Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/98 E. 2022/85 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/98 Esas
KARAR NO : 2022/85

HAKİM : … …
KATİP : … …

ASIL DAVADA
DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … -…
DAVALI : … – ……
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2018

BİRLEŞEN ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/874 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Uncubozköy Mah. 5513 Sok. No:10/9

DAVALI : … – …

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/02/2022

Ankara BAM… H.D.’nin 20/01/2022 tarih, 2020/312 E. 2022/131 K. Sayılı ilamı ile mahkememizin 05/07/2019 tarih, 2018/805 E. 2019/634 K. Sayılı kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asıl davasında, davalıdan 11/11/2016 tarihli sözleşme ile daire satın aldığını, satış bedelinin 1.075.000,00TL olduğunu, 700.000,00TL’lik kısmını kullandığı konut kredisi ile peşin olarak ödediğini, geriye kalan 375.000,00TL için 25/01/2018 vadeli 200.000,00TL bedelli, 25/08/2018 vadeli 175.000,00TL bedelli 2 adet senet verdiğini, bu senetleri zamanında ödeyemediğinden uzlaşmayla 375.000,00TL borca karşılık bir kısmı peşin olmak üzere 11/03/2017 tanzim tarihli 25/04/2018 vadeli 50.000,00TL bedelli, 25/11/2018 vadeli 195.000,00TL bedelli, 25/12/2018 vadeli 15.000,00TL bedelli 3 adet senet verdiğini, karşılıklı uzlaşma üzerine 200.000,00TL ve 175.000,00TL bedelli senetleri elden ödeyerek senetleri teslim aldığını, borcun sona erdiğini, 11/03/2017 tanzim tarihli 3 adet senedin ise imha edilmek üzere duyduğu güven nedeniyle davalıda kaldığını, davalının senetleri imha etmeyerek 25/04/2018 vadeli 50.000,00TL bedelli senedi Ankara …Müdürlüğünün 2018/9155 Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, bu senetlerin ödenmesi halinde mükerrer ödeme olacağını ileri sürerek Ankara …Müdürlüğünün 2018/9155 Esas sayılı takibinin iptali ile kötüniyet tazminatına, birleşen davasında, aynı iddialarla 25/12/2018 vadeli 15.000,00TL bedelli senedin iptali ile könüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davacının iddia ettiği hususların hayatın olağan akışına ve hukuka aykırı olduğunu, davacının kambiyo senedinden kaynaklanan borcunu elden ödediğini iddia ettiğini, oysa TTK’nın 646/1 maddesine göre senedin teslimi karşılığında ödemesi gerektiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, iddiasını senetle ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, 05/07/2019 tarih, 2018/805 E. 2019/634 K. Sayılı karar ile, asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş olup, karara karşı asıl ve birleşen davanın davacısı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması neticesinde, Ankara BAM … H.D.’nin 20/01/2022 tarih, 2020/312 E. 2022/131 K. sayılı ilamı ile,
“5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK.’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK.’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davacı, asıl ve birleşen davalarında dava konusu senetleri daire satış sözleşmesi kapsamında davalıya verdiğini ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunduğundan, davada temel borç ilişkisine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Davada temel borç ilişkisine dayanıldığına ve taraflar arasındaki temel ilişki de ticari dava niteliğinde olmadığına göre davada görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olup mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirmeyle işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır,”şeklinde açıklama yapılarak, mahkememizin 05/07/2019 tarih, 2018/805 E. 2019/634 K. Sayılı kararının kesin olarak kaldırılmasına karar verildiği görülmekle istinaf kararı doğrultusunda mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Dava şartı(görev) yokluğu nedeniyle, HMK 114. ve 115/1c maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 14/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸