Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/834 E. 2023/130 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/834 Esas – 2023/130
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/834 Esas
KARAR NO : 2023/130
HAKİM….
KATİP :….

DAVACI : ….
DAVALI : ….

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/11/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; sigortalısı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 17.10.2019 tarihinde Bursa-Balıkesir otoyolunda Bursa istikametine giderken, yolun sağ tarafından aniden yola çıkan tilkiye aracın ön kısmı ile çarptığını, bu kazada sürücü …. ’nın kusurunun bulunmadığını, meydana gelen zarar sebebiyle sigortalısına 12.390,00 TL ödeme yaptığını, halefiyet ilkesi gereği önce Karayolları Genel Müdürlüğüne icra takibi başlattıklarını, Karayolları Genel Müdürlüğünün husumet itirazında bulunması üzerine …Yatırım ve İşletme A.Ş aleyhine … 30. İcra Müdürlüğü 2022/13975 E. sayılı dosya ile takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ticaret mahkemelerinin davaya bakmaya görevli olmadığını, sigortalının tüketici olduğunu, müvekkili davalının ticari amaçlarla tüketiciye belirli bir bedel karşılığında …kullanım hizmeti sunan satıcı/sağlayıcı olduğunu, bu nedenle tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, dava konusu edilen alacağın zaman aşımına uğradığını, dava konusu edilen alacağın dava dışı sigortalı …’ya ödendiğini ve sigortalı tarafından davalı şirketin ibra edildiğini, bu nedenli halefiyet ilkesine dayalı olarak rücu talebinde bulunulamayacağını, kabul anlamına gelmemek üzere ancak takip tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, kazada davalı şirketin herhangi bir kusurunun olmadığını, davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını, inkar tazminatı talebinin reddi ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep itmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle kasko sigorta poliçesine istinaden sigortacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup, TTK’nın 4. maddesine göre; bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tacir olan tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup, işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Öte yandan, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l.bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
Buna göre, somut olay incelendiğinde; davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı …’nın tacir olmadığı için nispi ticari dava olarak kabul edilemeyeceği gibi, uyuşmazlığın; TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan da olmadığı, bu haliyle ticari mahiyette olmayan iş bu dava bakımından ticaret mahkemesinin görevli olmadığı, dava dışı sigortalının tüketici olduğu, davalının ise ticari amaçlarla tüketiciye belirli bir bedel karşılığında …kullanım hizmeti sunan satıcı/sağlayıcı olduğu, bu nedenle davacı sigortacı tarafından halefiyet ilkesine göre açılan iş bu dava bakımından tüketici mahkemesi’nin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın dava şartı (Görev) yokluğundan usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/02/2023
Katip …
¸

Hakim….
¸