Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/2 E. 2022/513 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/2 Esas – 2022/513
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/2 Esas
KARAR NO : 2022/513

BAŞKAN :…
KATİP ….

DAVACILAR …
DAVALILAR …
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; amaç ve faaliyetleri arasında madencilik bulunmayan … Enerji Üretim A.Ş. 05/11/2018 tarihinde madencilik faaliyetinde bulunabileceğine dair ana sözleşme değişikliği yaptığını, bu tarihe kadar şirketin amaçları arasında madencilik faaliyeti ile iştigal etmek olmadığını, madencilik yapmak, şirket ana sözleşmesinde şirketin amaçları arasında olmadığı halde ruhsatsız olarak maden işleri ile iştigal eden firmalar hakkında Ticaret Bakanlığınca Türk Ticaret Kanunu’nun 210/3 maddesi gereğince soruşturma yapılarak fesih davası açılması gerektiğini, söz konusu şirketler hakkında fesih davası açılması için yaptığı başvurunun Ticaret Bakanlığınca zımnen reddedilmesi üzerine zımnen ret işlemine karşı idari yargıda iptal davası açıldığını, ancak …2. İdare Mahkemesinin 2021/1988 esas ve 2021/1752 karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verildiğini, anılan kararın kesinleşmesi üzerine sayın mahkemenizde dava açma zorunluluğu hasıl olduğunu, idari yargıda dava açılırken davalı olarak sadece “idare” taraf gösterilebildiğinden iptal davasında şirketler taraf olarak gösterilmediğini, ancak işbu davada fesih talebinin muhatabı oldukları için dava şirketlere de yöneltildiğini, müvekkillerinden bazıları Karakurt Barajı’nın memba kısmındaki taşınmazların malikleri olup; taşınmazları su altına kaldığını, müvekkillerinin bazıları ise (… … ) Barajın mansap kısmında kalan taşınmazların malikleri olup taşınmazları sudan etkilendiğini, tüm müvekkillerinin, taşınmazlarının sudan etkilenmesi nedeniyle çeşitli davalarda davacı ve davalı sıfatı ile yer aldığını, Sarıkamış ilçesi Karakurt Köyü sınırları içinde bulunan Karakurt Barajı ve HES inşaatında kullanılmak üzere barajı yapan … Enerji Anonim Şirketi ruhsatsız yani kaçak bir malzeme ocağı (taş ocağı) işlettiğini, ana sözleşme değişikliğinin yapıldığı 05/11/2018 tarihinden önce şirketin amaçları arasında olmadığı halde madencilik faaliyeti ile iştigal edildiğini, bu nedenle Türk Ticaret Kanunun 210/3 maddesi gereğince şirketin feshi için dava açılması gerektiğini, zira şirket amacı içinde madencilik faaliyeti olmadığı halde 05/11/2018 tarihine kadar madencilik faaliyetine devam ettiğini,… AŞ ile diğer şirketlerin birlikte hareket ettiğini, ruhsatsız olduğu tespit edilen taş ocağının bu üç firma tarafından işletildiğini, bu nedenle bu şirketler hakkında da TTK’ nın 210/3 maddesinin uygulanması gerektiğini, Kültür Ve Turizm Bakanlığı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 22.04.2010 tarih ve 765 sayılı “BARAJ ALANLARINDAN ETKİLENEN TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ KORUNMASI”na dair ilke kararına aykırı hareket edildiğini belirtmiş ve açıklanan nedenlerle kamu düzenine ve işletme konusuna aykırı işlemlerde bulundukları kesin olarak kanıtlanmış olan … Enerji Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi, Energo Pro İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve AGE Enerji Üretim Anonim Şirketi hakkında fesih kararı verilmesini, yargılama sonuçlanıncaya kadar şirketlere tedbiren kayyım atanmasını, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara tahmil edilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı Ticaret Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden dava şartının bulunmadığını, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını, esas yönünden de dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların hukuki dayanaktan yokun olduğunu belirtmiş ve dilekçesinde gösterdiği sebeplerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Age Enerji vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dava ile ilgili hiç bir ilgi ve alakasının olmadığını, müvekkilinin yüklenici olup kendisine atfedilen yükümlülükleri yerine getirdiğini, müvekkili şirketin dava konusu yerde dava konusunu içeren hiç bir faaliyetinin olmadığını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ve Energo Pro vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların taraf sıfatının bulunmadığını, TTK 210 maddesine göre şirketlerin fesih davasının sadece ticaret bakanlığının açabildiğini, müvekkili şirketlerin taraf sıfatlarının bulunmadığını, görev itirazında bulunduklarını, ticaret bakanlığının dava açıp açmama konusundaki takdir hakkının yargısal denetiminin sadece idare yargı merci nezdinde yapılabileceğini, esas yönünden TTK 210/3 fıkrası bağlamında açılacak fesih davasının son derece sıkı kayıt ve şartlara tabi tutulduğunu, somut durumda bu şartların gerçekleşmediğini, ruhsatsız taş ocağı işletildiği iddiasının vakıaları ilgili mevzuatı ve derdest davaların tam olarak açıklamadan ortaya atılan dayanaksız bir iddia olduğunu, kültür ve tabiat varlıları ile ekolojik dengenin korunmasını düzenleyen mevzuatın somut ihtilaf ile herhangi bir ilgisinin olmadığını belirtmiş ve dilekçesinde bildirdiği diğer sebeplerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE;
Dava, TTK 210/3 maddesi gerekçe gösterilerek açılan şirketlerin feshine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı şirketlerin TTK 210/3 maddesi gereğince fesih davası açılması için ticaret bakanlığına yapılan başvurunun reddedilmesi üzerine …2. İdare mahkemesinin 2021/1998 esas sayılı dosyasında açılan davada verilen asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin görev yönünden red kararı üzerine bu davanın açıldığı beyan edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Gümrük ve Ticaret Bakanlığının düzenleme ve denetleme yetkisi başlıklı 210. Maddesi; ” (1) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu Kanunun ticaret şirketlerine ilişkin hükümlerinin uygulamasıyla ilgili tebliğler yayımlamaya yetkilidir. Ticaret sicili müdürlükleri ve şirketler bu tebliğlere uyarlar. Ticaret şirketlerinin, bu Kanun kapsamındaki işlemleri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanları tarafından denetlenir. Bu denetimin ilkeleri ve usulü ile denetime tabi işlemler Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle düzenlenir.
(2) Diğer bakanlık, kurum, kurul ve kuruluşlar, ancak kendilerine kanunla tanınan yetkinin sınırları içinde kalmak şartıyla ve öngörülen amaç, konu ve şekle tabi olarak şirketlere ilişkin düzenlemeler yapabilir.
(3) Kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde veya bu yönde hazırlıklarda ya da muvazaalı iş ve faaliyetlerde bulunduğu belirlenen ticaret şirketleri hakkında, özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca, bu tür işlem, hazırlık veya faaliyetlerin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde fesih davası açılabilir. ” hükmüne haizdir.
Yapılan yargılama sonucunda davacı tarafından TTK 210/3 maddesi gereğince davalı şirketlerin fesih için iş bu davanın açıldığı, anılan hüküm gereğince şirketler hakkında fesih davası açmaya ticaret bakanlığının yetkili olduğu, davacının 210/3 maddesi kapsamında fesih davası açmaya yetkisinin bulunmaması nedeniyle davada aktif husumetinin bulunmadığı, diğer taraftan davanın şirketlere karşı açılabileceği dikkate alındığında Ticaret Bakanlığının pasif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafından davalı şirketlere karşı açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ve davacı tarafından davalı bakanlığa karşı açılan davanın aktif ve pasif husumte yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı şirketlere karşı açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davacı tarafından davalı bakanlığa karşı açılan davanın aktif ve pasif husumte yokluğu nedeniyle reddine,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-a-Davalı şirketler kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı şirketlere ödenmesine,
b-Davalı bakanlık kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı bakanlığa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı Age tarafından yapılan 105,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Artan masrafın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2022

e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır