Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/491 E. 2022/452 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/491 Esas – 2022/452
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/491 Esas
KARAR NO : 2022/452

BAŞKAN : …
KATİP …

DAVACI :…
DAVALI : …

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket temsilcisi tarafından mahkememizin 2022/107 esas sayılı dosyasında … İnşaat .. .AŞ. , … … Noteri olan İlhan Er hakkında açtığı davaya ilişkin dava dilekçesinde davalı …yönünden özetle, davacı şirket ile … A.Ş. ‘nin birlikte kurduğu iş ortaklığının Karayolları 16. Bölge Müdürlüğüne taahhüt edilen … – Karayün – Celalli İl Yolu arası İkmal toprak işleri sanat yapıları ve üst yapı yol yapım işinin yapımını üstlendiğini, davacı şirket ile … arasında 07/07/2017 tarihli Ankara 41. Noterliğince onaylı iş ortaklığı sözleşmesinin imzalandığını, davalı … ile iş ortaklığı adına yetkilendirilen iki müdür arasında … 1. Noterliğinde 10/07/2017 tarihinde kanunen usulsüz olarak kendilerinin bilgisi olmadan aynı işe dair 2. Ve mükerrer bir sözleşme daha düzenlendiğini, … Noterliğince tasdiklenmiş ve dava dilekçesinde yazılı olan belgelerin ifal kabiliyetine haiz olduğunu ve şirketinin bu belgelerin sağladığı olanakları aleyhlerine ticari kar elde etmek amacıyla kullanan diğer davalılar nedeniyle zarar gördüğünü, mahkememizin noterin sorumluluğuna ilişkin maddi tazminatı TBK 51 maddesi göz önüne alınarak belirlenmesini ve şirketin uğradığı zararın tazmin etmek istediklerini belirtmiş ve sonuç olarak … 1. Noterinin gerçekleştirdiği işlemlerdeki sorumluluğun sonucu maddi tazminatın mahkeme tarafından tespit edilmesine, noterin bu usulsüz işlemler nedeniyle şimdilik 25.000,00 TL belirsiz alacak tutarının davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle hukuki yarar yokluğu ve zaman aşımı yönünden reddi gerektiği, noterlik işleminde müvekkili notere yüklenebilecek hiç bir kusur ve sorumluluğun bulunmadığını, karşı tarafın zararı somutlaştırmadığını ileri sürülen soyut zarar ile müvekkili noter işlemi arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmadığını, zarar doğmuş olsa dahi kendi ağırlı kusuru sebebiyle zarara sebebiyet verdiğinden müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini belirtmiş ve davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, noterlik işlemden kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Davacı tarafça mahkememizin 2022/107 esas sayılı dosyasında davalı ve … .. A.Ş. , …ve …aleyhine dava açılmıştır.
Dava dilekçesinde talep edilen zararın davalılardan ayrı ayrı olarak talep edilmiş ve müteselsil tazmine ilişkin bir talepte bulunmadığından 08/06/2022 tarihli duruşmada davalı …e karşı açılan tazminat davasının tefrikine karar verilerek iş bu esasa kaydedilmiştir.
Davalının Noter olup, tacir sıfatının bulunmaması nedeniyle öncelikle görev yönünden değerlendirme yapılmıştır.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK’ nın 5. Maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1. Bendinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir.
Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’ nın 4. Maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmektedir. Öğretide benimsenen görüşe göre de ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nisbi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın, nisbi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriteri kabul edilmiştir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve bir işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’ da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’ nın 4/1 maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bu tür davalarda davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflalrın tacir olması veya ticari işletmeyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılmaktadırlar.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Buna göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunu ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf içinde ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK kanun gereği ticari davalar sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca işin ticari nitelikte olması davayı ticari hale getirmez.
Somut dava bakımından davanın davacı şirket tarafından … 1. Noteri olan davalıya karşı tazminat davası olarak açıldığı, davalının tacir olmadığı, işinde TTK’nın 4.maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemenin görevli olmasının HMK 114/1 c maddesi gereğince dava şartı olduğu ve aynı kanunun 115/1 maddesi gereğince yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerektiği mahkememizin görevsiz olması nedeniyle HMK 114/1 c maddesindeki dava şartının gerçekleşmediği kanaatine varılmakla HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2- Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri ve harç hususunun yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasıl süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/06/2022

Başkan…
Katip …
¸