Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/93 E. 2023/323 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/93 Esas
KARAR NO : 2023/323

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
2- … -….
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2018

…13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/512 ESASINDA KAYITLI İKEN MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN DAVA
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA DAVA: Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan 05/03/2015 tarihli protokol başlıklı sözleşmede davalı adına kayıtlı …. lu meskenin satışına ilişkin olarak senetlerin düzenlendiğini, müvekkili …’ın sözleşmede kefil olduğunu, sözleşme gereğince senetlerin tamamının ödenmesi durumunda tapu devrinin yapılacağının kararlaştırıldığını, davalının taşınmazın tapusunu vermediğini, halen davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz için davalı tarafından davacılar aleyhine 2 adet senet bedeli 95.000,00 TL’nın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, …3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/1307 Esas sayılı icra takibi nedeni ile davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen protokol gereğince, davacıların öncelikle senet bedellerini ödemeleri gerektiğini, bu yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeni ile tapu devrinin yapılmadığını, dava konusu taşınmazın maliki Zekeriya Başaran olarak gözükmekte ise de bu kişinin müvekkili şirketin müdürü olması nedeniyle protokolün geçerli olduğunu savunarak, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA: Davacılar vekili, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla …26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/692 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun 25/01/2019 tarihinde borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, alacağın dayanağına ilişkin olarak davalı borçlu şirket adına kayıtlı … parsel sayılı taşınmazın davacı müvekkili … tarafından satın alınmasına yönelik taraflar arasında 05/03/2015 tarihli protokol imzalandığını, …’ın kefil olarak yer aldığı senetlerin tamamının ödenmesi karşılığında davalı şirket tarafından söz konusu taşınmazın mülkiyetinin devri borcunu üstlendiğini, bu protokolde yer alan 30/08/2015 vade tarihli 75.000,00 TL ve 30/06/2015 vade tarihli 20.000,00 TL’lik senetlerin müvekkilleri tarafından ödemesinin yapılmaması nedeniyle davalı şirket tarafından müvekkilleri aleyhine …3. İcra Müdürlüğünün 2017/1307 Esas sayılı dosyası üzerinden toplam 95.000,00 TL bedelli icra takibi başlatıldığını, …2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/19 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtıklarını, neticesinde protokolün geçersiz olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verildiğini, takiben davacı müvekkilleri tarafından davalı şirkete yapılan 25.000,00 TL’lik ödemenin tahsili amacıyla …26. İcra Müdürlüğü’nün 2019/692 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirket tarafından borca ve tüm ferileri itiraz edildiğini, bu itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu bildirerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dayanak olan …2. Asliye Ticaret mahkemesi’nin 2018/19 Esas sayılı dosyasının istinaf incelemesi sonucunda verilecek olan kararın, mahkememizde ikame edilen eldeki dava ile yakından ilgili olduğunu, bu nedenle istinaf incelemesinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, alacaklı sıfatını haiz olduğunun görüldüğünü açıklayaraka, davanın reddini savunmuştur.
KANITLAR: Asıl davada yapılan yargılama sonucunda Mahkememizce 26/01/2012 Tarihli, 2004/250 Esas-2012/34 Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, anılan kararı davalı vekili istinaf etmiş, …BAM 24 HD’nin 18/05/2021 Tarih, 2019/1220 Esas-2021/617 Karar sayılı kararı ile istinaf isteminin reddine karar verilmiş, bu kararın temyizi üzerine, tesis edilen bu karar, Yargıtay 3. HD’nin 17/12/2021 Tarihli ve 2021/6469 Esas- 2021/12959 Karar sayılı ilamı ile özetle; inançlı işlemin 05/03/2015 tarihli protokole bağlandığı, anılan protokol ile devredilen hakkın inanılan davalı şirket tarafından inanan davacılara iade şartlarının ve süresinin belirlendiği, sözleşmenin geçerli olduğu, tapuda satış şeklinde yapılan temlikin de gerçekte inanç sözleşmesine dayalı ve hukuken geçerli temlik bulunduğu, dava konusu inanç sözleşmesinin tapuda yapılan resmi akitten sonra düzenlenmiş olmasının sonuca etkisinin bulunmadığı, tarafların edimlerinin belli olduğu, davacıların geriye kalan tüm edimlerini ifa etmekle yükümlü bulunduğu, davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabul kararı verilmesinin yanlış olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mehkememizce bozmaya uyulmuştur.
…13 ATM’nin 2021/512 Esasına kayıtlı davası mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama sonucunda 26/05/2022 Tarihli, 2022/164 Esas- 2022/370 Karar sayılı karar ile asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, anılan kararı, asıl ve birleşen davanın davacıları vekili temyiz etmiş, tesis edilen bu karar, Yargıtay 3. HD’nin 21/11/2021 Tarihli ve 2022/7033 Esas-2022/8763 Karar sayılı ilamı ile “kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olması” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2022/7033 Esas-2022/8763 Karar sayılı ilamına uyulmuştur.
GEREKÇE: Asıl davada, taraflar arasında düzenlenen 05/03/2015 tarihli “Protokol” gereğince tanzim edilen senetlerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava ise, bu protokole dayalı olarak ödenen senetlerin bedelinin istirdadı amaçlı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davalardaki iddialar, savunmalar, taraflar arasında varlığı ihtilafsız olan 05/03/2015 tarihli “protokol” başlıklı sözleşme içeriği, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, inanç sözleşmesinin geçerli olduğu, tapuda satış şeklinde yapılan temlikin de gerçekte inanç sözleşmesine dayalı ve hukuken geçerli bir temlik niteliğinde bulunduğu, dava konusu inanç sözleşmesinin tapuda yapılan resmi akitten sonra düzenlenmiş olmasının sonuca bir etkisinin bulunmadığı, her iki tarafa karşılıklı borç yükleyen sözleşmede kararlaştırılan edimlerinin bir bölümünü ifa eden davacıların, bağlı oldukları bu sözleşme nedeniyle geriye kalan diğer edimlerini de ifa etmekle yükümlü bulundukları, taraflar arasında inançlı işleme dayalı hukuki ilişkinin hala ayakta olduğu ve karşılıklı edimlerinin belirlendiği, davacılar tarafından ödeme edimleri yerine getirildikten sonra taşınmazın taraflarına tescil olunması gerektiği, bu aşamada tüm edimlerin yerine getirilmediği sonucuna varılarak asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacıların asıl davasının reddine,
a-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 1.868,57‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 1.688,67‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
b-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 17.410,86 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
ç-Davalı tarafından yapılan 271,30 TL (121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 150,00 TL posta gideri vs.) yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
2-Davacıların birleşen …13. ATM’nin 2021/512 Esas sayılı davasının reddine,
a-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 481,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 400,81‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
b-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
ç-Davacılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/05/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır