Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/279 E. 2021/237 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2016/279
KARAR NO : 2021/237
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –

DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. …….
VEKİLİ : Av. … – Aynı Yerde.
DAVA : Marka YİDK Kararının İptali ile Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 14/07/2016
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2021
Davacı dernek tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali ile Hükümsüzlük istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı dernek yetkilisi dilekçesiyle özetle; davacının …. kayıtlı bir dernek olduğunu ve adına …sayı ile tescilli …. , … sayı ile tescilli… +Şekil ibare ve … sayılı markanın 41. Sınıfta tescili amacıyla marka tescil başvurusunda bulunması üzerine 556 Sayılı KHK’nın m7/1-b, 8/1-b, 8/3 ve 35/1 maddelerine aykırı olduğu gerekçeleriyle itirazda bulunduklarını, kurumun 22.10.2014 tarih ve…. sayılı kararı ile itirazlarını reddederek davalı tescil işlemlerinin devamına yönelik karar tesis ettiğini, her iki derneğin İzmir ilinin … İlçesinde olduğunu, markaların benzer olduğunu, …’nin önceden beri kullandığı markasının esaslı unsuru olduğu ve birbaşka “…” çekirdek unsurlu markanın kullanılmasının karışıklık yaratacağını, markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, 8/1 -b’ nin de şartlarının da bulunduğunu, sonraki markanın seri marka algısı yarattığını, 2012 yılından beri kullanılan … üzerinde 8/3 anlamında hak sahibi olduğunu, başka … ibareli markaları tescil ettirmek isteyen davalının kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle …sayılı YİDK kararının iptalini ve … sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında özetle, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili dilekçesinde ve beyanında özetle; davacının kötüniyet ve önceye dayalı hak iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin 35.048.082 kütük numarası ile “Uluslararası … Yat Kulübü Derneği” adıyla 17.06.2008 tarihinde kurulduğu ve aralıksız faaliyetine devam ettiğini, o yıldan beri … Marina da yelken, yat yarışlarını organize ettiğini, Türkiye Yelken Kulübü tarafından tescilli bir kulüp olduğunu, davacıdan çok daha önce faaliyette bulunduklarını, marka ibaresinde gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava ve karşılıklı cevap dilekçeleri taraflara tebliğ edildikten sonra, sunulan deliller çerçevesinde ilgili marka başvuru belge ve ekli dökümanlar TÜRKPATENT Kurumundan celbedilmiş, Dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, ön inceleme duruşmasında tarafların beyanları alınıp, sulh ve arabuluculuğa teşvik edilmiş, sonuç alınamayınca ihtilaf konusu saptanarak tahkikata geçilmiş, konusunda uzman bilirkişi raporu alınıp taraflara tebliğ edildikten sonra rapora yönelik beyanlar alınmış, tahkikat bitimi sonrası sözlü yargılamaya geçilerek sözlü beyanlar da alınıp yargılama sonlandırılmıştır.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı tarafın … başvuru sayılı markasının davacı tarafa ait 2014/08264 sayılı markası karşısında taraf markaları yönünden 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi kapsamında aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olup olmadığı, yine taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında iltibas-benzerlik oluşup oluşmadığı, başvuru ibareleri üzerinde önceye dayalı hak iddiasının yerinde olup olmadığı, davalı başvurusunun kötü niyetli yapılıp yapılmadığı, itiraz hakkında verilen TÜRKPATENT YİDK’nın …sayılı kararının yerinde olup olmadığı ile davalı markasının tescili halinde hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Marka başvurusuna ilişkin evrak incelendiğinde; bu başvuruya yapılan itirazın nihai olarak reddine ilişkin YİDK kararının davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da bu davayı, 14.07.2016 tarihinde 556 sayılı KHK’nin 53. Maddesinde belirtilen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde açtığı tespit edilmiştir.
TÜRKPATENT YİDK’nun …sayılı kararında; “… başvuru numaralı “uçyk uluslararası … yat kulübü” ibareli başvurunun 556 s. KHK’nın 8 inci maddesi uyarınca 2014 08264 sayılı “… yat kulübü (… yacht club)” ibareli markayla karıştırılma, ilişkilendirilme olasılığı, eskiye dayalı kullanım, kötü niyet gerekçeleriyle reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir.
İtiraz ekinde başvurunun kötü niyetle yapıldığını gösteren kanıtlar sunulmadığından ve Kurul’da başvurunun kötü niyetle yapıldığı yönünde kanaat oluşmadığından, kötü niyet gerekçeli itiraz kabul edilmemiştir. Avrupa Birliği Adalet Divanı Genel Mahkemesinin 01/02/2012 tarihli T- 291/09 sayılı kararının 90. paragrafında, inceleme konusu işaretlerin aynı olması, kötü niyete bulundurulmalıdır.
Önceki tarihli markanın ayırt edici gücü arttıkça, karıştırılmanın ortaya çıkması olasılığı da artar. Bu nedenle, ayırt edici gücü, tabiatı gereği veya piyasada sahip olduğu bilinirlik (ün) nedeniyle, daha yüksek olan markalar, ayırt edici gücü düşük olan markalara kıyasla daha geniş korumadan yararlanırlar. Bu nedenle, karıştırılma olasılığının varlığı araştırılırken önceki markanın ayırt edici gücü ve özellikle sahip olduğu bilinirlik (ün) dikkate alınmalıdır.
Birden fazla unsurdan oluşan bileşke markalar söz konusu olduğunda, iki marka arasındaki benzerliğin tespiti, bileşke bir markayı oluşturan öğelerden sadece birisini alarak, o öğeyi başka bir markayla karşılaştırmanın ötesinde bir incelemeyi gerektirir. Karşılaştırma, ihtilaf konusu markaların her birini bütün olarak inceleyerek yapılmalıdır, ancak bazı durumlarda, bileşke markayı oluşturan öğelerden biri, bileşke markanın kamunun ilgili kesiminde yarattığı bütüncül algıda baskın konumda bulunabilir.
Karıştırılma, ilişkilendirilme olasılığı gerekçeli itiraz belirtilen genel ilkeler esas alınarak incelenmiştir.
“…” ilçesi deniz sporları ve deniz turizmi ile ön plana çıkmış bir ünlü bir yerleşim yeridir. Deniz turizmiyle özdeşleşmiş her yerleşim yerinde olduğu … ilçesinde de, ilçenin adıyla anılan birden fazla sayıda yat kulübünün bulunması doğaldır. Buna ilaveten yatçılıkla ilgili kulüplerin logolarında yelken, dümen şekilleri gibi denizciliği çağrıştıran şekillere yer vermeleri de hayatın olağan akışı gereğidir. Kurul, yat kulübü üyelerinin ve kulüplerden hizmet alanlarınsa daha seçici ve bilinçli bir tüketici kitlesi olduğu görüşündedir. Bu bağlamda, Kurul’a göre karıştırılmanın söz konusu olabilmesi için markalar arasında oldukça yüksek derecede benzerlik veya özdeşliğin söz konusu olması gerekecektir.
Belirtilen hususları dikkate alan Kurul; “uçyk uluslararası … yat kulübü” ibareli başvuru “UÇYK” ile 2014 08264 sayılı “… yat kulübü (… yacht club)” ibareli itiraz gerekçesi markayı “… … Yat Kulübü … Yach Clup+şekil” görsel, işitsel, kavramsal ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımlarından benzer markalar olarak değerlendirmemiştir. Başvuru ile 2014 8264 sayılı itiraz gerekçesi markanın benzer markalar olarak değerlendirilmemesi nedeniyle, markalar arasında karıştırılma veya ilişkilendirilme ihtimallerinin ortaya çıkmayacağı sonucuna varılmıştır . İtirazın reddedilmesine ve başvurunun tescil işlemlerinin devamına oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
10/01/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu;
Geçici Madde 1/1 de ” Bu Kanunun yayımı tarihinden önce Enstitüye yapılmış olan ulusal ve uluslararası marka ve tasarım başvuruları ile coğrafi işaret başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır. ” hükmü yer aldığından 556 sayılı mevzuat hükümlerine göre dava ele alınıp incelenmiştir.
556 sayılı KHK 7/1-b maddesinde “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markalar” marka olarak tescil edilemez, (MUTLAK RED)” hükmü yer almaktadır.
Buradaki “ayniyet” olgusuyla, “bir markanın tamamen taklit edilmesi” kast edilmektedir. “Ayırt edilemeyecek derecede benzerlik” olgusuyla ise başvuru konusu markanın tescilli markanın birebir aynısı olmamakla birlikte, “ilk bakışta fark edilemeyecek derecede aynı” olan ve bu hususun ispatına dahi gerek duyulmayan, ancak çok dikkatli bir inceleme sonucu farkın anlaşılabileceği ibare ve şekilleri taşıyan işaretler kast edilmektedir (Pril/Pırıl örneği, Sabih Arkan, Marka Hukuku).
556 s. KHK’nın 8/1 (b) anlamında tescili istenen marka ile tescilli markalar arasında “karıştırılma ihtimaline yol açacak ölçüde benzerlikten” bahsedilmek için;
a) Markalar arasında ayniyet, ürünler arasında benzerlik bulunması,
b) Markaların benzer, ürünlerin aynı olması,
c) Markaların benzer ve ürünler arasında da benzerlik bulunması, şeklinde üç ayrı ihtimalden birinin varlığı (Karan/Kılıç, 556 sayılı KHK şerhi S.197) gerekmektedir.
556 sayılı KHK’nın 8/1 (b) m. anlamında markaların karıştırılmasından söz edebilmek için, dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
556 s. KHK’nın 8/3 maddesinde “Tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin sahibinin itiraz etmesi üzerine, tescili istenilen marka,   a) Markanın tescili için yapılan başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş ise,  b)Belirtilen işaret, sahibine daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkını veriyorsa, hallerinde tescil edilmez.”hükmü, (Gerçek veya üstün hak sahipliği)
556 sayılı KHK’nin 8/4 madde hükmü, bir markanın aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılabileceği ilkesini açıkça ifade eder. Ancak tanınmış markalar bu ilkenin istisnasını oluşturur. Buna göre, toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, itiraz üzerine ret edilir.
Tanınmış marka kavramı Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Yani toplumun ilgili kesiminde (sektöründe) o marka konuşulduğu, dile getirildiğinde o kesimde bulunan kişilerce hiç düşünmeden refleks olarak hatırlamaları.
556 sayılı KHK’nın 35. maddesinde “Tescil başvurusu yapılmış markanın 7 nci ve 8 inci madde hükümlerine göre tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ile başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayınından itibaren üç ay içerisinde yapılır.” hükmü ,
Medeni Kanun 2.nci maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markası
“UÇYK ULUSLARARASI …
YAT KULÜBÜ+ŞEKİL”
(…) … (2014/08264)
(41.sınıf) … Yat Kulübü
… Yacht Clup+şekil
(41.sınıf)
Davacı ile davalı markası incelendiğinde Markalar 8/1-b anlamında karışıklık yaratacak kadar dahi bütünsel olarak benzer görülmezken bundan daha yüksek bir benzerlik çıtası getiren 7/1-b’nin şartlarının olayımızda bulunmadığı,
İzmir’in … ilçesi, uyuşmazlık konusu hizmetlerden; “Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri ”yle tanınan anılan hizmetler ile ön plana çıkan bir yer değildir. Dolayısıyla “…” anılan hizmetler açısından coğrafi kaynak bildiren bir ibare olmadığından ayırt ediciliği nispeten yüksek olduğu,
Ancak 41/01-03’teki; eğitim ve öğretim hizmetleri, Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri, spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil), açısından “…”nin ve dolayısıyla …’yi esaslı unsur olarak içeren davacı markasının ayırt ediciliği düşüktür. Keza … ülkemizde Kemer, Bodrum, Kuşadası gibi ülkemizin önde gelen turizm merkezlerindendir ve eğitim hizmetleri (yatçılık, yelkencilik eğitimi gibi), konferans düzenleme, spor etkinlikleri düzenleme (yat yarışları, yelken yarışları) turizm kapsamındaki hizmetler olduğu,
Davacı …’yi uzunca bir zamandır kullandığını iddia etse de dosya münderecatından markanın sonradan kullanım yoluyla ayırt ediciliğinin yükseltildiğine ilişkin müsbet bir kanaate ulaşılamadığı,
Davacı markasının esaslı unsurunun “…” sözcüğü olduğu, “…” kelimesinin 41/01-03 açısından tasviri özelliği olsa da tasviri unsurlar da markalardaki yer ve önemleri nedeniyle markanın esaslı unsuru olabilirler.
Davalı marka başvurusunda ise “…” ibaresinin bilhassa 41/01-03. sınıftaki hizmetler açısından tasviri olması itibarıyla ikincil önemde olması yanında UÇYK ibaresinin altında oldukça küçük puntolarla tertip edilmiş olması görsel olarak bu müşterek unsuru geri planda bıraktığı,
Duysal olarak da aynı şekilde UÇYK’nin markanın başında olması ve …’nin daha ziyade coğrafi kaynak bildiren bir unsur olarak algılanması UÇYK’nin başvuruda esaslı unsur olmasına neden olduğu,
Öte yandan, hem coğrafi bir kaynağa işaret ettiği için hem de başvurudaki yeri, önemi itibarıyla “…” ibaresinin başvuruda markalar arasında irtibat kurulmasına neden olacak bir bağımsız ayırt edici özelliğinin de bulunmadığı,
Netice itibarıyla somut olayda karşılaştırılan markalar arasında benzerlik oranının bütünsel olarak düşük olduğu,
Karıştırılma riski halkın mal ve hizmetlerin aynı veya bağlantılı kaynaktan geldiği yönünde yanılgıya kapılma riskidir { 1….
Somut olayda markalar iştigal konuları açısından ayniyet göstermekteyseler de markaların benzerlik seviyesinin düşüklüğü nedeniyle 8/1-b’nin şartlarının oluşmadığı,
Her ne kadar 41/01-03’ün dışındaki emtia açısından …’nin söz konusu hizmetlerle bağlantısı olmadığı için başlangıçtaki ayırt ediciliği nispeten yüksek olduğunu belirtmiş olsak da insanlar özellikle …, Bodrum gibi meşhur yerlerin isimlerini taşıyan işaretler gördüğünde bunları marka olarak algılamaktan ziyade satılan malın veya verilen hizmetin nerede veya nereden olduğuna ilişkin bir algıya sahip olmaya yatkın oldukları,
Davalı demeğin Uluslararası … Yat Kulübü Demeği adı altında 17.06.2008 tarihinde faaliyete başlandığı anlaşılmıştır. Sunulan kanıtlar bir demek adından ziyade uyuşmazlık konusu markanın kaynak bildirecek ve verilen hizmetleri diğerlerinden ayırma fonksiyonu görecek biçimde kullanıldığı, daha önemlisi emek vererek korunmaya değer markasal bir değer yarattığını göstermektedir.
Sunulan kanıtlar yelken yarışları (Şirketler Yarışıyor Temmuz 2010, Uzaktan Kumandalı Yat Yarışı, Ekim 2010),yelken eğitimlerine ( yelken eğitimleri başlıyor, 27.11.2010 tarihli tanıtım broşürü), yönelik olduğundan, davalının 41/01 ’deki, eğitim, öğretim hizmetleri ile 41/03’teki; Spor, kültür ve eğlence hizmetleri, açısından kazanılmış hakkı olduğu kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan dava dilekçesinin ekinde sunulan davacı derneğe ait “ana tüzük”ün 1. Sayfasının ilk paragrafında; dernekle ilgili ilk fikir oluşumu 01.07.2012, faaliyet belgesinde kuruluş tarihi 04.01.2013 olarak belirtilmiştir.
Dolayısıyla 2009 yılına dayanan markasal kullanımıyla davalının … ibaresinin yukarıda zikredilen 41/01 ve 41/03 kapsamında iktisap ettiği hakkın daha eskiye dayandığı görülmüştür.
Somut olayda kötü niyet iddiasına dayanak olacak faktör, aynı bölgedeki önceki benzer markanın ayırt ediciliği nedeniyle davacı tarafından bilhassa benzer marka tercih edilmiş olmasıdır, ancak bu tek başına başvurunun kötü niyetle yapıldığını göstermez.
Kaldı ki, yukarıda da ifade edildiği üzere özellikle 41/01-03 açısından tasviri özellik arz eden … ibaresini tercih etmekte davalının makul bir nedeni de vardır. Bu nedenle kötü niyet ispatlanamamıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nın …sayılı kararının iptali ve … sayılı “…. ” markasının hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı,”
556 sayılı KHK.nın 8/1-b maddesi (İLTİBAS) ve diğer yönlerden değerlendirme:
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle; davacının “… … …. … Yacht Clup+şekil” markası ile davalının ““…. ” ” ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu hizmetler için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davalının …. ” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya ait “… … Yat Kulübü … Yacht Clup+şekil” tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, bunun diğer sonucu da davacının markasından satın almak / yararlanmak isterken davalının başvuru markalı hizmetinden satın alacağı veya yararlanacağı biçiminde bir yanılgıya düşmeyeceği , başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, gerek bütünsel ve gerekse içerisinde bulunan unsurlar itibariyle başvuru konusu işaretin davacı markalarını sunan işletmeyle idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçimde bir algılama oluşturmasının mümkün olmadığı, davacı markası ile davalı başvurusu arasında bu yönde bir benzerlik bulunmadığı, 556 sayılı KHK 8/1 ( b ) maddesindeki iltibasın bulunmadığı,
Eskiye dayalı kullanım iddiası yönünden ise taraf markaları benzer bulunmadığından 556 sayılı KHK madde 8/3 koşullarının oluşmadığı gibi diğer yandan benimsenen bilirkişi raporu ile 41/01 ’deki, eğitim, öğretim hizmetleri ile 41/03’teki; Spor, kültür ve eğlence hizmetleri, açısından davalının kazanılmış hakkı olduğu ,
Markalar arasında benzerlik bulunmadığından 556 sayılı KHK madde 8/4 koşullarının oluşmadığı,
Taraf markaları benzer bulunmadığı gibi davalının davacının markalarının kullanımını engelleme, baskı kurma ya da şantaj yapma gibi saiklerle hareket ettiğine ilişkin delil de bulunmadığı ve bu açıdan kötüniyetin ispat olunmadığı,
Netice itibariyle Türk Patentin YİDK kararı yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmış açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın Reddine,
Alınması gereken 59,30.-TL harçtan peşin alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4,90.-TL maktu ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacı dernekten alınarak davalılara verilmesine,
Davacının yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı derneğin yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı kurumun yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı dernek temsilcisi/yetkilisinin yokluğunda, davalı Türk Patent ile diğer davalı şirket vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24.06.2021

Kâtip Hâkim … ✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır