Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/810 E. 2022/509 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/810 Esas
KARAR NO : 2022/509

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – […
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine …32. İcra Müdürlüğünün 2020/20635 E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine haiz icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, dosyanın dayanağı olan senedin müvekkili ve diğer takip borçlularının da ortağı bulunduğu … Sağlık Hizmetleri A.Ş. Tarafından şirket ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan dava dışı Mehmet Mete …’a verildiğini, bu senedin Mehmet Mete …’a verilmesi ile ilgili yasal bir neden olmadığını ve şirket kayıtlarında da yer almadığını, buna rağmen Mehmet Mete … tarafından imzası bulunan ortaklardan kendisi talep hakkına sahipken anlaşılamayan bir nedenle senedin kendisi de 60.000,00-TL borçlu olan …’a verildiğini, söz konusu senette Mehmet Mete … ciro ettikten sonra dava dışı ve lehine takip iptal olunan …’ın kendisi, kendi el yazısı ürünü olan yazı ile senedin arka kısmına ”Alttaki beş imzanın sahibi olan ortaklardan her biri bu senetten 1/5 oranında sorumludur.” diye yazıldığını, kaldı ki 28/03/2017 tanzim ve 05/10/2017 vade tarihli senedin 29/03/2017 tarihinde imzalanan hisse devir sözleşmesi uyarınca ortakların hisse karşılığı taahhüt etmiş olduğu bedellerin 30/09/2017 tarihine kadar hisse yahut bedellerin ödenmemesi ışığında ortaklara hastane tarafından verilen güvence mentalitesi altında verildiğinin aşikar olduğunu, …’ın diğer ortaklardan alacaklı olmadığı gibi söz konusu taraflar arasında da hiçbir alacak ve ticari ilişki bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin davalı ve diğer takip borçlularının cirolarını kısıtladıklarını, halbuki kısmi cironun batıl olduğunu, bu sebeple müvekkili açısından işbu kambiyo senedi vasfını kaybettiğini, müvekkili gibi kısmi ciro sorumlusu olan davalıya senedin ne şekilde geçtiği, müvekkili ve diğer 4 ortakla birlikte davalının cirosunun tek ciro kabul edileceğinden söz konusu kambiyo takibini davalının müvekkiline yöneltmekte hukuki yararının da bulunmadığını, bu yönde diğer ortaklardan ve dosya borçlularından … lehine …. Hukuk Mahkemesi’nin 2017/839 E. Sayılı dosyası ile takibin iptal edildiğini, verilen kararın …BAM …Dairesi’nin 2018/2081 E. 2020/828 K. Sayılı kararı ile istinaf talebinin esastan reddine karar verildiğini, öte yandan Mehmet Mete …’dan bu senedin …’a geçmesinin de tamamen bir muvazaa konusu olduğunu belirterek, söz konusu icra takibi bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takip miktarının % 20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; … Sağlık Hizmetleri Turizm… A.Ş. tarafından keşide edilen 28/03/2017 düzenleme 05/10/2017 ödeme tarihli 300.000,00-TL bedelli bononun ödenmemesi ve protesto çekilmesi üzerine davacının da dahil olduğu 5 borçlu hakkında her birinin sorumlu olduğu miktarlar belirtilmek suretiyle davaya konu …32. İcra Müdürlüğünün 2020/6386 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, senedin arka yüzünde yazılı bulunan ”Alttaki beş imzanın sahibi olan ortaklardan her biri bu senetten 1/5 oranında sorumludur. 28/03/2017” ibaresinin tamamen yanlış ve yanıltıcı şekilde davacı tarafça yorumlandığını, bu ibare dolayısıyla bononun kayıtsız – şartsız bir borç ikrarını içermediğini ileri sürerek takibe konu bononun kambiyo vasfını taşımadığını iddia etmekte ise de; bunun hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bononun arka yüzünde yazılı olan ibarenin son derece açık herhangi bir kayıt ve şart içermeyen aksine kesin bir biçimde borcun belirli bir bölümünden sorumlu olunduğunu ikrar eden net ve anlaşılır bir beyan olduğunu, kesin ve net bir sorumluluk ikrarı içerdiğini, keşideci lehine aval verildiğini gösterdiğini, diğer yandan davacının müvekkilinin taraf ehliyetine sahip olmadığı ve dolayısıyla takip hakkı da bulunmadığı yönündeki iddiasının yersiz olduğunu, zira takibe konu bono incelendiğinde bono lehtarı Mehmet Mete … tarafından isim ve imza ile bononun beyaz ciro ile temlik edildiğinin görüldüğünü, bononun hamilinin ise söz konusu ciro sonrasında bonoyu temlik eden müvekkili olduğunu, davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine ve davacının takip konusu alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…32. İcra Müdürlüğünün 2020/6386 E. Sayılı dosyası, tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın, İİK 72. Madde hükümlerine göre açılmış menfi tespit istemli olduğu, davacı tarafça …32. İcra Müdürlüğünün 2020/6386 E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin dayanağını oluşturan senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı, davacının davalı ile herhangi bir ticari ilişkisinin ve borcunun olmadığı ileri sürülerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği, buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın; takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olup olmadığı ve senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça …32. İcra Müdürlüğünün 2020/6386 E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin dayanağı olan senedin kambiyo vasfını taşımadığı belirtilerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
…32. İcra Müdürlüğünün 2017/20635 E. (Yenilenmekle;2020/6386 E.) Sayılı dosyası incelendiğinde, davalı/ alacaklı … tarafından borçlular … Sağlık Hizmetleri… A.Ş., Mehmet Mete …, …, …ve davacı … aleyhine 28/03/2017 düzenleme tarihli 05/10/2017 vade tarihli 300.000,00-TL bedelli bono dayanak gösterilerek her bir borçlu yönünden 60’ar bin TL talepte bulunulmak suretiyle toplam 300.000,00-TL bonodan kaynaklanan asıl alacak, 2.145,21-TL işlemiş yasal faiz ve 128,15-TL protesto gideri olmak üzere toplam 302.273,36-TL alacak için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilince delil olarak dayanılan ve iş bu dosya arasına celbedilen …. Hukuk Mahkemesi’nin 2017/839 E. 2018/324 K. Sayılı ve 04/04/2018 tarihli kararına göre; Davacısı … tarafından davalısı … aleyhine açılan takibin dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğine yönelik şikayet ve senetteki imzaya itiraz istemi ile açılan dava bakımından yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulü ile …32. İcra Müdürlüğünün 2017/20635 E. Sayılı takip dosyasında davacı/ borçlu aleyhine yapılan icra takibinin iptaline karar verildiği, verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine …BAM …Dairesi’nin 12/06/2020 tarih ve 2018/2081 E. 2020/828 K. Sayılı kararı ile; ”Borçlunun; alacaklının takip konusu senedin meşru hamili olmadığını, senedin hisse devir sözleşmesinde taahhüt ettiklerinin vade gününe kadar yerine getirilmesinin güvencesi olarak düzenlenen teminat senedi olduğunu belirterek takibin iptali ile alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, takibin iptaline tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği; bu karara karşı borçlu vekili ve alacaklı vekilinin istinaf başvurusunda bulundukları anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, İİK.nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz ile aynı kanunun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukukuna yönelik şikayete ilişkindir.
Başvuruya konu …32.İcra Müdürlüğünün 2017/20635 sayılı takip dosyasının incelenmesinde;
Alacaklının, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, ödeme emrinin davacı borçluya 07/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 24/11/2017 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.
Borçlunun istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
İİK.nın 363/1.maddesine göre icra mahkemesi kararlarına karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf yoluna başvurulabilir.
İİK’nın 365. maddesine göre istinaf yoluna başvurma yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz ya da şikayetin reddine veyahut süresi geçmiş bir şikayete ilişkin olursa Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir.
Bölge adliye mahkemesi, İİK’nın 365/1 maddesi kapsamına girdiği halde icra mahkemesince istemin reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar.
Somut olayda, bölge adliye mahkemesince incelenmesi istenilen kararın borçlu vekiline 04/04/2018 tarihli duruşmada tefhim edildiği, borçlunun yasal 10 günlük süreden sonra 04/06/2018 tarihinde istinaf yoluna başvurduğu görülmekle, süre aşımı nedeni ile İİK.nın 365/3 maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin kesin olmak üzere reddine karar vermek gerekmiştir.
Alacaklının istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
İİK.nun 170/a maddesine göre; “Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını, 168. maddenin 3. bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir.” 168. maddenin 3. bendinde şikayet süresi beş gün olarak belirlenmiştir.
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını ve yetki itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapması zorunludur. Aynı maddenin birinci fıkrasının dördüncü bendi gereği imzaya itiraz; üçüncü bendi gereği de takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayet yine ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Aynı şekilde İİK.nın 170/a maddesi gereğince, alacaklının, kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunmadığına yönelik şikayetin, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine sunulması gereklidir.
Borçlu tarafından ileri sürülmese dahi İİK.nın 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir.
Yukarıda yer verilen tüm yasal düzenlemelere göre, borçlunun borca itirazı ve kambiyo senedi vasfına yönelik şikayeti yasal beş günlük sürede yapılırsa mahkemece incelenebilir.
Somut olayda, borçluya ödeme emri 07/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği halde yasal beş günlük süreden sonra 24/11/2017 tarihinde icra mahkemesine başvurmuştur. Borçlunun başvurusu İİK.nın 169/a ve 170/a maddesi kapsamında olup, tebligat usulsüzlüğü de ileri sürülmediğine göre mahkemece itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, mahkemece borçlunun itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, alacaklının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-1-Borçlunun istinaf başvuru dilekçesinin İİK.nın 363 ve 365 maddeleri gereğince reddine
2-İstinaf başvurusu nedeniyle yatırılan 35,90 TL harcın istemi halinde (davacı) borçluya iadesine,
B-1-…. Hukuk Mahkemesinin 04/04/2018 tarih ve 2017/903 Esas 2018/325 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, ” karar verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, somut olay incelendiğinde; davanın İİK 72. Maddesi hükümlerine göre menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davacı tarafça takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığı belirtilerek, davanın açıldığı, yukarıda yapılan açıklamalar ve …BAM …Dairesi’nin söz konusu kararı ile de belirlendiği üzere, takibe konu bononun arka yüzünde ”Alttaki beş imzanın sahibi olan ortakların her biri bu senetten 1/5 oranında sorumludur.” ibaresinin yer aldığı ve sıralı şekilde beş imzanın bulunduğu, sonrasında başka bir imza bulunmadığı gibi aval için olduğuna ilişkin ibare de bulunmadığı, bu nedenle söz konusu imzaların davalı tarafın iddia ettiği gibi aval hükmünde kabul edilmesinin mümkün olmadığı, senedi birlikte alan beş kişinin birbirini takip hakkının bulunmadığı, ancak senedi düzenleyene ve lehtara müracaat haklarının bulunduğu, beş imza sahibinden biri olan takip alacaklısı …’ın beş imzadan birinin sahibi olduğu iddia edilen davacı … aleyhine takip başlatamayacağından söz konusu takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti yönünde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, davacı tarafın takibi kötü niyetle başlattığı hususunun davacı tarafça ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; davaya konu …32. İcra Müdürlüğünün 2020/6386 E. Sayılı dosyası bakımından davacının davalı tarafa borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 4.098,60-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden harcı yatırılan dava değeri dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 37,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
7-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVALIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/07/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır