Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/36 E. 2023/229 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/36 Esas – 2023/229
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/36 Esas
KARAR NO : 2023/229
HAKİM :…
KATİP…

DAVACI ….
DAVALI ….

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından …38. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/677 E. Sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçeinde özetle; Dava dışı Temelli Kurs Okul Talebelerine Yardım
Derneği’ne ait Cumhuriyet Mahallesi Türkeli Caddesi No:15A/201 Sincan/…adresindeki depo davacı sigorta şirketinin nezdinde Süper Kobim Paket Sigorta Poliçesi kapsamında 26.10.2020
tarihinde bir yıl süreyle sigortalandığını, 12.11.2020 tarihinde sigortalı derneğin depo olarak kullandığı yapı duvarına …’ye ait terfi merkezinden sebebi belirlenemeyen arıza nedeniyle taşan/sızan yüksek
debili suyun sigortalı dernek deposuna sirayet etmesi sebebiyle hasarın meydana geldiğini. Meydana
gelen hasarın tespiti için düzenlenen 11.01.2021 tarihli ekspertiz raporunda, “Yoğun şekilde sirayet eden suyun depoya ait dolgu duvar üzerinde oluşturduğu dinamik kuvvetler neticesinde dolgu duvarın bir
bölümünün yıkıldığı ve duvar malzemelerinin emtialar üzerine devrildiği tespit edildiği, yüksek miktarda gelen suyun duvar yıkmak ve aşmak suretiyle depolanan emtialara sirayet etmesi nedeniyle emtiaların zarar gördüğü ve kullanılmaz durumda olduğu anlaşıldığı.” bilgisine yer verilerek imzalanan poliçe
kapsamında oluşan zararın müvekkil sigorta şirketince sigortalıya ödenmesi gerektiği belirtildiği, bunun üzerine de davacı şirket tarafından muhtelif tarihlerde toplam 24.570,00-TL ödeme yapıldığını, somut
olayda sigortalı derneğin deposunda oluşan hasarın …’ye ait terfi merkezindeki arıza nedeniyle taşan yüksek debili sudan meydana geldiği, bu nedenle davacı sigorta şirketinin ödediği tazminat nedeniyle karşı tarafa rücu edebileceği ortada olduğunu. Mevcut uyuşmazlıkta, davalının kusurlu eylemleri sonucu
meydana gelen hasar nedeniyle müvekkil sigorta şirketi sigortalısına poliçe kapsamında hasar tazminatı ödemek zorunda kaldığını ve bu nedenle de maddi zarara uğradığını. Kanun hükümleri ve Yargıtay’ın
yerleşik içtihatları uyarınca sigortacı ödediği tazminattan ötürü gerçekleşen zarardan dolayı sorumlu olan
gerçek veya tüzel kişiye rücu edebileceğini. Bu amaçla davalı aleyhine …25. İcra Müdürlüğü’nün
2021/13156 E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını. Davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin

durduğunu, açıklanan nedenlerle, davalının …25. İcra Müdürlüğü’nün 2021/13156 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr
tazminatına hükmedilmesi talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalı idarenin kusuru ve sorumluluğu
olmadığını, davacı tarafça zarar gördüğü iddia edilen dava konusu yerin mimari projeye uygun olup
olmadığı, sigortalının sigorta poliçesinin dava konusu su klozunu karşılayıp karşılamadığının araştırılması gerektiğini, eşyaların sudan etkilenen eşyalar olup olmadığı veya ne oranda etkilendiklerin tespit olunması
ve zarar gördüğü iddia olunan eşyaların bulundukları muhafaza edildikleri yerin ne derecede uygun
olduğu, davacının istediği bedellerin yüksek olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, Süper Kobim Paket Sigorta Poliçesine istinaden sigortacı tarafından kendi sigortalısına yapmış olduğu ödeme dolayısıyla rücuen tazminata ilişkin olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
…38. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda 30/11/2022 tarih ve 2021/677 E. 2022/482 K. Sayılı kararı ile; davacının talebinin, davalının sorumluluğu sebebiyle dava dışı sigortalısı olan Temelli Kurs Okul Talebelerine Yardım Derneği’ne tahıl ambarı olarak kullanılan deposunda yağmur yağışından kaynaklı olarak su basması şeklinde meydana gelen zarara ilişkin sigortalıya ödenen tutarın rücusu istemine ilişkin olduğu, tacir olan dava dışı sigortalı için ticari nitelikte sigorta olan Süper Kobim Paket Poliçe isimli poliçenin düzenlendiği, davacının tacir olduğu, yine davalı … de tacir olup dava dışı sigortalı ile davalı arasında görülmesi gereken haksız fiilden kaynaklı olduğu, davacı sigorta şirketinin TTK ‘nın 1472. maddesi gereğince sigortalısının halefi sıfatı ile açmış olduğu bu davanın da Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek, dosya mahkememizce gönderilmiş ise de;
Dosya kapsamı incelendiğinde; davacı sigorta şirketi ile dava dışı Temelli Kurs Okul Talebelerine Yardım Derneği arasında 26/10/2020 – 2021 dönemini kapsar şekilde Süper Kobim Paket Sigorta Poliçesinin düzenlendiği, davalıya ait yerde 12/11/2020 tarihinde su taşması nedeniyle dava dışı sigortalıya ait depoda bulunan duvarın bir bölümünün yıkıldığı ve duvar malzemelerinin emtialar üzerine devrildiği, yüksek miktarda gelen suyun duvar yıkmak ve aşmak suretiyle depolanan emtialara (Buğday) zarar verdiği, bu kapsamda davacı sigortacı tarafından dava dışı sigortalısına toplam 24.570,00-TL ödeme yapıldığı belirtilerek, TTK’nın 1472. Maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olan davacının haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen yapılan ödemeyi talep ettiği, her ne kadar görevsizlik kararında dava dışı derneğin tacir olduğu ileri sürülmüş ise de; Sincan Vergi Dairesi’nden alınan 18/04/2022 tarihli yazıda dava dışı sigortalı derneğin muktasar vergisi yönünden mükellefiyetinin bulunduğu ancak iktisadi işletmesi olmadığından dolayı kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunmadığının bildirildiği, bu haliyle dava dışı sigortalının tacir olarak değerlendirilmesinin mümkün değildir.
Bilindiği üzere, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup, işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Diğer yandan, TTK’nın 1472. maddesine dayalı rücuen tazminat davaları, sigorta şirketince halefiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup, sigorta poliçesinden doğmadığından, mutlak ticari dava olduğu söylenemez. Bu davalarda davacı sigorta şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre, görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29.11.2016 tarih ve 13158 E., 9204 K. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11.02.2016 tarih ve 1084 E., 1497 K., aynı dairenin 20.09.2016 tarih ve 6280 E., 7990 K., 20. Hukuk Dairesi’nin 10.02.2016 tarih ve 2015/15593 E., 2016/1517 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; her ne kadar davacı sigorta şirketi ve davalı … tacir ise de, sigortalı (Temelli Kurs Okul Talebelerine Yardım Derneği) dernek vasfında olup tacir sıfatını haiz değildir. Uyuşmazlık, süper kobim paket sigorta poliçesine istinaden sigortacı/davacı tarafından kendi sigortalısına (derneğe) yapmış olduğu ödeme dolayısıyla, davalı hakkında TTK’nın 1472.maddesine göre rücuen tazminata ilişkin olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, TTK’nın 4. maddesinde öngörülen mutlak ticari davalardan da değildir. Bu durumda, davacı sigorta şirketinin halefi olduğu sigortalı (dernek) ile zarar sorumlusu (davalı) arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığından, davada görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, karşı görevsizlik kararı verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Mahkememizin karşı GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin …38. Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili …38. Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın taraflarca istinaf yoluna başvurulmaması üzerine kesinleşmesi halinde HMK 21. Maddesi hükümlerine göre yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın re’sen …BAM 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
5-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
04/04/2023
Katip …
¸

Hakim….
¸