Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/97 E. 2021/405 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/97 Esas
KARAR NO : 2021/405

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından dava dışı … için konut paket sigorta poliçesi tanzim edildiğini, 03.12.2019 tarihinde sigortalı konutun ikinci kat zemininde su biriktiğini, durumun …’ye bildirildiğini, … tarafından “yol üzerinde iki yerde kepçe ile kazı yapıldığını, garaj girişi ön kısmında kanalda sızıntı tespit edildiğini, kanalın onarımının yapıldığı” şeklinde bilgi verildiğini, dolan suların konuta zarar vermesi sonucu davaya konu hasarın oluştuğunu, hasarın meydana geldiği iş yerine gelerek eksper raporu tanzim eden bağımsız ekspertiz firmasının, sigortalı konutun …’ye ait pis su kanalından sızıntı nedeniyle 3 kez üst üste su bastığını, hadisenin oluş şekli itibariyle …nün kusurlu olacağını raporlarında belirttiklerini, sigortalı iş yerinde oluşan hasar miktarının bağımsız sigorta eksperi taralından tespit edildiğini, 20.000,00 TL hasar miktarının 27.12.2019 tarihinde müvekkili şirketçe tazmin edildiğini, hasarın oluşmasında %100 kusurun bakım, gözetim, denetim görevini layıkıyla yerine getirmeyen davalı kuruma ait olduğunu, ticari uyuşmazlıklarda şartı olan arabuluculuk müessesine başvurulduğunu, olumlu sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 20.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 27.12.2019’dan itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idareleri aleyhine açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, reddinin gerektiğini, idareleri Çankaya Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü arşiv kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda; söz konusu 6 nolu bina sakinlerinden Çankaya Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü Haber Alma servisine gelen kanal imzası ihbarına kanal ekiplerince aynı gün adrese gidildiğini, İdarelerine ait pis su hattında herhangi bir arızanın tespit edilemediğini, sorunun binaya ait olan pis su parsel haltındaki çökmelerden kaynaklandığının tespit edildiğini, konu ile ilgili olarak bina sakinine pis su parsel haltındaki arızayı gidermeleri konusunda bilgi verildiğini, bahse konu bina yönetiminin, İdarelerinden kazı ruhsatı alarak söz konusu pis su parsel arızasını giderdiğini, yaşanan olayla ilgili İdarelerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, taraflarına gelen ihbarlar sonucundu hareket edilerek hazır ekip gönderildiğini, arıza meydana gelmiş ise müdahale edilerek sorunun giderilmesinin sağlandığını, ilgili kişilerin binada olmaması ve bina görevlisinin ihmalinden kaynaklanan bu durumun geç fark edilmesi sonucu ortaya çıkan hasarda idarelerinin kusurunun olmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, hasar dosyası, … Kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 01/12/2020 tarih ve 2020/146 -688 E. K. Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin …. E. K. Sayılı kararı ile ”Dava, konut sigorta poliçesine dayanılarak dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
TTK m. 1472/1; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.”, hükmünü içermektedir. Somut olayda davacı sigortacı, dava dışı sigortalısının haklarına halef olarak rücuen tazminat talep etmektedir.
Yargıtay İBK’nin 22.03.1944 tarih ve 37 E., 9 K. sayılı kararı uyarınca, TTK m.1472 uyarınca rücuen tazminat davaları, sigorta şirketince halefiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup, sigorta poliçesinden doğmadığından, mutlak ticari dava olduğu söylenemez. Bu davalarda davacı … şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre, görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Bir başka deyişle bu tür davalarda görev konusu, sigortalının zarardan sorumlu olan kişi veya kuruma açtığı dava gibi değerlendirilip belirlenmelidir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29.11.2016 tarih ve 13158 E., 9204 K., Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11.02.2016 tarih ve … K., aynı dairenin 20.09.2016 tarih ve … K., 20. Hukuk Dairesi’nin 10.02.2016 tarih ve …. K. sayılı ilamları da aynı yöndedir.
Buna göre, davacı şirket halefiyet ilkesine dayalı olarak bu davayı açtığı için halefi olduğu dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin niteliğine bakılarak, görevli mahkeme tespit edilmelidir. Temel uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, HMK. m. 353/1,a,3 uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. K. sayılı dava dosyasında verdiği 03.12.2020 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılarak, gönderilen dosya yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve Ankara BAM 23. Hukuk Dairesi’nin söz konusu kararı hep birlikte değerlendirildiğinde; konut sigorta poliçesine dayanılarak dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili istemli olarak açılan işbu dava bakımından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkememizin görevli olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır