Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/439 E. 2022/404 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/439 Esas – 2022/404
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/439 Esas
KARAR NO : 2022/404

BAŞKAN …
KATİP :…

DAVACILAR :…
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka davacı müvekkilleriyle yaptığı mevduat sözleşmesine ve Bankacılık Kanunu ile yüklenen sır saklama yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, buna ilişkin gerekli önlemleri almadığını ve gereken özeni göstermediği için mali durumu ile ilgili bilgilerin alenileşmesine neden olunduğunu, bu bilgiler diğer sosyal medya platformlarında da kullanıldığını ve bilgiler üzerinden istismara varan yorum ve paylaşımlar söz konusu olduğunu, bu kişisel hesap ve bankacılık verilerinin paylaşılması, bu paylaşımlar sonucu asılsız ve gerçeğe aykırı yorum ve değerlendirmelerin müvekkillerini rencide ettiğini, manevi olarak yıprattığını, sendika dışı kişiler ve grupların da paylaşımına konu olduğunu, paylaşım ve yorumların günlerce sürdüğünü. müvekkillerinin manen zarara uğradıklarını, banka çalışanı tarafından veri sızdırılması sonucu olduğu ortaya çıktığından davalı bankanın hem müvekkilleriyle olan mevduat sözleşmesi hem de yasal sır saklama yükümlülüğü nedeniyle müvekkillerinin bu manevi zararının giderilmesi için iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, davacı müvekkillerinin mevduat sözleşmesi ve Bankacılık Yasası gereği sır tutma yükümlülüğünü yerine getirmemesi, bu konuda gerekli özeni göstermemesi, önlemleri almaması sonucu banka hesap hareketlerinin üçüncü kişiler eline geçerek sosyal medya hesaplarında paylaşılması sonucu çeşitli yorum ve beyanlara maruz kalınarak mağdur edilmeleri nedeni ile bütün davacılar için ayrı ayrı 150.000’şer TL manevi tazminatın hesap hareketlerinin sosyal medyada yayınlandığı 09.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı bankadan tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, mevduat sözleşmesine aykırılık nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Davacılar tarafından davalı bankanın Dışkapı Şubesi’nde mevduat hesaplarının bulunduğu, hesaplara ilişkin hareketlerin sızdırılması nedeniyle banka tarafından sır saklama yükümlülüğüne aykırı hareket edildiği gerekçesiyle her bir davacı yönünden 150.000,00’er TL manevi tazminatın tahsili talep edilmiştir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda;, davacılar ile davalı banka arasında mevduat sözleşmesi bulunduğunun belirtildiği, davacıların tacir olduğuna ilişkin dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, buna göre taraflar arasındaki mevduat sözleşmesinin tüketici işlemi olarak kabulü gerektiği, tüketici işlemlerinde doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, görevin HMK 114/1-c maddesi gereğince dava şartı olduğu ve yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınacağı anlaşılmakla, HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda, verilen kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere tensiben oy birliği ile karar verildi. 06/06/2022

Başkan…
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır