Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/609 E. 2023/446 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/609 Esas – 2023/446
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANA

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/609 Esas
KARAR NO : 2023/446

BAŞKAN : …
KATİP….

DAVACI ….
DAVALI ….
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı … A.Ş. Vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı ve davalı arasında 14/05/2015 tarihli ” … A.Ş. Mal ve hizmet alımına ilişkin esas ve usullere göre yapılacak olan şehirler arası posta taşıttırılması hizmet alımına ait sözleşme ” ile 14/05/2015 tarihli ” 9. Bölge ( Konya Karaman Aksaray ) ayrım / dağıtım hizmetlerine ait sözleşme ” imzalandığını, 3065 sayılı KDV Kanununun 9. maddesi ve KDV Genel Uygulama Tebliğinin (VC.2.1.3.2.5.) bölümü uyarınca, söz konusu sözleşmelere istinaden anılan Şirkete yaptığı ödemelerden KDV tutarının 9/10’unu sorumlu sıfatıyla tevkif edip kendi vergi dairesine ödenmesi gerekmekle birlikte KDV tutarının tamamının anılan şirkete ödendiğini, akabinde ise KDV mevzuatından kaynaklanan zorunlulukların gereği olarak 9/10 oranındaki tevkif KDV’yi 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371. maddesi hükümlerine göre pişmanlıkla vergi dairesine beyan ederek ödenmek durumunda kalındığını, davalı tarafından katlanılması gereken vergi yükünün hak ediş ödemelerinde KDV tevkifatı yapılmaksızın tam olarak ödeme yapılması nedeniyle şirketler üzerinde kaldığını, davalının sebepsiz zenginleştiğini belirtmiş ve dilekçede bildirdiği diğer sebeplerle 1.102.222,97 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı taraf dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı vekili duruşmadaki beyanında davayı kabul etmediklerini, yetki ve görev itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin hak edişine istinaden müvekkili tarafından kesilen faturaya davacı tarafın itiraz etmediğini, tahsil edilen hak ediş bedelinin KDV’sini müvekkili tarafından vergi dairesine bildirmiş ve ödendiğini, bu hususun Konya Meram Vergi Dairesi’nden sorulmasını talep ettiklerini ve KDV tahakkuk ve KDV beyannamelerinin celbini talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin yaptığı iş nedeniyle tevkifat oranı farklı olduğunu belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, alacak talebine ilişkindir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde 14/05/2015 tarihli ” …. A.Ş. Mal ve hizmet alımına ilişkin esas ve usullere göre yapılacak olan şehirler arası posta taşıttırılması hizmet alımına ait sözleşme ” ile 14/05/2015 tarihli ” 9. Bölge ( Konya Karaman Aksaray ) ayrım / dağıtım hizmetlerine ait sözleşme ” kapsamında KDV tevkifatı yapılmadan faturaların KDV li olarak ödendiği, davalının sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle dava açılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde ise 29/06/2015 tarihli sözleşme ile 14/05/2015 tarihli sözleşme sunulmuştur.
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında davalının hak edişinden 9/10 oranında KDV tevkifatı yapılması gerekip gerekmediği, tevkifat yapılmadan davacıya hak ediş ödemesi yapılıp yapılmadığı, KDV’nin davacı tarafından vergi dairesine ödenip ödenmediği, varsa ödenen KDV miktarı, sözleşme kapsamında hak edişlerden alınması gereken KDV den vergi mevzuatı ve sözleşme gereğince hangi tarafın sorumlu olduğu, davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği konusundan kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, bilirkişilerden 03/03/2023 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından raporda %18 KDV 1.209.215,17 TL, Tevkif Edilen KDV 9/10 1.088.293,65 TL olarak hesaplanmış, ayrıca davalı tarafından 51 adet fatura karşılığı KDV tutarının 1.209.215,17 TL olduğu bu tutarın indirilecek KDV olarak kayıt altına tutulan tutarlardan düşülmek suretiyle kalan tutarların ödendiği, davalının vergi dairesine 51 adet faturadan kaynaklı KDV tevkifatı yapılmamasında bir borcunun bulunmadığı tespiti yapılmıştır.
Dosyada bulunan faturalara göre, davalı tarafından hizmet bedelinin KDV’si ile birlikte fatura edildiği, KDV’li fatura bedellerinin davacı tarafından davalıya ödendiği anlaşılmaktadır.
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin 2.1.3.2.5. İşgücü Temin Hizmetleri başlıklı maddesinin 2.1.3.2.5.1. Maddesinde Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı, tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanlar yönünden, (9/10) olarak belirlenmiştir.
Tebliğin Kapsam başlıklı 2.1.3.2.5.2. Maddesinde, “Gerçek veya tüzel kişiler, faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin olarak ihtiyaç duydukları işgücünü, kendilerine hizmet akdi ile bağlı ücretli statüsünde hizmet erbabı çalıştırarak temin etmek yerine, alt işverenlerden veya bu alanda ya da başka alanlarda faaliyette bulunan diğer kişi, kurum, kuruluş veya organizasyonlardan temin etmektedirler.
Bu tür hizmetler, esas itibarıyla, temin edilen elemanların, hizmeti alan işletmenin bilfiil sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılabilmesinin mümkün bulunduğu durumlarda tevkifat kapsamına girmektedir.
Bu şekilde ortaya çıkan hizmetlerde aşağıdaki şartların varlığı halinde tevkifat uygulanır:
– Temin edilen elemanların, hizmeti alana ücretli statüsünde hizmet akdiyle bağlı olmaması gerekmektedir.
– Temin edilen elemanların, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gerekmektedir. Elemanların işletmenin mal ve hizmet üretimi safhalarından herhangi birinde çalıştırılması halinde, sevk, idare ve kontrolün hizmeti alan işletmede olduğu kabul edilir.
Dolayısıyla işgücü temin hizmetinin varlığının tespitinde; hizmetin ifasında kullanılan elemanların işgücü temin hizmetini veren firmanın bünyesinde bulunması ve ona hizmet akdiyle bağlı olması, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gibi karineler göz önünde bulundurulur, bu hususların varlığı, taraflar arasında bir sözleşme yapılmışsa bu sözleşmedeki hükümler veya sözleşmeye bağlı teknik şartnamedeki açıklamalar da dikkate alınarak tespit edilir.
İşgücü temin hizmeti veren mükellefin, söz konusu hizmeti bir başka mükelleften temin ettiği elemanları kullanarak sunması halinde, sadece kendisine verilen işgücü temin hizmetinde tevkifat uygulanır. …” hükmü yer almaktadır.
Görüldüğü üzere, iş gücü temin hizmetlerinde, hizmet alanın tevkifat sorumlusu olduğu ve bedelin ödenmesinde 9/10 oranında tevkifat yapılması gerektiği kabul edilmiş olup, iş gücü temin hizmetinin varlığının tespitinde; hizmetin ifasında kullanılan elemanların işgücü temin hizmetini veren firmanın bünyesinde bulunması ve ona hizmet akdiyle bağlı olması, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gibi karineler kabul edilmiş olup, bu hususların varlığının, taraflar arasında bir sözleşme yapılmışsa bu sözleşmedeki hükümler veya sözleşmeye bağlı teknik şartnamedeki açıklamalar da dikkate alınarak tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin 27. maddesinde, yüklenicinin, sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumluluklarının ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümler çerçevesinde yükleniciye ait olduğu, PTT’nin yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin muhatabı ve sorumlusu olmadığı kararlaştırılmıştır.
Dava dışı kişiler tarafından davacı PTT’nin aynı nitelikteki KDV tevkifatı işlemi nedeniyle karşı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’na açılan iki davada, ilk derece mahkemesince şirket tarafından üstlenilen işin iş gücü temin niteliğinde olduğundan bahisle yapılan 9/10 oranındaki Katma Değer Vergisi Tevkifatında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle verilen davanın kabulüne, dava konusu istemin iptaline ilişkin karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verildiği ve…Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin kararlarının … 4. Dairesi tarafından onandığı tespit edilmiştir. (… 4. Dairesi’nin 17/01/2023 tarih 2022/513 Esas 2023/234 Karar ve 17/01/2023 tarih 2022/2295 Esas 2023/230 Karar sayılı kararları)
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde, yüklenicinin, sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumluluklarının ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri çerçevesinde yükleniciye ait olduğu, PTT’nin yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin muhatabı ve sorumlusu olmadığına ilişkin hüküm bulunduğu, bu nedenle davalı tarafından üstlenilen işin Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin 2.1.3.2.5.2 maddesi kapsamında iş gücü temini niteliğinde ve KDV tevkifatına tabi olmadığı, KDV tevkifatına tabi olmayan bir iş nedeniyle davacı tarafından yapılan tevkifat işleminin mevzuata aykırı olduğu, KDV tevkifatından davalının davacı idareye borcunun bulunmadığı, davalının sebepsiz zenginleşmediği kanaatine varılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 136.177,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine YAZI YAZILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde…Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2023

Başkan…
e-imzalıdır
Katip….
e-imzalıdır