Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/261 Esas – 2022/886
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
…
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/261 Esas
KARAR NO : 2022/886
HAKİM :…
KATİP :…
DAVACI …
DAVALILAR …
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan alacak (ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında çalıştırılan dava dışı işçinin işten çıkartılması sonucunda müvekkil ile davalılar aleyhine 4857 sayılı Yasadan kaynaklı bir kısım alacaklarının tahsili için dava açıldığını, … 22. İş Mahkemesi’nin 2017/102 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, ilamın infazı aşamasında da … 20. icra Müdürlüğü’nün 2018/5257 Esas sayılı dosyasına müvekkili tarafından 13.714,45 TL ödendiğini, davalılar ile imzalanan sözleşme ve yürürlükteki sair mevzuat gereğince ödenen tutardan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkili idare tarafından ödenmek zorunda kalınan meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan rucuan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili, davanın süresinde açılmadığını, süre yönünden reddi gerektiğini, müvekkilleri aleyhine açılan bu davanın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, ihale makamı olan davacının işlerinde, müvekkili şirket bünyesinde çalışan işçiler tarafından davacı taraf ve müvekkilleri aleyhine pek çok dava açıldığını, iş bu davalar davacının tek taraflı ve haksız olarak gerçekleştirdiği ihalenin iptali eylemi sonrasında açılmış olduğunu, davacının kendi kusurlu davranışlarıyla davaların açılmasına sebebiyet verdiğini savunarak, reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR:Yapılan yargılama sonucunda Mahkememizce 30/01/2020 Tarihli, 2019/453 Esas-2020/53 Karar sayılı karar ile davanın usulden reddine karar verilmiş, anılan kararı davacı vekili istinaf etmiş, tesis edilen bu karar, … BAM 23. HD’nin 23/02/2022 Tarih, 2020/608 Esas-2022/277 Karar sayılı karar ile “davalıların adi ortaklık halinde olup bölünebilir nitelikteki para borcu bakımından müteselsilen sorumlu oldukları, mahkemece bu hususun dikkate alınarak yargılamaya devam edilmesi, deliller toplandıktan sonra esas hakkında hüküm kurulması gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Mahkememizce … BAM 23. HD’nin 23/02/2022 Tarih, 2020/608 Esas-2022/277 Karar sayılı kararına uyulmuştur.
Nitelikli hesap uzmanı, bilirkişiden rapor alınmış, anılan raporda; taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, dava dışı işçinin bu sözleşme kapsamında çalıştığı, anılan işçinin işçilik hakları dolayısıyla davanın tarafları aleyhine açtığı … 22. İş Mahkemesi’nin 2017/102 Esas-2018/113 Karar sayılı dosyasındaki davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın … 20. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5257 takip sayılı dosyasında infaz edildiği, davacının kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, UBGT ücreti, harç ve yargılama gideri olmak üzere toplam 13.714.51 TL işçilik ödemesi yaptığı, ödeme tarihi olan 07/05/2018’den itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan alabileceği, adi ortaklığı oluşturan şirketlerin borçlardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olacakları, adi ortaklığın da sözleşme tarafı olması ve adi ortaklık hükümleri çerçevesinde sorumlu olabileceği görüş olarak açıklanmıştır.
GEREKÇE:Dava, üst işveren sıfatıyla ödenen işçilik haklarının, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri uyarınca alt işveren davalılardan rucuan tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacı Kurumun, hizmet alım sözleşmeleriyle davalılardan hizmet aldığı, anılan hizmetin davalıların temin ettiği işçiler tarafından yerine getirildiği, dava dışı işçinin asıl işveren sıfatıyla işçilik haklarının tahsili bakımından tarafları dava ettiği, davanın kabul edildiği, davacının işçilik haklarına dayalı ödeme yaptığı, aralarındaki hizmet alım sözleşmesi ve ekleri uyarınca rucuan tahsili için işbu davayı açtığı hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki çekişme, dava dışı işçinin açtığı dava sonucu üst işveren sıfatıyla ödenen işçilik haklarının, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi ve ekleri uyarınca rucuan tahsili koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
İddia, savunma, iş mahkemesi dosyası, icra takip dosyası içeriği, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri ve diğer kanıtlardan dava dışı işçinin, davalıların işçisi olarak davacıya ait işyerinde hizmet verdiği anlaşılmaktadır. Mahkeme kararı ve icra dosyası ile davacının, üst işveren sıfatıyla dava dışı işçiye ödeme yaptığı yönü de sabittir. Davalılar, davacıya ait işyerinde hizmet alım sözleşmelerine uygun şekilde işçileriyle hizmet vermişlerdir. Taraflar arasındaki sözleşme ve eklerinde çalıştırdıkları işçilerin iş mevzuatından kaynaklı tüm haklarından doğan sorumluluğu nihai olarak üstlenmişlerdir. O halde, sözleşme uyarınca davacı üst işverenin rücu hakkı kabul edilmelidir. Alt işveren davalılar, dava dışı işçiye ödenen işçilik hakları bakımından kural olarak kendi çalıştırdıkları dönem itibariyle sorumlu olacaktır. Davacının ödemesine konu kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ve UBGT ücretinin tamamı rücuya tabidir.
Adi ortaklığın sorumluluğu ise, müşterek ve müteselsildir.
Davalılar, tacir olup avans oranında temerrüt faizi istenmesinde bir yanlışlık görülmemiştir.
Davacı ödediği tarih itibariyle rücu hakkı kazanacağından bu tarih itibariyle temerrüt faizi talep etmesi de yerinde görülmüştür.
Bu durum karşısında, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1-Davacının davasının kabulüne, 13.714,51 TL alacağının ödemenin yapıldığı 07/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans oranında temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 936,84 TL harçtan peşin alınan 234,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 702,63 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 234,21 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00. TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.828,03 TL ( 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 269,90 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 507,33 TL posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/12/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim…
¸e-imzalıdır