Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/144 E. 2022/256 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/144 Esas – 2022/256
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİKARAR

TÜRK MİLLETİ ADINA

Esas No : 2020/144
Karar No : 2022/256

Hâkim :….
Kâtip : …

Davacılar :…..
Vekili : Av….

Davalılar ….
Vekili : Av…
….
T.C. Kimlik No:…
Vekili : Av…..

Dava : Fikir ve Sanat Eseri Sahipliğinden
Kaynaklanan Haklara Tecavüz Nedeniyle Müdahalenin Men’i,
Maddi ve Manevi Tazminat
Dava Tarihi : 07.10.2016
Karar Tarihi : 08.09.2022
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 12.09.2022
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Fikir ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüz Nedeniyle Müdahalenin Men’i ile Maddi ve Manevi Tazminat istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkili mimar …’ın müvekkili şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 23.12.2011 tarihinde …..” için proje hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, ….parselde inşa edilecek avm ofis komleksi için müvekkili şirketten tasarım projesi çizilmesi istendiğini, bir mimari projenin hazırlanmasının mimari avan proje hazırlanmasıyla başlayacağını, avan proje aşamasının iş verenin talebine göre …. ölçeğinde projelerin (plan, kesit ve cepheler, vaziyet planı) hazırlanmasını içerdiğini, bu aşamada statik, mekanik, elektrik sistemlerine karar verileceğini, gerekli mekan ihtiyaçlarının belirleneceğini, müvekkilinin belirtilen aşamalar ve davalı şirketin istemleri doğrultusunda çeşitli konseptte avan projeler hazırladığını, defalarca yapılan müzakereler sonucunda 27.04.2012 tarihinde avan projesinin ve …. ölçekli tam mimari projenin hazırlanıp davalı tarafa teslim edildiğini, kararlaştırılan bedelin müvekkiline ödendiğini, mimari avan proje sonrasında uygulama projelerinin hazırlandığını, elektronik posta yoluyla davalıya gönderildiğini yapılan birçok toplantı sonrası davalı tarafından kabul edilerek sonuca bağlandığını, karşılığı olan bedelin müvekkiline ödendiğini, anılan projelerin 26.08.2014’te yapı ruhsatı için onaylandığını ve 21.05.2014 tarihinde de onaylanmış projeye yapı ruhsatı verildiğini, ruhsat onaylı projelerin 19.06.2014, 25.06.2014 ve 23.09.2014 tarihlerinde davalı şirkete teslim edildiğini ve sürece ilişkin ödemelerin de müvekkiline yapıldığını, sürecin tamamlanmasıyla birlikte müvekkilinin sözleşme kapsamındaki sorumluluğunun sona erdiğini, müvekkillerinin anılan projelerin müellifi olduğunun tartışmasız bulunduğunu, sonraki zamanda belediye tarafından anılan parselde emsal değişikliğine gidilip yapı ruhsatının iptal edildiğini, davalının …. esas sayılı dosyasında yapı ruhsatının iptali kararının ortadan kaldırılması istemiyle yürütmeyi durdurma talepli dava açtığını, ancak yürütmeyi durdurma talebinin reddedildiğini, müvekkilinin sözlü ve yazılı ısrarlarına rağmen davalı şirketin müvekkiline tadilat projesi hazırlanması konusunda bir talebinin olmadığını, yeni imar durumunun 22.04.2016 tarihinde belirlendiğini, buna göre yeni imar durumuna uygun proje hazırlanmasının gündeme geldiğini, karşı tarafın müvekkilinden herhangi bir istemde bulunmadığı gibi Şubat 2016 tarihinden itibaren müvekkili ile çalışmayacağını bildirdiğini, müelliflik yetkisini davalı mimar …’e devretmesini istediğini, müvekkilinin bu durumu kabul etmediğini, gerek belediyeye gerekse davalı şirkete….05.08.2016/27820 tarih/sayılı ihtarlar yaptığını, davalının tadilat projesini başka bir mimari büroya yaptırdığını, müvekkilinin…. Belediyesi’ne müelliflik haklarının ihlal edilemeyeceği içerikli 15.07.2016, 18.07.2016, 03.08.2016, 09.08.2016 tarihlerinde dilekçeler sunduğunu, davalı şirketin en son ….tarih/sayılı ihtarnameleri ile açıkça uyarıldığını, davalı mimar … ile dava dışı mimar….a da 14.03.2016 tarihli aynı içerikli yazılar gönderildiğini, ısrarları ve ihtarları sonucunda davalı şirketin müvekkiline yeniden vekaletname verdiğini, gerekli tadilat projesinin hazırlanarak belediyeye sunulduğunu ve işverene de gönderildiğini, tadilat projesinde emsal eksiltmelerinin davalı şirketin tanımladığı şekliyle avm zemin katlar ve üst katlardan yapıldığını, bu konuda işverene bilgi verildiğini ve onay için belediyeye müracaat edildiğini, bu projenin emsal eksiltmesi içeren ilk onaylanmış projenin tadilatına ilişkin bir proje olduğunu, buna karşın davalı şirketin müvekkilini yeniden vekaletten …. tarih/sayılı ihtarıyla azil ettiğini, yasaya aykırı olarak davalı mimar … tarafından hazırlanan mimari tadilat projesini müvekkilinin imzalamasını istediğini, aksi halde davalar açacağını bildirerek tehdit ettiğini, sonradan … tarafından hazırlanan tadilat projesinin 09.09.2016 tarihinde….’sine sunulduğunu, davalıların müvekkilinin emeğini hiçe saydığını, bu şekildeki eylemleriyle müvekkilinin projesinin izinsiz işlenip çoğaltıldığını, sundukları uzman görüşünde müvekkilinin projesinin ve yapının estetik değerlere sahip özgün bir mimarlık eseri olduğu, FSEK’in 4/3. maddesi uyarınca korumadan yararlanabileceği, eser sahibi dışında bir kişi tarafından değişiklik yapılamayacağının ortaya konulduğunu, bu hususun …Başkanlığı’na da bildirildiğini, anılan projelerdeki her türlü değişiklik ekleme ve düzenleme için müvekkillerinin onayının gerektiğini, FSEK’in 68. maddesi uyarınca müvekkilinin mimari tadilat proesinin hazırlanması için mimarlar odası ücret tarifesine göre bilirlenecek miktarın üç katı tazminat talep hakkının bulunduğunu, manevi hakları ihlal edilen müvekkilinn…’in 68.maddesi uyarınca manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, müvekkili mimarın yıllar içinde edindiği tecrübe, bilgi, donanım ve yeteneği ile beş yıllık çalışma sonucunda hazırladığı eserine haksız müdahalede bulunulduğunu, başka bir mimar tarafından anılan projenin hiç emek gösterilmeden kullanılması, işlenilmesi ve çoğaltılmasının yasaya ve hakkaniyete uygun olmadığını ifade ederek, davalıların müvekkilinin özgün eserine yapımış oldukları müdahalenin men’ine, sözleşmeye aykırı olarak haksız ve eser sahibinin izni alınmaksızın davalılar tarafından müvekkili şirket ve şirket yetkilisi mimara ait proje ve projenin dijital altlık olarak kullanılması sebebiyle eserden doğan haklara tecavüz nedeniyle…’in 68.maddesi uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin üç katı fazlası karşılığı şimdilik 10.000,00.-TL maddi ve 20.000,00.-TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili savunmasında özetle, davacılar ile davalı şirket arasında mimari eser hizmet sözleşmesi imzalandığnıı, projenin hazırlandığını ve yapı ruhsatı düzenlendiğini, sonradan belediyenin yapı ruhsatını iptal ettiğini, emsal eksiltmesi yapıldığından mimarı projede tadilat yapılması zorunluluğu doğduğunu, davalı şirketin müvekkilinden şantiyedeki günlük işlerin yürütülmesi konusunda mimari müşavirlik, belediye ruhsat ve iskan hizmetleri talep ettiğini ve bir hizmet sözleşmesi yapıldığını, davacı mimar ile bir görüşülme talep edildiğini, ancak kabul edilmediğini, buna karşın davacının davalı şirketin bilgi ve onayı dışında tadilat projesi hazırlayıp 25.08.2016 tarihinde belediyeye sunduğunu, davalı şirketin 01.09.2016 tarihinde anılan projenin onay ve bilgi dışında hazırlandığı ifade ederek belediyeyi uyardığını, belediyeye hazırlanan tadilat projesinin kendi imzasıyla sunulduğunu, ancak davacı ile davalı şirket arasında anlaşma ihtimalinin ortadan kalkması üzerine verilen projeden ve onay talebinden vazgeçildiğini, davalı şirketin dava dışı….Şirketini yetkilendirdiğini, en son mimar … tarafından hazırlanan tadilat projesinin onayının yapılmasının…. Belediyesi’nden talep edildiğini, kendi imzasını taşıyan bir tadilat projesinin geri çekilmesi nedeniyle herhangi bir onayının veya işleme konulmasının söz konusu olmadığını, hukuki bir anlam taşımayan projeden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, kaldı ki davacının hazırladığı projenin eser vasfında olmadığını, uzman görüşü adıyla sunulan içerikteki açıklamaların eksik ve taraflı olduğunu, raporu düzenleyen….’nin davacının mesai arkadaşları olduğunu….nın ise atıf yaptığı Yargıtay görüşlerini düzgün yansıtmadığını, İmar Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca özgün fikir ifade etmeyen projelerdeki değişikliklerde ilk hazırlayan müellifin görüşünün aranmayacağını, özgün fikir ifade eden mimarlık eser ve projelerinde eserin bütünlüğünü bozmadığına, estetik görünümü değiştirmediğine, teknik, yönetsel amaçlar ve kullanım amacı nedeniyle zorunlu olduğuna karar verilen değişikliklerin zaten müellifin izni alınmaksızın yapılabileceğini, FSEK’in 16/2 maddesi uyarınca değişikliklerin zorunlu bulunduğunu, bu nedenle zaten karşı çıkılamayacağını, emsal yargı kararlarının da bu yönde olduğunu ifade ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili savunmasında, istemlerin zamanaşımına uğradığını, davada iki davacı olduğunu, mimari projenin gerçek kişi tarafından meydana getirilmiş olabileceğini, eser üzerindeki hakkı devralmadıysa tüzel kişi davacının talep hakkı bulunmadığını, eğer hakkı tüzel kişi devralmışsa da davacı gerçek kişinin dava hakkı bulunmadığını, hazırlanan projenin eser vasfında bulunmadığını, taraflar arasında yapılan 23.12.2011 günlü sözleşmede tüm işlerin tayin ve karar merciinin müvekili olduğunu, davacıların da müvekkilinin emir ve talimatı altında bulunduğunu, taraflar arasında bir hizmet sözleşmesi olduğunu, FSEK’in 18/2 ve 10.madde hükümleri gereğince, anılan proje ile ilgili eserden doğan hakların eser sahibi olan müvekkili firmaya ait olduğunu, davacının mimarlık eseri değil mimari proje ile ilgili dava hakkını kullanabileceğini, eserde değişiklik yapılması iddiasına dayalı olarak…’in 68.maddesi hükmüne göre talepte bulunulamayacağını, davacı yanın ihlal iddiası ile talep sonucunun uyumsuz olduğunu,… Belediyesi’nin onayladığı yapı ruhsatını emsali düşürme nedeni ile iptal ettiğinden hazırlanan ilk projede değişikliğin yapılmasının zorunlu olduğunu, kaldı ki…’in 16/2.maddesi uyarınca buna engel olunabilmesinin de mümkün olmadığını, uzman görüşü olarak sunulan dilekçedeki içeriğe katılmanın mümkün olmadığını zira davacının anılan rapor hazırlayanlarla 2003 yılından beri mesai arkadaşlığının bulunduğunu, nitekim …. Değişik İş sayılı dosyasında yapılan delil tespiti ve düzenlenen rapor ile anılan çalışmanın özgün eser olmadığına dair ilam bulunduğunu, öte yandan …. sayılı İmar Kanunu’nun 8/i maddesi uyarınca idarece onaylanmış mevcut durumu gösteren halihazır harita, parselasyon planları ile teknik ve idari düzenlemeler içeren planlarda değişiklik ve revizyonlar için ilk müellifin görüş ve izninin aranmayacağını, aynı kanunun 8/j maddesi uyarınca ilgili idarelerin estetik komisyonu kuracağını, komisyonun yapıların ve onaylı mimari projelerin özgün fikir olup olmadığını tespitte yetkili olduğunu, özgün fikir ifade etmeyenlerde yapılacak değişikliklere ilişkin ilk müellifin görüşünün aranmayacağını, özgün fikir ifade eden mimarlık eser ve projelerinde ise eserin bütünlüğünü bozmadığına estetik görünümü değiştirmediğine teknik ve yönetsel amaçlar ile kullanım amacı nedeniyle zorunlu olduğuna karar verilen değişikliklerin müellifin izni alınmasızın yapılabileceğini, bu durumda ilk müellif tarafından ilgili meslek odasınca belirlenen mimari proje asgari hizmet bedelinin tamamlanan yapılarda %20’sini inşaatı süren yapılarda, %15’ini geçmeyecek şekilde telif ücretine hak kazanacağını, Çankaya Belediye’si tarafından müvekkiline verilen emsalin iptal edilmesi üzerine inşaat henüz su basman seviyesindeyken 04.11.2015 tarihinde yapıp ruhsatının iptal edildiğini, bunun üzerine projede zorunlu tadilat yapılması gerekliliğinin ortaya çıktığını, davacıya Ankara 17. Noterliği’nin 16.03.2016/4216, 28.03.2016/4759 tarih/sayılı yazıları ve e-postalar ile hizmet akti gereği üzerine aldığı işi bitirmesinin ihtar edilmesine karşın sonuç alınamadığını, ruhsat iptali fırsat bilinerek sözleşme bedeli 890.000,00.-TL+KDV olmasına karşın ayrıca 1.245.432,18.-TL+KDV bedel talep edilerek işin çıkmaza sürüklendiğini, bu şekilde davacının dürüstlük kuralına aykırı hakeret ettiğini, davacı tarafın kusurundan kaynaklı gecikmeler nedeniyle Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/42 değişik iş sayılı dosyasında zararlarının tespit edildiğini, öte yandan müvekkilinin….ne ödenmek üzere davacıya verdiği 319.000,00.-TL bedeli davacının belediyeye vermeyip maledindiğinin belirlendiğini ve…. Savcısına suç duyurusunda bulunulduğunu, yapılan tahkikat sonucunda…. esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, ayrıca gerçek kişi davacıya karşı da Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1018 esas sayılı dosyasında dava olduğunu, müvekkilinin zorunlu tadilat yapılması amacı ile mimar … isimli mimara yaptırdığı proje için 3194 sayılı Kanun’un 8/j maddesi uyarınca ilk mimarın izni alınmasına gerek olmadığı istemiyle Belediyeye başvuruda bulunduğunu, ilgili komisyon tarafından müvekkilinin talebinin yerinde görüldüğünü, ancak 136.000,00.-TL telif ücreti ödemesine karar verildiğini, anılan bedelin 04.11.2015 tarihinde ihtirazi kayıtla yatırıldığını, bununla birlikte müvekkilinin ilgili komisyonun davacı tarafın projesinin özgün olduğuna yönelik kararının iptali istemiyle ….eses sayılı dosyasında dava açtığını, davacı tarafın da … isimli mimara yaptırılan proje için ilk mimarın izninin aranmamasına ilişkin komisyon kararının iptali istemiyle … esas sayılı dosyasında dava açtığını, davaların … esas sayılı dosyasında birleştirildiğini, müvekkilinin estetik komisyonu tarafından uygulanmasına izin verilen ve onaylanan mimar …’a hazırlattığı tadilat projesini uygulamaya geçtiğini, davacıların anılan projenin uygulanması ile ilgili olarak 10.04.2017 tarihinde….esas saylılı dosyasında maddi ve manevi tazminat istemli dava açtığını, davacının işbu davaya konu ettiği istemlerinin mimar … tarafından onaylanmış ve uygulamaya konulmuş bir proje olmadığından anılan dosyada tartışılması gerektiğini, müvekkili ile karşı taraf arasında bir sözleşme olduğundan… 68.maddesi uyarınca bir talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, öte yandan telif tazminatı ile müdahalenin men’inin birlikte açılmayacağını, belirsiz alacak davası açma şartlarının oluşmadığını, açılan davanın haksız olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :
Davacılar ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, davalıların eylemlerinin davacıların eserden kaynaklanan mali ve manevi haklarını ihlal edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Davanın açılmasını müteakip davacılar ve davalıların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, belediyeden ilgili dosyalar ve projeler celp edilmiş, diğer mahkemelerdeki dosyalar incelenmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Toplanan delillere, incelenen mahkeme dosyalarına ve tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Davacı mimar ….’ın, diğer davacı şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında 23.12.2011 tarihinde ….” için proje hizmetleri sözleşmesi imzalandığı, …. parselde inşa edilecek avm ofis komleksi için davacıların 27.04.2012 tarihinde avan projesini ve 1/100 ölçekli tam mimari projeyi hazırlayıp davalı tarafa teslim ettiği, kararlaştırılan bedelin davacılara ödendiği, mimari avan proje sonrasında uygulama projelerinin hazırlandığını, elektronik posta yoluyla davalıya gönderildiği, davalı tarafından kabul edilerek karşılığı olan bedelin davacılara ödendiği, anılan projelerin 26.08.2014’te yapı ruhsatı için onaylandığı ve 21.05.2014 tarihinde de onaylanmış projeye yapı ruhsatı verildiği, ruhsat onaylı projelerin 19.06.2014, 25.06.2014 ve 23.09.2014 tarihlerinde davalı şirkete teslim edildiği ve sürece ilişkin ödemelerin davacılara yapıldığı, sonraki zamanda belediye tarafından anılan parselde emsal değişikliğine gidilip yapı ruhsatının iptal edildiği, davalı şirketin yapı ruhsatının iptali kararının kaldırılması istemiyle …. esas sayılı dosyasında dava açtığı, davanın derdest olduğu, imar emsalinin iptali sonrasında yeni imar durumunun 22.04.2016 tarihinde belirlendiği, buna göre yeni imar durumuna uygun proje hazırlanmasının gündeme geldiği, davalı şirketin davacı taraftan proje hazırlanması konusunda herhangi bir isteminin olmadığı, bunun yerine Şubat 2016 tarihinden itabaren davacı ile çalışmayacağını bildirdiği, müelliflik yetkisini davacıdan davalı mimar …’e devretmesini istediği, davacıların bunu kabul etmediği, taraflar arasında birçok ihtarlaşmanın bulunduğu, davalı şirketin davalı mimar …’e yeni emsal durumuna uygun tadilat projesini yapmasını istediği, aralarında bir sözleşme yapıldığı, mimar …’in tadilat projesi hazırlayarak 09.09.2016 tarihinde ….’ne sunduğu, bu sırada davacıların davalı …’e ihtarname göndererek eyleminin hukuka aykırı olduğunu bildirdiği, ihtar üzerine …’in ….’nden hazırladığı tadilat projesini onaylanmaksızın geri aldığı, …Başkanlığı’nın anılan mimar tarafından hazırlanan ve onaylanmadan geri çekilen projenin kurumlarında olmadığını bildirdiği, davacı tarafın beyanına göre davalı şirketin tadilat projesi hazırlanmasını davacı taraftan istediği, hazırlanan tadilat projelerinin belediyeye sunulduğu, ancak davalı şirketin davacı tarafı …Noterliği’nin 01.09.2016/…. sayılı işlemiyle azil ettiği, davalı şirketin …. sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesi hükümleri uyarınca belediye estetik komisyonuna başvuruda bulunarak ilk mimarın izninin gerekli olmadığına yönelik karar elde etmek istediği, ilgili komisyonun “davacının projesinin özgün olduğu, fakat yapılan değişikliklerin zorunlu bulunduğundan ilk mimarın izninin alınmasına gerek bulunmadığı, ancak 136.000,00.-TL telif bedelinin mimara ödenmesi yönünde karar verdiği,” bu karara karşı davacıların …. esas sayılı dosyasında, davalının da …. esas sayılı dosyasında iptal davası açtıkları, davaların birleştirildiği ve derdest bulunduğu, fakat davalı şirketin dava açmakla birlikte anılan bedeli ihtirazi kayıtla ödediği, estetik komisyonu kararı sonrasında dava dışı mimar … tarafından hazırlanan tadilat projesinin onaylandığı ve davalı şirket tarafından uygulanmaya geçildiği, davacıların son uygulanan mimar … tarafından hazırlanan ve uygulamaya konulan proje ile ilgili olarak ….. esas sayılı dosyasında dava açtığı, anılan davanın derdest bulunduğu, idare mahkemesindeki davaların da derdest bulunduğu, taraflar arasında muhtelif içerikte ….Mahkemelerinde de derdest davaların olduğu, ayrıca davalı şikayeti üzerine ….açılmış bir kamu davasının da bulunduğu anlaşılmıştır.
5846 sayılı…’in 2/3.maddesi uyarınca, sahibinin hususiyetini taşıyan mimari projeler eser sayılmaktadır. Mimari proje uygulanmak suretiyle vucuda getirilen yapı, şayet estetik niteliği haiz bir hususiyet içeriyor ise…’in 4/1-3.maddesi uyarınca güzel sanat eseri sayılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mimari proje uygulanıp, henüz bir mimari yapı ortaya çıkmadan doğmuştur. Henüz ortada inşa edilmiş bir mimari yapı olmadığından ve onun üzerinde bir değişiklik gerçekleştirilmediğinden mimari eser ile ilgili bir uyuşmazlığın bulunduğundan söz edilmeyecektir. Sunulan beyan ve belgelere göre uyuşmazlık, hazırlanan ve tüm onayları yapılıp ruhsatı alınan mimari projenin, sonradan emsal değişikliği nedeniyle tadil edilmesi gerekliliği üzerine doğmuştur. Dolayısıyla uyuşmazlığın mimari proje ile ilgili hukuki düzenlemeler gözönüne alınarak çözümlenmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamına göre, davacı ve davalı şirket arasındaki sözleşme istisna akti niteliğindedir. Konusu da, ileride uygulanacak olan mimari projenin hazırlanmasına ilişkindir. Taraflar arasında bir hizmet akti bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki anılan sözleşmeyi davalı şirket ile yapan davacı şirketin yetkilisi ve ortağı …’tır. Proje, adı geçenin imzasıyla ortaya çıktığından veya onaylandığından, anılan proje ile ilgili eserden doğan mali ve manevi hakların adıgeçene ait olduğu doğal sonuçtur. Fakat davacı gerçek kişi ve şirket birlikte dava açtıklarına göre, mimari projenin mimar ile davacı şirket arasındaki bir çalışma ilişkisi içerisinde yahut bir organ tarafından vücuda getirildiği sonucuna varılması makul çözüm tarzıdır. Buna göre davacı … eserin sahibi, davacı şirket de kendi çalışanı veya organı tarafından meydana getirilen eserin mali haklarının kullanım yetkisine sahip olan tüzel kişidir. Anılan mimari projenin nitelik olarak sahibinin hususiyetini taşıdığı açıktır. Bu nedenle eser sayılması gerekir. Eser sayılan proje üzerindeki mali hakların kullanılma yetkisi davacı şirketindir. Manevi haklar ile bunların kullanım yetkisi de davacı …’a aittir. Dava, hem mali ve hem de manevi haklara dayalı olarak açıldığına ve taraflar birlikte davayı açtıklarına göre, yukarıdaki açıklama ve kabullere göre davacıların her ikisinin işbu davada husumet ehliyetine sahip olduklarının kabul edilmesi gerekir.
Davalı şirket tarafından…. Estetik Komisyonu’ndan alınan kararlar işbu davanın konusu değildir. Zira, anılan kararlara “dava dışı mimar … tarafından hazırlanan tadilat projesi” konu edilmiştir. Dolayısıyla anılan kararın ve bu kararın iptali istemiyle açılan taraflarca açılan davalarda verilecek kararların işbu davaya etkisi yoktur.
Diğer taraftan …. esas saylılı dosyasında görülen davanın da işbu dava ile doğrudan bir bağlantısı yoktur. Zira anılan davada “mimar…. tarafından onaylanıp uygulamaya konulan mimari tadilat projesinin, davacıların eserden doğan haklarına ihlalde bulunduğu” iddia edilmektedir. Oysa bu davada “mimar …’in davalı şirketin istemi üzerine hazırladığı iddia olunan mimari tadilat projesinin davacıların haklarını ihlal edip etmediği” tartışılacaktır.
Dolayısıyla hem idare mahkemesinde hem de adli mahkemede açılan davaların sonucunun beklenmesine gerek bulunmamaktadır.
Yargılama konusu bakımından, eğer onaylanan ilk proje emsal değişikliği nedeniyle iptal edilmemiş olsaydı, davacı şirket ile davalı şirket arasında yapılan 23.11.2011 günlü sözleşme uyarınca davalı şirketin anılan projeyi en az bir kez uygulama ve bu suretle çoğaltma konusunda hak edineceği tabiidir. Dolayısıyla projenin aynısının veya değiştirilmiş biçiminin uygulandığından ve bu suretle çoğaltılıp işlendiğinden bahisle…’in 68.maddesi uyarınca bir telif tazminatının talep edilmesi hukuken mümkün değildir.
Davacıların iddiası, projenin ve buna göre yapı ruhsatının onaylanmasından sonra emsal değişikliği nedeniyle iptali üzerine sözleşme gereği hazırlanıp onaylanan projede değişikliğe gidilmesi gerektiği, bu değişiklik projesinin davalı … tarafından hazırlandığı ve fakat onaylanmadan geri çekildiği ve bu şekilde eserden doğan hakların ihlal edildiğine ilişkindir. Başka bir ifade ile dava, mimari yapıda değişiklik değil, mimari projede değişiklik iddiasına ilişkindir.
Davacı taraf bu eylemi, işleme ve çoğaltma olarak nitelendirmektedir. Oysa sahibinin hususiyetini taşıyan bir mimari projenin ilim eseri vasfında bulunduğu, ilim eseri vasfındaki mimari projenin işlenmiş sayılabilmesi için diğer bir ilim edebiyat eserine dönüştürülmesi zorunludur. Fakat iddia konusu eylemde, zaten ilim edebiyat eseri vasfında olan mevcut proje için, yine bir ilim edebiyat eseri vasfından tadilat projesi hazırlanması söz konusudur. Yani ilim edebiyat eserleri grubu içerisinde başka bir gruba dönüştürme eylemi yoktur. Dolayısıyla ortada, iddia konusu edildiği gibi… kapsamında bir işleme eylemi de yoktur.
Yukarıda belirtildiği üzere davacılar tarafından sözleşme gereği hazırlanıp davalıya verilen mimari proje vasfındaki eserin bir kez uygulanmak suretiyle çoğaltılması hakkı davalı şirkettedir. Eser ile ilgili mali hakka geçerli bir sözleşme sonucu devren sahip olan davalı şirketin, anılan haktan istifade için gerçekleştirilmesi zorunlu ve gerekli değişiklikleri yapma yetkisi…’in 16/2. maddesi hükmü geregidir. Ki, önceden hazırlanıp onaylanan ve buna göre verilen yapı ruhsatı emsal değişikliği nedeniyle iptal edildiğinden ve yapılaşma oranı düşürüldüğünden, esasen ilk hazırlanan ve uygulama konusunda davalı şirketin yetkili bulunduğu mimari projede değişiklik yapılması artık kaçınılmaz olarak zorunludur. Bunun doğal sonucu olarak imar durumuna uygun bir tadilat projesi yapılması ve önceki mimari projenin -bu cümleden olarak sahip olunan…’in 16/2. maddesindeki yetki kapsamında- bir değişikliğe tabi tutulması mecburidir. Aksi halde sözleşme gereği 890.000,00.-TL+KDV ödenerek vücuda getirilen ve sahibinin hususiyetini taşıyan bir eser vasfında bulunan mimari projenin rafa kaldırılması gerekir ki böyle bir zorunluluk… kapsamında zaten yoktur.
Emsal değişikliğine uygun biçimde gerçekleşen tadilatların…’in 16/2.maddesi kapsamında kalıp kalmadığı davalı … tarafından düzenlendiği bildirilen projenin incelenmesini zorunlu kılmaktadır. Ancak böyle bir proje gerek davanın taraflarınca, gerekse onaylanmış haliyle belediye tarafından mahkemeye sunulmuş değildir. Zaten davalı …, taraflar arasında gerçekleşen görüşmeler devam ederken olumlu bir neticeye varılacağı düşüncesi ile projenin hazırlandığını ve belediyeye sunulduğunu, anlaşma olma umudunun bulunmaması üzerine projenin kendi istemiyle belediyeden onaylanmaksızın geri çekildiğini bildirmektedir. Dolayısıyla davalıya ait proje üzerinde inceleme yapılamadığından değişikliğin…’in 16/2.maddesi kapsamında olup olmadığına yönelik bir tespit yapılamamıştır. Mahkememizce “proje sunulmadıysa değişiklik anılan madde kapsamında değildir” biçiminde bir kabulün benimsenmesi zaten olası değildir. Öte yandan mimari projede değişiklik yapılması, emsal değişikliği nedeniyle yapı ruhsatının iptali vakıası karşısında bir zorunluluktur. Önceki projedeki değişikliğin iptal işleminin sonucu gereği ve kapsamında olup olmadığı da yine proje incelenmek suretiyle tespit edilebilir. Fakat buna imkan bulunamamıştır.
Herşeyden öte, eserde meydana getirilen değişikliğin ihlal sayılabilmesi için eserin değiştirilmiş biçiminin kamuya sunulmuş olması gerekir. Davacıların yargılama konusu ettiği ürün ilim edebiyat eserleri kategorisinde bir mimari projedir. Mimari proje niteliğindeki eser için değiştirme eylemi, dava konusu ediliş biçimi ve niteliği gereği sadece değiştirilmiş projenin uygulanması suretiyle gerçekleşebilir. Zira kamu görevi icabı eseri inceleme görevi olan Kültür Bakanlığı yetkilileri yahut belediye görevlileri dışındaki kamuya dahil üçüncü kişiler tarafından anılan projenin değiştirilmiş biçiminin kamuya sunulması, ya mimari projenin değiştirilmiş biçiminin doğrudan çoğaltılıp yayılması yahut da uygulanmak suretiyle mimari yapı vücuda getirilmesiyle mümkün olabilir. Oysa … tarafından hazırlandığı iddia olunan tadilat projesi yetkili belediye tarafından onaylanmamış ve davalılar tarafından da uygulanmamıştır. Belediye’deki yetkililerin görevi gereği eseri görmesi bir kamuya sunum değildir. Kamuya sunumu olmamış ilim ve edebiyet eseri kategorisindeki bir eserle ilgili olarak değiştirme iddiasının kabulü de mümkün değildir. Kamuya sunum olduğu biran için kabul edilse bile yapılan değişikliklerin haklı nedenle ve zorunlu olup olmadığı -proje olmadığından- zaten incelenememiştir. Sonuç olarak, ortada değiştirilerek kamuya sunulmuş bir mimari proje de yoktur.
Yukarıda belirtildiği üzere eser değiştirilmiş olsa bile bunun…’in 16/2. maddesi kapsamında olup olmadığı, ayrıca yapılan tadillerin yapı ruhsatı iptali sonucu ile orantılı bulunup bulunmadığı, zorunlu ve haklı nedenle yapılmış bir değişiklik olup olmadığının tespiti için gerekli olan projede ortada yoktur.
Uyuşmazlık konusu ile sınırlı olarak belirtmek gerekir ki 5846 sayılı…’te, anılan kanunun 16/2. maddesi kapsamında kalan yahut değişik sebepler nedeniyle yapılması tarafsız bir bakış açısıyla zorunlu olan değişikliklerin mutlaka önceki eser sahibi tarafından yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır. FSEK’te bulunan yetki, değişiklik zorunlu olmayan nedenlerle mi yapılmış veya değişikliklerde zorunluluk sınırı aşılmış mı noktalarındadır. Dolayısıyla tadilat projesi, önceki projeyi değiştiren bağımsız bir mimari proje olduğundan…’in 16.maddesi kapsamında mutlaka eser sahibi tarafından yapılması gerektiğinden söz edilemeyecektir.
Bir mimari tadilat projesinin hazırlanması için, önceki mimari proje vasfındaki eserin mutlaka göz önünde bulundurulması teknik gereği elbette zorunluluktur. Önceki projeden bağımsız yapılan bir tadilat projesi, tamamen bağımsız bir projedir. Eğer mimari tadilat projesinin hazırlanması herhangi bir nedenle zorunluluk oluşturuyor ise, değişikliği zorunlu kılan amacı gerçekleştirmek için önceki projenin kullanılması herhalde zaten mümkündür. Çünkü anılan projeyi bir defa uygulama hak ve yetkisi zaten davalı şirkete aittir. Davalı şirketin zaten yetkisinde olan projeyi uygulamak, eğer yasanın izin verdiği çerçeve içerisindeyse ona uygun değişiklikler yapmak için önceki projeyi kullanması zaten anılan hakları kapsamındadır. Bu sebeple önceden hazırlanmış bir mimari projenin, kamuya sunulmamış aşamada hiçbir şekilde kullanılamayacağı; FSEK kapsamında kalan zorunluluklar nedeniyle de tadil edilmiş şekilde kamuya sunulamayacağına yönelik iddia kabul olunmamıştır.
Biçimindeki gerekçe ile davanın reddine, karar verilmiştir.
Kararı davacılar taraf vekili istinaf etmiştir.
….Dairesi 24.05.2019 tarihli ilamıyla Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE yönelik hüküm tesis etmiştir.
Daha sonra davacılar vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
…. sayılı kararıyla mahkememiz kararını;
” Dava, davacı tarafından yapılan mimari projeye ilişkin davalılarca hazırlanan tadilat projesi sonucu oluşan tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalıların …Başkanlığı’na sunduğu tadilat projesi temin edilemediğinden…’in 16/2 maddesi kapsamı sınırlarının aşılıp aşılmadığının tespitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından hazırlanan mimari proje onaylanıp belediye tarafından yapı ruhsatı verildikten sonra belediyenin emsal değişikliğine gittiği ve emsalin düşürülmesi nedeniyle tadilat projesi yapılmasının zorunlu olduğu hususunda uyuşmazlık mevcut olmayıp kural olarak… 16/2 maddesi gereğince zorunlu değişiklik için eser sahibinin iznine gerek bulunmamaktadır. Bu durumda yapılan değişikliğin… 16/2 kapsamında gerekli zorunlu değişiklik olması önem arz etmektedir. Şayet yapılan değişiklik zorunluluk sınırlarını aşan bir değişiklik ise eser sahibinin eserden doğan haklarının ihlal edildiğinin kabul edilmesi gerekir. Davalılar tarafından hazırlanan ve belediyeye sunulan proje temin edilememiş olsa da davalı …yevmiye numaralı ihtarname ve ekinde tadilat projesi davacı şirkete gönderilerek, gönderilen tadilat projesinin onaylanıp belediyeye teslim edilmesi ihtar edilmiştir. Şu halde ortada davalılar tarafından hazırlanıp davacı şirkete onaylaması için gönderildiği sabit olan bir tadilat projesi bulunduğundan mahkemece konusunda uzman bilirkişi kurulundan davacıların mimari projesi ile davalılar tarafından hazırlanan tadilat projesi karşılaştırılarak… 16/2 kapsamında zorunlu değişiklik sınırlarının aşılıp aşılmadığının değerlendirildiği bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar vermiştir.
Mahkememizce bozma kararına uyularak bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Tadilat projesinde yapılan incelemede,
DEĞERLENDİRME;
A) Teknik İnceleme
Davacıların hazırlamış olduğu mimari projede emsal hesabına esas alan 29.646,50 m2 olduğu, davalı tarafından hazırlanan tadilat projesinde ise emsal hesabına esas alan 25.737,16 m2’ye düşürüldüğü, yapılan değişikliğin sebebinin davacı tarafından hazırlanmış ve 21.05.2014 tarihinde Çankaya Belediyesi’nce tasdiklenmiş projede yapılan bir hesap hatasından kaynaklandığı ve davalı tarafından hazırlanan tadilat projesinde zorunlu olarak yapıldığı, yapılan tadilatların oransal olarak yarıdan az bir bölümünün, emsal hesabına esas alanda eksiltme yapmak amaçlı ya da elektrik, mekanik ve statik hesap ve tasarımlarına bağlı olarak yapıldığı ve zorunluluk olarak değerlendirilebileceği, ancak yapılmış olan tadilatların teknik zorunluluklarla sınırlı kalmadığı, dükkan katlarında açık olarak düzenlenmiş dolaşım alanlarının kapalı alana çevrilmesi, yine dükkan dolaşım alanında katları bağlayan ve ana sirkülasyonu oluşturan galeri boşluğu ve içerisindeki yürüyen merdiven tasarımının değiştirilmesi, dükkan alanlarında revizyonlar yapılarak bazı dükkanların birleştirilerek tek dükkana çevrilmesi, bazı dükkan alanlarının ise ayrılarak fazla sayıda bağımsız dükkan oluşturacak şekilde düzenlenmesi, dükkan katlarındaki dolaşım alanlarında bulunan yürüyen merdivenlerin 3. Bodrum – 2. Bodrum arasında kaldırılması ve 1. Bodrum-Zemin katlarında eklenmesi, dükkan bloklarına ait kütlenin cephe tasarımında değişiklikler yapılması ve kule bloğunun 38. katı, çatı arası katı ve asansör makine dairesi katında yapının siluetine etki edebilecek tadilatların yapılmasının teknik zorunluluk sayılamayacağı, oransal olarak yarıdan çok bölümünün zorunluluk sınırı dışında olduğu,
Somut uyuşmazlık ele alındığında; dosyada mübrez bilgi, belge ve taraf beyanlarından, davacı şirket ile davalı şirket arasında 23.12.2011 tarihinde ….. için proje hizmetleri sözleşmesi imzalandığı, davacı …’ın, diğer davacı şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, 44049 ada 3 parselde inşa edilecek avm ofis kompleksi için davacıların 27/04/2012 tarihinde avan projesini ve 1/100 ölçekli tam mimari projeyi hazırlayıp davalı tarafa teslim ettiği, kararlaştırılan bedelin davacılara ödendiği, mimari avan proje sonrasında uygulama projelerinin hazırlandığı ve elektronik posta yoluyla davalıya gönderildiği, davalı tarafından kabul edilerek karşılığı olan bedelin davacılara ödendiği, anılan projelerin 26/08/2014’te yapı ruhsatı için onaylandığı ve 21/05/2014 tarihinde de onaylanmış projeye yapı ruhsatı verildiği, ruhsat onaylı projelerin 19/06/2014, 25/06/2014 ve 23/09/2014 tarihlerinde davalı şirkete teslim edildiği ve sürece ilişkin ödemelerin davacılara yapıldığı, AVM-Ofis mimarisinin her ne kadar belirli özellikleri ihtiva etmesi zorunlu olmakla dosyada bulunan projelerden görüleceği üzere, yaratılan tüm konsepte bütünsel olarak bakıldığında projenin eser sahibinin hususiyetini taşıyor olduğu, bu doğrultuda davacı mimar tarafından hazırlanan mimari projenin 5846 sayılı…’in 2/3. maddesi bağlamında ilim ve edebiyat eseri olduğu; dosyaya kazandırılan projelerin alt kısmında davacıların adının yer alması, projenin başkası tarafından çizildiğine dair taraflar arasında herhangi bir çekişmenin de bulunmaması hususlarının…’in 11. maddesi kapsamındaki karine de göz önünde bulundurulduğunda eser sahibinin davacı … olduğu, bu noktada her ne kadar davacılar tarafından, mimari yapının da güzel sanat eseri olduğu iddia edildiği görülmüşse de, yapılan incelemede anılan yapı kompleksinin yurtiçi ve yurtdışında bilinen bir ofis-avm konsepti olması, anılan bölgede dahi çok sayıda benzer yapının olması karşısında mimari yapının…’in 4/3. madde anlamında güzel sanat eseri olarak kabulünün mümkün olmadığı,
FSEK’in “Hakların Kullanılması” başlıklı 18/I. maddesi gereğince mali hakları kullanma yetkisi münhasıran eser sahibine aittir. Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça; memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken meydana getirdikleri eserler üzerindeki haklar bunları çalıştıran veya tayin edenlerce kullanılır. Tüzel kişilerin uzuvları hakkında da bu kural uygulanır. Yine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Eser Sözleşmesi”ni düzenleyen 470. maddesi:“Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” düzenlemesini havidir.
Bu kapsamda…..’nin… Gazetesi kayıtları kontrol edilmiş, davacı …’ın 06/07/1998 tarih ve …Gazetesi’nde de ilân edildiği üzere şirketi 20 yıl süre ile tek başına temsile yetkili olduğu,
…’ın davacı şirketin yetkili temsilcisi olduğu, anılan şirketin halen tüzel kişiliğe haiz ve faal olduğu görülmekle… 18/2. madde hükmü de göz önüne alındığında davaya konu projenin mali haklarını kullanma yetkisinin davacı şirket olduğu; öte yandan eser sahipliği sıfatı ve buna bağlı manevi hakların ise eser sahibi sıfatıyla davacı üzerinde olduğu,
Hak İhlâline ve Tazminat Taleplerine İlişkin Değerlendirme
Bilindiği üzere eser sahibinin…’ten kaynaklanan mali ve manevi hakları bulunmaktadır. Eser sahibinin manevi hakları umuma arz salahiyeti (FSEK md.14), adın belirtilmesi salahiyeti (FSEK md.15), eserde değişiklik yapılmasını menetme salahiyeti ( FSEK md.16) ve eser sahibinin zilyet ve malike karşı haklarıdır (FSEK md.17 ). Mali haklar ise işleme hakkı ….), çoğaltma hakkı ….), yayma hakkı …) ve işaret ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkıdır (FSEK md.25).
Davaya konu uyuşmazlığın safahati tekrar özetlenecek olursa, dosyada bulunan tüm belge, mahkeme kararı ve taraf beyanlardan; davacı mimar …’ın, diğer davacı şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında 23/12/2011 tarihinde ….I” için proje hizmetleri sözleşmesi imzalandığı, …. parselde inşa edilecek avm ofis kompleksi için davacıların 27/04/2012 tarihinde avan projesini ve 1/100 ölçekli tam mimari projeyi hazırlayıp davalı tarafa teslim ettiği, kararlaştırılan bedelin davacılara ödendiği, mimari avan proje sonrasında uygulama projelerinin hazırlandığı, elektronik posta yoluyla davalıya gönderildiği, davalı tarafından kabul edilerek karşılığı olan bedelin davacılara ödendiği, anılan projelerin 26/08/2014’te yapı ruhsatı için onaylandığı ve 21/05/2014 tarihinde de onaylanmış projeye yapı ruhsatı verildiği, ruhsat onaylı projelerin … tarihlerinde davalı şirkete teslim edildiği ve sürece ilişkin ödemelerin davacılara yapıldığı, sonraki zamanda belediye tarafından anılan parselde emsal değişikliğine gidilip yapı ruhsatının iptal edildiği, davalı şirketin yapı ruhsatının iptali kararının kaldırılması istemiyle …. E. sayılı dosyasında dava açtığı, davanın derdest olduğu, imar emsalinin iptali sonrasında yeni imar durumunun 22/04/2016 tarihinde belirlendiği, buna göre yeni imar durumuna uygun proje hazırlanmasının gündeme geldiği, davalı şirketin davacı taraftan proje hazırlanması konusunda herhangi bir isteminin olmadığı; bunun yerine, Şubat 2016 tarihinden itibaren davacı ile çalışmayacağını bildirdiği, müelliflik yetkisini davacıdan davalı mimar …’e devretmesini istediği, davacıların bunu kabul etmediği, taraflar arasında birçok ihtarlaşmanın bulunduğu, davalı şirketin davalı mimar …’e yeni emsal durumuna uygun tadilat projesini yapmasını istediği, aralarında bir sözleşme yapıldığı, mimar … ‘in tadilat projesi hazırlayarak 09/09/2016 tarihinde ….’ne sunduğu, bu sırada davacıların davalı …’e ihtarname göndererek eyleminin hukuka aykırı olduğunu bildirdiği, ihtar üzerine …’in ….’nden hazırladığı tadilat projesini onaylanmaksızın geri aldığı, …Başkanlığı’nın anılan mimar tarafından hazırlanan ve onaylanmadan geri çekilen projenin kurumlarında olmadığını bildirdiği, hazırlanan tadilat projelerinin belediyeye sunulduğu, ancak davalı şirketin, davacı tarafın …. yevmiye no.lu işlemiyle azil ettiği, davalı şirketin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesi hükümleri uyarınca belediye estetik komisyonuna başvuruda bulunarak ilk mimarın izninin gerekli olmadığına yönelik karar elde etmek amacıyla başvuruda bulunduğu, anılan başvuru sonucunda izin alınmasına gerek olmadığı ancak 136.000 TL ödenmesinin gerektiğine karar verildiği, bu bedelin ihtirazi kayıtla ödendiği, anılan karar sonrasında mimar…. tarafından hazırlanan tadilat projesinin onaylandığı ve uygulamaya geçildiği, bu kişiye karşı….
Bu noktada her ne kadar davalı … tarafından hazırlanan tadilat projesinin,….tarafından onaylanmadan geri çekildiği belirtilmişse de, anılan projenin belediyeye sunulmakla ticaret mevkiine konulması, bununla birlikte anılan projenin davalı şirkete sunulmasının ve son olarak anılan şirket tarafından davacılara gönderilmekle, davalı …’in uhdesinden/iç dünyasından çıktığı, böylelikle umuma arz edildiği kanaatine varılmıştır.
davalı tarafından hazırlandığı belirtilen tadilat projesinde:
• Dükkân katlarında açık olarak düzenlenmiş dolaşım alanlarının kapalı alana çevrilmesi,
• Dükkân dolaşım alanında katları bağlayan ve ana sirkülasyonu oluşturan galeri boşluğu ve içerisindeki yürüyen merdiven tasarımının değiştirilmesi,
• Dükkân alanlarında revizyonlar yapılarak bazı dükkanların birleştirilerek tek dükkana çevrilmesi, bazı dükkan alanlarının ise ayrılarak fazla sayıda bağımsız dükkan oluşturacak şekilde düzenlenmesi,
• Dükkân katlarındaki dolaşım alanlarında bulunan yürüyen merdivenleri…. bodrum arasında kaldırılması ve 1. bodrum-zemin katlarında eklenmesi,
• Dükkân bloklarına ait kütlenin cephe tasarımında değişiklikler yapılması ve kule bloğunun …. katı, çatı arası katı ve asansör makine dairesi katında yapının siluetine etki edebilecek tadilatların yapılması,
biçiminde tezahür eden değişikliklerin, teknik zorunluluk sayılamayacağı, değişikliklerin oransal olarak yarıdan çok bölümünün zorunluluk sınırı dışında olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda sunulan tüm görseller ve tespitler kapsamında , davacı ve davalı şirketler arasında imzalanan sözleşme ve bu kapsamda yapılan ödemeler göz önüne alındığında, davalı şirketin bedelini ödemiş olduğu mimari projeyi uygulamak suretiyle çoğaltma hakkına haiz olduğu, bu doğrultuda vaki eylemin… 22. maddenin ihlâli anlamına gelmeyeceği, bununla birlikte, davalı tarafından…’ye yapılan başvuru sonrasında davacıya ihtirazi kayıtla ödeme de yapıldığı incelenmiştir. Tüm bu kapsamda, davacı mimara ait projenin mali haklarını kullanma yetkisini haiz davacı firmanın… 68. madde anlamında tazminat talep etme şartlarının oluşmadığı,
Öte yandan, yukarıda değinilen zaruret kapsamı dışında kalan değişikliklerin İmar Kanunu 8 (j) maddesi de göz önüne alındığında eserin bütünlüğünü bozan, estetik görünümü değiştiren nitelikte olması karşısında vaki eylemin, “umuma arz salahiyeti” ve “adın belirtilmesi salahiyeti”nin ihlâli anlamına geleceği, davacı mimar yönünden manevi tazminat talep şartlarının oluştuğu; 5.000,00.TL manevi tazminat takdirinin hakkaniyete uygun olacağı,
Yukarıda ayrıntılı şekilde yapılan tüm değerlendirmeler sonucunda:
1- Davacı … tarafından hazırlanan mimari projenin 5846 sayılı…’in 2/3. maddesi bağlamında ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olduğu,
2- Dosyaya kazandırılan projelerin alt kısmında davacıların adının yer alması, projenin başkası tarafından çizildiğine dair taraflar arasında herhangi bir çekişmenin de bulunmaması hususlarının…’in 11. maddesi kapsamındaki karine ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda eser sahibinin davacı … olduğu,
3- Bilirkişilerce yapılan incelemede davaya konu yapı kompleksinin yurtiçi ve yurtdışında bilinen bir ofis-avm konsepti olması, anılan bölgede dahi çok sayıda benzer yapının olması karşısında inceleme konusu mimari yapının…’in 4/3. madde anlamında güzel sanat eseri olarak kabulü mümkün olmadığı,
4- Davacı …’ın, davacı şirketin yetkili temsilcisi olduğu, anılan şirketin halen tüzel kişiliğe haiz ve faal olduğu görülmekle… 18/2. madde hükmü de göz önüne alındığında davaya konu projenin mali haklarını kullanma yetkisinin davacı şirkette olduğu; öte yandan eser sahipliği sıfatı ve buna bağlı manevi hakların ise eser sahibi sıfatıyla davacı üzerinde olduğu,
5- Davacı ve davalı şirketler arasında imzalanan sözleşme ve bu kapsamda yapılan ödemeler göz önüne alındığında, davalı şirketin bedelini ödemiş olduğu mimari projeyi uygulamak suretiyle çoğaltma hakkına haiz olduğu, bu doğrultuda vaki eylemin… 22. maddenin ihlâli anlamına gelmeyeceği; bununla birlikte davalı tarafından…ye yapılan başvuru sonrasında davacıya ihtirazi kayıtla ödeme yapıldığı, tüm bu kapsamda, davacı mimara ait projenin mali haklarını kullanma yetkisini haiz davacı firmanın… 68. madde anlamında tazminat talep etme şartlarının oluşmadığı,
6- Öte yandan, yukarıda değinilen zaruret kapsamı dışında kalan değişikliklerin İmar Kanunu 8 (j) maddesi de göz önüne alındığında eserin bütünlüğünü bozan, estetik görünümü değiştiren nitelikte olması karşısında vaki eylemin, “umuma arz salahiyeti” ve “adın belirtilmesi salahiyeti”nin ihlâli anlamına geleceği, davacı mimar yönünden manevi tazminat talep şartlarının oluştuğu; 5.000,00.-TL manevi tazminat takdirinin hakkaniyete uygun olacağı, anılan tazminata dava tarihiden itibaren avans faizi işletilmesi ile davacının projesine davalılarca yapılan müdahalenin men’inin gerektiği sonuçlarına ulaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın kısmen kabulüne,
Davacının projesine davalılarca yapılan müdahalenin men’ine,
Davacının maddi tazminat talebinin reddine,
Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile
5.000,00.-TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline,
Alınması gereken 341,55.-TL harçtan, peşin alınan 29,20.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 312,35.-TL nispi ilâm harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi istem için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 15.000,00.-TL maktu, kabul edilen manevi tazminat için hesap edilen takdiren 5.000,00.-TL nispi iki ayrı ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
Davanın kısmen reddolunması ve davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle reddedilen maddi tazminat bakiminden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 15.000,00.-TL maktu, reddedilen manevi tazminat için hesap edilen 5.000,00.-TL nispi iki ayrı ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Davanın kabul ret oranının takdiren %55 olarak kabulüne,
Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 29,20.-TL ilâm harcının tamamının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,  
Davacıların bunun dışında yapmış olduğu aşağıda dökümü yazılı 7.291,80.-TL
yargılama giderinin %55’inin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,   
Davalı şirket vekilinin yapmış olduğu bir gider olmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı şahıs vekilinin yapmış olduğu bir gider olmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili, davalı şirket vekilli ile diğer davalı şahıs vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ….’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08.09.2022

Kâtip Hâkim….
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır

MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 33,50.-TL
Bilirkişi Ücreti :7.000,00.-TL
P.P : 258,30.-TL
TOPLAM :7.291,80.-TL