Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/563 E. 2023/436 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/563 Esas – 2023/436

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/563 Esas
KARAR NO : 2023/436

HAKİM …
KATİP : …

DAVACI …
DAVALI :….

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan kasko sigortasından kaynaklı tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkiline ait 06 ABN 638 plaka sayılı aracın davalı şirket tarafından 19/07/2017-19/07/2018 tarihlerini kapsar şekilde kasko sigorta poliçesiyle sigorta örtüsüne alındığını, sigorta prim bedeli olan 2.755,00 TL’nin 19/07/2017 olan sigorta başlangıç tarihinde davalılara ödendiğini, 09/07/2018 tarihinde sigortalı aracın karıştığı kaza sonucu 25.956,46 TL tutarlı hasarın ödenmesi için davalı şirkete bildirim yapıldığını, davalı şirket tarafından söz konusu aracın daha önce 3 kez kazaya karıştığı gerekçesi ile poliçenin tek taraflı fesih edildiğinin davalı … Sigorta A.Ş tarafından şifahen bildirildiğini, öncesinde müvekkili şirkete sözleşmenin fesih edildiği şekilde ihtarda bulunulmadığı gibi yatırılan primin de iade edilmediğini, fesih gerekçesinin haklı olmadığını ileri sürerek, kaza nedeni ile araçta oluşan 25.956,46 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Türkiye (Güneş) Sigorta A.Ş vekili, sigortalı aracın bir poliçe dönemi içerisinde 4 ayrı hasarın meydana gelmesi nedeni ile poliçe genel ve özel şartlarında yer alan “kasko genel şartlarının B.4.2 maddesine istinaden kısmi hasarlarda sigortacının sözleşmeyi fesih hakkı vardır. Sigortacı fesih hakkını bu genel şartlar uyarınca tazminatın ödenmesinden sonra kullanabilir.” klozuna istinaden sözleşmenin fesih olunduğunu, kara taşıtları kasko sigortası genel şartlarının hasar ve tazminatın aynı maddenin “kısmi hasarlarda taraflar sigorta sözleşmesini fesh etme hakkına sahiptir. Taraflar fesih hakkını ancak tazminat ödenmeden önce kullanabilir. Feshin hüküm ifade ettiği tarihe kadar geçen sürenin primi, gün esası üzerinden hesap edilir ve fazlası geri verilir” hükmü kapsamında müvekkili şirket nezdinde bulunan poliçenin haklı nedenle fesih edilip, müvekkili şirket tarafından davacıya 26/04/2018 tarihinde gönderilen mektup ile sigortalı aracın sigorta süresi içerisinde oluşan hasarı nedeni ile genel şartların hasar ve tazminatın sonuçları maddesine istinaden kasko poliçesinin iptal edildiğinin bildirildiğini, ayrıca müvekkili şirket tarafından poliçe prim tutarları olarak 459,76 TL’nin İbrahim Yıldırım’a 15/05/2018 tarihinde iade edildiğini, bu kapsamda kazanın gerçekleştiği 09/07/2018 tarihinde müvekkili şirket nezdinde geçerli bir kasko sigorta poliçesi mevcut olmadığından müvekkili şirket aleyhine araçtaki hasar nedeni ile poliçe kapsamında maddi tazminat istemli dava açılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir.
KANITLAR: Yapılan yargılama sonucunda Mahkememizce 30/01/2020 Tarihli, 2018/589 Esas -2020/51 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş, anılan kararı davacı vekili istinaf etmiş, tesis edilen bu karar, … BAM 21. HD’nin 25/05/2022 Tarih, 2020/955 Esas-2022/693 Karar sayılı karar ile özetle; “mahkemece kasko sigorta poliçesinin kaza tarihinden önce iptal edildiğine ilişkin bildirimin davacıya ulaşıp ulaşmadığı, ödenen sigorta priminin iade edildiği İbrahim Yıldırım’ın davacı şirket ile ilgisinin bulunup bulunmadığı, prim iadesinin anılan şahsa yapılması yönünde davacı şirketin muvafakatinin olup olmadığı ve başkaca cayma koşullarının bulunup bulunmadığı yönünde bir inceleme yapılmadığı, ilk derece mahkemesince TTK’nun 1439 ve devamı maddeleri gereğince cayma koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde araştırma ve değerlendirme yapılarak cayma koşulları oluşmamış ise hasar miktarına yönelik bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
… BAM 21. HD’nin 25/05/2022 Tarih, 2020/955 Esas-2022/693 Karar sayılı kararına uyulmuştur.
Sincan Sosyal Güvenlik, Polatlı Sosyal Güvenlik, Etimesgut Sosyal Güvenlik ve Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezlerinden davacı şirketin çalışanlarının kimlikleri araştırılmıştır.
Akyurt Sosyal Güvenlik Merkezi ve Gölbaşı Sosyal Güvenlik Merkezince 2017-2018 dönemleri arasında herhangi bir çalışan kaydına rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
SMMM, Makine Yüksek Mühendisi ve Sigorta Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar uzmanından oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor alınmış, anılan raporda, davacının incelenen 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin yevmiye defteri ve defter-i kebirlerin 454 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu genel tebliğleri uyarında elektronik ortamda tutmakta olduğu, bu kapsamda ticari defterlerini oluşturma ve Gelir İdaresine bildirme yükümlülüklerini süresinde ve eksiksiz yerine getirdiği, ticari defter beratlarını süresinde oluşturulduğu, incelenen ticari defterin 6102 sayılı TTK’nın 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığı, davalı Tımes Sigorta Borokerlik A.Ş. acenteliği nezdinde Güneş Sigorta A.Ş. tarafından davacı şirketin 06 ABN 638 plakalı aracın düzenlenen kasko poliçesi ile sigorta kapsamına alındığı, poliçenin vadesinin 19.07.2017 ile 19.07.2018 dönemini kapsadığı, ödenecek prim bedelinin 2.755,65 TL olduğu ve 15.08.2017 tarihinde davacının keşide ettiği vadeli çek ile ödendiği, söz konusu poliçenin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve her hangi bir iptal durumunun söz konusu olmadığı, kasko sigorta poliçesinin kaza tarihinden önce iptal edildiğine ilişkin bildirimin davacıya ulaşamadığı ve usulüne uygun bir tebligatın bulunmadığı, ödenen sigorta priminin iade edildiği İbrahim Yıldırım’ın davacı şirket ile ilgisinin bulunmadığı, prim iadesinin anılan şahsa yapılması yönünde davacı şirketin muvafakatinin olduğuna ve davalıların başkaca cayma koşullarının oluştuğuna ilişkin bir tespitte bulunulamadığı, kaza yapan davaya konu aracın hasar durumu hakkında somut bir belge bulunmadığından yukarıda detayları sunulan faturanın kazaya ilişkin detayları hakkında bir yorum ve değerlendirme yapılmasının olanaklı olamayacağı, diğer taraftan takdiri elbette mahkememize ait olmak üzere, detayları raporumuzun ilgili kısmında sunulan söz konusu fatura ile kaza yapan aracın hasarının giderilmiş olduğu yönünde bir kanaate varılması halinde, fatura muhteviyatının piyasa koşulları ile uyumlu olduğunun değerlendirildiği hususları görüş olarak açıklanmıştır.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası sebebiyle araçta oluşan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacıya ait aracın 19/07/2017-19/07/2018 tarihlerini kapsar şekilde davalı sigorta şirketinin acentesi olan diğer davalı tarafından düzenlenen kasko sigorta poliçesiyle sigorta örtüsüne alındığı, davacı aracının poliçe geçerlilik süresi içinde 09/07/2018 tarihinde trafik kazasına karıştığı, buna dair kaza tespit tutanağı tanzim edildiği, hasar bedelinin ödenmesi amaçlı olarak 11/07/2018 tarihinde davalılara ihtarname keşide ettiği, feshin usulsüzlüğünden bahsettiği, davalı sigorta şirketinin de primin iade edilerek öncesinde kasko sigorta sözleşmesinin feshedildiğini savunduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Çekişme, taraflar arasında davacının aracının kazaya karıştığı 09/07/2018 tarihinde geçerli kasko sigorta sözleşmesinin olup olmadığı, öncesinde davalı sigorta şirketi tarafından sözleşmenin usulüne uygun şekilde feshedilip edilmediği, sözleşme geçerliliğini korumakta ise davacının tazminat alacağının olup olmadığı ve varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Her ne kadar BAM kaldırma kararında bahsedilmemekte ise de davalı Times Sigorta A.Ş., diğer davalı sigorta şirketinin acentesi olup, poliçe düzenleyendir. Ancak, acente sözleşmeyi davalı … adına izafeten imzalamıştır. Sözleşme davacı ile davalı sigorta şirketi arasında akdedilmiştir. Acente davalının haksız fiil gibi doğrudan kendisinin sorumlu tutulabileceği bir iddiaya yer verilmemiş, kasko sigorta tazminatı talep edilmiştir. O halde, acente davalı Times Sigorta A.Ş hakkındaki davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalı yönünden incelemeye gelince; dava konusu uyuşmazlıkta yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, önce tesis edilen karar, … BAM 21. HD’nin kaldırma kararı, sonrasında yapılan araştırma, davacı kayıtları ile SGK bilgileri ve alınan bilirkişi raporu kapsamından, davacı ile davalı … arasında diğer davalı acente vasıtasıyla davacı aracının 19/07/2017-19/07/2018 tarihlerini kapsar şekilde kasko sigorta poliçesiyle sigorta örtüsüne alındığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, geçerli şekilde düzenlenen 09/07/2018 tarihli kaza tespit tutanağı içeriğinden davacının sigortalı aracının kazaya karıştığı belirlenmiştir. Davalının sigorta şirketinin savunmasının aksine, kazadan önce sigorta sözleşmesinin geçerli şekilde feshedilmediği, primin iade edildiği savunulan dava dışı kişinin davacının çalışanı olmadığı, prim bedelinin davacı kayıtlarına girmediği ve anılan kişinin davacının yetkilisi veya yetkilisi gibi hareket etmediği anlaşılmıştır. Ayrrıca başka bir iptal nedeni de savunulup kanıtlanmamıştır. Bu durum karşısında, geçerli kasko sigorta poliçesinin mevcut olduğu ve rizikonun teminat kapsamında yer aldığı sonucuna varılmıştır. Davacının dayandığı fatura tutarının ve içeriğinin kazayla uyumlu olduğu, piyasa koşullarıyla bağdaştığı bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Faturanın gerçekliliği soruşturulmuş, dava dışı düzenleyen firma kayıtlarında mevcut olduğu bilgisini vermiştir. O halde, davacının zararının 25.956,46 TL tutarında bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davalı sigorta şirketinin temerrüdü poliçe genel koşullarına göre tayin edilecektir. Her ne kadar kazadan kısa süre sonra davacı, davalı sigorta şirketine ihtarname keşide etmiş ise de aracın tamirinin ve zarar belirlemesinin bu kadar kısa sürede tamamlanması hayatın olağan akışına aykırı olacağından davayla birlikte temerrütün gerçekleştiği, ticari işlerde talep edilmesi mümkün olan avans oranında temürrüt faizi talep edilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davalı Times Sigorta A.Ş hakkındaki davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davacının diğer davalı hakkındaki davasının kısmen kabulüne, 25.956,46 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans oranında temerrüt faiziyle birlikte davalı Türkiye Sigorta (… AŞ’den tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.773,08 TL harçtan peşin alınan 443,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.329,8‬0 TL harcın davalı … AŞ’den alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 443,28 TL peşin harcın davalı T… AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.884,7‬0TL (35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 695‬,00 TL posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalı… den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2023
Katip…
¸

Hakim…
¸