Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/190 E. 2023/549 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/190 Esas – 2023/549
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/190 Esas
KARAR NO : 2023/549

BAŞKAN …
ÜYE …
ÜYE …
KATİP
DAVACI …
VEKİLLERİ : Av…
Av. ..

DAVALI :…
VEKİLİ : Av…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından, davalı şirkete temin edilen…. yönünden 13.12.2021 tarihli 2.032.336,11 TL ve 4.012.149,35 TL bedelli iki adet fatura keşide edildiğini, faturaların davalı tarafça kabul edildiğini, fatura münderecatlarının TTK 23. Madde anlamında kesinleştiğini, bu hususun taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığnı, fatura bedellerinin ne zaman ödeneceği hususu….Yönetmeliğinin 25/1-e maddesinde düzenlendiğini, buna göre; “Piyasa işletmecisi tarafından kendisine yapılan ödemeyi, kendisine ödeme yapılan takvim ayını izleyen ayın en geç beşinci işgününe kadar ilgili üreticilere öder.” hükmünün bulunduğunu, madde uyarınca davalı taraf fatura bedellerini en geç 07.01.2022 tarihine kadar ödemek zorunda olduğunu, söz konusu fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine 10.01.2022 tarihinde…. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı taraf takibe borca ve yetkiye itiraz ettiğini, davalının icra müdürlüğünün yetkisine itirazı yasal dayanaktan yoksun olduğunu, kökleşmiş ve artık aksi bulunmayan yargıtay kararları uyarınca para alacaklarında alacaklının yerleşim yeri mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olduğunu, davalı taraf takibi uzatmak için borca itiraz etmiş, arabuluculuk safhasında borcun önemli bir bölümünü ödediğini, davalının arabulunun yetkisine ilişkin itirazı hakkında bir aydan daha fazla bir süre sonra karar verildiğini, davalı da bu süre zarfında muhtelif tarihlerde davacı şirkete takibe konu borca ilişkin ödemeler yaptığını, yapılan ödemeler icra müdürlüğü dosyasına haricen tahsil beyanı olarak bildirildiğini, yukarıda zikredilen yönetmeliğin 25/3. Maddesi ise; “Görevli tedarik şirketinin, ödemede temerrüde düşmesi halinde 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı iki katı oranında uygulanır.” hükmü uyarınca talep edilmesi gerek faizin dahi altında faiz talep edildiğini, son olarak davalı haksız olarak icra takibine, borca, faizine ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu, takibin haksız olarak durmasına neden olan davalı itirazından sonra daacıya muhtelif tarihlerde toplam 6.806.383,54 TL ödeme yaptığını,….Kurulu’nun yerleşik içtihatlarında; ilamsız takiplerde dava açılmadan önce ancak itirazdan sonra ödeme yapılması halinde yapılan ödeme yönünden itirazın iptali davası açılmasında alacaklının hukuki yararı bulunmadığını belirttiğini, bu nedenle dava değeri belirlenirken bu husus dikkate alınmış ve davalı tarafından dava açılmadan önce ancak itirazdan sonra ödenen meblağ mahsup edilerek belirlendiğini, davalı şirket icra takibine haksız bir şekilde itiraz etmiş, akabinde dosya borcunun büyük bir kısmını ödediğini, yapılan ödemeler mahsup edilerek bakiye 17.151,79 TL yönünden itirazın iptaline, davalının itiraz ettiği miktar üzerinden aleyhine %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesi ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ….Kurulu’nun yerleşmiş içtihatlarıyla da sabit olduğu üzere, itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkün olduğunu ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü olmadığını, bu noktada, yasal mevzuat çerçevesinde yapılmış olan ödemelerin kötü niyet yahut hukuka aykırılık teşkil etmediği sabit olduğunu, davacı tarafça, 10.01.2022 tarihinde başlatılan icra takibi ile 6.410.305,96 TL ASIL ALACAK ve 8.413,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.418.719,49 TL’nin, asıl alacak olan 6.410.305,96 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %15,75 Avans Faizi, icra harç ve giderleri ile birlikte tahsili talep edildiğini, davalı şirket tarafından, 09.02.2022 tarihinde asıl alacağa mahsuben 2.000.000-TL; 14.02.2022 tarihinde 2.000.000-TL; 25.02.2022 tarihinde 398.156,61-TL ve 2.012.149,35- TL ödendiğini, davalı şirket tarafından ayrıca, icra takibi nedeni ile doğmuş olan faiz, harç ve vekalet ücretine istinaden 25.02.2022 tarihinde 396.077,58-TL ödeme daha yapıldığını, söz konusu ödemelere ilişkin dekontlar dilekçemiz ekinde sunulduğunu, davalı şirket tarafından işbu davanın ikamesinden önce davacı taraf toplamda 6.806.383,54-TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın öncelikle harca esas tutar olarak gösterdiği 17.151,79-TL’yi neye istinaden talep ettiğini açıklaması gerektiğini, davacı yan, dava açılmadan önce ancak itirazdan sonra ödeme yapılması halinde yapılan ödeme yönünden itirazın iptali davası açılmasında hukuki yararı bulunmadığını ikrar ettiğini, icra takibine konu miktarın tamamının (6.418.719,49 TL) %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın talep etiğini, inkar tazminatı asıl alacağa bağlı olarak talep edilebilen feri nitelikli bir talep olup, takip toplamı üzerinden talep edilemeyeceği gibi, dava edilmeyen asıl alacak yönünden de talep edilemeyeceği belli olduğunu, davacı tarafın ikrarıyla ve dahi sunulan dekontlarla da sabit olduğu üzere, takibe konu asıl alacağın tamamı ve daha fazlası ödendiğini, icra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesine göre hüküm altına alınacak icra inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerektiği, bir başka deyişle icra inkâr tazminatının hukuksal niteliği gözetildiğinde asıl alacağın fer’isi niteliğinde olan alacaklar ile diğer kalemlerin icra inkâr tazminatı hesabında dikkate alınamayacağı açık olduğunu beyan etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, fatura alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı tarafından 13/12/2021 tarihli 2 adet faturaya dayalı olarak 6.410.308,96 TL asıl alacak ve 8.413,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.418.719,49 TL alacağın tahsili için …Esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, davalı tarafından ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından takiple dava tarihi arasında 6.806.383,54 TL ödeme yapılmış olup, taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı tarafından bakiye alacak, vekalet ücreti, faiz ve icra masrafları yönünden itirazın iptali talebiyle 17.151,79 TL üzerinden iş bu dava açılmıştır.
Dava dilekçesinde icra inkar tazminatının itiraz edilen miktar üzerinden hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davacı, … Yönetmeliği’nin 25/a maddesi gereğince davalının en geç fatura bedellerini 07/01/2022 tarihinde ödemek zorunda olduğunu iddia etmiştir.
… Yönetmeliği’nin 25. Maddesinde “İhtiyaç fazlası enerjinin bedelinin ödenmesi ve satın alınması
“başlıklı 25. Maddesinde ” Görevli tedarik şirketi, … kapsamında satın almakla yükümlü olduğu enerji miktarı için her bir üreticiye her bir fatura dönemi için yapacağı ödeme tutarını hesaplamak için sırasıyla aşağıdaki işlemleri yapar:
a) 24 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında satın almakla yükümlü olduğu enerjimiktarı için yapılacak ödemeyi; 23 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre her bir üretici için belirlenerek kendisine bildirilen ihtiyaç fazlası üretim miktarını 24 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenen fiyatla çarparak belirler.
b) Bu fıkranın (a) bendine göre her bir üretici için bulduğu bedelleri kaynak bazında toplayarak kaynak bazında yapılacak ödemeyi belirler. c) 24 üncü maddenin dördüncü fıkrası kapsamında satın almakla yükümlü olduğu enerji miktarı için yapılacak ödemeyi; 23 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre her bir üretici için belirlenerek kendisine bildirilen ihtiyaç fazlası üretim miktarını ilgisine göre en düşük olan fiyatla çarparak belirler.
ç) Bu fıkranın (b) bendine göre kaynak bazında belirlediği bedellerin toplamı ile (c) bendi kapsamında belirlenen bedeli toplayarak ilgili fatura dönemi için piyasa işletmecisine bildireceği lisanssız üreticilere ödenecek toplam bedeli (…) belirler.
d) Bu fıkranın (ç) bendi uyarınca belirlenen …. miktarını piyasa işletmecisine piyasa yönetim sistemi üzerinden her ay uzlaştırma işlemlerini düzenleyen ilgili mevzuat hükümlerinde uzlaştırmaya esas veriş-çekiş birimi konfigürasyonlarında yer alan sayaçların değerlerinin bildirilmesine ilişkin düzenlenmiş takvime uygun olarak bildirir.
e) Piyasa işletmecisi tarafından kendisine yapılan ödemeyi, kendisine ödeme yapılan takvim ayını izleyen ayın en geç beşinci işgününe kadar ilgili üreticilere öder (Ek ibare:RG-11/8/2022- 31920) ve ödemelerin tamamlanıp tamamlanmadığını, bahse konu tarihi takip eden hafta içinde Kuruma bildirir..
.” hükmünü içermektedir.
….nden gelen yazı cevabına göre davalıya 24/12/2021 tarihinde ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Buna göre davalı şirketin 07/01/2022 tarihinde dava konusu faturalar yönünden temerrüte düştüğü, davacının bu tarihten itibaren faiz talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Borçlunun temerrüte düşmesi nedeniyle alacaklının yapılan ödemenin öncelikle işlemiş faizden mahsup etme hakkı bulunmaktadır.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre, ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsubu sonucunda, son ödeme tarihi olan 25/02/2022 tarihi itibariyle davacının 17.643,00 TL asıl alacağının kaldığı tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, takip konusu 2 adet faturadan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra toplam davalı tarafından 6.806.383,54 TL ödeme yapıldığı, son ödeme tarihinin 25/02/2022 olduğu, son ödeme tarihi itibariyle ödeme miktarının borçtan mahsubu sonucu davacının 17.643,00 TL asıl alacağının kaldığı, 17.643,00 TL asıl alacak ve ferileri yönünden itirazın iptali talebinde davacının haklı olduğu, ancak talebin 17.151,79 TL olması nedeniyle taleple bağlı kalınarak 17.151,79 TL üzerinden itirazın iptali gerektiği kanaatine varılmakla, itirazın iptaline, hükmedilen alacağa 25/02/2022 tarihinden itibaren avans faizi oranında faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacı her ne kadar itiraz edilen miktar üzerinde icra inkar tazimatına hükmedilmesini talep etmiş ise de, dava tarihi itibariyle davacının haklı olduğu alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, İİK 67. Maddesine göre icra inkar tazminatının hükmedilen miktara göre belirleneceği dikkate alınarak, itirazın iptaline karar verilen 17.151,79 TL miktar üzerinden belirlenen icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazladan talep edilen icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Diğer taraftan itirazın iptali davasında dava değeri takip talebinde gösterilen alacağın itiraz edilen ve itirazın iptali talep edilen miktardır. İcra inkar tazminatı ve takip tarihinden sonra işlemiş faiz dava değerine dahil değildir. İcra inkar tazminatının dava değerine dahil olmaması nedeniyle peşin harcın yatırılmasının gerekmediği, harç yatırılmış olsa bile itirazın iptali davasının dava değerini etkilemeyeceği dikkate alınarak, yargılama giderleri asıl alacak üzerinden hesaplanmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, …. esas sayılı dosyasında davalı tarafından ödeme emrine yapılan itirazın 17.151,79 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-25/02/2022 son ödeme tarihinden itibaren 17.151,79 TL asıl alacağa avans faiz oranında faiz İŞLETİLMESİNE,
3-Davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
4-Hükmedilen alacağın %20 si olan 3.430,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Alınması gerekli 1.171,63 TL harçtan peşin olarak alınan 292,91 TL’nin mahsubu ile bakiye 878,72‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE ÖDENMESİNE,
5-İcra inkar tazminatı için davacı tarafça yatırılan 109.615,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen (kabul ve red oranına göre) 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan 1.171,63 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 873,50 TL (ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde taraflara İADESİNE,
10-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince…. bütçesinden karşılanacak olan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı YAZILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/07/2023

Başkan…
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır