Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/313 E. 2022/468 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/313 Esas – 2022/468
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/313 Esas
KARAR NO : 2022/468

BAŞKAN : …
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI :…
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/10/2004

BİRLEŞEN ANKARA 6.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’nin
2005/228 Esas-2005/428 Karar SAYILI DOSYASINDA;

DAVACI …
DAVALI …
DAVA :ALACAK
DAVA TARİHİ : 09/06/2005
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili. 3.460.000.000.000 TL. keşif bedelli Kara Harp Okulu (Kho) Çakmak Sitesi 2. kısım inşaatının 2886 sayılı yasanın 51/N maddesi uyarınca yapılan ihalesinin 01.09.2000 tarihinde yapıldığını. % 10.15 tenzilat öngören yüklenici teklifinin uygun görülerek taraflar arasında 14.11.2000 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkili davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında daha önce 3CX).()0().(XM).(X)() TL. keşil bedelli “Ankara KHO 2. Kısım Onanını ve Çakmak Sitesi Ek Bina İnşaatı” işine ait 03.07.1996 tarihinde ihalesi yapılan ve 19.09.1996 tarihinde sözleşmeye bağlanan keza 10.09.1998 tarihinde ihalesi yapılarak 27.11.1998 tarihinde sözleşmeye bağlanan iki sözleşmenin daha mevcut olduğunu: 19.09.1996 ve 27.11.1998 s tarihli sözleşme konusu işlerin ikmal edilerek kesin hesaplanılın da iş sahibine zamanında tev di edildiğini, davalı ‘ iş sahibinin kendisine tevdi edilen kesin hesaplarda usulsüz işler yaptığını, bu bağlamda 27.11.1998 tarihli sözleşme kapsamında bulunan iş kalemleri büny esinde yapılmış işlerin bir bölümünü metrekare (m2) ve metreküp (m3) bazında: tamamın farklı yıl Ayadan ile ihaleye çıkan ve farklı tenzilata tabi bulunan 19.09.1996 tarihli sözleşme kapsamında bulunan imalatlara ilave etmek suretiyle kendine çıkarttığı 12.000.000.000 TL olarak saptadığı alacağı ihtirazi kayıtla şirkete ödettirdiğini, böylelikle müvekkili şirketin 27.11.1998 tarihli sözleşmeden dolayı zarara uğratıldığını; Keza 27.11.1998 tarihli sözleşme bünyesindeki eksilen miktarları bu defa 3.460.000.000.000 TL keşif bedelli taahhüt bünyesinde bulunan iş kalemlerine aktarana yolunu seçerek neticede 14.11.2000 tarihli işten davacı firmanın zaranna sebebiyet verdiğini, bu şekli ile farklı sözleşme tenzilata tabi sözleşmeler kapsamında bulunan imalat aktarmalarının yapılamayacağına ilişkin uygulamaya yönelik itirazların iş sahibinin “Kendi prensibimiz” gerekçesi ile kabul gormediğmi. oysa, her üç işin sözleşme esasları ile kendi koşullan dahilinde değerlendirilmesinin gerektiğini ve bunun ayaı zamanda yasanın da gereği olduğunu; Ayrıca benzer uygulama ile davacı, taahhüdü altında bulunan ve 3.912.500.000.000 TL keşif bedelli KHO Çakmak Sitesi Öğrenci Yatakhane Binası tamamlama inşaatı işinden kaynaklanan 925.000.000.00() TL nakit alacak ödenmediği için… 5. Ticaret Mahkemesi’nin 2004/5 E. kayıtlı bulunan davanın derdest olduğunu belirterek neticede davalının prensip uygulaması gerekçesi ile yaptığı hesaplama sonucu kendisini alacaklı göstererek elinde bulundurduğu teminat mektuplarını nakde çevirmesinin kuvvetle muhtemel bulunması nedeni ile 3.460.000.000.000 TL keşif bedelli iş için verilen teminat mektubu üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, usulsüz uygulama nedeni ile davacının davalı nezdinde takriben 500.000.000.000 TL tutarındaki alacağına mahsuben talep ve dava açma hakkı mahfuz kalmak kaydı ile 6.000.000.000 Eski TL (6.000.00 TL) ’nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
04.11.2004 tarihli tensip tutanağının (4) nolu bendi uyarınca 7 adet teminat mektubuna yönelik sataşmasının önlenmesine ilişkin istem içeriği bakımından eksik harcın ikmali talep olunmuş ve davacı yanca teminat mektupları toplam bedeli 561.648.420.000 Eski TL (561.648.42 TL) üzerinden eksik harç 19.11.2004 tarihli makbuzla yatırılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili. KHO Çakmak Sitesi onanını ve ek bina yapımı işinin ilk olarak 1996 yılında 300.000.000.000 TL üzerinden ihaleye çıktığını, yasal artış oranı içinde işin bitmemesi nedeni ile 1998 yılında 1.960.000.000.000 TL keşif bedeli ile Harp Okulu 2. Kısmı ve Çakmak sitesi Ek Bina Tamamlama İnşaatı adı altında ihale edildiğini.ancak yasal artışta işin bitmediğini: bu defa… KHO Çakmak Sitesi 2. kısım Tamamlama İnşaatı adı ile 3.460.000.000.000 TL keşif bedeli ile ihale edildiğini: her üç ihalenin de davacı şirket tarafından kazanıldığını, başlangıçtan sonuna kadar bilumum imalat ve onarımlann davacı yüklenici tarafından sürdürüldüğünü; Bu bağlamda ihaleler arasında ayrılmaz bir ilişki kurulduğunu, kesin hesapların incelenmesi ve sonucun bağlanmasında BİGS.’in 40. maddesi doğrultusunda hareket edildiğini, yüklenici itirazlarının incelenmesi sonucunda oluşan borcun genel hükümlerine göre teklif v erildiği, konunun ihtirazi kaydının yüklenicinin kendi tasarrufu olduğunu. 1 . ihaleye ölçüsü (m2) ve (m2) olan bir kısım imalatın aktarılmasının nedeni olarak ilk ihalede artışı oluşturan imalat kalemlerinin miktarlarında önemli azalmaların gerçekleşmesi olduğunu. BİGS.’in keşif artışı ile ilgili 63.maddesinin ve artan iş miktarının yapılabilmesi için süre uzatımı şartlarını ihtiva ettiğini, ihale kapsamında yasal artış tutarı kadar işin yapılmadığının belirlenmesi halinde: Yasal artışın dışında kaldığı için başka bir ihale yapılmasına gerekçe teşkil eden imalat kalemlerinin, gerçekte ilk ihale kapsamında yaptırılabileceğini, sürenin keşif artışlarına bağlı olarak uzatılması sebebiyle, verilen süre uzatımlarının haksız edinime yol açabileceğini, süre uzatımı dönemi içinde ödenen malzeme fiyat farklarının iş sahibi aleyhine fazla ödemeye sebebiyet verebileceğini, meydana gelen bu hataları düzeltmek için kesin hesapta sözleşme birim fiyatları ile oluşan boşluğun artış oranı doluncaya kadar bir sonraki ihaleden imalat taşınarak doldurulmasını gerektirdiğini, davacı yükleniciye gerek 1. gerekse 2. ihaleden dolayı % 30 keşif artışı ve süre verildiğini ve hak edişlerde de verilen % 30 oranına göre hakediş ödemesi yapıldığını, oysa kesin hesap incelemesinde yüklenicinin 1. ihalede % 18.64; 2. ihalede ise % 26.9 oranında imalatı yaptığını ve % 30 oranında iş yapmadığının tespit edildiğini, bu % 30’un tamamlanmasında açılacak ikinci ihalenin yasal anlamda sakınca yaratabileceğini, birbirini takip eden ihalelerde kesin hesap aşamasında imalatın her ihalenin artış oranına kadar tamaml atı İmasında zaruret bulunduğunu, bu inşaatların son mukayeseli keşiflerine göre: Yapılmayan veya eksik yapılan imalatlarla ilgili olarak 1. ihalede % 11.96; 2. ihalede % 3.10 azalma meydana geldiğini ve 2886 sayılı yasanın 63. maddesine istinaden düzeltmenin yapıldığım, firmanın mağdur edildiği iddiasının doğru bulunmadığım, aktarma işleminin var olan borcun bağlanamayacağını. İşlerin başlama ve bitiş tarihlerinin dikkate alındığında birinci iş bitmeden ikinci işin başlatıldığını, aynı imalatın iki ayrı iş içinde aynı zamanda yapıldığını, benzer şekilde ikinci iş devam ederken üçüncü işin ihale edildiğini ve her iki ihale kapsamında iki hak ediş düzenlendiğinin görüleceğini, bu nedenle davalı idarenin ilkesel hareket ederek aynı imalatın her iki ihalede yer alması nedeniyle aktarma yaptığını. 2002 yılında yapılan “K.H.O Çakmak Sitesi Tamamlama İnşaatı” mn da aynı müteahhit tarafından yapılmasına karşılık bu inşaatın ilk üç ihale ile ilgisi bulunmaması sebebiyle herhangi bir aktarma işlemi yapılmayacağını, dava konusu işlerde: birinci ve ikinci ihale kapsamında yer alan Ek Yatakhane Binası tamamlatılmaması, İkinci ve Üçüncü ihale kapsamında yer alan A Bloğun tamamlatılmasına yönelik olarak bu inşaatın son keşif miktarlarım doldurmak üzere; ikinci ihalenin kesin hesabından ilk ihalenin kesin hesabına; YEA-064 pozlu “Şistli Düşeme Kaplaması” yapılması imalatından 373,4m2 27.581 poz no’lu Tefsiye Tabakası yapılması imalatında 4.277 m2 aktarma yapıldığını, üçüncü ihalenin kesin hesabından ikinci ihalenin kesin hesabına MAKTU-12 No’lo Doğal Komjfoze Taş Döşeme yapılması imalatından da 2511.895 m2 aktarma yapıldığını, 2886 sayılı yasanın 26/son maddesine göre davacının tedbir isteğinin yerinde bulunmadığı belirterek davanın reddini savunmuştur.
BİRLESEN DAVA (ANKARA … HUKUK MAHKEMESİ’NİN 2005/228 ESAS SAYILI DOSYASI) : Davacı iş sahibi vekili tarafından verilen dava dilekçesinde: Davalı şirketin taahhüdü altında bulunan 3.460.000.000.000 TL keşif bedelli… Kara Harp Okulu Çakmak Sitesi 2. Kısım Tamamlama İnşaatı işine ait kesin hesabın çıkartılarak Milli Savunma Bakanlığı inşaat Emlak Ve Nato Enf. Daire Başkanlığı’nca tetkik edilerek davalı şirkete 20/07/2004 günlü yazıyla gönderildiğini ve 06/08/2004 tarihine kadar imzalanması için süre verildiğini, davalı şirketin verilen süre içersinde kesin hesaplara itiraz ettiğini, itirazın davacı bölge başkanlığınca incelendiğini ve bir kez daha değerlendirilmesi için düzenlenen raporun Daire Başkanlığı’na gönderildiğini. Daire Başkanlığı’nca yapılan inceleme sonucunda kesin hesap neticelerinde bir değişiklik olmadığını kesin hesapların tekrar tetkik ve imzası için 27/09/2004 tarihine kadar süre verildiğini, şirketin itirazlarını tekrarlaması üzerine üçüncü kez 20/10/2004 tarihine kadar kesin hesabı incelenip imzalanmasının istendiğini, davalı şirketin 20/10/2004 tarihinde bölge başkanlığına verdiği dilekçeyle kesin hesabı ihtirazi kayıtla imza edeceğini bildirdiğini, anılan kesin hesapta yüklenicinin iş sahibine 501.934.100.000 TL borçlu olduğunun saptandığını belirterek bu miktarın kesin hesap tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi}le birlikte yükleniciden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLESEN DAVAYA CEVAP : Birleşen davada davalı yüklenici vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; Müvekkilinin söz konusu iş nedeniyle iş sahibine karşı borçlu olmadığını, aksine, iş sahibinden alacaklı bulunduğunu, bu alacaklarının tahsili için… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/697 esasında kayıtlı davanın ikame edildiğini ve halen derdest olduğunu bu dosyanın öncelikle anılan 2004/697 esas sayılı dosyayla birleştirilmesine ve haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuş ve… … Hukuk Mahkemesi’nce 16/11/2005 tarihli karar ile açılmış bulunan bu davanın mahkememizin 2004/697 E. sayılı dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Asıl dava; yüklenici tarafından açılmış eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili, birleşen dava ise iş sahibi idare tarafından açılmış kesin hesaba dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2004/697 esas sayılı dosyasında her iki dava yönünden yapılan yargılama sonucunda 16/11/2015 tarih 2004/697 esas 2010/335 karar sayılı kararla asıl davanın reddine birleşen davanın kabulü ile 171.087,97 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Dairesince 22/02/2012 tarih 2011/157 esas 2012/970 karar sayılı ilamla ” Yanlar arasındaki uyuşmazlık 19.09.1996 tarihinde imzalanan… Kara Harp Okulu 2. Kısım Onarımı ve Çakmak Sitesi inşaatı, 27.11.1998 tarihli aynı yer 2. kısım ve Çakmak sitesi ek bina tamamlama inşaatı ile 14.11.2000 tarihli aynı yer Çakmak sitesi 2. kısım tamamlama inşaatı sözleşmelerinden kaynaklanmış olup davacı bu sözleşmeler nedeni ile yaklaşık 500.000,00 TL alacağının ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 6.000,00 TL’nin tahsilini istemiştir. İş sahibi Bakanlık vekili de sözleşmelerin aynı yerle ilgili tamamlama inşaatına ilişkin olup idare zararının önüne geçmek amacıyla 2286 Sayılı Yasa’nın 63. maddesi uyarınca aynı imalâtların kesin hesaplarında kaydırmalar yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş ve birleşen davasında 501.934,10 TL fazla ödemenin istirdadını talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda davacı-birleşen dosya davalısının idareye 171.087,90 TL borçlu olduğu hesaplanmıştır. Her üç işle ilgili ayrı ayrı ihaleye çıkartılarak ayrı sözleşmeler imzalandığı, her sözleşmenin birim fiyatları farklı olduğu ve ihale tenzilatları da her sözleşmede farklılık gösterdiğinden yüklenicinin hakettiği bedel ya da iş sahibinin fazla ödemesi bulunup bulunmadığının her bir sözleşmeye göre ayrı ayrı belirlenmesi ve kesin hesabın buna göre çıkartılması gerekir. Bilirkişilerin bu doğrultudaki görüşü yerinde ise de düzenledikleri rapor ve ek raporda kesin hesabın ne şekilde çıkartıldığı, belirtilen idare alacağının nasıl hesaplandığı mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olarak gösterilmemiştir.
Bu durumda mahkemece hükme esas raporu veren kuruldan hukukçu bilirkişi çıkartılıp yerine kesin hesap konusunda uzman bir teknik bilirkişi de eklenerek oluşturulacak bilirkişi kurulundan her bir sözleşme ile ilgili tarafların iddia ve savunmaları, yüklenicinin her bir sözleşme ile ilgili yapılan kesin hesaplara itiraz dilekçelerinde ileri sürdüğü hususları dikkate alıp incelemek, yapılan hesaplamaları gerekçeli ve denetime elverişli olarak göstermek suretiyle her üç sözleşmenin kesin hesabı çıkarttırılıp değerlendirilmek suretiyle asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. ” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma gerekçesi dikkate alınarak önceden rapor düzenleyen bilirkişiler … dan 03/03/2015 tarihli ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler ek raporunda, asıl dava yönünden yüklenici borçlu olduğundan davacının alacak talebinin yerinde olmadığını, birleşen dava yönünden 3.460.000.000.000 TL bedelli sözleşme nedeniyle davacı idarenin 171.087.903.482 TL (eski) , 300.000.000.000 TL bedelli sözleşmeden dolayı yüklenicinin 37.053.315.411 TL (eski) , 1.960.000.000.000 TL (eski) bedelli sözleşmeden dolayı davacı yüklenicinin 102.277.494.482 TL borçlu olduğunu bildirmişlerdir.
Alınan rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce 03/06/2015 tarihli duruşmada yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişiler …, … ve Mehmet Ali Tahaloğlu’ndan 22/01/2016 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişiler raporlarında özetle; asıl dava yönünden yüklenicinin 3.460.000.000.000 TL bedelli sözlşemeden 111.993,92 TL, 300.000.000.000 TL bedelli sözleşmeden dolayı yüklenicinin 33.208,78 TL , 1.960.000.000.000 TL (eski) bedelli sözleşmeden dolayı davacı yüklenicinin 225.916,17 TL borçlu olduğunu, bu nedenle davacı yüklenicinin alacak talebinin yerinde olmadığını, birleşen dava yönünden ise 3.460.000.000. 000 TL bedelli sözleşmeden dolayı idarenin 111.993,92 TL alacaklı olduğunu bildirmişlerdir.
Alınan rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce 23/03/2016 tarihli duruşmada yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş ve dosya bilirkişiler Ahmet Korkmaz, Mustafa Talat Birgönül ve Okay Görür’den 31/05/2016 tarihli kök ve itiraz üzerine 17/11/2016 tarihli ek rapor alınmıştır.
Son bilirkişi kurulu raporuna göre 3.460.000.000.000 TL bedelli sözleşmeden davacı yüklenicinin davalı idareye 111.994,00 TL borçlu olduğu, 300.000.000.000 TL bedelli sözleşmeden dolayı yüklenicinin idareye 12.515,04 TL borçlu olduğu, 1.960.000.000.000 TL (eski) bedelli sözleşmeden dolayı yüklenicinin 148.677,64 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce son bilirkişi kurulu raporu dikkate alınarak 22/03/2017 tarih 2013/401 esas 2017/242 karar sayılı kararla asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 111.994,00 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … dairesince 29/05/2019 tarih 2018/2647 esas 2019/2616 karar sayılı kararla; “Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl dava kalan iş bedeli alacağının tahsili, birleşen dava ise aynı sözleşmeden doğan yükleniciye yapılan fazla ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 22.02.2012 gün 2011/457 Esas 2012/970 Karar sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık 19.09.1996 tarihli… Kara Harp Okulu 2 kısım onarımı ve Çakmak sitesi inşaaatı, 27.11.1998 tarihli ayrı yer 2. kısım ve Çakmak sitesi ek bina tamamlama inşaatı ile 14.11. 2000 tarihli ayrı yer Çakmak sitesi 2. kısım tamamlama inşaatı sözleşmelerinden kaynaklanmıştır. Her 3 işle ilgili ayrı ayrı ihaleye çıkılarak ayrı ayrı sözleşmeler imzalandığı, her sözleşmede birim fiyatları farklı olduğu ve ihale tenzilatları da sözleşmelerde farklılık gösterdiğinden yüklenicinin hak ettiği bedel ya da iş sahibinin fazla ödemesinin bulunup bulunmadığının her bir sözleşmeye göre gerçekleştiren imalât ve yapılan ödemeler dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Dairemizin az yukarıda tarih ile esas ve karar numarası belirtilen bozma ilamında bu hususlara değinildikten sonra hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundaki hukukcu bilirkişi çıkartılarak kesin hesap uzmanı teknik bilirkişinin katılımı ile oluşturulacak bilirkişi kurulundan her bir sözleşme ile ilgili gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir.
Bozmadan sonra yapılan yargılamada ilk raporu veren kurula kesin hesap konusunda uzman teknik bilirkişi katılmak suretiyle oluşturulan bilirkişi kurulu 03.03.2015 tarihli ek raporunda 1. sözleşmeden dolayı 37.053,31 TL, 2. sözleşmeden dolayı 102.277,48 TL, 3. sözleşmeden dolayı 171.087,90 TL, itiraz üzerine yeniden oluşturulan 2. bilirkişi kurulu 22.01.2016 tarihli raporlarında yükleniciye 1. sözleşmeden dolayı 43.208,78 TL, 2. sözleşmeden dolayı 225.916,17 TL, 3. sözleşmeden dolayı 111.993,92 TL, bu raporada itiraz üzerine oluşturan 3. bilirkişi kurulu da 17.11.2016 tarihli ek raporunda yükleniciye 1. sözleşmeden dolayı 12.515,04 TL, 3. sözleşmeden dolayı 111.994,00 TL fazla ödeme yapıldığı, 2. sözlşmeden dolayı yüklenicinin 148.677,64 TL alacaklı olduğunu bildirmişlerdir.
Bu durumda mahkemece bozmaya uyulduğuna göre bozma gereğince işlem ve değerlendirme yapılması zorunlu hale geldiği Dairemiz bozma ilamında her 3 sözleşme ile ilgili ayrı ayrı kesin hesap çıkartılarak değerlendirme yapılması gerektiği belirtildiğine göre bozmadan sonra alınan rapor ve ek raporların değerlendirilerek her 3 sözleşme yönünden hangi kesin hesaba itibar edildiği gerekçesi de belirtilmek surtiyle kararda gösterilip yine her 3 sözleşmede davacı-birleşen dosya davalısı yükleniciye fazla ve eksik ödemeler toplanıp mahsup edilmek suretiyle asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken 1. ve 2. sözleşme ile ilgili olarak eksik ya da fazla ödeme olup olmadığı değerlendirilmeksizin bozmadan sonra alınan 2. ve 3. bilirkişi kurulu raporlarında sadece 3. sözleşme ile ilgili hesaplanan 111.994,00 TL fazla ödeme miktarına itibar edilerek birleşen davada bu miktardaki fazla ödemenin istirdadına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflar arasında 19.09.1996 tarihli… Kara Harp Okulu 2 kısım onarımı ve Çakmak sitesi inşaaatı, 27.11.1998 tarihli ayrı yer 2. kısım ve Çakmak sitesi ek bina tamamlama inşaatı ile 14.11. 2000 tarihli ayrı yer Çakmak sitesi 2. kısım tamamlama inşaatı sözleşmeleri imzalanmıştır.
Davacı yüklenici asıl davada söz konusu sözleşmelerden doğan kalan iş bedeli alacağın tahsili, birleşen dosyada ise davacı idare sözleşme nedeniyle yapılan ödemelerin istirdatı talebiyle dava açmıştır.
Yargıtay … Dairesince önceki bozma kararından sonra alınan rapor ve ek raporların değerlendirilerek her 3 sözleşme yönünden hangi kesin hesaba itibar edildiği gerekçesi de belirtilmek suretiyle kararda gösterilip yine her üç sözleşmede davacı – birleşen dosya davalısı yükleniciye fazla ve eksik ödemeler toplanıp mahsup edilmek suretiyle asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere 22/02/2012 tarihli bozma kararından sonra mahkememizce önceki heyetten bir ek rapor ve iki ayrı heyetten kök rapor ve son bilirkişi kurulundan ek rapor alınmıştır.
Son bilirkişi kurulu tarafından yapılan kesin hesabın denetime elverişli sözleşme ve imatalara uygun ve kesin hesaba itiraz üzerine yapılan 25/08/2004 tarihli hakedişe uygun olarak yapılması nedeniyle hükme esas alınmış ve asıl davanın taleple bağlı kalınarak 6.000,00 TL üzerinden kabulüne, birleşen dosyadaki davacı idare tarafından açılan davanın ise, yapılan mahsup sonucunda idarenin bakiye alacağı kalmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından 12/10/2021 tarih 2021/145 esas 2021/769 karar sayılı kararla birleşen davadaki istemin asıl davada resen mahsubu suretiyle birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği, asıl ve birleşen dosyada ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın yüklenici tarafından 300.000,00 TL ve 1.960.000,00 TL lik sözleşmelerden kaynaklanan alacağa yönelik olarak açıldığı, birleşen davanın iş sahibi bakanlık tarafından 3.460.000,00 TL bedelli sözleşmeye dayalı olarak açıldığı, hükme esas alınan 17/11/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda 300.000,00 TL bedelli sözleşmeden dolayı yüklenicinin idareye 12.515,04 TL borçlu , 1.960.000,00 TL bedelli sözleşmeden dolayı yüklenicinin idareden 148.677,64 TL alacaklı olduğu, buna göre yüklenicinin idareden asıl davaya konu edilen her iki sözleşmeden dolayı 136.162,60 TL alacaklı olduğu, asıl davadaki yüklenicinin bu miktarda davasında haklı olduğu ancak davanın 6.000,00 TL miktar üzerinden açıldığı, bu nedenle talepte bağlı kalınarak 6.000,00 TL üzerinden davanın kabulü gerektiği, ( her ne kadar bozma ilamına uyulduktan sonra davacı yüklenici vekili ıslah hakkını kullanmak için süre talep etmiş ise de bozma kararından sonra tahkikata ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığından ıslaha ilişkin süre talebinin reddine karar verilmiştir.) birleşen dava yönünden bilirkişi ek raporunda 3.460.000,00 TL bedelli sözleşmeden dolayı idarenin 111.994,00 TL alacağının bulunduğunun belirtildiği, birleşen dava yönünden davacı idarenin bu miktarla davasında haklı olduğu ve davanın kısmen kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında asıl davaya konu sözleşme 3.460.000,00 TL ve birleşen davaya konu sözleşmeler 300.000,00 ve 1.460.000,00 TL olarak yazılmış ise de her iki dava dilekçesinden de anlaşılacağı asıl davanın yüklenici tarafından 300.000,00 TL ve 1.960.000,00 TL lik sözleşmelerden kaynaklanan alacağa yönelik olarak açıldığı, birleşen davanın iş sahibi bakanlık tarafından 3.460.000,00 TL bedelli sözleşmeye dayalı olarak açıldığı, nitekim 22/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda da birleşen davaya konu sözleşme olarak 3.460.000,00 TL bedelli sözleşme gösterildiği anlaşılmakla hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporundaki dava konusu sözleşmelere ilişkin tespitler mahkememizce yukarıdaki şekilde düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin 2019/471 esas sayılı asıl dosyadaki dava yönünden,
a-Davacının davasının taleple bağlı kalınarak kabulü ile, 6.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
b-Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
c-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 7.663,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
ç-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafça yapılan 14.355,00 TL (bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
2-Birleşen 6 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/228 esas sayılı dosyada ki dava yönünden,
a-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 111.994,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
b- Davacının fazlaya dair isteminin reddine,
c-Alınması gerekli 7.650,31 TL harçtan peşin alınan 6.776,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 874,11 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
ç-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen (kabul ve red oranına göre) 14.589,43 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen (kabul ve red oranına göre) 35.745,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan 17.310,10 TL (bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 3.862,31 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yatırılan 6.776,20 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde… Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2022

Başkan…
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır