Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/76 E. 2023/279 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/76 Esas – 2023/279
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/76 Esas
KARAR NO : 2023/279

HAKİM :…
KATİP …

DAVACI :…

DAVALI :….

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2023
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalıya ait iş yerine tabela imal edildiğini ve davalının iş yerine takıldığını, bu hususta fatura düzenlenerek davalı tarafa teslim edilmesine rağmen fatura bedelinin ödenmediğini, buna ilişkin alacağın tahsili amacıyla davaya konu …9. İcra Müdürlüğünün 2022/10733 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu, harcın eksik imal edildiğini, alacağın zaman aşımına uğradığını, davacı tarafça yapıldığı iddia edilen tabelanın müvekkiline teslimi yönünde herhangi bir kesin delil sunulmadığını, davacının iddiasını ispat edemediğini, davacının tacir olmadığını, dava konusu işin adi iş olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle düzenlenen fatura bedelinin ödenmediği gerekçesi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Davaya konu …9. İcra Müdürlüğünün 2022/10733 E. Sayılı dosyası incelendiğinde, davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine GIB2021000000002 numaralı, 26.786,00-TL bedelli fatura dayanak gösterilerek, 26.786,00-TL asıl alacak ve 2.399,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.185,00-TL alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı tarafça İİK 67. Maddesi hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Dikimevi Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden alınan 06/02/2023 tarihli yazıda, davacının 19/02/1986 tarih ve 19024 sayılı resmi gazetede yayınlanan 25/01/1986 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile TTK’nın 1463. Maddesinde belirtilen hesaplamalara göre esnaf olduğunun bildirildiği, görülmüştür.
Yine …Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nden alınan bila tarihli yazı cevabında, davacının Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü kaydına rastlanmadığı ancak davalı Halil Harmancı’nın esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Buna göre, somut olay değerlendirildiğinde; davanın TTK’nın 4. Maddesinde veya özel kanunlarda düzenlenen hususlara ilişkin olmadığı, bu nedenle mutlak ticari dava olarak da değerlendirilemeyeceği, diğer yandan davacının ve davalının tacir olmadığı, esnaf olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın nispi ticari dava olarak da kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmadığı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın dava şartı (görev) yokluğundan usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili …Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/04/2023

Katip…

Hakim….
¸