Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/243 E. 2021/382 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/243 Esas – 2021/382

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/243 Esas
KARAR NO : 2021/382

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : ….
DAVALI : …
DAVA : Marka YİDK Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkili şirket tarafından başvurusu yapılan ‘’…’’ ibareli marka başvurusunda Redde gerekçe gösterilen …. firmasının yaptığı itiraz için gerekçe gösterilen 2005/10255 nolu marka içeriği ve görselinden tamamen farklı olduğunu, müvekkili şirket tarafından tescil başvurusu yapılan marka Avrupa Birliği nezdinde de tescil edilmiş olup bu başvuru aşamasında herhangi bir yabancı şirket tarafından İtiraza konu edilmediğini beyanla 2019-M-3543 sayılı red kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde 6769 SK 5/1-ç maddesi gereğince verilen YİDK kararının iptali için dava açtığını beyan etmiş ise de dava 6769 SK 6/1 maddesi gereğince verilen ret kararının iptaline ilişkindir
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesi ile özetle; iltibas tehlikesi, eski ve yeni markaların aynı veya benzer olup olmadıkları ve aynı ya da benzer mal/hizmetleri kapsayıp kapsamadıkları dikkate alınarak saptandığını, markalar arasında iltibas tehlikesi, telaffuz, biçim ya da anlam itibarıyla ortaya çıktığını, başvuruya konu marka, düz yazıyla ve siyah zemin üzerine beyaz harflerle, birbirine bitişik şekilde yazılmış “…” kelime unsurundan oluştuğunu, redde mesnet marka da yine, düz yazıyla ve siyah harflerle yazılmış “…” ibaresinden oluştuğunu, başvuru konusu marka ve redde mesnet markada ön plana çıkan esas unsur, birbirinin tıpatıp aynısı olan fantezi bir ibare olan “…” kelimesi olup, fonetik, biçimsel ve anlamsal benzerlik nedeniyle, markaların umumi intibalarının da aynı olmadığını, başvuru konusu markada yer alan “lux” ibaresi; şatafatlı ürünleri tanımlamak için kullanılan “lüks” kelimesinin ülkemizde de bilinen ve yaygın kullanılan İngilizce karşılığı olup,cins-çeşit-vasıf belirten bir unsur olduğunu, herhangi bir ayırt edici, dolayısıyla markaları birbirinden farklı hale getirici özelliği bulunmadığını, beyanla davanın reddine ve karar verilmesini istemiştir.

Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, davacı iddiaları karşısında Yidk Kararının yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava dilekçesinde her ne kadar davacı vekili 6769 SK 5/1-ç maddesi gereğince verilen kararın iptalini talep etmiş ve uyuşmazlık ön inceleme aşamasında bu şekilde değerlendirilmiş ise de bu yanlışlık fark edilerek yeniden ön inceleme yapılmış ve uyuşmazlık konusu belirlendikten sonra yargılamaya devam edilmiş,
Davacı vekiline dosyanın bilirkişi ücretini yatırması için kesin süre verilmiş davacı vekilince süresinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından mevcut delil durumuna göre karar verilmiştir.
DEĞERLENDİRMELER

Yerleşik içtihada göre, halkın malların veya hizmetlerin aynı işletmeden veya ticari
olarak bağlantılı bir işletmeden geldiğine inanması riski karıştırılma olasılığını ortaya
çıkartır. Karıştırılma olasılığı, kamunun ilgili kesiminin ihtilafa konu markalar ve mallar
veya hizmetler hakkındaki algısı, markaların ve malların veya hizmetlerin benzerliğinin
karşılıklı bağımlılığı dahil olmak üzere inceleme konusu ihtilafa ilişkin tüm faktörler dikkate
alınarak, bütüncül olarak, ihtilafın konusu
markaların görsel, işitsel veya kavramsal benzerliği, işaretlerin bütün olarak oluşturdukları izlenim incelenirken, işaretlerin ayırt edici ve baskın unsurları
özellikle dikkate alınmalıdır.

Gösterişli, şatafatlı ürünleri tanımlamak için kullanılan ‘lüks’ kelimesinin ülkemizde
de bilinen ve yaygın kullanılan İngilizce karşılığı olan ‘lux’ ibaresi, başvuruya güçlü bir ayırt
edici nitelik katmamaktadır ve bu haliyle başvurunun asli ayırt edici unsuru
‘…’ ibaresidir. Asli ayırt edici unsuru ‘…’ ibaresi olan ‘…’ ibareli başvuru ile 2005
10255 sayılı ‘…’ ibareli kısmi ret gerekçesi markanın görsel, işitsel ve bütün olarak ortaya
çıkan izlenim bakımlarından benzer markalar olduğu,
Buna ilaveten, başvuru
ile 2005 10255 sayılı kısmi ret gerekçesi markanın 6. madde kapsamında verilen kısmi ret
kararı gereğince reddedilen mallar bakımından aynı / aynı tür ve benzer nitelikte malları
kapsadıkları, bu çerçevede, başvuru ile 2005 10255 sayılı ‘…’ ibareli kısmi
ret gerekçesi marka arasında, 6. madde kapsamında verilen kısmi ret kararı gereğince
reddedilen mallar bakımından karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabileceği
ve aynı tespit doğrultusunda Markalar Dairesi Başkanlığı’nca verilen kısmi ret kararı yerinde
görülmüştür…” gerekçesine yer verilmek suretiyle, itirazın reddedilmesine oybirliği ile karar
verilmiştir.

Anılan karar, YİDK’nın… sayılı yazısı ile başvuru sahibi (davacı)
vekiline bildirilmiş ve 29.04.2019 tarihinde başvuru sahibi vekilince tebliğ alınmış olup,
başvurunun tescil işlemleri henüz tamamlanmadığı,

İltibas tehlikesi, eski ve yeni markaların aynı veya benzer olup
olmadıkları ve aynı ya da benzer mal/hizmetleri kapsayıp kapsamadıkları dikkate
alınarak saptanır. Markalar arasında iltibas tehlikesi, telaffuz, biçim ya da anlam
itibarıyla ortaya çıkabilir. Başvuruya konu marka, düz yazıyla ve siyah zemin
üzerine beyaz harflerle, birbirine bitişik şekilde yazılmış “…” kelime
unsurundan oluşmaktadır. Redde mesnet marka da yine, düz yazıyla ve siyah
harflerle yazılmış “…” ibaresinden müteşekkildirler. Başvuru konusu marka
ve redde mesnet markada ön plana çıkan esas unsur, birbirinin tıpatıp aynısı olan
fantezi bir ibare olan “…” kelimesi olup, fonetik, biçimsel ve anlamsal
benzerlik nedeniyle, markaların umumi intibalarının da aynı olduğundan şüphe
bulunmamaktadır. Başvuru konusu markada yer alan “lux” ibaresi; şatafatlı
ürünleri tanımlamak için kullanılan “lüks” kelimesinin ülkemizde de bilinen ve
yaygın kullanılan İngilizce karşılığı olup,cins-çeşit-vasıf belirten bir unsurdur ve
herhangi bir ayırt edici, dolayısıyla markaları birbirinden farklı hale getirici
özelliği bulunmadığı,
Dava konusu marka ile redde mesnet alınan markaların her birinin gözde ve kulakta
bıraktıkları tesirin aynı olması karşısında, sonrakinin ilkinden ayırt ediciliğinin bulunduğunu
söylemek imkansızdır. Zira başvuru konusu işarete bakıldığında gözde bıraktığı iz,
duyulduğunda kulakta kalan ses, redde mesnet markayı hatırlatmaktadır. Davacı başvurusunun
konusu olan işareti gören ve duyan tüketicilerin zihninde belirecek olan iz, hemen redde mesnet
markanın bıraktığını hatırlatır. Bu hatırlatma, anılan işaretin, redde mesnet markanın bir başka
versiyonu veya serisi yahut uzantısı olarak algılanmasına sebebiyet vereceği, bunun sonucunun
ise, redde mesnet marka sahibinin, bu markayı taşıyan ürünler için tüketiciler nezdinde tesis
ettiği imaj, güven ve hatırlanırlıktan davacı tarafından haksız olarak istifade etmesi olacağı sonuçlarına ulaşılmış açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :
Davanın Reddine,
Alınması gereken 59,30.-TL harçtan peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 14,90.-TL maktu ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,
Davacının yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı Türk Patent’in yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı şirketin yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı kurum vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02.12.2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim….
e-imzalıdır