Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/273 E. 2023/561 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/273 Esas – 2023/561
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/273 Esas
KARAR NO : 2023/561

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av…….
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 14/04/2023
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (sigorta ödemesine dayanan rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından …. nolu … poliçesi ile sigortalanan … plaka nolu ve davalının maliki olduğu aracın dava dışı sürücüsü …. sevk ve idaresindeyken 22/11/2015 tarihinde kazaya karıştığını, bu kazanın neticesinde dava dışı 3. kişilerin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, söz konusu kaza nedeniyle üçüncü kişi … tarafından …. Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine tazminat davası açıldığını, müvekkilinin… için yaptırılan maluliyet hesabı doğrultusunda ibraname ve sulh anlaşması neticesinde vekalet ücreti dahil 287.650,00 TL’nin 6.938,98 TL stopaj mahsup edilerek ödendiğini, stopajında verdiği dairesine ödemesinin yapıldığını, dava dışı sürücünün kaza sonrası emniyet birimlerine verdiği ifadede, kazadan sonra durmadığını ve olay yerini terk ettiğini beyan ettiğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğü giren….Genel Şartları’nın “Zarar görenlerin haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4 maddesine göre “ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını ve azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir” hükmü uyarınca bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlüğüne aykırı davranması halinde sigortalıya rücu edilebileceğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 287.650,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, 22/11/2015 tarihinde gerçekleşmiş olan kazaya ilişkin ikame edilmiş rücu alacağı talepli huzurdaki davanın zamanaşımına uğradığını, mahkemenin yetkili bulunmadığını, esas itibariyle de davanın yerinde olmadığını savunmuştur.
KANITLAR: 20/01/2021 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağının sunulduğu görülmüştür.
…. Esas sayılı dosyası celbolunmuştur.
Davacı taraf, … Esas sayılı dosyasına ilişkin düzenlenen ibraname ve sulh anlaşıması ile buna istinaden yapılan ödemelere ilişkin ödeme dekont örneğini ibraz etmiş, 23/11/2020 tarihinde ödemelerin gerçekleştirildiği belirlenmiştir.
Dava … Şirketi ile …’a ihbar edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, trafik sigortacısı sıfatıyla ödenen 3.kişi zararının rucuan akit davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacının trafik sigortacısı, davalının maliki olduğu aracın kazaya karıştığı, kaza neticesinde dava dışı 3. kişilerin yaralanmasına sebebiyet verdiği, söz konusu kaza nedeniyle üçüncü kişi ….r tarafından…. Esas sayılı dosyası ile davacı şirket aleyhine tazminat davası açıldığı, davacının anılan kişi için yaptırılan maluliyet hesabı doğrultusunda ibraname ve sulh anlaşması neticesinde vekalet ücreti dahil 287.650,00 TL’yi 20/11/2020 tarihinde ödediği, yapılan ödemenin davalıdan rucuan tahsilini istediği, davalının ise davanın zaman aşımı def’iyle birlikte esastan reddini savunduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Çekişme, davalıya ait aracın davacı nezdinde trafik sigorta poliçesiyle sigortalı olduğu sırada 3. kişiye zarar vermesi sonucu bu zararı ödeyen davacının taraflar arasındaki ZMMS Genel Şartları’nın B.4 maddesi uyarınca kazadan sonra sürücünün olay yerini terk ettiği iddiasıyla rucuan tahsili şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, istemin zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, mahkememize yetkili olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı yetki itirazında bulunmuş ise de yetkili mahkemeyi bildirmediğinden ve geçersiz yetki itirazı bulunduğundan bu itiraza itibar edilmemiştir.
Davacının trafik sigortacısı, davalının ise sigorta ettiren tacir bulunması ve uyuşmazlığın da sigorta sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle mahkememiz görevli kabul edilmiş, akide dava açıldığından tarafların aktif ve pasif dava ehliyetlerinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı vekili süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Öncelikle zamanaşımı def’inin değerlendirilmesi gerekmektedir. Kaza, ödeme ve dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 73. maddesi ile “birlikte sorumluların” rücu isteminde zamanaşımı süresi özel olarak belirlenmiş olup, TBK 73/1. maddede zamanaşımı süresi ve sürenin başlamasının esasları; “Rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yine, KTK’nın 109/4. maddesi ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları C.8. maddesi 4. fıkrasında da rücu zamanaşımı süresi düzenlenmiş olup; “Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” şeklinde ve TBK 73. maddedeki düzenleme ile aynı yönde olacak şekilde düzenlenmiştir. Gerek TBK, gerekse KMAZMMSGŞ’da, motorlu araç kazalarında birlikte sorumluların birbirlerine rücu edebilmeleri için öngörülen süre, sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl olarak düzenlenmiş olup, KTK’nın 109. maddesindeki uzamış zamanaşımı süresinin zarar sorumlularının birbirlerine karşı açacakları rücu davalarında uygulanamayacağı açıktır.
O halde, davacının 287.650,00 TL tazminatı 20/11/2020 tarihinde ödediği, davasını 14/04/2023 tarihinde açtığı, arabulucuk süresi dahi dikkate alındığında 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu sonucuna varılmış ve davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın peşin alınan 4.912,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.642,5‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 43.271,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince…bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/07/2023
Katip …
¸

Hakim…
¸