Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/129 E. 2023/174 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/129 Esas – 2023/174
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/129 Esas
KARAR NO : 2023/174

BAŞKAN : …
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALI :….
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Parsel sayılı arsa üzerindeki davalı şirket tarafından inşa edilen konut niteliğinde iki blok ve kapalı otoparktan oluşan binalara mutfak dolapları, kapılar, vestiyer, soyunma dolabı, banyo dolapları, süpürgelikler gibi ahşap uygulamaları yapılmasına ilişkin taraflar arasında 21.09.2013 tarihli sözleşme imzalandığını, işbu sözleşmede davalı taraf “işveren”, müvekkil şirket ise “yüklenici” olarak anıldığını, sözleşme konusu iş 09.02.2015 tarihli teslim tutanağında da belirtildiği gibi müvekkili şirket tarafından tam ve eksiksiz olarak tamamlanarak davalı şirkete sözleşme şartlarında teslim edildiğini, müvekkili şirket, söz konusu sözleşme nedeniyle davalıdan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 953.502,84 TL alacak hak ettiğini, işbu dava tarihi itibariyle müvekkili, davalı şirketten fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 389.000,00 TL bakiye asıl alacak ve ferileri ile birlikte alacaklı olduğunu, sözleşmeye konu iş müvekkili tarafından tam ve eksiksiz olarak tamamlandıktan sonra davalı tarafından geriye kalan meblağın ödenmesi gerekirken davalının müvekkili şirkete gönderdiği… 2. Noterliği’nin 16.02.2015 tarih 02271 yev. num. ihtarnamesi ile müvekkili şirkete 500.555,38 TL borçlu olduğunu, borçlu olduğu bu bedelden gecikme cezası ve çeşitli gerekçelerle 481.751,48 TL kesinti yaptığını, 18.803,90 TL’yi ise bloke ettiğini, gizli ayıplar çıkmaması halinde bloke ettiği bedeli 6 ay sonra ödeyeceğini beyan ettiğini, dolmadığını, bu madde de düzenlenen cezai şart ‘ifaya ekli ceza’ niteliğinde olduğunu, sözleşme konusu iş müvekkili şirket tarafından yukarıda belirtildiği üzere tam ve eksiksiz olarak tamamlanarak davalı şirkete sözleşme şartlarında 09.02.2015 tarihli iş teslim tutanağı teslim edildiğini, bu belgenin ikinci paragrafının ilk cümlesinde ‘tutanağın imza tarihinde ALPUKA sözleşme konusu işin yapımının … tarafından tamamlanarak kendisine usulüne uygun teslim edildiğini kabul eder.’ yazdığını, Türk Borçlar Kanunu 179/2 maddesine göre ‘ ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.’ görüleceği üzere, davalı şirket tarafında gecikme cezası talep edileceği hususunda bir ihtirazi kayıt düşülmediği gibi, işin usulüne uygun teslim edildiği de beyan edilerek sözleşme konusu iş kabul edildiğini, davalının ifayı çekincesiz olarak kabul etmesi nedeniyle cezai şart talep edilemeyeceğini, davalının müvekkili şirket alacağından 481.751,48 TL kesinti yapması ve 18.803,90 TL’yi de bloke etmesi haksız ve hukuka aykırı olduğundan… 10. Ticaret Mahkemesi’nde alacak davası açıldığını, … 10. Ticaret Mahkemesi 2016/561 Esas 2019/360 Karar sayılı dosya ile yapılan yargılama sonucu kısmen kabul kararı verildiğini, taraflarınca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup… Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2019/1274 Esas 2021/885 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurumuzun kabulü ile “gecikme cezasının mahsubunun mümkün olmadığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı ” şeklinde hüküm kurulduğunu, söz konusu dava 50.000,00 TL üzerinden açıldığından fazlaya ilişkin kısım için… İcra Müdürlüğü’nün 2021/18487 E. sayılı dosyası üzerinden, ilamsız icra takibi başlatılmış olup, davalı tarafça ödeme emrinin tebliği üzerine takibe itiraz edildiğini, borçlu tarafça yapılan itiraz haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, açıklanan nedenlerle, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından başlatılan… 5. İcra Dairesi’nin 2021/18487 E. sayılı ilamsız takibine, müvekkili tarafından itiraz edildiğini, bunun üzerine davacı tarafından huzurda görülecek olan itirazın iptali davası açılmış olup haksız açılan bu davanın reddi gerektiğini, davacının iddia ve talep ettiği alacağı kabul etmemekle beraber söz konusu alacak zamanaşımına uğradığını, davacı ile davalı müvekkili arasındaki uyuşmazlık konusu 21.09.2013 tarihli eser sözleşmesine dayandığını, taraflar arasında imzalanan işbu sözleşme kapsamında davacı taraf iddia ettiği alacağını tahsil etmek amacı ile… 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/561 e. Sayılı dosyası ile ilk davasını ikame etmiş olup hali hazırda temyiz incelemesinde olduğunu, davacı taraf, işbu davayı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydı ile 50.000,00 TL (Elli Bin) üzerinden harçlandırarak kısmi dava olarak açtığını, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olan alacağın-borcun kaynağı eser sözleşmesi olup davacının yüklenici, davalı müvekkilin ise iş sahibi olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusu olmadığını, Türk Borçlar Kanunu’nun “Beş Yıllık Zamanaşımı” başlıklı 147/6 hükmü uyarınca eser sözleşmesinden doğan alacaklar beş yıllık zamanaşımına tabi konumda olduğunu, TBK’nın “Eser Sözleşmeleri” başlıklı 7. Bölümünde yer alan 470-486. Maddeleri ise; Eser Sözleşmelerine uygulanacak hükümleri ihtiva ettiğini, davacının, takip konusu olan ve itiraz edilen bedele ilişkin olan alacağı için icra takibini en geç 09.02.2020 tarihinde başlatması veya bu tarihe kadar geçen süre içerisinde hak iddia ettiği alacağını dava konusu yapması gerektiğini, oysa davacı taraf … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/561 E. Sayılı dosyası ile iddia ettiği alacağının fazlaya ilişkin kısmını saklı tutarak 50.000 TL üzerinden kısmi dava açmış ve bu davada da bedel artırım veya davanın ıslahı yoluna da gitmediğini, öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddini, taraflar arasında imzalanan 21.09.2013 tarihli eser sözleşmesi kapsamında davacı taraf edimlerini sözleşmeye uygun biçimde ifa etmediğini , sözleşme hükümlerine uygun biçimde cezai şartı uygulamış ve kesinti yaptığını, taraflar arasında imzalanan 19/11/2014 tarihli protokolde sözleşmenin nihai bedeli tespit edilirken müvekkili şirket; sözleşmeden kaynaklı diğer haklarını saklı tutmuş bununla beraber iş teslim tutanağının kabulünden hemen sonra gönderilen ihtarname ile de davacı tarafından işin zamanında teslim edilmemesi nedeni ile cezai şart ve diğer eksikliklerden doğan bedel davacı tarafın alacağından mahsup edildiğini, bu hususlar ilk derece mahkemesinin kararında da tespit edilmiş olup hüküm altına alındığını, davacının açmış olduğu… 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/561 e. Sayılı dava dosyasında da tüm bu hususları ifade etmiş bulunduklarını, söz konusu dosya hali hazırda Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/6229 E. Sayılı dosyası ile temyiz incelemesinde olup kesinleşmediğini, bu sebeple zamanaşımına uğramış olan ve sözleşme kapsamında davacının edimlerini ifa etmemesi karşısında söz konusu alacağı kabul etmemekle beraber ilgili dosyanın dönüşünün beklenmesi zorunlu olduğunu, nitekim yukarıda da detaylıca bahsedildiği üzere davacının iddia ettiği alacak, taraflar arasındaki aynı uyuşmazlıkla ilişkili olduğunu beyan ederek haklı itirazımızın kabulü ile %20’den az olmamak üzere davacı hakkında İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı tarafından… 5. İcra müdürlüğünün 2021/18487 esas sayılı dosyasında 389.000,00 TL asıl alacak, 354.573,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 743.573,50 TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde davalı tarafından ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava 21/09/2013 tarihinde taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafından sözleşme konusu işin 09/02/2015 tarihinde teslim edildiğini ancak bakiye alacağın ödenmediği gerekçesiyle iş bu dava açılmıştır.
Davalı taraf zaman aşımı definde bulunmuştur.
Her ne kadar eser sözleşmesinden kaynaklanan hak ediş alacağı davası 5 yıllık zaman aşımına tabi ve işin teslim edildiği 09/02/2015 tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık süre dolmuş ise de davalı tarafından davacıya gönderilen… 2. Noterliğinin 16/02/2015 tarih 02271 yevmiye numaralı ihtarnamesinde nihai sözleşme bedelinin 930.555,38 TL olarak belirlendiği, 430.000,00 TL nin ödendiği, 394.751,48 TL gecikme cezasının kesildiği, kesinti toplamının 481.751,48 TL olduğu, bakiye 18.803,90 TL alacağın sözleşme 2b maddesi gereğince bloke edildiği belirtmiş olmakla ihtarnameyle 930.555,38 TL hak ediş bedelinin ikrar edildiği, ikrar nedeniyle davanın TBK 156 maddesi gereğince 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu ve dava tarihi itibariyle 10 yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmakla davalının zaman aşımı definin reddine karar verilmiştir.
Davacı yüklenici tarafından daha önce… 10 ATM’nin 2016/561 esas sayılı dosyasında 50.000,00 TL alacağın tahsili için dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda iş bedeli olan 953.502,84 TL den 430.000,00 TL lik ödeme , yabancı işçi çalıştırılması nedeniyle 40.000 ve 20.000 TL temizlik bedeliyle 600,00 TL zarar tadilatı için 18.400 TL ve 500,00 TL ve gecikme nedeniyle 394.751,48 TL kesintilerin mahsubu sonucu 44.251,36 TL miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine… BAM 27. Hukuk Dairesi tarafından 13/10/2021 tarih, 2019/1274 esas 2021/885 karar sayılı kararla sözleşmede ön görülen cezai şartın ifaya ekli cezai şart olduğu, 09/02/2015 tarihli iş teslim tutanağında cezai şart haklarının saklı tutulduğuna, bir başka ifadeyle ihtirazı kayıtla teslim alındığına ilişkin bir beyanın yer almadığı, bu nedenle cezai şartın mahsubunun mümkün olmadığı gerekçesiyle bakiye alacak miktarı dikkate alındığında davanın 50.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Karar Yargıtay 6 . Hukuk Dairesinin 09/11/2022 tarih, 2021/6229 esas 2022/5262 karar sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve kesinleşen… BAM 27. Hukuk Dairesinin 13/10/2021 tarih, 2019/1274 esas 2021/885 karar sayılı kararına göre 21/09/2013 tarihli sözleşme kapsamında davacı yüklenici tarafından işin davalı iş sahibine teslim edildiğini, teslim sırasında gecikme cezai şarta ilişkin ihtirazı kayıt ileri sürülemediğini bu nedenle iş sahibi tarafından gecikme cezası talep edilemeyeceğini, toplam 953.502,84 TL iş bedelinden 430.000,00 TL lik ödeme , yabancı işçi çalıştırılması nedeniyle 40.000 ve 20.000 TL temizlik bedeliyle 600,00 TL zarar tadilatı için 18.400 TL ve 500,00 TL ve gecikme nedeniyle 394.751,48 TL kesintilerin ve BAM 27. Hukuk Dairesi tarafından hüküm altına alınan 50.000,00 TL nin mahsubu sonucu ödenmeyen hak ediş alacağının 389.002,84 TL olduğu, ancak icra takibinde davacının asıl alacak olarak 389.000,00 TL talep ettiği, bu bedelin ödenmesinde davalı iş sahibinin sorumlu olduğu kanaatine varılmakla asıl alacak yönünden ödeme emrine yapılan itirazın iptaline, takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürülmemesi nedeniyle faiz talep edilemeyeceğinden takip tarihine kadar işlemiş faize ilişkin davanın reddine , toplam iş bedeli davalı tarafça ihtarname ile kabul edilmiş ve bu nedenle alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, … 5. İcra müdürlüğünün 2021/18487 esas sayılı dosyasında ödeme emrine yapılan itirazın 389.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin 389.00,00 TL asıl alacak üzerinden takipteki koşullarla DEVAMINA,
2-Davacının işlemiş faize ilişkin isteminin REDDİNE,
3-Hüküm altına alınan alacağın %20 si olan 77.800,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Alınması gerekli 26.572,59‬ TL harçtan peşin alınan 12.698,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.874,21‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 12.698,38 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 57.460,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 52.640,29 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 136,6‬0 TL yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 71,46 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
10-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinden davanın kabul ve red oranına göre 816,113 TL sinin davalıdan, 743,887 TL sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili VERGİ DAİRESİNE YAZI YAZILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde… Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/03/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır