Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/83 E. 2022/233 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/83 Esas – 2022/233

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMAYETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/83 Esas
KARAR NO : 2022/233

HAKİM …
KATİP :….

DAVACI :…
DAVALI :…

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın 13/07/2012 tarihinde karıştığı kaza sonucu sürücü… ‘ in vefat ettiğini; sürücünün ailesi tarafından destekten yoksun kalma tazminatı için şirketlerine dava açıldığını; açılan dava neticesi zararı ödemekle birlikte vaki tespit olunan 233 promil alkol nedeniyle araç işletenine rücu için önce Ankara … Md. ilamsız takip yapıldığını, davalının vaki itirazı ve takibin durması ile işbu davayı açtıklarını ifade ederek; davanın kabulüyle takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden davalı aleyhine icra inkâr tazminatına,vekalet ücreti ve masrafların davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; rücuya esas Ankara Ticaret Mahkemesi’nde afaki hesaplamalar yapıldığını, SGK ödemelerinin dikkate alınmadığını, müteveffa … in alkollü ve tam kusurlu olmakla araç maliki olarak kendilerine bir sorumluluk yüklenmemesi gerektiğini ifade ederek davanın reddini savunmuştur.
Ankara … Tüketici Mahkemesinin 2017/300 Esas 2018/582 Karar sayılı 12/12/2018 tarihli ilamı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2019/593 Esas 2021/728 Karar sayılı 08/04/2021 tarihli ilamında belirtildiği üzere uyuşmazlık konusuna bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olması nedeniyle kaldırılmasına karar verildiği görülmekle, davanın mahkememizin işbu esasına kaydolunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketçe ZMMS sigortalı aracın dava dışı 3. şahıs olan alkollü sürücü kullanımındayken kazaya karışması neticesi vefat eden sürücünün desteğinden yoksun kalan kişilere ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Ankara … Müdürlüğü’nün 2016/17692 Esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde: Davacı… Sigorta A.Ş’nin Davalı … Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi aleyhine 09/07/2016 tarihinde 226.423,26-TL Asıl Alacak, 0,00- TL işlemimş faiz, olmak üzere toplam 226.423,26-TL toplam tutardaki alacağın (asıl alacak ile faizinin fazlaya dair talepler ve haklar ile sair kanuni hakları saklı kalmak kaydı ile ) tahsil tarihine kadar asıl alacağa işleyecek faiz , masraf ve vekalet ücretinin tahsili talebi ile kısmi ödemelerin ( BK m:100’e göre ) öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilmesi istemli, haciz yolu ile genel/adi icra takibi yaptığı, borçlunun takibe yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin 23/07/2018 tarihli raporunda özetle: taraflar arasındaki anlaşmazlığın davacı şirketçe ZMMS sigortalı aracın dava dışı alkollü sürücü kullanımındayken tam kusurlu şekilde kazaya karışması neticesi vefat eden sürücünün desteğinden yoksun kalan kişilere ödenen tazminatın davalıdan vaki alkol nedeniyle PGŞ 4-D bendi uyarınca rücuen tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında kazanın oluşumu, sürücünün tam kusuru ve alkollü olması, kazanın olduğu esnada söz konusu araç için davacı tarafından ZMMS poliçesi ile teminat verildiği hususlarında bir uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık davalı tarafın cevap dilekçesinde zikredildiği şekilde ilk dava dosyasında ödenmesine karar verilen meblağların; müteveffanın mirasçılarının mirası reddetmiş olmaları, asli kusurlu olması, terekesinin borca batık olması nedenleriyle sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde ağır olduğu ifade olunmuş vaki haksızlığı iddia olunan ödemelerin yanı sıra hesaplanan tazminattan destekten yoksun kalanlara SGK tarafından yapılan ödemelerin mahsup edilmediği savunulmuştur.
Dosyada mevcut rücuya esas ilk yargılamanın yapıldığı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında bulunan aktüer bilirkişi imzalı rapor incelenmiş olup, anılan mahkeme hükmüne esas alınan bu raporun yürürlükteki mevzuat çerçevesinde ve tekniğe uygun şekilde hazırlandığı; SGK Niğde il Müdürlüğü tarafından gönderilen mirasçılara vaki ödemenin meblağı da tenzil edilmek suretiyle zarar meblağlarına ulaşıldığı, yapılan teknik hesap usulüne uygun ve SGK ödemeleri de mahsup edilerek hazırlanan bu raporun mahkeme hükmüne esas alındığı tespit olunmuştur.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesince hükme esas alınan bu rapor neticesinde “Sigortacılık Teknik Hesap Mevzuatı”na uygun olmakla aynen mahkememizce de benimsenmiştir. Verilen hüküm dava dışı destekten yoksun kalanlar için belirlenen zarar yaklaşık 2 katı kadar olmasına rağmen 200.000,00 TL ve ferileri için kurulmuş ve buna dair başlatılan icra takibi Ankara … icra Md. 2016/2215 E. sayılı dosyada icra takibine konu yapılmış ve neticede dosya alacağı yaklaşık hesap ile 310.000,00 TL civarında iken zarar görenlerin vekili ile davacı sigorta şirketi arasındaki uzlaşma sonucu 261.780,00 TL ödenmek sureti ile sulh olunmuştur. Sulh olunmasının muhtemel sebebi, zarar görenlerin bir an önce hakları olan paraya kavuşma istekleri, sigorta şirketi yönünden ise kazanılan yaklaşık 50.000,00 TL indirim tutarıdır. Dava bu şekilde Yüksek Mahkeme safahatı görmeksizin kesinleşmiş olup yapılan indirim rücu olunan davalı tarafın da sonuç olarak lehine olmuştur.
İşbu karar Yüksek Mahkemece değerlendirilmiş olsa da sonucun değişmeyeceği ve bu haliyle kesinleşeceği Yüksek Mahkeme benzer uygulamalarında sabittir.
Davacının davalı akidine rücu için belli koşulların gerçekleşmesi şarttır:
“Poliçe Genel Şartlan – B.3. SİGORTACININ HALEFİYETİ
Sigortacı ödediği tazminat miktarınca hukuken hak sahibi yerine geçer.
B.4. ZARAR GÖRENLERİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASI VE SİGORTACININ SİGORTALIYA RÜCU HAKKI
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
(Değişik:RG-2/2/2016-29612)ll> Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca su nedenlerle rücu edilir:
…c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,…”
Davacı sigorta şirketi 3. Kişilerin kaza sonucu zararından doğan sorumluluğunu; söz konusu yargılama sonucu vaki ödeme suretiyle yerine getirmiştir. Zarar görenin bu kaza nedeniyle bu zarara uğradığı yani kaza ile zarar arasında illiyet bağı olduğu da açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda sigortacı kendi akidi olan sigortalısı araç malikinden ZMMS poliçesi genel şartları B.4.C maddesi uyarınca ödeme yaptığı meblağı; ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep etmeye haklı olduğu düşünülmüştür.
Neticede hesaplanıp ödenen 261.780,00 TL rücu koşulları oluşmakla davalı kooperatiften sigorta şirketinin akidi olmakla rücu edilebileceği düşünülmüştür. Davacı muhtemelen karşı yan vekalet ücreti mahsubu neticesi dava dışı destek zararı görenler vekiline 09/02/2016 tarihinde 226.423,26TL ödemeyi yapmış ve banka dekontunu sunmuştur.
Davalı taraf destekten zarar görenlerin mirası reddettiğini ifade etmiş ve para almamaları gerektiğini savunmuştur! Oysa bilindiği gibi destek zararına uğrayanlar her zaman mirasçı olmayabilirler ve mirasçı olsalar da mirası reddetmeleri tazminat haklarını sakatlamayacak ve yok etmeyecektir. Bu nedenle bu savunmaya itibar etmek olanaklı olmadığı düşünülmüştür.
Yine davalı taraf; sürücünün alkollü olması nedeniyle ödeme yapılması ve rücu edilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüş ise de; kendilerine rücu edilmesinin nedeni bizzat sürücüde tespit oluna yüksek alkol ve tam kusurla sebebiyet verilen kaza ve kazanın oluşumunda alkolün münhasıran tam tesirli olmasıdır. Başka türlü kendilerine rücu imkanı da olmayacaktır.
Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle; davacının ZMMS poliçe kapsamında değerlendirilip zarar görenlere ödediği meblağdan Ankara … Md. 2016/17692 Esas sayılı dosyasında talep ettiği 226.423,26 TL’yi davalı araç maliki-işleten kooperatiften isteyebileceği yönündeki görüşlerini bildirdiği anlaşılmış, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve banka kayıtları ile bilirkişi raporu kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı araç sürücüsünün alkollü ve tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza sebebiyle davacı sigorta şirketinin 3. kişilerin kaza sonucu zararlarından doğan sorumluluğu yapılan yargılama sonucu yaptığı ödeme ile yerine getirdiği sigortacının kendi akidi olan sigortalısı araç malikinden ZMMS poliçesi genel şartları B.4.C maddesi uyarınca ödeme yaptığı miktarı talep etmekte haklı olduğu davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği anlaşılmakla, talep edilen tutarlar dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- DAVACININ DAVASININ KABULÜ İLE,
Davalının Ankara … Müdürlüğünün 2016/17692 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin devamına,
Alacak likit olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacının yerinde görülmeyen icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 15.466,97 TL harçtan peşin alınan 3.866,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.600,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 24.299,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 3.866,75 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyanın mahkememize görevsizlik kararı verilmesinden önce yapılan bilirkişi incelemesi nedeniyle 300,00 TL, posta gideri olarak 33,00 TL ile 2 elektronik tebligat gideri olarak 11,00 TL olmak üzere toplam 344,00 TL’nin sehven davalı tarafından yatırılan 600,00 TL’lik gider avansından karşılandığı anlaşılmış ise de; verilen hüküm uyarınca anılan 344,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına, sehven UYAP’ta davacı adına görünen 256,00 TL fazla gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,

7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır