Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/337 E. 2023/420 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/337 Esas
KARAR NO : 2023/420

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2022
KARAR TARİHİ : 29/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya satılan malların teslim edildiğini, faturalarının tanzim edildiğini ve davalı tarafa gönderildiğini, söz konusu faturaların davalı yanca defter ve belgelerine işlendiğini, müvekkilinin tüm sözlü uyarılarına rağmen fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine … 16. İcra Müdürlüğü’nün 2021/18998 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine konu edilen borcunu ödemediği gibi haksız ve hukuksuz bir şekilde borca ve ferilerine itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafın vaki itirazının 126.452,00 TL’lik kısmının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden davalı aleyhine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin İstanbul olması nedeniyle HMK 6.madde kapsamında yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, cari hesabın icra takibi tarihi itibari ile zamanaşımına uğrayan bölümü için zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, son 5 yıl içinde gönderilen malların bedelinin müvekkili şirket tarafından … İstanbul Şehremini Şubesinin 8124 numaralı hesabından, davacı şirketin … Kavaklıdere şubesine gönderildiğini, borçların ödendiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının yapılan ödemelere karşılık kötü niyetle herhangi bir ödeme makbuzu göndermediğini, ticari defterlerde müvekkili şirketin borçlu olarak kaldığını, müvekkili …. Medikal Dış Tic.Ltd.Şti.’nin %50 oranındaki ortaklığının davacı … Elektronik ve Tibbi Cihazlar San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.’ne ait olduğunu, davanın kabul edilmesi halinde hükmedilen tutarın yarısının mahsubunun talep edildiğini, davacı şirketin kötü niyetle davrandığını, bazı ödemelerin davacı şirketin eski müdürü …’ in şirket hesabına geçmesi için gönderilen paraların müvekkilinin borcundan düşürülmediğini, açıklanan nedenlerle davanın reddini, mahkemenin davayı kabul etmesi halinde hükmedilen tutarın yarısının mahsubunu, davacı kötü niyetle icra takibi başlattığı için takip tutarının %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve beyan etmiştir.
… 16.İcra Dairesi 2021/18998 E sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine “01/07/2020 tarihi itibariyle cari hesap ektresi borcu” açıklamasıyla, 144.326,26 TL asıl alacak, 10.003,98 TL işlemiş faiz (01.07.2020 – 01.01.2021 arası) 23.975,95 TL işlemiş faiz (01.01.2021 – 29.12.2021 arası) olmak üzere toplam 178.306,19 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlunun yasal süre içerisinde İcra Müdürlüğü’nün yetkisine, takibe konu borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
02/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı firmanın ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı, davacı tarafından 2017 – 2019 dönem aralığında düzenlenen faturaların davalı tarafından BA Form beyannamesi ile beyan edildiği (2020 yılında düzenlenen 2 adet fatura beyan haddinin altında kalmaktadır.) 29.12.2021 tarihli takip tutarının 144.326,26 TL olduğu (düzeltme kaydı öncesi defter bakiyesi), dava dilekçesinde 126.452,00 TL tutarlı kısım için itirazın iptali talebinin bulunduğu, davacı taraf defter kayıtlarındaki 01.04.2022 tarihli düzeltme kaydı sonrası davalıya ait cari hesapta 124.236,26 TL borç bakiyesi bulunduğu, ancak davalı tarafından banka kanalı ile 23.01.2018 tarihinde ödenen 1.800,00 TL’nin davacı taraf kayıtlarında bulunmadığı, bu durumda davalının borç bakiyesinin 122.436,26 TL olacağı, tarafların tazminat talepleri ile davalının (davacının hissedar olması nedeniyle) mahsup talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
28/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı firmanın ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı, yıl bazında ticari defterlerde bulunan hatalı veya eksik kayıtlara ilişkin nihai değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafından 2017 – 2020 dönem aralığında 75 adet toplam 376.532.30 TL tutarında fatura düzenlendiği, defter kayıtlarında bulunduğu, faturaların taraflarca BA-BS Form beyanı ile beyan edildiği, (2020 yılında düzenlenen 2 adet fatura beyan haddinin altında kalmaktadır.) 2017-2018 yılları tahsilatlarına ilişkin ticari defterlerde kayıt bulunmadığı, yukarıda detaylandırıldığı üzere 2017-2019 dönem aralığında 376.700,23 TL tahsilat (773,23 TL iade faturası da dâhil edilmiştir.) kaydı bulunduğu, fatura ve tahsilat farkı olan (376.700,23 – 376.532,30) 167,93 TL’nin 2016 yılı devir bakiyesinden indirilmesi sonrası 124.326,56 TL borç bakiyesine ulaşıldığı, ilgili tutarın gerek ticari defter gerekse cari hesap ekstresi 2022 yılı bakiyesi olduğu, bu durumda davaya konu edilen uyuşmazlığın 2017-2022 yılları arası cari hareketlerden değil 2016 yılından kaynaklandığı, defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 124.326,56 TL alacağı bulunduğu, tarafların tazminat talepleri ile davalının (davacının hissedar olması nedeniyle) mahsup talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı taraf öncelikle İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz etmiş olup, taraf ticari defterleri ve BA BS formları incelendiğinde taraflar arasında süregelen bir ticari ilişkinin bulunduğu anlaşıldığından ve sözleşmeye dayalı para alacağının tahsili istemli davalarda, davacı alacaklının ikametgahının bulunduğu yer Mahkemesi ve İcra Müdürlükleri yetkili olduğundan, davalının bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir. Diğer taraftan davalı, davanın zamanaşımına uğradığı savunmasında bulunmuş olup, takibin 01/07/2020 tarih itibariyle cari hesap alacağına dayalı olması, iş bu alacağın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olması ve dava tarihi itibariyle 10 yıllık sürenin dolmaması nedenleriyle, davalının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiş ve davanın esası incelenmiştir.
Somut davada, davacı taraf, cari hesap ilişkisinden kaynaklı olarak alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise, fatura ve cari hesap ilişkisine konu malların teslimine ilişkin bir itirazda bulunmamış, ancak borcun ödeme yoluyla sona erdiği, kötüniyetli olarak ödeme makbuzlarının gönderilmediği ve davacı şirketin aynı zamanda davalı şirketin ortağı konumunda olması nedeniyle davanın kabulü halinde hükmedilecek tutarı yarısının mahsubu gerektiği savunmasında bulunmuştur.
Usulüne uygun düzenlenmiş davacı taraf ticari defterlerine göre; davalının banka yoluyla yaptığı ödemeler mahsup edildiğinde, davacının takip tarihi itibariyle, 124.326,56 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı ödemelerinin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların BA BS formlarının birbiri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Davalı taraf ise, ticari defterlerini ibraz etmemiş ve HMK 222.maddesi kapsamında ticari defterlerini ibraz etmekten kaçınmış sayılmıştır. Davalı taraf, davacı ticari defterleri ile tespit edilen borcun sona erdiğine dair delil sunmamıştır. Diğer taraftan, davacı şirketin aynı zamanda davalı şirketin ortağı konumunda olması nedeniyle davanın kabulü halinde hükmedilecek tutarın yarısının mahsubu gerektiğini ileri sürmüş ise de, davacı ortağın, davalı şirkete ortaklıktan kaynaklı borcu olduğuna dair delil ve kayıt ibraz edilmemiş olduğundan, mahsup talebi yerinde görülmemiştir. Davalının, cevap dilekçesinde yemin deliline açıkça dayanmadığı, bu suretle ispat yükü üzerinde olan davalının borcun sona erdiğini ispat edemediği anlaşıldığından, davacı ticari defterleri ile tespit edilen tutar üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir. Alacağın likit olduğu ve yasal şartların oluştuğu dikkate alınarak, kabul edilen alacağın %20’si oranında (24.865,31 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davalı tarafça, takibin kötüniyetle başlatıldığı ve iş bu takip nedeni ile zarara uğrandığı ispatlanamadığından, davalının kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının reddi ile,
Davalı borçlunun … 16. İcra Müdürlüğü’nün 2021/18998 esas sayılı takibe vaki borca ve ferilerine yönelik itirazın kısmen kabulü ile, itirazın 124.326,56 TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin 124.326,56 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında (24.865,31 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Alınması gerekli 8.492,75 TL harçtan peşin alınan 1.267,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.224,79‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.267,96 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 19.648,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 2.125,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 1.262,7‬0 TL (ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 1.241,36 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
10-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.533,64 TL’nin davalıdan, 26,36 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/05/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00 TL
Posta Masrafı : 170,50 TL
Başvurma Harcı : 80,70 TL
Vekalet Harcı : 11,50 TL