Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/169 E. 2023/418 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/169 Esas
KARAR NO : 2023/418

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 06/03/2023
KARAR TARİHİ : 29/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … … Turizm Sey. Na.Ot.İn.Te.Me.Gı.San ve Tic. Ltd. Şti.’nin kurucusu ve ilk şirket yöneticisi olduğunu, şirketin diğer ortağının ise müvekkilinin eşi … olduğunu, tarafların iş bu ortaklığı yaptığı dönemde limited şirketlerin en az 2 ( iki ) en fazla 50 ( elli ) ortak ile kurulmakta olduğunu, kanunun en az 2 kişi olması gerekliliğinden ve yasal zorunluluk sebebiyle müvekkilinin eşi …’ı şirket ortağı yaptığını ve şirket yetkilisi olarak atadığını, ailevi sebepler ile şirket ortağı olan eşi ile arasının açıldığını, uzunca bir süre ayrı yaşamak zorunda kaldıklarını, müvekkili ile davalı arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini, davalı …’ın kişisel menfaat ve çıkarları ile hırs ve zarar verme güdüsünü öne çıkardığını ve şirketin menfaatlerini arka plana bırakarak, şirket malvarlığının israf edildiğini, şirket faaliyetlerinin tamamen durma noktasına geldiğini, TTK’unun 556.maddesi ve müvekkilinin haklı sebepleri dikkate alınarak, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, şirketin iş ve işlemlerinin yürütülebilmesi için şirket müdürlük yetkisinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği gibi müvekkilinin sırf şirketin iki ortakla kurulma zorunluluğu olduğu için şirkete ortak olması gibi bir durum söz konusu olmadığını, şirketin müvekkilinden önce de ortakları olduğunu, kaldı ki sırf kanuni zorunluluğun yerine getirilmesi amacıyla şirkete ortak yapılan birisinin aynı zamanda şirketin müdürü olarak seçilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin şirkete ortak yapılmasının sebebinin davacı tarafın müvekkilinin birikimlerini kullanmak istemesi olduğunu, müvekkilinin şirketin ortağı ve müdürü olmak şartıyla birikimlerini eşine verdiğini, davacının her ne kadar müvekkilinin şirketin işlerini ihmal ettiğini iddia etse de; müvekkilinin şirketin işlerine bakmasının davacı tarafından engellendiğini, bunların yanı sıra davacı yanın böyle bir davayı ikame etme hakkı da bulunmadığını, dava etme hakkının kanunda şirkete tanınmış olduğunu, dolayısıyla davanın şirket tarafından açılması gerekirken davacı ortak tarafından açılmasının davanın reddine karar verilmesini gerektirmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın öncelikle dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte olur ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava; haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkarılma istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nun çıkarılma başlıklı 640/3. maddesinde, şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması halinin saklı olduğu, aynı yasanın genel kurulunun yetkileri başlıklı 616/1-h. maddesinde bir ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulması hususunun genel kurulun devredilmez yetkileri arasında sayıldığı, yine aynı yasanın önemli kararlar başlıklı 621/1-h. maddesinde ise bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması için de genel kurul kararıyla temsil edilen oyların en az 2/3’ünün ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde alınabileceği düzenlenmiştir.
Emsal Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 08/02/2016 tarih ve 2016/24 Esas 2016/1120 Karar sayılı ilamıyla; “… Dava, limited şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması istemine ilişkin olup dava, 18.07.2013 tarihinde yani 6102 sayılı TTK’nın 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 640. maddesinin 3. fıkrası gereğince haklı sebebe dayalı olarak ortağın şirketten çıkarılması için şirket dava açabilir. Ortağın bir başka ortağın şirketten çıkarılmasını isteyebileceğine dair yasada düzenlenmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca şirketin bu davayı açabilmesi için de aynı yasanın 616. maddesinin birinci fıkrasının h bendi gereğince, genel kurulun bu konuda bir karar vermesi gerekir. Bu durumda, davacının aktif dava ehliyeti olmadığı gözetilerek davanın bu nedenle reddi gerekirken …” gerekçesiyle davanın kabulüne yönelik mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve emsal Yargıtay ilamı karşısında somut olaya gelindiğinde, TTK’nun 640/3. maddesi gereğince haklı sebebe dayalı olarak limited şirket ortağının şirketten çıkarılması için dava, ancak şirket tarafından ve genel kurulun bu konuda vereceği bir karar üzerine açılabilecektir. Bir başka anlatımla, limited şirket ortağı bir başka ortağın şirketten çıkarılması talebiyle dava açamayacaktır. Bu suretle; davacı şirket ortağının davalı şirket ortağı aleyhine şirket ortaklığından çıkarılma talebiyle dava açamayacağı, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebi ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸