Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/186 E. 2023/190 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/186 Esas – 2023/190

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/186 Esas
KARAR NO : 2023/190

HAKİM : …
KATİP ….

DAVACI : …

DAVALI :…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketle davalı arasında 001884123503 sözleşme hesap 102108000 müşteri nolu ticarethane elektrik abonelik sözleşmesi bulunmakta olup, borçlunun anılan sözleşmeden ve elektrik tüketiminden kaynaklı fatura ve ek tahakkuk bedellerini ödemediği, Müvekkilce alacağın tahsili amacıyla Merkezi Takip Sistemi 2020/609718 MTS sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlu tarafından vekili aracılığıyla icra takibine itiraz edildiği, İtiraz üzerine müvekkilce arabuluculuk yoluna başvurulduğu, anlaşma sağlanamadığı, öne sürülerek, Davalarının kabulü ile Merkezi Takip Sistemi 2020/609718 MTS sayılı dosyaya vaki itirazın iptaline, davalı/borçlu aleyhine alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi talep edilmektedir.
CEVAP:
Davalı şirket vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; alacağın zaman aşımına uğradığını, davacı tarafın HMK 194. hükmüne göre davasını dayandırdığı deliller, dava dilekçesinin içeriğinde yer alan iddiaları kanıtlar bilgi ve belgeler sunulmadığından davayı somutlaştırma yükünün ihlal edildiğini, davacı şirketle elektrik abonelik sözleşmesi yapıldığı ancak fiyatın fazla gelmesi sebebiyle müvekkilin sözleşmeyi feshettiğini, müvekkili şirketin sözleşmeyi feshetmesine rağmen davacı tarafın müvekkili şirketin kullanmadığı enerji bedelini de müvekkiline fatura ettiğini, ayrıca yasal dayanağı olmamasına rağmen faturaya cayma bedeli yansıttığını, dolayısıyla müvekkili şirketin davacı şirkete karşı her hangi bir borcu bulunmamakta olup, davacının müvekkili aleyhine icra takibi başlatmasının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, müvekkil şirketin söz konusu ödeme emrine itirazını 19.08.2020 tarihinde yaptığını, davacı şirketin ise itirazın iptali davası için kanunda öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süreyi geçirdiğini belirtilerek, öncelikle davanın dava şartı yönüyle usulden reddine, esastan reddine, takibin de haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmektedir.
DELİLLER:
Merkezi Takip Sistemi’nin 2020/609718 nolu dosyası, elektrik abonelik sözleşmesi, fatura, bilirkişi raporu ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın, ticari elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında 001995123503 sözleşme hesap numaralı, 102108000 müşteri numaralı ticarethane elektrik abonelik sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, varsa davalının elektrik tüketiminden ve taahhüt çıkış bedeli cezasından kaynaklı fatura borcu olup olmadığı, noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, davalının tükettiği elektrik bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için takip yapıldığını,davalının yaptığı itirazın haksız olduğunu öne sürmektedir.
Davalı ise, sözleşmenin fiyatın fazla gelmesi nedeniyle kendilerince fesih edildiğini, davacının kullanmadıkları enerji bedelini fatura ettiğini ve cayma bedelini yansıttığını, davacıya her hangi bir borcu bulunmadığını, öne sürmektedir.
Merkezi Takip Sistemi’nin 2020/609718 nolu dosyası incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine ”Abone/Müşteri No:DİGER ALACAK-83, Belge/Fatura Tarihi:27/01/2020, Son Ödeme Tarihi:11/08/2020, Tutar :64.933,80 TL, Takip Dayanağı Belge Bilgileri:17/01/2020 tarihli, 27/01/2020 ödeme tarihli, 64933.80 tutarındaki 1F12020000003431 nolu fatura Abone/Müşteri No:DİGER ALACAK-83, Belge/Fatura Tarihi :27/01/2020, Son Ödeme Tarihi :11/08/2020, Tutar :6.822,38 TL, Takip Dayanağı Belge Bilgileri:17/01/2020 tarihli, 27/01/2020 ödeme tarihli, 64933.80 tutarındaki 1F12020000003431 nolu fatura” dayanak gösterilerek, 64.933,80 TL asıl alacak, 6.822,38 TL işlemiş faiz 27.01.2020 – 11.08.2020 arası, 1.228,03 TL KDV, 1.228,03 TL KDV olmak üzere toplam 74.212,24 TL alacak için 11/08/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalı / borçlu tarafından 18/08/2020 tarihinde yasal süresi içinde borca itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı tarafça 2004 sayılı İİK’nın 67. Maddesi hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan deliller ve dosya kapsamı incelenmek suretiyle, dosya elektrik mühendisi bilirkişi Hami Çelebi’ye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından sunulan 03/11/2022 tarihli ön raporda; rapor düzenlenebilmesi için; ”Taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesinin okunaklı sureti, Davalının abonelik sonlandırması ile ilgili talebi ile abonelik iptaline ilişkin belgelerin suretleri, davaya konu 001995123503 Sözleşme Hesap Nolu 102108000 Müşteri nolu aboneliğe ait 2019 yılı başından itibaren kWh ve TL bazında sayaç endeks kayıtlarının yer aldığı elektrik tüketim ekstresi,”nin dosyaya sunulmasının gerektiğinin belirlendiği, bu kapsamda mahkememizce ön raporda belirlenen söz konusu kayıt ve belgeleri dosyaya sunmak üzere davacı tarafa 06/12/2022 tarihli celse de iki haftalık kesin süre verildiği, bu kapsamda davacı vekili tarafından belirlenen yasal süre içerisinde ilgili kayıt ve belgelerin sunulmadığı, dosyaya sunulan 06/02/2023 tarihli dilekçe ile ön raporda belirtilen eksikliklerin temin edilemediğini, bu belgelerin istenmesi için davacı şirkete müzekkere yazılması gerektiğini, aksi takdir de dosya kapsamı itibariyle davanın kabulüne karar verilmesi yönünde talepte bulunulmuş, yine davacı vekili 21/03/2023 tarihli celse de ise ön raporda belirtilen sözleşmeyi temin edemediklerini, tüketim ekstrelerini sunduklarını, ekstreler ve önceki beyanlarına göre davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamı ve sunulan delillere göre; dosya tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 13/01/2023 tarihli ek rapor ile dava kapsamında sözleşmenin haklı nedenle süresinden önce feshedildiği hususunu ortaya koyacak bir delilin dosya kapsamı içerisinde yer almadığı, bu aşamada davacının cayma bedelini talep hakkının bulunmadığının belirlendiği görülmüştür.
Taraflar arasında, 01.12.2019 tarihinden başlamak üzere Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi akdedilmiş olup, davalı … mevzuatına göre sözleşme akdettiği tarihten beri Serbest Tüketici hüviyetinde olduğu, davalı aboneliğin yıllık tüketim miktarı 100.000, kWh üzerinde olmasına bağlı olarak Tüketimi düşük Serbest Tüketici niteliğinin de bulunmadığı, söz konusu Yönetmelik ve mevzuat hükümlerine göre davalı Serbest Tüketici olup, E.P. Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında bulunmamakta olup, özel hukuk hükümlerine göre akdedilen ikili anlaşma hükümlerinin taraflar arasında bağlayıcı olacağı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tabi olarak akdedilen ikili anlaşmada “Sözleşmenin 13 ay süre ile yürürlükte kalacağı”, “ İlave bir bildirime gerek kalmaksızın kendiliğinden sona ereceği” , “Sözleşmenin sona ermesine 2 ay önce sözleşmenin devam ettirilmesi iradesinin karşı tarafa yazılı olarak tebliğ etmediği taktirde sözleşme hüküm ve şartlan aynen geçerli olmak üzere birer yıllık süreler ile toplam 3 yıldan fazla olmayacak şekilde birer yıllık süreler ile kendiliğinden uzayacağı, “ hüküm altına alınmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi 01.12.2019 olup sözleşmede öngörülen 13 aylık süre Ocak 2020 sonu itibariyle sona ermektedir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 12. maddesine göre “haklı neden olmaksızın” sözleşmenin fesih edilmesi halinde kullanıcının cayma bedeli ödemesi öngörülmüş olmakla birlikte, davaya konu cayma bedelinin dayanağı sözleşmenin feshi ile ilgili her hangi bir belge sunulmadığı gibi, ön raporda talep edilen aboneliğe ait 2019 Kasım-2020 Ocak ayma ait elektrik tüketimine konu kWh bazında sayaç endekslerinin yer aldığı tüketim ekstresi de sunulmamıştır.
Davacı yaptığı takip ve açtığı dava kapsamında, cayma bedelinin dayanağını belgeleri ile ortaya koymakla yükümlü olup, Mahkememizce belirlenen bilirkişi tarafından dosya kapsamındaki belgelere göre cayma bedelinin talep edilebilmesi için sözleşmenin haklı nedenle fesih edilip edilmediği konusunda değerlendirme yapılamadığı gibi denetime elverişli bir hesaplama yapılamamaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle süresinden önce feshedildiğini ortaya koyacak bir delil sunulmadığı, bu haliyle davacının cayma bedeli talep hakkı bulunduğunu ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılarak, davanın reddine karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 179,90-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 1.267,36-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 1.087,46-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 11.873,96-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın REDDİNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır