Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/864 E. 2023/134 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/864 Esas – 2023/134
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/864 Esas
KARAR NO : 2023/134

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : 1- …
DAVACI : 2- …
VEKİLLERİ : …

DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : …

DAVALI : 2- …
VEKİLİ : …
DAVALI : 3- …
VEKİLİ : …
DAVA İHBAR OLUNAN : … ŞİRKETİ …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2017
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketine sigortalı olup, davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan aracın; 22/03/2017 günü …’ta davacıların murisi …’in sevk ve idaresinde bulunan araca çarpması neticesinde …’in ölümüne neden olduğunu, muris …’in kaza tarihinde 38 yaşında olup söz konusu trafik kazasında vefat etmesi sonucu 1986 doğumlu eşi … … ve 2007 doğumlu oğlu …’in murisin desteğinden yoksun kaldığını, murisin evde çalışan tek kişi olduğunu, murisin eşi … …’in ev hanımı olup herhangi bir gelirinin bulunmadığını, …’ın vefatı ile davacıların maddi ve manevi olarak perişan olduğunu, bu trafik kazasına ilişkin … … Mahkemesinin 2017/371 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılama yapıldığını, kazada muris …’in sevk ve idaresinde olan aracın; murisin işvereni olan davalı … Turizm ve İnş. Tic. A.Ş. tarafından kiralanmak suretiyle murisin plasiyer olarak görev yapması nedeniyle tahsis edilen araç olduğunu, murisin sabah işe gitmekte olduğu sırada kazanın meydana geldiğini, bu nedenle davalı … Tur. ve İnş. Tic. A.Ş.’nin de diğer davalılar ile birlikte davacıların zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı … Sigorta şirketine 24/04/2017 tarihinde ihtarnamenin gönderildiğini, ancak maddi zararlarının tamamının karşılanmadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla maddi zarar miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere her bir davacı için ayrı ayrı 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının davalı … Sigorta şirketi temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 23.10.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 12.712,25 TL olarak artırmıştır.
CEVAP:
Davalı … Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davalı … şirketinin muris …’in işvereni olduğunu, iş kazasının meydana gelmesi neticesinde bir tazmin borcunun doğması için kazanın; işverenin kusurlu davranışı sonucu meydana gelmesi, bu kaza sonucunda bir zarar doğması ve uygun nedensellik bağı olması gerektiğini, bu unsurların varlığından hareketle, bir olayın iş kazası olarak nitelendirilmesinin işverenin her durumda kazadan sorumlu tutulması sonucunu doğurmayacağını, davalı şirket tarafından … Turizm Tic. Ltd. şirketinden kiralanmış kamyonetin muris …’e tahsis edildiğini, murisin (E) sınıfı sürücü belgesine sahip olduğunu, davalı şirket tarafından işin yürütülmesi sırasında karşı karşıya kalınabilecek riskler ve bu riskler karşısında alınması gereken önlemlere ilişkin bilgilendirmenin murise yapıldığını, muris … tarafından imzalanmış olan 08/03/2017 tarihli iş sağlığı ve güvenliği taahhütnamesinin bu hususun ispatı olduğunu, … Turizm Şirketinden kiralanan aracın hiç kullanılmamış (sıfır km/hasarsız-yeni) araç olduğunu, bakımlarının yetkili servis tarafından yapıldığını, dolayısıyla söz konusu araçta kazanın meydana gelmesine sebebiyet verecek nitelikte herhangi bir teknik arızanın varlığının kaza anında söz konusu olmadığını, kaza, muris … ve davalı şirket arasındaki akitten bağımsız, (3.) kişi konumunda olan davalı …’ın ağır kusuru ile meydana geldiğinden; iş ile kaza arasında nedensellik bağının kesildiğini, kaza sebebiyle davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, kazanın işverenin işi görülürken gerçekleşmiş olmasının, sorumluluğu için yeterli olmadığını, (3.) kişinin tamamen kusurlu davranışı sonucu gerçekleştiği için işyerine özgü tehlike ile meydana gelen sonuç arasında uygun illiyet bağının varlığından söz edilemeyeceğini, davalı …’ın ağır kusurlu olarak araç kullanımı sonucu vuku bulan kazada; davalı şirket tarafından yapılan uyarıları dikkate almaksızın emniyet kemeri takılı olmadan aracı kullanan muris …’in kaza anında aracın dışına fırlayarak vefat etmesine sebebiyet verdiğini, bu durumun olay yerinde bulunan kameralarca görüntülendiğini, muris … yaşamını yitirdiği kaza sonrasında, 25/07/2016-2017 vadeli işveren sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davalı şirketin, sigorta şirketi olan … Şirketinde hasar dosyası açıldığını, bu dosya kapsamında … Trafik Büro Amirliğince tanzim edilen 22/03/2017 tarihli kaza tespit tutanağının gönderildiğini, … Şirketince tanzim edilen 25/07/2017 tarihli raporda; kaza ile yapılan iş arasında nedensellik bağının kesildiği ve davalı şirketin sorumluluğundan bahsedilmeyeceği sonuca varıldığını, işveren mali mesuliyet sorumluluk poliçesine istinaden … Şirketinin poliçe kapsamındaki riskleri ödeme konusunda taahhütte bulunduğunu, bu nedenle davanın … Şirketine ihbarını ve esastan reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Diğer davalı … yönetimindeki aracın, 08/07/2016 – 2017 tarihleri arasında davalı şirkete sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı davalı şirkete ihbarda bulunulduğunu, hasar dosyası açıldığını, tüm evrakların davalı şirkete ibraz edilmesini takiben muris …’in davacı eşi ve oğlu için ayrıca anne ve babası için aktüer hesabının yapıldığını, murisin anne ve babası için 24/04/2017 tarihinde 33.881,00 TL eşi ve çocuğu için 08/05/2017 tarihinde 95.024,67 TL. destek tazminatı ödemesi yapıldığını, davalı şirket tarafından yaptırılan aktüer hesabının doğru veriler çerçevesinde hesaplandığını ve davalı şirketin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, kabul sayılmamakla birlikte mahkeme tarafından tekrar aktüer hesabı yapılması halinde, yapılacak hesaplamalarda ödeme tarihinden itibaren faiz güncellemesi yapılmasını, sigorta şirketi olarak sorumluluklarının, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, bu nedenle öncelikle kusur tespiti yapılmasını, SGK tarafından murisin hak sahiplerine rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığının da araştırılması gerektiğini belirterek davacılar için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu trafik kazası nedeniyle davalı …’ın kusuru oranında tazminat sorumluluğu olduğunu, kaza tespit tutanağında belirlenen kusurun gerçek kusuru yansıtmadığını, kazanın gerçekleştiği yolun tam anlamıyla ulaşıma elverişli hale gelmeksizin kullanıma açıldığını, kaza yerine öncesinde ve sonrasında hiçbir trafik levha ve tabelası konulmadığını, bu nedenle kazanın oluşumunda gerekli önlemleri almayan kamu kurum ve kuruluşlarının da sorumluluğu olduğunu, kazanın oluşumunda yasal sınırın üzerinde hızla, dikkatsiz olarak seyreden ve hızını azaltmayarak kazaya sebebiyet veren muris …’in de kusurlu olup, bu hususun tespitini, kazanın oluşumunu gösterir 1 adet CD’nin … … Mahkemesinin 2017/371 Esas sayılı dosyasında mevcut olup bir suretinin celbini, tazminat talebine yönelik olarak davacılara bir kısım ödeme yapıldığından; mükerrer ödemenin önüne geçilebilmesi için sigorta şirketinden ve davacıya sorulmak suretiyle bu hususun tespitini, ayrıca davanın niteliği gereği avans faizi talep edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle,karşı aracın sürücüsü ve ZMMS şirketi ile desteğin işvereni aleyhine açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 23/12/2019 tarih ve 2017/710 E. 2019/1227 K. Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine … …’nin 20/10/2022 tarih ve 2020/641 E. 2022/2089 K. Sayılı kararı ile; ”…Somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacılardan …’in eşi, diğer davacı …’in babası olan destek …’in kaza tarihinde davalı … Turizm İnş. Tic. A.Ş.’de, İş Kanunu hükümlerine göre çalıştığı ve kazanın görevi sırasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Destek ile davalı … Turizm İnş. Tic. A.Ş. arasındaki iş akdi gereği tarafların işçi-işveren sıfatında olması, davalı işverenin iş güvenliğinin sağlanması konusunda gerekli önlemleri alıp almadığı, davalı işverenin iş akdine dayalı olarak davacıların desteği olan işçisine rücu şartlarının oluşup oluşmayacağı konusundaki uyuşmazlığın çözümü iş kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektirmektedir. Bu anlamda, meydana gelen trafik kazası, davacılar yönünden trafik iş kazası olup uyuşmazlık iş hukukundan kaynaklanmaktadır.Diğer davalılar karşı aracın sürücüsü ve sigorta şirketi ise de, İş mahkemeleri, Asliye Ticaret Mahkemelerine göre daha özel bir mahkeme olduğundan, usul ekonomisi, ihtiyari dava arkadaşları arasında görülen davalarda, taraflardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği dikkate alındığında davalıların tamamı hakkında davanın özel mahkemede görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır….” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, dosya yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacılardan …’in eşi diğer davacı …’in babası olan destek …’in kaza tarihinde davalı … A.Ş.’de İş Kanunu hükümlerine göre çalıştığı ve kazanın görevi sırasındayken meydana geldiği, destek ile davalı şirket arasında iş akdi gereği tarafların işçi – işveren sıfatında olması, davalı işverenin iş güvenliğinin sağlanması konusunda gerekli önlemleri alıp almadığı, davalı işverenin iş akdine dayalı olarak davacıların desteği olan işçisine rücu şartlarının oluşup oluşmadığı konusundan kaynaklandığı, bu anlamda meydana gelen trafik kazasının davacılar yönünden trafik iş kazası olup, iş hukukundan kaynaklandığı, bu nedenle İş Mahkemelerinin görevli olduğu, görevin 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/1. Maddeleri hükümlerine göre dava şartı olduğu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın dava şartı (Görev) yokluğundan usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi İş Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme de karara BAĞLANMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸