Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/60 E. 2022/622 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/60 Esas – 2022/622
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/60 Esas
KARAR NO : 2022/622

HAKİM :…
KATİP …

DAVACI ….

DAVALI ….

VEKİLİ : …
….

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirketten 1500 adet … Sac Levha siparişi verdiğini, müvekkili şirket ile davalı tarafın anlaşması üzerine, davalı tarafın, 1500 adet … Sac Levhayı tedarik edeceğini, müvekkilinin ise bunun karşılığı olan 144.000,00-TL’yi çek ile ödeyeceğini, 1500 adet … Sac Levha karşılığı olarak müvekkilinin, 28/02/2022 vadeli 0012130 numaralı 47.000,00-TL bedelli, 31/03/2022 vadeli 0012131 numaralı 47.000,00-TL bedelli ve 31/03/2022 vadeli 0012132 numaralı 50.000,00-TL bedelli toplam 144.000,00-TL’lik üç adet çek ciro ettiğini ve davalı tarafa mezkur çekleri teslim ettiğini, müvekkili şirketin, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalı tarafın ise, müvekkili şirkete 1500 adet … Sac Levha’nın teslimini gerçekleştirmemesine rağmen 27.10.2021 tarihli ve GIB2021000000019 numaralı 142.500,00-TL bedelli faturayı müvekkili şirkete gönderdiğini, davalı şirketin 1500 adet … Sac Levha teslimini gerçekleştirmeden GIB2021000000019 numaralı faturayı müvekkiline göndermesi üzerine müvekkili tarafından yukarıda bilgileri yer alan çeklerin iadesi amacıyla 19.11.2021 tarihinde davalı tarafa, T.C. …23. Noterliği’nin 22584 yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın, sözleşmenin kendisine yüklediği imalatını gerçekleştirmeyerek müvekkil şirkete yedek parçaları teslim etmediğini, sözleşmeye dayanarak verilen çekleri de ödeme alma amacıyla banka yoluyla protesto ettirdiğini, müvekkilinin, üstüne düşen sorumlulukları yerine getirip sözleşmede belirlenen avansı da davalının hesabına yatırmasına rağmen davalının ifa yükümlülüğünü yerine getirmeden çekleri protesto ettirmesinin kötüniyetinin açıkça göstergesi olduğunu, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile, davalı şirket tarafından bilinçli bir şekilde ifanın yerine getirilmemiş olması sebebiyle, müvekkilinin, davalı şirket lehine ciro ettiği 28/02/2022 vadeli 0012130 numaralı 47.000,00-TL bedelli, 31/03/2022 vadeli 0012131 numaralı 47.000,00-TL bedelli ve 31/03/2022 vadeli 0012132 numaralı 50.000,00-TL bedelli toplam 144.000,00-TL’lik üç adet çek nedeniyle davalı şirkete karşı borçlu olmadığının tespiti ve çeklerin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı taraf yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
23/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2021 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerin süresinde yaptırıldığı, defterlerin 6102 sayılı TTK 64. m. ve 6100 sayılı HMK 222. kapsamında sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, davacının 2021 yılı ticari defterlerinde, davalı tarafından davacı adına düzenlenen 27.10.2021 tarihli GIB2021000000019 seri numaralı 168.150,000 TL bedelli e-arşiv faturanın davacının defterlerinde kaydına rastlanılmadığı, dava konusu T. … Bankası AŞ /Çukurambar Şubesi’ne ait 001230 seri no’lu 28.02.2022 keşide tarihli 47.000,00 TL tutarlı, 001231 seri no’lu 31.03.2022 keşide tarihli 47.000,00 TL tutarlı, 001232 seri no’lu 31.03.2022 keşide tarihli 50.000,00 TL tutarlı çeklerin davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, çek keşidecisi dava dışı Murat İnşaat Turizm Nakliye İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. adına açılmış her hangi bir cari hesap kaydının bulunmadığı, davacı “Fark Tabela Reklam Sistemleri Ltd.Şti” ile davalı “Erva Hırdavat Giyim Tekstil İnşaat Pazarlama San. ve Tic.Ltd. Şti” arasında ticari bir ilişkiye rastlanılmadığı, 25.01.2021 tarih ve 31375 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan VUK.nu Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 523 sıra nolu tebliğinde, elektronik belge olarak düzenlenen belgelerin 2021/Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmeyeceğine ilişkin yapılan düzenleme gereğince, davalı tarafından davacıya keşide edilen 27.10.2021 tarihli ve 168.150,00 TL tutarlı e-arşiv faturaya ait Ba-Bs bildirilerinin e-beyanname sistemi kapsamında sistem tarafından otomatik olarak oluşturulduğu, davalı “Erva Hırdavat Giyim Tekstil İnşaat Pazarlama San. ve Tic, Ltd. Şti.”nce davacı Fark Tabela Reklam Sistemleri Ltd.Şti. adına düzenlenen 168.150,00 TL tutarlı e-arşiv faturaya konu edilen malların davacıya teslimine ilişkin herhangi bir belgenin (sevk irsaliyesi, teslim makbuzu) dava dosyasında bulunmadığı bildirilmiştir.
Dava İİK’nın 72.maddesi gereği, davalıya verilen çekler karşılığı davalının mal teslimini konu alan edimini yapmaması nedeniyle bedelsizlik iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72.maddesi gereğince, borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında, borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu, borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin kambiyo senedinde görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira davacı borçlu senedin bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, bedelsizlik iddiasına dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir.
Aynı ilkeler, HGK’nun 17.12.2003 gün ve 2003/19-781 E., 2003/768 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir.
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı davaya konu çeklerin davalıya verildiğini, davalı tarafından üzerine düşen edimin yerine getirilmediği olgusuna dayanmış ve borcu bulunmadığını ileri sürerek iş bu davayı açmıştır. Davalı ise cevap dilekçesi sunmamış ve davayı inkar ettiği kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
TTK’nun 21. maddesi gereğince, ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış tacirden diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedelini ödemiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Davalının mal teslimine dayanak faturalar üzerinde yazılı bedele karşılık çekin verildiğini savunduğu halde davacı faturalar içeriği malın kendisine teslim edilmediğini ileri sürerek, mal bedeli olarak verdiği çeklerin iadesini istemektedir.
TBK’nun 207/2 maddesi gereğince, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Bu bakımdan bir satışta satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa ettikleri hususu bir karinedir. Bu karinenin aksini iddia eden taraf bunu ispat etmek zorundadır.
Somut olayda davacı ispat külfeti altındadır ve çeklerin karşılığında malı teslim almadığını ispatlamalıdır. Dava dilekçesinde ve delil listesinde davacı taraf, ticari defterlere delil olarak dayanmış olup, davacı taraf ticari defterleri incelendiğinde, davalı taraf ile cari hesap kaydına rastlanmadığı, davaya konu çeklerin ticari defterde kaydının bulunmadığı, davalı tarafın kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, bu suretle HMK’nun 222/3 maddesi uyarınca ticari defterleri ibraz etmekten kaçınmış sayıldığı ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulünün gerekeceği, aynı zamanda davalı tarafından gönderilen faturalar altında malı teslim alan kişi bilgileri ve imzanın bulunmadığı dikkate alınarak, davalının çekler karşılığında malları teslim etmediği ve çeklerin bedelsiz kaldığı anlaşıldığından, davacının menfi tespit isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer taraftan, taraflar arasındaki ihtilafın, çekleri ciro yoluyla iyiniyetle iktisap eden 3.kişileri etkilemeyeceğinden çeklerin iptali isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının menfi tespit davasının KABULÜ İLE, davacının Türkiye … Bankası A.Ş’ye ait, 28/02/2022 vadeli, 0012130 numaralı, 47.000,00 TL bedelli çek, Türkiye … Bankası A.Ş’ye ait 31/03/2022 vadeli, 0012132 numaralı, 50.000,00 TL bedelli çek, Türkiye … Bankası A.Ş’ye ait 31/03/2022 vadeli, 0012131 numaralı, 47.000,00 TL bedelli çek nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davaya konu çeklerin iptali isteminin reddine,
3-Mahkememizin 24/06/2022 tarihli ara kararının 5 nolu bendi gereği HMK 392. Maddesi uyarınca teminat bedellerinin iadesine,
4-Alınması gereken 9.836,64 TL karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 2.459,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 7.377,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.459,16 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 22.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.377,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00 TL
Posta Masrafı : 285,10 TL
Başvurma Harcı : 80,70 TL
Vekalet Harcı : 11,50 TL