Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/130 E. 2022/868 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/130 Esas
KARAR NO : 2022/868

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – ….
DAVA İHBAR OLUNANLAR : 1- … -…
2- … -…

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ortağı olan …’ın eşi …’ın davalı şirketle Ferforje Demir Kapı İmalatı ve Montajı hususunda sözleşme imzaladığını, ancak davacı şirketin bu sözleşmenin tarafı olmadığını, bununla birlikte davalı tarafın eser teslim borcunu da …’a karşı yerine getirmediğini, davalı/alacaklı tarafından … 24. İcra Müdürlüğünün 2022/1145 E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinin müvekkili tarafından aktive edilmemiş, açılmamış olan ve müvekkilinin bilgisi dahilinde bulunmayan UETS hesabına yapıldığı için takipten haberi olmadığını ve takibin kesinleştiğini, bu nedenle müvekkili şirket hakkında bankalarca haksız haciz uygulandığını, bu nedenle takip kesinleşmiş olduğundan müvekkili şirketin haciz tehdidi olduğundan telafisi mümkün olmayan zararlarının önlenmesi için İİK madde 72/3 uyarınca mahkemece belirlenecek teminat karşılığında icra veznesindeki paranın davalı / alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca söz konusu takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığına ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının arabulucuya başvurmadan dava açtığını, dava konusu işin davacı şirketin Ostim …’da bulunan şubesinin bahçe korkulukları, kumandalı garaj kapısı ve yaya giriş-çıkış kapısı işlerinin yapımına ilişkin olduğunu, sözleşmeye sonrasında ilave boya işinin de eklendiğini, davacının iddia etmiş olduğu sözleşmenin taraf şirketler arasında olduğunu, iş görüşmelerinin yapıldığını, anlaşmanın sağlandığını, imza aşamasında iken davacı şirketin yetkili temsilcisi …’ın acil bir işinin çıktığını ileri sürerek yerine vekili ve eşi olan Tuba Aslan’ın sözleşmeyi imzaladığını, sözleşme konusu işin tamamlanıp …’a teslim edildiğini, … tarafından Garanti Bankası ve Vakıf Bank’tan kısmi ödemeler yapıldığını, bakiye alacak için davaya konu icra takibinin başlatıldığını, davacı tarafça işin fiziken teslim alındığını ancak teslime ilişkin yazılı belge olmadığını, güven esasına dayalı olarak teslimin gerçekleştirildiğini, konu ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 24. İcra Müdürlüğünün 2022/1145 Esas sayılı dosyası, 16/09/2021 tarihli sözleşme, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/63285 Soruşturma numaralı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak nedeniyle başlatılan icra takibi dolayısıyla İİK 72. Maddesi hükümlerine göre açılmış menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davalı tarafça, davalı şirket ile davacı şirketin sahibi … adına eşi ve vekili tarafından imzalanan eser sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmeye göre davalının edimlerini yerine getirerek işi davacıya teslim ettiğini, ayrıca ilave işler de yaptığını, davacı tarafça kısmi ödeme yapıldığını, bakiye alacağın ödenmediğini, bu nedenle davaya konu … 24. İcra Müdürlüğünün 2022/1145 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, sözleşmenin taraflar arasında düzenlendiğini, sözleşme konusunun davacı şirkete ait bina ile ilgili olduğunun ileri sürüldüğü, davacı tarafça ise sözleşmede davacı şirketin yetkili temsilcisinin imzasının ve kaşesinin bulunmadığını, sözleşmenin tarafının davacı şirket olmadığını, bu sebeple sözleşmenin şirketi bağlamadığını, başlangıçta … tarafından yapılan ödemelerin avans mahiyetinde olduğunu, davacı şirketin hiçbir ödeme yapmadığını, davalı şirketin de sözleşmeye göre edimlerini yerine getirip işi teslim ettiğine ilişkin bir delil ileri süremediğini, bu nedenle davacının borçlu olmadığının iddia edildiği, buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunup bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme bakımından davacı şirketin sorumlu tutulup tutulmayacağı, tarafların sözleşmeye göre edimlerinin yerine getirip getirmediği, noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır.
Davacı vekili 17/05/2022 tarihli duruşmadaki beyanında; “Dava dilekçesini ve diğer tüm yazılı beyanlarımızı aynen tekrar ediyoruz. Sözleşme davacı şirketin sahiplerinden …’ın eşi … tarafından vekaleten davalı şirket ile imzalanmış olup, sözleşmeden davacı şirketin bilgisi ve onayı yoktur. Her ne kadar sözleşme konusu iş davacı şirkete ait binanın bir kısmı ve imza atan kişilerin kendi evleri ile ilgili hususlara ilişkin olsa da davacı şirketin sözleşmeden bilgisi ve onayı olmadığı gibi sözleşmede kaşesi ve yetkili temsilcisinin imzası yoktur. Ödemeler de davacı şirket tarafından yapılmamış olup, ödemeleri … kendi adına yapılmış olup, buna ilişkin ödeme belgelerini de dosyaya sunacağız. Davalı tarafça sözleşme kapsamında yapılmış ve müvekkil şirkete teslim edilmiş bir iş söz konusu değildir. Ticari defter kayıtlarında veya BA ve BS formlarında da herhangi bir kayıt – belge yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili 17/05/2022 tarihli duruşmadaki beyanında; ” Cevap dilekçesinde de belirttiğimiz üzere dava konusu iş davacı şirketin Ostim …’da bulunan şubesinin bahçe korkulukları, kumandalı garaj kapısı ve yaya giriş – çıkış yapısı işlerinin yapımına ilişkindir. Sonrasında da ilave boya işi eklenmiştir. Sözleşme davacı şirket ile davalı şirket arasındadır .iş görüşmesi yapılmış anlaşma sağlanmış, sözleşmenin imzalanması aşamasında davacı şirketin sahibi ve temsilcisi … acil bir işinin çıktığını belirterek, yerine vekili ve eşi olduğunu beyan ettiği …’ın sözleşmeyi imzalayacağını söylemiş ve sözleşmeyi bu kişi imzalamıştır. Eğer davacı taraf …’ın sözleşmede taraf olduğunu ileri sürüyorsa biz davanın …’a da ihbarını talep ediyoruz. Ayrıca ilgililer hakkında … CBS’ye de suç duyurusunda bulunduk, sözleşme konusu iş tamamlanıp, …’a teslimi yapılmıştır. İlave işi de müvekkil asıl işin tesliminden sonra yapıp, onu da teslim etmiştir. İş fiziken teslim edilmiş olup, teslime ilişkin yazılı bir belge yoktur. Güven esasına dayalı olarak teslim gerçekleşmiştir. Garanti Bankası ve Vakıfbank’tan kısmi ödeme yapılmış olup, bakiye alacak için davaya konu icra dosyası ile takip başlatılmıştır. Takipteki ana borcu ödeyip anlaşmak istediklerini belirtmiş iseler de müvekkil tüm giderlerini talep ettiği için anlaşma sağlanamamıştır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davanın dayanağını oluşturan … 24. İcra Müdürlüğünün 2022/1145 E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davalı/alacaklı/ … Demir.Nak…Ltd.Şti. tarafından davacı/borçlu Güven Elekt.San…Ltd.Şti. aleyhine “eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak” dayanak gösterilerek 40.809,00 TL asıl alacak, 766,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.575,43 TL için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
… C.Başsavcılığının 24.03.2022 tarih ve 2022/63285 sor, 2022/46217 nolu kararı ile; müşteki … Demir.Nak…Ltd.Şti.’nin şüpheliler … ve … hakkındaki nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik suçlaması hakkında “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce 13/09/2022 tarihli celsede mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek, bu kapsamda belirlenen toplam 3.171,90 TL’nin yarısının davacı yarısının ise davalı tarafça yatırılmasına karar verilmiş olmasına rağmen; taraflarca belirlenen kesin süre içinde giderin yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davanın menfi tespit istemli olduğu, dava konusu icra takibi dolayısıyla alacağının bulunduğunu ispat yükünün davalı alacaklı da olduğu, davalının iddialarının araştırılması amacıyla mali müşavir ve inşaat mühendisi vasıtasıyla keşif ve taraf ticari defter ve belgeleri de incelenerek bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, ancak bu kapsamda belirlenen giderin verilen kesin süreye rağmen taraflarca ikmal edilmediği, bu haliyle ispat yükü üzerinde olana davalı alacaklının alacağın varlığını ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; Davaya konu … 24. İcra Müdürlüğünün 2022/1145 E. Sayılı dosyası bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 2.840,06-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 710,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.130,04-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 710,02-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 104,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸