Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/120 E. 2023/381 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/120 Esas – 2023/381
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/120 Esas
KARAR NO : 2023/381

HAKİM ….
KATİP : ….

DAVACI ……
DAVALI ….
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2023
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (haksız fiilden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, 07/10/2022 tarihinde davalı Mehmet Kaya sevk ve idaresindeki diğer davalı Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’na ait 06 BKF 203 plakalı aracın müvekkili şirkete ait olan 06 C 7283 plakala araca çarparak maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, çarpmanın etkisi ile müvekkili şirkete ait aracın kaza nedeniyle hasar gördüğünü, aracın onarım süresi boyunca kullanılamaması ve işletilememesi nedeniyle maddi anlamda zarara uğradığını, kazanın oluşumunda davalı sürücü Mehmet Kaya’nın kusurlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL kazanç kaybı zararının kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Mehmet Kaya vekili, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkilinin kusursuz olduğunu, davacı taraf her ne kadar trafik kazası raporuna dayanarak müvekkilinin tam kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de kusur durumunun tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini, müvekkilinin kullandığı araçta Adalet Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’nün işi esnasında geçiş üstünlüğünün bulunması ve yasal nedenlerden dolayı geçiş üstünlüğünün kullanıldığını, kusur durum değerlendirmesi yapılırken iş bu somut durum ve mevzuatın dikkati alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı vekili, müvekkiline ait aracın Bereket Sigorta A.Ş’ye ZMMS yaptırılmasından dolayı davanın anılan sigorta şirketine ihbarı gerektiğini, müvekkiline ait araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun yalnızca bir iddiadan ibaret bulunduğunu, kusurun belirlenebilmesi için trafik bilirkişinin raporu gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, belirlenecek uzman bilirkişiden kusur oranı belirlenmesi için rapor alınmadan müvekkilinin talep edilen alacağın tamamında sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
KANITLAR: 13/02/2023 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son tutanağı sunulmuştur.
Davacı tarafça 07/10/2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağı sureti ibraz edilmiştir.
Davacı aracının hasar durumunu gösterir fotoğraf suretleri ile e-fatura suretleri sunulmuştur.
Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı tarafından verilen 01/03/2023 tarihli cevabi yazıda, “Vakfın Amaçları” başlıklı 5. maddesinde belirtilmiş olduğu, anılan maddenin bir örneğinin gönderildiği, bu kapsamda vakfın her yıl elde ettiği gelirin en az 3/2’sini amaca yönelik giderlere harcadığı bildirilerek 5. madde örneğinin gönderildiği anlaşılmıştır.
TNB’den kazaya karışan araçların mülkiyet bilgileri celbedilmiştir.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası niteliğindeki haksız fiilden kaynaklı kazanç kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacının aracı ile davalıların işleten ve sürücüsü bulunduğu araçların kazaya karıştığı, davacı aracında tamir ve onarım yapıldığı, bu nedenle davacının onarım ve tamir süresinde meydana gelen kazanç kaybı zararını talep ettiği hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Çekişme, davalıların sürücü ve işleten olduğu araç ile davacı aracının karıştığı kazada kusur oranları, davacının ileri sürdüğü kazanç kaybı zararının gerçekleşip gerekçeleşmediği, gerçekleşmiş ise tutarı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı, sermaye şirketleri arasında sayılan limited şirket vasıflı tacirdir. Davalı işleten Vakıf ise, harcamasının yarısından fazlasını kamu hizmetine harcayan ve 6102 sayılı TTK’nın 16/2 maddesi uyarınca tacir sayılmayan tüzel kişiliktir. Diğer davalı sürücü ise çalışan sürücüdür. Davalıların işleten ve sürücü olarak sorumlu tutuldukları aracın da ticari vasfı yoktur.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili bulunması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın TTK veya diğer mevzuatta mutlak ticari iş olarak düzenlenen hususlardan kaynaklanması gerekir.
Dava konusu olayda uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiil, TTK ve diğer özel düzenlemelerde mutlak ticari iş olarak düzenlenmiş bir borç kaynağı değildir. 6098 sayılı TBK’da düzenlenmiş bir kurumdur. Ayrıca, davalı Vakıf ile sürücü tacir değildir. O halde, davanın mutlak ticari işten kaynaklanmadığı, taraflarının her ikisinin de tacir olmadığı, davacının ticari şirket olmasının uyuşmazlığı ticari dava haline getirmeyeceği sabit olduğundan, mahkememizin görevli bulunmadığı, davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durum karşısında, davada mahkememizin görevli olmadığı, asliye hukuk mahkemesinin görevli bulunduğu dikkate alınıp, HMK’nın 1, 114-c, 115, TTK’nın 4. ve 5. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan dolayı usulden REDDİNE,
Görevli Mahkemenin …Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
Kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın Nöbetçi …Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 20.maddesi gereğince kesinleşmeden itibaren 2 haftalık talep süresi içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilebileceğine, aksi halde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNE,
3-HMK’nın 331/2.maddesi gereğince yargılama, harç masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde bu mahkemece değerlendirilmesine, aksi halde mahkememizce dosya üzerinde bu durumun tespiti ile GEREKLİ KARARIN VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/05/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim….
¸e-imzalıdır