Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/624 E. 2022/812 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/624 Esas
KARAR NO : 2022/812
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın birikimi olan 150.000,00 TL ile altın almak saikiyle …Kuyumculuk ve Taşımacılık Tic. Ltd. Şti’ye giderek 160.25 gram bilezik almak istediğini ilettiğini ve davalılardan iş yeri sahibi olan … bu bileziğin yapımının zaman alacağını altın kuru sebebiyle ellerinde hazır bulunduramadıklarını ve bu sebeple parasını ödemesi karşılığında 20/06/2022 günü bu bileziği kendisine verebileceğini ifade ettiğini, müvekkilininde 160.25 gram karşılığı olarak 150.000,00 TL’yi iş yeri sahibinin oğlu … ‘ın hesabına gönderdiğini, daha sonra müvekkilinin davalı şirkete giderek parasını istemeye gittiğini, başka insanlarında davalı şirket tarafından paralarının alınıp altınlarının verilmediğini, paralarının da iade edilmediğini öğrendiğini, 150.000,00 TL’lik tutarın müvekkiline iadesine karar verilmesini, 160.25 gram altının müvekkiline verilmemesi sebebiyle müvekkilinin uğradığı zararın fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL’nin müvekkiline iadesini, davalıların mal kaçırma saiki sebebiyle taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine cebri icra yoluyla satışı ve 3. şahıslara devri engelleyici nitelikte ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuka, usule ve ahlaka aykırı, mesnetsiz iddialardan ibaret olduğunu, davalı …’ın diğer davalı olan şirketin yetkilisi olmadığını, kötü niyetli olarak davaya dahil edildiğini, davacı tarafın bahsettiği gibi herhangi bir sözleşme ve senedin söz konusu olmadığını, davacı tarafın bahse konu altınlarını aldığını, müvekkillerinin senetle bir ilgisi bulunmadığını, iddiaların kötü niyetli olup, müvekkillerini mağdur etmek amacıyla ortaya atıldığını, … 32. İcra Müdürlüğünün 2022/11281 E. Sayılı dosyası ile kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın müvekkillerine ait iş yerini basarak müvekkillerini bulunduğu muhitte kötü, dolandırıcı esnaf olarak gösterdiğini, akabinde de şikayette bulunduğunu, iddiaların asılsız olduğunu ve bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: … 32. İcra Müdürlüğünün 2022/11281 E. Sayılı dosyası, … CBS’nin 2022/142026 Sor. nolu dosyası, WhatsApp görüşme kayıtları, 17/06/2022 düzenleme tarihli bono ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE: Davanın, alacak istemli olduğu, altın alım sözleşmesine istinaden davacının davalılardan 160,25 gram altın aldığını, bunun bedeli olarak 150.000,00-TL ödeme yaptığını, bununla ilgili olarak kartvizit arkasına yazı ve imza aldığını, ayrıca senet düzenlendiğini, buna rağmen davalı tarafın sözleşme kapsamındaki altını iade etmediği gibi ödenen bedeli de iade etmediğini, bu nedenle iş bu davada altın bedeli olarak ödenen 150.000,00-TL alacağın iadesi ve ayrıca mahrum kalacağı müspet zararı için şimdilik 1.000,00-TL talep edildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup, TTK’nın 4. maddesine göre; bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tacir olan tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup, işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Buna göre, somut olay incelendiğinde; davacının tacir olmadığı için nispi ticari dava olarak kabul edilemeyeceği gibi, uyuşmazlığın; TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan da olmadığı, bu haliyle ticari mahiyette olmayan iş bu dava bakımından Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmadığı, genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın dava şartı (Görev) yokluğundan usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili…Nöbetçi AHM’ye GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde…Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/11/2022
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır