Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/557 E. 2023/81 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/557 Esas
KARAR NO : 2023/81

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında davalıya ait iş makinasının kiralanması için anlaşma yapıldığını, iş makinesinin … ve sulaması inşaatında çalıştırılmak üzere kiralandığını, bir aylık kira bedeli olan 25.960,00 TL’nin 17/09/2012 tarihli ve 8026965 çek no’lu … bankasına ait çekle davalıya ödendiğini, makinenin arızalarından kaynaklı olarak sadece 12 iş günü çalışma yapıldığını, kalan 18 gün bakımından bedelin fazla ödendiğini, davalı firmayla yapılan görüşmelerinde işin bitimine kadar yahut kesin kabulüne kadar ihale makamınca talep edilecek işlerin yapımı veya eksikliklerin giderilmesi için 18 günlük daha çalışma yaptırılmasının kararlaştırıldığını, işin bitim tarihi 23/09/2013 kesin kabul onay tarihi 19/09/2016 olduğu halde makinenin inşaat sahasına götürülerek tekrar çalışma yapması imkanının kalmadığını, müvekkilinin netice itibariyle 29/07/2016 tarihli ve 037184 no’lu iade faturayı tanzim ederek fazla ödenen 15.576,00 TL’nin iadesini talep ettiğini ancak davalının bu bedeli ödemediğini belirterek, fazla ödenen 15.576,00 TL kira bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı taraf arasında müvekkiline ait olan iş makinesinin kiralanması için sözleşme tanzim edildiğini, sözleşme kapsamında söz konusu iş makinasının, davacı şirkete bir aylık süreyle kiralandığını ve bir aylık kira bedeli olarak 25.960,00 TL’nin davacı şirket tarafından çek verilmek suretiyle müvekkiline ödendiğini,makinenin davacı şirkete teslim edildiğini, davacı şirlet tarafından haksız bir şekilde iş makinasının kendilerinden kaynaklı olarak çalıştırılmaması sebebiyle söz konusu 18 günlük ücretin iadesinin müvekkilinden istendiğini, bu kapsamda müvekkili aleyhine 29/07/2016 tarih ve 037184 sıra nolu 15.576,00 TL bedelli faturanın gönderildiğini, söz konusu faturaya süresi içerisinde itiraz edildiğini, taraflar arasında düzenlen 30/07/2012 tarihli iş makinası kiralama sözleşmesi kapsamında faturalama esasları ve kiralama bedeli alt başlığında “makinanın kendisinden kaynaklanan arızalardan dolayı çalışmayan günler faturalama aşamasında hesaba katılmaz iş makinasının çalıştırılmamasından kiralayan sorumlu değildir, bu süreler kira bedelinden düşülmez” maddesinin bulunduğunu, sözleşme kapsamında yer alan madde gereğince müvekkiline gönderilen faturanın hükümsüz olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih, 2018/2377 E., 2019/2201 K.sayılı ilamı ile,”…Taraflar arasında düzenlenen iş makinesi kiralama sözleşmesi taşınır kira sözleşmesi hükümlerine tabi olup taraflar arasında TBK kira hukukuna ilişkin genel hükümler uygulanmalıdır. Bu anlamda aralarında imzalanan kira sözleşmesi hükümleri taraflar için bağlayıcıdır.
Kira sözleşmesinde; ayda iki gün bakım için ayrılarak kira bedelinden düşülmeyeceğinin kararlaştırıldığı, devamında ise “Sadece makinenin kendisinden kaynaklanan arızalardan dolayı çalışmayan günler faturalama aşamasında hesaba katılmaz. Bunun dışında kalan diğer nedenlerden dolayı (makinenin işinin olmaması, hava koşulları, kullanım hatasından kaynaklanan iş kazası, şantiye şartları, resmi tatil vb. gibi) iş makinesinin çalıştırılmamasından kiralayan sorumlu değildir. Bu süreler kira bedelinden düşülmez. 2012 yılı için şeker bayramı süresi kirada dikkate alınmayacaktır.” hükmüne yer verildiği anlaşılmıştır.
Davacı Baraj-Su şirketi adına … … … arasında 31.08.2012 tarihinde düzenlenen tutanakta; kiralama konusu iş makinesinin … … şantiyesinde 31.08.2012 tarihine kadar bayram vs ve arızalı günler düşülerek toplam 12 çalışma işgünü çalışarak 95 saat çalıştığı, tutanağın her iki tarafca imzalandığı, davalının bu belgedeki imzaya ve imza koyan şirket ilgilisinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tutanakta yer alan 12 iş günü dışındaki çalışmama sebebi olarak makinenin işinin olmaması, hava koşulları, kullanım hatasından kaynaklanan iş kazası, şantiye şartları, resmi tatil vb. gibi davacıyı ilgilendiren sebepler değil makine arızası gösterildiği için kira sözleşmesindeki “Sadece makinenin kendisinden kaynaklanan arızalardan dolayı çalışmayan günler faturalama aşamasında hesaba katılmaz.” hükmü uyarınca davacının iade talebinin haklı olduğu, ancak tutanakta 12 iş günü çalıştırıldığı belirlenen iş makinesinin resmi tatil günlerinde de çalıştırılmaması gerektiğinden dolayı iki günlük resmi tatil günlerinin de kullanılan süreye ilave edilmesi, çalışılan sürenin 14 gün kabul edilmesi ve çalışılmayan gün sayısının ise 16 gün kabul edilmesi uygun görüldüğünden, kira bedelinden iadesi gereken meblağın 25.960,00-TL:30×16=13.845,33-TL olduğu ve alacak için daha önce temerrüt oluşturulduğu kanıtlanmadığından 29.07.2016 tarihli iade faturasının davalıya tebliğ edildiği, yani iade faturasının tebliğ tarihine ilişkin belge dosyaya sunulmadığından; Davanın kısmen kabulü ile, 13.845,33-TL kira bedelinin 09.08.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” karar verildiği, iş bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvuru yapılması neticesinde; … BAM 23.HD’nin 2021/1976 E., 2021/1715 K.sayılı ilamı ile;
“Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesine dayalı olarak fazla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede, davalıya ait iş makinesinin, sürücüsü ile birlikte, davacı yanca yapılan Karaman Merkez Burhan Göleti ve Sulaması inşaatında çalıştırılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, sözleşmenin sürücüsü ile birlikte iş makinesi hizmet görme sözleşmesi olduğu (Yargıtay 23. HD 10.05.2017 T., 2015/9774 E., 2017/1416 K.), her iki yanın tacir olduğu, işin de ticari nitelikte bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. (Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 24.09.2014 T. 2014/1516 E., 2014/1864 K; Yargıtay … HD 25.02.2015 T., 2015/452 E., 2015/1855 K; Yargıtay … HD 12.12.2016 T., 2016/14060 E., 2016/11971 K.) İlk Derece Mahkemesince, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı kabul edilerek belirtildiği şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak kararın kaldırılması nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça istinaf istemine konu edilmese dahi istinaf mahkemesince re’sen gözetilmelidir.
Bu durumda mahkemece, tarafların tacir oldukları ve TTK’nın 4. maddesi uyarınca davanın nispi ticari dava olduğu, buna göre de ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/(1)-c, 115/(2). maddesi uyarınca, mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamış, Dairemizce HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir,” denilmek suretiyle … 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararı kaldırılmış ve akabinde … …Sulh Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesine dayalı olarak fazla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı tanığı … beyanında; “ben davacı şirketin finans bölümünde çalışmaktayım, davaya konu iş makinesi için çalışılmayan günlerin ödemesinin davacı firmaya iadesi amacı ile bir fatura düzenlendi, ancak karşı taraf bu faturayı iade etti, ben bizzat da karşı taraf yetkilileriyle görüştüm, aslında iş makinesinin ayıplı olduğunu ve çalışılmayan günleri karşı taraf kabul etti, ancak fatura bedelini ödemediler ve sürüncemede kaldı, ben ofis çalışanı olduğum için sadece taraflar arasında düzenlenen tutanak ile ilgili bilgim var, tutanakta iş makinesinin arızalı olduğu ve çalışılmayan günlerin süresi belirtilmiştir, ayıbın niteliğine ilişkin bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı taraf, taraflar arasında akdedilen 26/08/2012 tarihli sözleşmeye istinaden 1 aylık kira bedeli olarak davalıya 25.960,00 TL ödeme yapıldığını, ancak makine arızasından kaynaklı olarak sadece 12 iş günü çalışıldığını, kalan 18 iş günü için yapılan ödemenin iadesi gerektiğini, 31/08/2012 tarihli tutanak ile çalışılmayan günlerin tespit edilerek tutanak altını alındığını iddia etmiştir. Ancak davacı yanın delil olarak sunduğu 31/08/2012 tarihli tutanağı davalı taraf kabul etmemiş, cevap dilekçesi ile müvekkili şirketin veya yetkili temsilcisinin davacı şirkete bu yönde bir söz vermediği, buna ilişkin bir kararın bulunmadığını beyan etmiştir. Davalı taraf 31/08/2012 tarihli tutanağı kabul etmediği gibi, iş bu tutanak altında imzası bulunan … isimli şahsın davalı şirket çalışanı ya da yetkilisi olup olmadığı araştırılmış olup, ismi belirtilen şahsın tutanağın düzenlendiği 2012 yılı itibari ile şirket yetkilisi ya da çalışanı olmadığı anlaşılmıştır. Diğer taraftan bahse konu 31/08/2012 tarihli tutanağın geçerli olduğu kabul edilse idi dahi makinede oluştuğu beyan edilen arızanın kullanım hatasından mı yoksa teslim anında mevcut bir durumdan mı kaynaklı olduğu, iş bu arızanın makinenin kaç gün atıl kalmasına sebebiyet verdiğine dair bir tespit yapılmadığı, buna ilişkin ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça delil sunulmadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, iş makinesinin çalıştırılmamasından (makinenin işinin olmaması, hava koşulları, kullanım hatasından kaynaklanan iş kazası, şantiye şartları,resmi tatil vs.) kiralayanın sorumlu olmadığı ve kira bedelinden düşülmeyeceğinin düzenlendiği dikkate alındığında, makine arızasının neden kaynaklandığının mevcut delil durumu ile tespit edilememesi nedeniyle, davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı ve sözleşme bedelinden iddia edilen süreye ilişkin bedelin düşülemeyeceği açıktır.
Davacı taraf son olarak yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmış olup, davacı vekili katıldığı 13/02/2023 tarihli celsede, yemin deliline dayanmadıklarını beyan etmiş olmakla, ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 266,00 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 86,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 250,00 TL ( posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
DAVACI
Bilirkişi Ücreti : 450,00 TL
Posta Masrafı : 256,20 TL
Başvurma Harcı : 35,90 TL
Vekalet Harcı : 5,20 TL
DAVALI
Posta Masrafı : 250,00 TL