Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/883 E. 2023/17 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/883 Esas
KARAR NO : 2023/17

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari nitelikteki ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı borçludan alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2021/416 Esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlattığını, ödeme emrinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, anılan takibin haksız itirazla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
KANITLAR: 19/10/2022 tarihli Ticaret Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Son tutanağı sunulmuştur.
… İcra Müdürlüğü’nün 2021/416 Esas sayılı dosyası getirtilmiş, banka alacağına ilişkin bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 24/10/2012 tarihli kredi kartları üyelik sözleşmesi sureti davacı şirketten celbedilmiştir.
GEREKÇE: Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığı, davacının bu sözleşme uyarınca davalıdan alacağının varlığını ileri sürerek icra takibi başlattığı, anılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğu ve işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Çekişme, taraflar arasında düzenlenen kredi kartı üyelik sözleşmesi uyarınca davacının talebinin yerinde olup olmadığı, alacağının bulunup bulunmadığı var ise tutarı noktalarında toplanmaktadır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesinde kapsamı, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olarak düzenlenmiştir. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tarif edilmiştir. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında anılan Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olması, tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, taraflardan birinin tüketici de olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacı banka, davalı ise kredi kullanan tüketici konumundadır. Çekişme, bankacılık işleminden kaynaklanmaktadır. O halde, davada tüketici mahkemesi görevli kabul edilmelidir.
Göreve ilişkin düzenlemeler, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce ve kanun yolu incelemesi aşamasında İstinaf Mahkemeleri ile Yargıtay’ca re’sen dikkate alınır.

Bu durum karşısında, davada mahkememizin görevli olmadığı, tüketici mahkemesinin görevli bulunduğu dikkate alınıp, HMK’nın 1, 114-c, 115, 6502 sayılı Kanunun 73 ve 83. maddeleri ile 5464 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan dolayı usulden REDDİNE,
Görevli Mahkemenin … Tüketici Mahkemesi olduğuna,
Kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın Nöbetçi … Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-Kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 20.maddesi gereğince kesinleşmeden itibaren 2 haftalık talep süresi içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilebileceğine, aksi halde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNE,
3-HMK’nın 331/2.maddesi gereğince yargılama, harç masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde bu mahkemece değerlendirilmesine, aksi halde mahkememizce dosya üzerinde bu durumun tespiti ile GEREKLİ KARARIN VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır