Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/444 E. 2023/290 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/444 Esas – 2023/290
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/444 Esas
KARAR NO : 2023/290
HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI : …

DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2017
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.11.2016 tarihinde saat 17:05 dolaylarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile Beyhan istikametinden Palu ilçe merkezine seyir halinde iken; sürücü Metin SERTDEMİR sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, müvekkili … plaka sayılı araçta yolcu konumunda olup meydana gelen kazada ağır yaralanmış ve kısmi olarak iş göremez hale gelmiş olduğunu, müvekkili geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda, vücudunun birçok yerinden yaralanmış, özellikle sağ patelle kırığı (diz kapağı kırığı) nedeniyle beden gücünde belli oranlarda azalma olduğunu, müvekkili yaşamış olduğu bedensel zarara istinaden hareket kısıtlılığına bağlı olarak ciddi sıkıntılar yaşamakta olduğunu, kaza sonrasında geçici iş gücü kaybı yaşadığı gibi kalıcı olarak maluliyet yaşadığını, müvekkili 01.01.1966 doğum tarihli olup kaza tarihinde asgari ücretle çalışmakta olduğunu, yargılama sonucunda hesaplanacak olan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının buna göre hesaplanması gerektiğini, davanın 6100 sayılı yeni Hukuk Yargılama Yasası’nın 107.maddesine göre “belirsiz alacak davası” olarak açılmış bulunmakla, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının, peşin harcı yatırıldıktan sonra, hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, buna göre fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin mağduriyetinin giderilmesi için geçici ve kalıcı iş göremezlik maddi tazminatının kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli olarak kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafından yapılan ceza yargılaması konusunda bilgi verilmemiş olmakla kusur oranlarının belirli olmadığını, davacının çalışması konusunda bilgi verilmemekle asgari ücretin gelire esas alınması talep edildiğini, bu aşamadan sonra yeni delil sunulmasına muvafakatlerinin olmadığını, kişi SGK’lı olarak çalışmakta ise geçici iş göremezlik zararı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, bu nedenle Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak davacıya rücuya tabi tazminat ödemesi yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, kusur durumunun belirlenmesi, davacının yaralanmasında müterafık kusuru var ise ve hatır taşıması ile taşınmakta ise bu indirim kalemlerinin mahkemece dikkate alınmasını talep ettiklerini, davacı ile sürücü arasındaki taşıma ilişkisinden dava dilekçesinde bahsedilmemiş olup davacının hatır için taşındığının açık olduğunu, davacının yaralanma şekli ve ağırlığından emniyet kemeri takmadığının anlaşılmakta olduğunu, dosyaya ceza dosyasının kazandırılmasının ardından alkol veya sair rücu ve müterafık kusur sebepleri konusunda beyanda bulunma ve davanın ihbari haklarını saklı tuttuklarını, davacı taraf ile müvekkil şirket arasında sigorta ilişkisi bulunmaması davanın haksız fiil nedeni ile tazminat davası olduğu, sigortalı aracın ticari olmadığı, müvekkil şirketin sorumluluğunun temerrüt ile başladığı, usulüne uygun bir başvuru olmadığı dikkate alındığında kaza tarihinden itibaren avans faizi isteminin kabulü mümkün olmadığı belirtilmiştir.
DELİLLER:
Palu İlçe Devlet Hastanesi Baş Hekimliği ve Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, Ziraat Bankası kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminat istemine ilişkin HMK’nın 107. maddesine göre açılmış belirsiz alacak davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/11/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00-TL geçici iş göremezlik ve 2.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.500,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle, cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama soncunda 09/09/2019 tarih ve 2017/162 Esas sayılı karar ile;”… 1-Davanın KABULÜ ile; 5.413,19-TL geçici iş göremezlik ve 86.796,37-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 92.209,56-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,…” şeklinde karar verildiği, verilen karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulması üzerine … BAM 26.H.D.’nin 15/04/2022 tarih ve 2019/3205 Esas 2022/1063 Karar sayılı kararı ile;”…İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı Halk Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; Dava tarihinden önce değişen KTK 97. Maddesine göre, davacı tarafından başvuru ile birlikte sağlık kurulu raporu sunulmadığı dikkate alınarak davacının başvurusunun dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini,
Maluliyet raporunun hatalı olduğunu, şahsın dizindeki patella kırıklarının 2018 yılında iyileşmeye başladığı belirtilmiş olup raporun henüz iyileşme süreci tamamlanmadan düzenlendiğini, iyileşmeye başlayan patella kırıklarının bugün tamamen iyileşmiş olacağını, bu nedenle davacının yaklaşık %8-10 maluliyeti olacakken hatalı belirleme ile maluliyet oranının %16 olarak belirlendiğini ve akabinde diğer sürelerin de hatalı belirlendiğini, zira dosyadaki maluliyet raporunun davacı görülmeden düzenlendiğinin anlaşıldığını,
Hesap raporundaki hesap yaşının hatalı belirlendiğini, davacının hesap tarihindeki bakiye ömrü 26 yıl olup, 53 yaşında olan davacının bakiye ömür süresi 79 yaşında sona erecek iken, bilirkişi tarafından hesaplamanın 99 yaşına kadar yapıldığını, rapora bu yönü ile itiraz etmelerine ve bilirkişi tarafından TRH 2010 tablosu kullanıldığı belirtilmesine karşın hesaplamanın TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılmadığını,
Davacının gelirinin belirlemesinin hatalı olduğunu, Sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davacı emekli olarak belirtilmiş olup bilirkişi tarafından gelirin AGİ dahil asgari ücret üzerinden hesaplandığını, AGİ’nin çalışanlara sağlanan bir yardım olduğunu, davacı emeklilik devresinde olup pasif yaşamında olmasa dahi emekli maaşı aldığı, gelirinin emekli maaşı düzeyinde olduğu dikkate alınarak gelirin AGİ hariç asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini,
Geçici iş göremezlik giderleri ve geçici iş göremezlik dönemine tabi geçici bakıcı tazminat taleplerinin 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları gereği teminat dışı olduğunu, Genel Şartlar’ın yürürlüğe girmesi itibariyle geçici iş göremezlik tazminat talepleri tedavi giderleri kapsamında olup; 6111 sayılı yasa uyarınca davalı Şirket’in tedavi giderleri, geçici iş göremezlik ve geçici iş göremezlik dönemi geçici bakıcı talepleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın “Kapsama Giren Teminat Türleri” başlıklı A.5. maddesinde açıkça bu hususun düzenlendiğini, bu nedenle geçici iş göremezlik talepleri dolayısıyla davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu ve teminatı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf edenin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, davalıya ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın, bir başka araçla karıştığı trafik kazası sonucu davalıya sigortalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının yaralanması nedeniyle açılan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
1-Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hâkim tarafından belirlenmesi gerekir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı). Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nın 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve annüite formülüne göre devre başı ödemeli belirli süreli rant esası (%1,8 teknik faiz) bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, zarar görenin bilinen dönem sonrası muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması gerekmektedir.
Somut olayda hükme esas, davalılar tarafından zarar gören davacıya ödenmesi gereken gerçek zararın belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda; davacı için iş göremezlik tazminatının hesaplanmasında TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak bakiye ömür süresi belirlendiği belirtilmiş ise de; adı geçen davacının beklenen yaşam süresi 99 yaş esas alınarak, bu yaşa göre ve 1.8 teknik faiz yöntemine göre tazminat hesabı yapılmıştır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken, davacının TRH 2010 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye yaşam süresinin belirlenmesi, bilinmeyen / işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilerek progresif rant yönteminin kullanılması suretiyle daimi iş göremezlik zararının tespit edilmesi (davacı tarafın istinaf talebi olmadığı için, davalı sigorta şirketinin daha aleyhine hüküm kurulamayacağı ve davalı sigorta şirketi yararına oluşan usulü kazanılmış haklar gözetilerek, mahkemece hükme esas alınan 18.03.2019 tarihli aktüer bilirkişi raporundaki veriler dikkate alınıp, bilinen dönem 31.12.2019 tarihinde sonlandırılarak) hesaplama yapılması için aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
2-Davacı yönünden yapılan 12.05.2017 tarihli SED araştırmasında, davacının emekli olduğu belirtilmiş, davacı vekilinin talebi üzerine davacının gelirinin asgari ücret olduğunun kabulü ile tazminat hesabı yapılmıştır. Davaya konu trafik kazası 02.11.2016 tarihinde gerçekleşmiştir. Tazminat raporunda davacının 1966 doğumlu olup, rapor tarihinde 53 yaşında olduğunun kabulü ile 60 yaşını tamamlayana kadar 7 yıl için AGİ’li asgari ücret üzerinden tazminat hesaplanmıştır. AGİ fiilen çalışanlara tanınan bir hak olduğu için, emekliler yönünden uygulanması mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece davacının kaza tarihinde fiilen çalışıp çalışmadığı, hangi tarihte emekli olduğu hususunun SGK’dan araştırılması, öncelikle emekli olduğu tarihin tespit edilmesi, daha sonra davacının emekli olduğu tarihe kadar (en fazla 60 yaş hitamına kadar) AGİ’li asgari ücretten, emekli olduktan sonra AGİ’siz asgari ücret üzerinden talep edebileceği iş göremezlik tazminatının ek rapor ile aktüer bilirkişiye hesaplattırılması, kaza tarihi itibari ile emekli ise tüm tazminat hesabının AGİ’siz asgari ücretten hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan gerçek ve fiili duruma aykırı şekilde tazminat hesabı yapılan rapora itibar edilerek eksik inceleme neticesi karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı Halk Sigorta AŞ vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile; 6100 sayılı HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı Halk Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.09.2019 tarihli, 2017/162 Esas-2019/735 Karar sayılı kararının HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, …” şeklinde karar verilmesi üzerine dosyanın yukarıdaki esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
… 26.H.D.’nin söz konusu kararına istinaden davacının SGK kayıtları dosya arasına celp edilmiştir. Ayrıca dosya rapor alınan aktüer bilirkişiye tevdi edilerek 09/12/2022 tarihli ek rapor alınmıştır. Alınan ek raporda; davacının 4.899,22-TL geçici iş göremezlik ve 92.306,69-TL sürekli iş göremezlik talep hakkının bulunduğunun belirlendiği görülmüştür.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; kaza tespit tutanağı ve alınan bilirkişi raporları ile de anlaşıldığı üzere 02/11/2016 tarihinde sürücü Muhammet Kolsıkar yönetimindeki davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobil ile dava dışı sürücü Metin Sertdemir yönetimindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, davacının kazada meslekte kazanma gücü oranının % 16’sını kaybettiği, 120 gün süre ile geçici iş göremezliğinin bulunduğu, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü Muhammet Kolsıkar’ın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu veriler ile … BAM 26.H.D.’nin söz konusu kararına istinaden aktüer bilirkişi Betül Bağışlar Işıker tarafından düzenlenen 09/12/2022 tarihli ek hesap raporuna göre, davacının 4.899,22-TL geçici iş göremezlik ve 92.306,69-TL sürekli iş göremezlik talep hakkının bulunduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili tarafından sunulan 20/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı taraf talebini; 86.796,37-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 5.413,19 Tl geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 92.209,56 TL olarak ıslah etmiştir.
Buna göre alınan ek hesap raporu ve davacı tarafın dava ve ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın 4.899,22-TL geçici iş göremezlik ve 86.796,37-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 91.695,59-TL maddi tazminat yönünden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın Kısmen KABULÜ ile; 4.899,22-TL geçici iş göremezlik ve 86.796,37-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 91.695,59-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 6.263,73-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 31,40-TL harç ve ıslah ile alınan 307,00-TL olmak üzere toplam 338,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.925,32-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 338,41-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 14.671,29-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 513,97-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 1.602,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 1.593,53-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KISMEN KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle 1.312,61-TL’sinin DAVALIDAN, bakiye 7,39-TL’sinin ise DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/04/2023
Katip …
¸

Hakim ….
¸