Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/148 E. 2021/75 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2020/148
Karar No : 2021/75

Hakim : … …
Katip : …

Davacı : ….
Vekili : Av….

Davalılar : 1-… – T.C. Kimlik no:…

Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 04/03/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; davalı şahsın 35 ve 37. Sınıflarda “…” ibaresi ile marka tescil talebinde bulunduğunu, yayına yaptıkları itirazın MDB ve YİDK kararı ile reddedildiğini, dava konusu markanın davacıya ait tescilli markalar ile iltibas doğurabileceğini, emtia kapsamlarının ve marka işaretlerinin benzer olduğunu, davacının seri markalarının devamı olarak algınabileceğini, “…” ibaresini birebir içerdiğini, makrocenter.com.tr alan adının da kendilerine ait olmasından SMK 6/6 kapsamına girdiğini, “…” ibaresinin tanınmış markaları olduğunu, davacının bundan haberdar olup aynı ibareli başvuru yapmasının kötü niyeti gösterdiğini ifade ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın 16/03/2020 tarih ve … sayılı kararının iptaline, … sayılı “…” ibareli marka tescil edilmişse hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevaplarında özetle; “…” ile “…” ibarelerinin ortalama tüketici kitlesinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, tanınmışlık ve kötü niyet sebebi ile ret için gerekli kanıtların sunulmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şahıs cevaplarında özetle; markayı başvurudan itibaren kullanmakta olduğunu, davacı markaları ile iltibas tehlikesi bulunmadığını, davacıya verilen ret kararının yerinde olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı … davalılar arasındaki uyuşmazlık, markaların ve emtiaların benzer olup olmadığı, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı, davalı markasının hükümsüzlük ile terkin şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının tanınmışlık ile kötü niyet itirazının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davalının 2019/47272 sayılı “…” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Dava konusu, davalının 10/05/2019 tarihinde 2019/47272 sayı ve “…” ibareli markası için 35,37.Sınıf mal/hizmetleri kapsayacak şekilde başvuruda bulunduğu, başvurunun yayımlanmasına karar verildiği, ilana karşı davacı tarafından… sayı ve “….” ibareli birtakım markalarına dayanarak itirazda bulunduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın 16/03/2020 tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu markanın esas unsurunun “…”, davacının davaya mesnet markalarının esas unsurlarının “…” veya İngilizce karşılığı olan “…” ibareleri olduğu, “…” kelimesinin“Büyük, geniş, mikro karşıtı” anlamlarına geldiği ve ticaret hayatında yaygın olarak kullanıldığı;
Davacı mesnet tescillerinin bir bölümü sözcüklerin yanı sıra şekil unsurunu da içermekte olduğu, davacının “…” kelimesinin yanında tanımlayıcı olarak “cook book, fine food, butcher, news, station, service, life style, recipes, online” gibi ek kelime ve figüratif unsurlar da eklendiği, bu bağlamda, davacının “…” ibareli zincir markalar oluşturduğu, görsel benzerlik kıyaslaması bakımından, davacının itiraza mesnet gösterdiği ve dava konusu markada yer alan “… (…)” ibaresinin, “…-mek” şeklinde ayrılarak inceleme yapılması, “bütünsel olarak değerlendirilme” ilkesine aykırı olacağı, davacının “…”, dava konusu markanın ise “…” ibaresini ana unsur olarak içerdiği ve görsel açıdan, çok sınırlı bir benzerliğe sahip oldukları, dava konusu marka ile davacı markaları arasında ortak “…” (…) ibaresi nedeniyle işitsel bir benzerlik varmış gibi görünse de, dava konusu marka “…” olarak aynı puntolarla yazılıp bütün olarak seslendirilmek durumunda olduğundan, zayıf bir işitsel benzerlikten bahsedilebileceği, dava konusu marka 3, davacı markalarının ana unsuru olan “…” ise 2 hece ile okunduğu, ayrıca davacının mesnet markalarının büyük çoğunluğu, ihtilaflı ibareye ek kelime unsurları da içerdiğinden kulakta bırakacağı izlenimler, dava konusu marka ile tamamen farklılaşacağı, kavramsal benzerlik değerlendirmesinde; “…” kelimesinin hem İngilizce hem Türkçe olarak ortalama tüketici açısından anlamının bilinmesi mümkün olacağı, ancak, davacı markaları tek başına … kelimesinden oluşmadığı, oysa ki dava konusu markada, markanın esas unsuru “…” ibaresi olup, bilinen bir anlamı da bulunmadığı, ayrıca, davacı markalarında ise çoğunlukla İngilizce sözcüklerle birlikte kullanılmış olan “… supercenter’’, “… moods’’, “food night out … centre, cooks, tips, fine foods’’ sözcük grupları da bulunmadığı, kaldı ki … kelimesi genel kabul görmüş marka olarak ayırt ediciliği düşük bir kelime olduğu, “…” sözcüğü “büyük” anlamı veren bir ön ek olarak kullanıldığı, yahut nitelediği sözcüğün kapsamının “büyük” olduğunu ifade ettiği, “…” ibaresi ise, Türkçe “…” ibaresinin İngilizcesi olduğu, “büyük” (mikro “küçük” karşıtı) olarak niteleme yaparken ilk akla gelebilecek ve yangın kullanımı olan bir ibare söz konusu olduğu, bu nedenle de “…”/ “…” ibaresinin herkesin kullanımına konu olabilecek ve geniş bir kullanım yelpazesine sahip bir sözcük olması karşısında ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, “…” ibaresinin ayırt edicilik düzeyinin düşük olması, davacıya ait “…” ibaresini içeren markaların bütüncül olarak bıraktığı izlenim hususları dikkate alındığında, davacıya ait “…” ibaresini içeren markalar ile dava konusu marka arasında, marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunmadığı;
Öte yandan, davacıya ait…” ibareli markalar ile dava konusu “…” ibareli markalar arasında her ne kadar ortak unsur olarak “…” ibaresi yer alsa da markaların bütüncül değerlendirilmesi neticesinde belirtilen markalar ile dava konusu markası arasında marka işaretleri bakımından görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunmadığı;
Dava konusu markanın kapsamındaki hizmetlerin davacı markalarının… hariç) kapsamındaki mallar/ hizmetlerle aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olduğu;
Her ne kadar dava konusu markanın kapsamında yer alan hizmetler ile davacının raporun “Emtiaların Aynı Veya Benzer Olup Olmadığı” bölümünde belirtilen markalarının kapsamındaki mallar/hizmetler aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olsa da, dava konusu marka ile davacı markaları arasında marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve anlamsal benzerlik bulunmaması nedeniyle dava konusu marka ile davacıya ait markalar arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığı;
Somut olayda, davacı tarafın bahsi geçen redde gerekçe markalarının TÜRKPATENT tarafından tanınmış marka statüsüne alındığına dair herhangi bir belgenin olmadığı anlaşılmakla birlikte, davacıya ait “macrocenter” ibaresini içeren markalarının “süpermarketler” sektöründe bilinirliği olmasına rağmen söz konusu marka ile dava konusu marka arasında karıştırılma ihtimali bulunmaması nedeniyle dava konusu markanın kapsamında yer alan mal/hizmetler bakımından davacı tarafın tanınmışlığından haksız yarar sağlamayacağı;
Kötüniyet iddiasının kanaat oluşturmaya yeterli olacak bilgi ve belgelerin gerek marka işlem dosyasında gerek dava dosyasında mevcut olmadığı, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Dava konusu davalının … sayı ve “…” ibareli markanın kapsamında yer alan hizmetler ile davacının belirtilen markalarının kapsamındaki mallar/hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olduğu, dava konusu marka ile davalı markası arasında marka işaretleri bakımından karıştırılmaya yol açacak düzeyde işitsel, görsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunmadığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığından, davacının tanınmışlık iddiasının yerinde olmadığı, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, YİDK kararının yerinde olduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın 16/03/2020 tarih ve … sayılı kararının iptali şartlarının oluşmadığı, hükümsüzlük ve terkin koşullarının oluşmadığı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
1-Alınması gereken 59,30.-TL maktu harçtan peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4,90.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kurum kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,
4-Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı … davalı kurum taraf vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalı şahsın yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2021

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır