Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/879 E. 2023/160 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/879 Esas – 2023/160
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/879 Esas
KARAR NO : 2023/160

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sigortalısı …’in, … adresindeki konutunun … Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalandığını, 08.06.2021 tarihinde, sigortalı konutun bulunduğu binanın yan kısmında bulunan bina önündeki yaya yolu kaldırımından geçen davalı …’ye ait ana temiz su borusunun patlaması nedeniyle akan suların sigortalı konutun iç kısmına sirayet etmesi neticesinde davaya konu hasarın meydana geldiğini, sigortalı konutta meydana gelen hasarın sigortalı tarafından müvekkili şirkete ihbarını takiben, sigortalı konutta ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde hasarın, …’nin sorumluluğunda bulunan su borusunun patlaması neticesinde akan suların sigortalı konuta sirayeti nedeniyle meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigortalı konutta meydana gelen hasarın, sigorta teminatı kapsamında olduğunu, bu nedenle sigortalının zararının müvekkili şirket tarafından karşılandığını, bu kapsamda, sigortalı konutta meydana gelen hasar nedeni ile müvekkili tarafından 13.09.2021 tarihinde 3.830-TL ödeme yapıldığını, sigortalı konutta meydana gelen hasar nedeni ile müvekkili tarafından ödenen tazminatın davalıdan tahsili talebi ile … Müdürlüğü’nün 2021/17200 sayılı dosyası kapsamında davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra dosyasına yaptığı itiraz neticesinde takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle haklı davanın kabulü ile davalının … Müdürlüğü’nün 2021/17200 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, dava konusu arızaya … ekiplerince müdahale edilerek sorunun giderildiğini, müvekkili kurumun kusurunun bulunmadığını, dava konusu hattın ihalesini alan … Yapı Ltd. Şti. & … İnşaat Ltd. Şti. İş Ortaklığı firmasına gerekli işlemlerin yapılması için 23.06.2021 tarihinde 64824 sayı ile yazı yazıldığının bildirildiğini, iş kapsamında imzalanan Özel İdari Teknik Şartnamenin İş ve İşçi Güvenliği başlığı altında yer akan hükmüne göre …’nin yaptırdığı her türlü iş ile su ve kanalizasyon hatlarında meydana gelebilecek arızların onarımı sırasında 3. şahıslara verilebilecek zarar ve ziyandan yüklenicinin sorumlu olduğunu, dava konusu hasardan yüklenicinin sorumlu olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte, eğer oluşan bir hasar var ise, gerçek zararın miktarının tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen tazminat bedelini ve avans faizi talebini kabul etmediklerini, ayrıca icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, zira dava konusu alacağın likit olmadığını ve yargılamayı gerektirir nitelikte olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
… Müdürlüğü’nün 2021/17200 sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine “08/06/2021 tarihinde sigortalının konutunda meydana gelen hasar nedeni ile sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili talebi ile” açıklamasıyla toplam 3906,50 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun yasal süre içerisinde takibe konu borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dava, konut sigorta poliçesi uyarınca sigorta ettirene ödenen tazminatın zarar sorumlusu olduğu ileri sürülen davalıdan rucuan tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava dışı sigortalı … ile davacı … Sigorta arasında “…”düzenlendiği, sigorta teminatı kapsamına alınan sigortalıya ait konutta, su sızması sonucu hasar oluştuğu ve iş bu hasarın davacı sigorta şirketi tarafından karşılandığı hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki çekişme, davacının, konut sigorta poliçesi uyarınca ödediği tazminatın halefiyete dayalı olarak davalıdan rucuan tahsili koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Halefiyete dayalı rücu davası, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Sigortacı, kusur oranına göre gerçek zarar miktarı kadar zarar sorumlusuna rücu etmek hakkına sahiptir.
6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili bulunması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın TTK veya diğer mevzuatta mutlak ticari iş olarak düzenlenen hususlardan kaynaklanması gerekir.
Somut uyuşmazlıktaki davacının selefi konut sahibi gerçek kişidir. Davacının selefi ile davalı arasında doğrudan sözleşme yoktur. Bu durum karşısında, uyuşmazlıkta genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi görevli kabul edilmelidir.
Göreve ilişkin düzenlemeler, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce ve kanun yolu incelemesi aşamasında İstinaf Mahkemeleri ile Yargıtay’ca re’sen dikkate alınmalıdır.

Bu durum karşısında, davada mahkememizin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli bulunduğu dikkate alınıp, HMK’nın 1, 114-c, 115, TTK’nın 4. ve 5. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-HMK 114,115 maddesi uyarınca dava şartı (görev) yokluğundan, davanın usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 20.maddesi gereğince kesinleşmeden itibaren 2 haftalık talep süresi içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilebileceğine, aksi halde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNE,
5-HMK’nın 331/2.maddesi gereğince yargılama, harç masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde bu mahkemece değerlendirilmesine, aksi halde mahkememizce dosya üzerinde bu durumun tespiti ile GEREKLİ KARARIN VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸