisayar oyun yazılımı; internet üzerinden indirilen bilgisayar oyun programları; İndirilebilir interaktif eğlence yazılımı; gazete ve dergi makalelerine elektronik cihazlardan girişi temin etmek için bilgisayar yazılımı, bilgisayar programları ve uygulama yazılımı; gazete ve dergi makalelerine elektronik cihazlardan bulup göz atmayı temin etmek için bilgisayar yazılımı, bilgisayar programları ve uygulama yazılımı; İndirilebilir müzik, film, ses, görüntü, video dosyaları; akıllı telefon, bilgisayar ve diğer cihazlardan metin, eposta, veri ve bilginin görülebilmesi, alınması ve gönderilmesi için bilgisayar programları; indirilebilir elektronik yayınlar yani gazeteler, dergiler, makaleler, kitaplar ve süreli yayınlar.” Malları bakımından benzer görüldüklerini, bu malların başvuru kapsamından çıkartıldığını, 2020-M-2663 sayılı YİDK kararında da itirazlarının kabul edilmediğini, müvekkili markası ile ret gerekçesi markaların benzer olmadıklarını, müvekkili markasının Beyaz bir zemine oturtulmuş kırmızı renkte, e ve a harfleri yazım şekli itibariyle birleştirilmiş, küçük harflerle yazılmış “…” ibaresinden oluştuğunu, müvekkili markasının bu haliyle fazlasıyla ayırt ediciliğinin bulunduğunu, redde gerekçe olarak gösterilen davalı markasının ise yalnızca siyah renkteki yazı karakteriyle ve büyük harflerle yazılan “…” ibaresinden oluştuğunu, taraf markaları arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin markasının, harflerin stilize hali ve renk kombinasyonuyla ayırt edici nitelik kazanmışken, davalının “…” markasının ise siyah düz yazı karakterinden oluşan salt bir sözcük markası olduğunu, bu markalar arasında gerçekten de tüketici nezdinde oluşacak olan ilk izlenimin farklı olacağını, redde mesnet gösterilen 2017/01971 ile 2015/43819 sayılı markaların yalnızca “telefon, drone, bilgisayar monitörü ile bilgisayar” emtiaları bakımından tescilli olduğunu, müvekkili başvurusunda yer alan malların bu mallar ile benzer olmadığını, YİDK karar gerekçesinin yalnızca bu iki markadan oluştuğunu, taraf markalarının karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını, müvekkili markalarının tanınmış marka olduğunu, 2010 yılından beri kullanılmakta olduğunu, müvekkilinin “…” ibareli markasının bir bütün olarak tüketici nezdinde bıraktığı intiba doğrultusunda ayırt edici nitelikte olduğunu, davalının tek kelimeden oluşan “…” markası ile vekil eden markasının kelime unsurlarının dahi aynı olmadığını ifade ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın 24/03/2020 tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili cevaplarında özetle; verilen kurum kararının yerinde olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevaplarında ve sair beyanlarında özetle; taraflar arasında birçok davanın mevcut olduğunu, davacının tüm davalarını kaybettiğini, davacıya ait 2014/50322, 2016/55756, 2016/85726, 2016/85729 sayılı markaların müvekkili itirazları sonucunda reddedildiğini, bu markalar ile ilgili olarak Ankara … FSHHM’nin 2016/392E, 2017/540K sayılı kararı ile kısmen kabul kısmen reddedildiğini, taraf markaları arasındaki benzerlik halinin istinaf ve temyiz aşamaları neticesinde kesinleşmiş olduğunu, yine Ankara … FSHHM’nin 2017/255E, 2018/271K sayılı dosyasında da davacı yanın açmış olduğu davanın reddedildiğini, yine taraf markalarının benzer görüldüklerini, davacı yanın kötü niyetle hareket ettiğini, hakkını kötüye kullandığını, taraf markaları arasında özellikle 09. Sınıf mallar açısından karıştırılma ihtimali sabit olmasına rağmen davacının haksız davalar açmaya devam ettiğini, davacının hak arama özgürlüğünü kötüye kullandığını, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu, pek çok ülkede tescilli olduğunu, müvekkilinin “…” markalı ürünlerinin ülkemizde de satışa konu edildiğini, Media Markt mağazalarında satışların yapıldığını, taraf markalarının her ikisinin de “pik” şeklinde okunduğunu, telaffuzlarının aynı olduğunu, nitekim daha evvelki mahkeme kararlarında da markaların benzerliğinin tespit edildiğini, dava konusu markanın 09. Sınıf malları içerdiğini, yine 07. Sınıftaki “üç boyutlu yazıcılar” mallarının da 09. Sınıftaki mallar ile benzer olduklarını, bahsi geçen ürünlerin müvekkilinin markaları kapsamındaki ürünler ile birbirlerini tamamlayıcı mahiyette olduğunu, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin sabit olduğunu, tüketicinin işaretler arasında yanılgı yaşama ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu, tüketicinin müvekkili markalarını taşıyan ürünleri satın almak isterken davacı ürünlerini satın alma yanılgısı yaşayabileceğini, bu durumun öteden beri kullanılan müvekkili markaları ile davacı markası arasında imaj transferine yol açacağını, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiklerini, müvekkilinin oyun bilgisayarları sattığını, oyun bligisayarları ile oyun üretimi arasında ilişkinin sabit olduğunu, davacının “…” ibaresi üzerinde herhangi bir kazanılmış hakkının mevcut olmadığını, davacının önceki tescillerinin 09. Sınıf malları kapsamadığını, 41, 35, 38 ve 42. Sınıf hizmetleri kapsadığını, bu nedenle kazanılmış bir hakkının var olmadığını, nitekim taraflar arasında görülen davalarda da bu durumun tespit edildiğini, davacının tescilli ticaret unvanının kendisine bu ibareyi markasal olarak kullanım hakkı tanımayacağını, davacının tescilsiz kullanımlarının da yine davacı lehine müktesep hak sağlamayacağını, davacının müvekkiline ait 2011/23044 sayılı markanın iptali istemiyle açtığı davanın işbu dava açısından bir önemi bulunmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, başvuru markası ve mal/hizmetler ile itiraza mesnet markalar ve mal/hizmetler arasında benzerlik, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davacının 2019/02667 sayılı “…” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Davaya konu 2019/02667 sayılı “…” ibareli marka için davacı tarafından 11/01/2019 tarihinde 07, 09, 16, 28, 35, 41, 42, ve 45.sınıf mal/hizmetleri kapsayacak şekilde marka tescil başvurusunda bulunulduğu, dava dışı 3. Kişiler adına tescilli önceki tarihli markalar nedeniyle 5/1-ç maddesi uyarınca “28.sınıf: Oyunlar ve oyuncaklar. Harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). 35.sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri; bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri; Reklam ve tanıtım malzemesi hazırlanması ve sunulması, internet üzerinde reklam alanı kiralanması; reklam ve tanıtım hizmetleri; ticari satışlarla ilgili bilgi temini; doğrudan pazarlama reklamı hizmetleri temini, doğrudan pazarlama danışmanlık hizmetleri, doğrudan pazarlama hizmetleri.” mal ve hizmetleri açısından kısmen reddine karar verildiği, kalan mal ve hizmetler açısından ise 13.05.2019 tarih ve 324 sayılı bültende ilan olunduğu, ilana karşı davalı yanın önceki tarihli bir kısım markalarına dayalı olarak itirazda bulunduğu, 19.12.2019 tarihli Markalar Dairesi Başkanlığı kararı neticesinde ise itirazların “07.sınıf: üç boyutlu yazıcılar, 09. Sınıf: Manyetik ve optik veri taşıyıcıları ve bunlara kayıt edilmiş bilgisayar yazılım ve programları; bilgisayar yazılım, program ve uygulamaları;Kayıt edilmiş ve indirilebilir elektronik yayınlar; kodlanmış manyetik ve optik kartlar; Uygulama yazılımları, akıllı telefonlar ve taşınabilir cihazlar için uygulama yazılımları;İndirilebilir bilgisayar yazılım uygulamaları; bulut bilişim hizmetleri için uygulama yazılımları; taşınabilir cihazlar için indirilerek kullanılan uygulamalar; uygulama ve veritabanı entegrasyonu için bilgisayar yazılımı; blockchain mobil uygulamaları ve elektronik cüzdan için bilgisayar yazılımları; blockchain veri madenciliği için bilgisayar yazılımı; yapay zekalı insanımsı robotlar; veri işlemek için bilgisayar programları; Verinin araştırılmasına imkan veren bilgisayar yazılımları; artırılmış gerçeklik (AR) oyun yazılımı; kayıt edilmiş ve indirilebilir bilgisayar oyun programları ve yazılımı; sanal gerçeklik oyunları için başlıklar; interaktif bilgisayar oyun programları; kayıt edilmiş bilgisayar oyun yazılımı; internet üzerinden indirilen bilgisayar oyun programları; İndirilebilir interaktif eğlence yazılımı; gazete ve dergi makalelerine elektronik cihazlardan girişi temin etmek için bilgisayar yazılımı, bilgisayar programları ve uygulama yazılımı; gazete ve dergi makalelerine elektronik cihazlardan bulup göz atmayı temin etmek için bilgisayar yazılımı, bilgisayar programları ve uygulama yazılımı; İndirilebilir müzik, film, ses, görüntü, video dosyaları; akıllı telefon, bilgisayar ve diğer cihazlardan metin, eposta, veri ve bilginin görülebilmesi, alınması ve gönderilmesi için bilgisayar programları; indirilebilir elektronik yayınlar yani gazeteler, dergiler, makaleler, kitaplar ve süreli yayınlar” malları açısından kabul edildiği ve itiraza dayanak 2017/01971 ve 2015/43819 sayılı markalar ile başvuru konusu marka arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğuna kanaat getirildiği, söz konusu kısmi ret kararına karşı davacı başvuru sahibi tarafından itirazda bulunulduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın 24/03/2020 tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Davalı yanın ret gerekçesi markaları 09. Sınıfta cep telefonları, akıllı saatler, bilgisayarlar, bilgisayar ekranları, tabletler gibi elektronik cihazlarda tescilli olduğu, davalı markaları kapsamında yer alan bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, bilgisayar ekranları gibi araçların tamamı bilgisayar donanımlarını bütün olarak içerir mahiyetteki ürünler olduğu, bilgisayar donanımı, kasa, merkezi işlem birimi (CPU), monitör, fare, klavye, bilgisayar veri depolama, grafik kartı, ses kartı, hoparlörler ve anakart gibi bir bilgisayarı oluşturan fiziksel parçaların genel adı olduğu, bu parçalar bilgisayarın içerisinde/kasasında olabileceği gibi çevre donanımları olarak bilinen ve bir bilgisayar ile bağlantılı olarak çalışan yazıcı, tarayıcı, hoparlör, kamera gibi parçalar da yine bilgisayarların bağlı parçaları olup tüm bu parçalar birbirlerini tamamlayıcı/birleştirici nitelikte ve bir bilgisayar toplanırken ihtiyaç duyulabilen parçalar olduğu;
Dava konusu başvuru kapsamında reddine karar verilen malların neredeyse tamamı ise bilgisayar yazılım/programlarına ilişkin olup yalnızca 07. Sınıftaki “üç boyutlu yazıcılar” ile 09. Sınıftaki “yapay zekalı insanımsı robotlar” birer elektronik cihaz olduğu, üç boyutlu yazıcılar, yukarıda yer verilen bilgisayar donanımları arasında yer alan çevre donanımları arasında değerlendirilebilir ürünlerden olup, “yapay zekalı insanımsı robotlar” ise yine “akıllı teknoloji” adı altında tanımlayabileceğimiz, bilgisayarlar ile de doğrudan bağlantılandırılabilir teknolojik ürünler olduğu, bu iki mal grubu dışında reddedilen malların tamamı yazılım ürünleri olup yazılım ürünleri veya bilgisayar programları, bilgisayardaki işletim sisteminden ofis uygulamalarına, bios yazılımından bilgisayarın çalışması esnasında ihtiyaç duyulan/kullanımı mümkün olan tüm ana/yardımcı uygulamaları kapsayan bir bütün olduğu;
Dolayısıyla her ne kadar donanım ve yazılım/programlama birbirinden farklı iki sektör/ürün grubu gibi görülebilir ise de bilgisayar hizmetleri sektöründe yazılım/donanım geliştirme, üretim, satış vb. ticari faaliyetleri aynı kaynaktan gerçekleştiren çok sayıda işletme mevcut olduğu, hatta en basit anlamıyla firmaların kendi donanımlarının değişen/gelişen teknolojiye uyum sağlayabilmesi için yazılım güncellemeleri gerçekleştirmekte olduğu bilinen bir durum olup bu yazılımların da aynı firmalarca hazırlanmakta olduğu, başka bir ifadeyle bilgisayar donanım ve yazılımlarının hitap ettiği tüketici grubu açısından, ilgili tüketicinin her iki ürün gamını birbirinden bağımsız olarak doğrudan algılamayacakları açık olup söz konusu mallar arasında birbirlerini tamamlayıcı, birbirleri ile doğrudan bağlantılı bir ilişki mevcut olduğu, bu çerçevede 09. Sınıfta yer alan bu malların tamamı, yüksek düzeyde benzerlik ilişkisi içerisinde olan, benzer tüketici kitlelerine hitap eden, benzer ihtiyaçları karşılayan, birbirleri ile doğrudan rekabet içerisinde olan, birbirleri yerine ikame edilebilir ya da birbirlerini tamamlar özellikler gösteren, satış, sunum ve dağıtım kanalları benzer olan elektronik – teknolojik ekipmanlar ve bu ekipmanlarda kullanılacak yazılımlara ilişkin mallar olduğu;
Somut uyuşmazlıkta taraf markaları arasında benzerliği tespit olunan 09. Sınıf mallar yukarıda da belirtildiği üzere elektronik – teknolojik ekipmanlar ve bu ekipmanlarda kullanılacak yazılımlara ilişkin olup ilgili malların alıcıları ya genel anlamda endüstriyel mal alıcıları veya profesyoneller ya da özellikle bu tür ürünlere ilgi duyan, bu ürünleri daha evvelden deneyimlemiş, ürünler hakkında bilgi sahibi olan kimseler olduğu, bu kişilerin çoğu zaman yetişkin, bilinçli, özenli ve mal/hizmet satın alımları esnasında seçici olarak davranan kimseler oldukları, bu tüketicilerin alışkanlıkları, sektör bilgileri, eğitim düzeyleri, ilgili ürünlerin satın alım için geçirdikleri süre, ürünleri alım sıklığı itibariyle de çok daha dikkatli davrandıkları, özellikle bilgisayar donanım ve yazılımlarına ilgi duyan tüketiciler, genel olarak sektöre ilişkin pek çok bilgiye de hakim kimseler olduğu, ancak tüketici grubunun niteliğinin yükseldiği bu gibi durumlarda, ilgili tüketicinin hiçbir hal ve koşulda yanılgı yaşamayacağı gibi bir yorumda bulunulması mümkün olmadığı gibi aksine ilgili sektör dinamikleri uyarınca firmaların farklı kollarda faaliyet gösterebileceğini bilen, buna dair deneyimleri bulunan tüketiciler açısından önceden bildiği markaları taşıyan bilgisayar donanımları ya da yazılımlarında sonradan benzer bir marka ile karşı karşıya kalması halinde, özellike iktisadi kaynak açısından önceki markayı anımsama eğilimi de daha yüksek bile olabileceği;
Dava konusu marka kırmızı renkte, e-a harflerinin stilize olarak yazımı ile oluşturulmuş dört harfli “…” sözcüğünden oluştuğu, bu sözcüğün dilimize de “pik yapmak” şeklinde geçen anlamından da algılanabileceği üzere “zirve, doruk, tepe, tepeye ulaşmak” gibi anlamlarının bulunduğu, ilgili tüketici grubunun bu kelimenin anlamını algılayabilecek nitelikte kimseler olabileceği, ibarenin tüketici tarafından “piik” şeklinde “i” harfi uzatılarak telaffuz edileceği;
Davalı yanın ret gerekçesi markaları ise logodan oluştuğu, anılan logonun da stilize harf karakterleri ile yazıldığı “A” harfinin, yatay çizgisinin mevcut olmadığı, bununla birlikte markanın tüketici tarafından “…” şeklinde algılanacağı, bu algıda ibarenin “piik” olarak telaffuz edileceği, zira markaların bu şekilde standart Latin harfleri dışında harfler içerecek şekilde yazımlarında, tüketici ilgili harfi algılayabildiği en yakın harf ile ilişkilendirebileceği, bu nedenle davalı markası tüketici tarafından “…” şeklinde okunacağı ve algılanacağı;
Her iki taraf markası da dört harften meydana gelmekte olup dava konusu marka “…” harflerinden oluşmaktayken, ret gerekçesi marka “…” harflerinden meydana geldiği, görsel anlamda taraf markaları arasında harf dizilimsel açıdan oluşan bu benzerlik haricinde herhangi bir benzerlik bulunmadığı, her iki markanın da kendine özgü bir stilizasyonunun bulunduğu, bununla birlikte tüketicinin her hal ve koşulda taraf markalarını yan yana görme ihtimalleri bulunmadığından ve tüketicinin bir markayı, üçüncü kişilere aktarırken işaretin telaffuzu ön plana çıkacak olduğundan, görsel anlamdaki bu benzemezlik haline rağmen, markaları oluşturan sözcüklerin fonetik olarak birebir aynı algıyı verdikleri, her ne kadar kelimelerin son harfleri “k-q” şeklinde farklılaşmış iseler de bu iki harfin dilimizdeki telaffuzları aynı olduğu, bu nedenle her iki kelimenin de “piik” şeklinde telaffuz edilecekleri, tüketicinin ilgili ibarenin anlamını bilsin ya da bilmesin her iki kelimenin de aynı kavramsal kökene işaret ettiğini algılayacağı;
Dolayısıyla işaretler arasında özellikle fonetik ve kavramsal açıdan oluşan ayniyet halinin, görsel anlamda var olan düşük düzeyli benzerlik (harf diziliminin ortaklığından kaynaklı) hali ile birlikte değerlendirildiği bir durumda, taraflar arasında daha evvel görüldüğü anlaşılan emsal uyuşmazlıklarda da aynı doğrultuda verilen kararların varlığı göz önüne alındığında, markaların, ilgili tüketici grubu nezdinde dahi birbirileri ile ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalini doğurabileceği;
Zira tüketiciler daha önce gördükleri, satın aldıkları mal veya hizmetin markasının, göz ve kulağında kalan izine, hatırlayabildikleri kadarıyla hafızalarında kalan özelliklerine dayanarak sonraki alışverişlerinde aynı veya benzer markayı taşıyan malı/hizmeti satın almayı tercih edeceği, tüketicinin daha önce satın aldığı bir mal veya hizmetin göz ve kulağında kalan izine, hatırlayabildiği kadar hafızasında kalan özelliklerine dayanarak, sonraki aynı veya benzer mal/hizmetten yararlanmak isterken önceki markanın kendisinde yarattığı garanti fonksiyonundan yararlanmayı düşünerek hareket edeceği, dolayısıyla önceki markanın zihninde bıraktığı algıyı uyarabilecek düzeyde benzer sonraki bir marka ile karşı karşıya kalan tüketicinin, sonraki markayı da bu güven duygusuna dayanarak tercih etme eğilimi ile hareket edebileceği, dolayısıyla, benzer işareti gören veya duyan tüketiciler daha önce tanıdıkları markaların bıraktığı intibaı hatırlayarak, yeni markanın daha önce görmüş oldukları markanın bir başka versiyonu, serisi, uzantısı olduğunu veyahut da bildikleri marka sahibi tarafından verilmiş bir lisans ile söz konusu ürünün üretildiğini düşünebileceği, marka hukuku anlamında “imaj transferi” kavramının karşılığı olan bu durum sonraki markanın, önceki markanın ticaret sahasında sahip olduğu avantajdan yararlanması sonucunu da beraberinde getireceği;
Neticede; başvuru kapsamında reddine karar verilen mallar ile ret gerekçesi marka kapsamında yer alan mallar arasında, ayrıntılı olarak açıklanan ilişki ile birlikte yine taraf markalarını oluşturan sözcük unsurlarının her ikisinin de “…” şeklinde esas unsura haiz olmaları, “k-q” harfinden ibaret farklılığın, her iki harfin aynı şekilde telaffuz ediliyor oluşu nedeniyle somut bir farklılık yaratmaması, tüketicinin bu nedenle ilgili ibareleri birebir aynı şekilde telaffuz edecek oluşları, her ne kadar görsel anlamda aralarında bir benzerlik bulunmasa da aynı kelime köküne ait bu markaların, aynı iktisadi kaynağa ait olduklarını düşünme ihtimallerinin mevcut olabileceği, nitekim taraflar arasında görülen ve daha evvel verilmiş mahkeme kararlarında da taraf markaları arasındaki karıştırılma ihtimalinin açıkça tespit edilmiş olduğu gözetildiğinde, somut olay açısından da karıştırılma ihtimaline yönelik şartların meydana gelmiş olduğu anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Dava konusu 2019/02667 sayılı “…” ibareli davacı marka başvurusu kapsamında reddine karar verilen mallar ile davalı yana ait ret gerekçesi markalar kapsamında yer alan mallar arasında, sektörel teamüller çerçevesinde değerlendirilebilir bir benzerlik ilişkisinin mevcut olduğu, bununla birlikte taraf markalarını oluşturan esas unsurların “…” şeklinde oldukları, işaretlerin görsel anlamda benzerlik taşımadıkları, ancak özelilkle işitsel açıdan birbirleri ile birebir aynı oldukları, bu durumun tüketiciler nezdinde taraf markalarının aynı iktisadi kaynağa ait oldukları yönünde algı edinmeleri sonucunu doğurabileceği, YİDK kararının yerinde olduğu, YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
1-Alınması gereken 59,30.-TL maktu harçtan peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4,90.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,

2-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kurum ve davalı şirket kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine (HMK m.333),
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.07/10/2021

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır